Selamlar..
Nasil baslasam bilmiyorum..
Ben 27 yasindayim.. yaklasik bi senedir asistan doktor olarak bi hastanenin dahiliye bölümünde calismaktayim..
Yurt disinda yetistigim icin türkceye cokda hakim degilim..
müsamaha göstermenizi dilerim..
Ilk defa kendime ait, cok özel bir konuda hic tanimadigim insanlara acilacagim..
Arkadasim, yoldas dedigim dost olarak gördügüm insanlar var hayatimda.. ama bu konuda onlara karsi acik olamiyorum..
belki verecekleri tepkiden korkuyorum..
belkide alacagim cevaplarin isime gelmeyecegini bildigim icin susuyorum ..
Kendimi analiz etmekten yoruldum..
herseyi dogru yapmaya calisirken kendi prensiplerimin esiri olmak beni boguyor..
Bir zamanlar büyük bir ask yasadim.. 19-20 yaslarinda ilk göz agrimla paylastigim duygularin evlilikle noktalanmasini ümit ederken bazi sorunlardan dolayi uzun bir sevgi cok aci bir sekilde bitti.. ailesi bazi konularda karsi cikinca.. aile büyüklerini üzmemek adina, herseyi "dogru" yapmak adina birbirimizden vazgectik.. Ailesiyle arasinin sogumasini istemedim..
Sizinle paylasmak istedigim konu ama daha farkli..
Sadece o yukarida bahsettigim iliskinin avcumun icinden yok olup gitmesini yasadiktan sonra.. hayallerimi ve gelecege dair tüm ümitlerimi bagladigim bu birliktelik o sekil aciyla sona erdiginde birdaha hic bir erkege asik olamayacagimi zannediyordum..
Teknolojinin ve bununla birlikte insanlarin iletisim kurma seceneklerininde cogaldigi bi dönemde, zaman zaman bazi online sohbet platformlarinda vakit gecirmeye basladim, özellikle aksamlari.. derslerden bunalinca ve disariya cikmak icin cok gec oldugunda bu sekil desarj olmaya calisiyordum..
Sanirim 2001 yilinin aralik ayinda Onunla tanistim.. o takildigim sohbet odasinda..
Artik cok klasik oldu.. Insanlar internet araciligi ile banka islerini bi kenara birakalim, kiyafet secip almayi bos verin, kendine es dahi bulabiliyor..
Ama halk arasi belkide hakli olarak birlikte oldugum kisiyi internet araciligi ile tanidim dedigin de hemen ön yargilarla yüzlesmek zorunda birakiliyorsun..
Bu ön yargilarla giriyordum o ortamlara.. cogu zaman sirf tartisip ortami karistirdigim icin o sohbet odasindan uzaklastiriliyordum.. (evet belki zor ve gecimsiz biriyim ama aslinda okadar da piskopat birisi degilim, sadece internetin kötülüklerinden tuzaklarindan korunmak icin kendime ayri bi stil cizmistim)
Nickim dahi unisex idi.. cogu zaman erkek oldugumu zannederlerdi ..
Her ne ise..
O farkliydi..
Sohbet odasinda ben yine bi kavga cikarmanin pesindeyken.. hakaret etmeden, seviyemi bozmadan yazdigim icin.. bayan oldugumu cözmüstü sanirim.. cünkü benim gicik gicik tavirlarima ayni sekilde cevap vermeye basladi..
zeka oyunlariyla birbirimizi cileden cikarmak icin ugrasiyorduk..
Ben hala sinirlari korumak, net´deki "tuzaklara" düsmemek icin tedbirliydim kendi aklim sira.. herkesi potansiyel bi düsman olarak görüyordum :)
Sanal bu .. kimseye güvenemezsin diyip bilgisayari kapattigimda real hayatima dönüyordum..
Biz Onunla bi müddet o sekil tesadüfen rastladigimizda karsilikli laf atip, tartisma konusu bulup beynimizi yaristirdik..
Aradan sanirim bi yil gectikten sonra .. bilgisayari kapattigimda dahi Onun söyledigi bazi sözlere gülerken yakaladim kendimi..
Ama bu dönemler kesinlikle duygusal bir yaklasim degildi..
Sadece Onun farkli olduguna inanmaya baslamistim..
Gercekten güvenebilecegim birisi oldugunu hissetmeye baslamistim..
O okul döneminde asik oldugum, ilk göz agrim dedigim insanla olan dialogumuzu, yasadigimiz sorunlari.. Üniversitede yada aile ici yasadigim sorunlari zaman zaman Onunla paylasmaya basladim..
Artik sohbet sadece beyin yaristirmaktan daha farkli bi boyuta gelmisti..
Hala hic bir duygusallik yoktu.. Ilk askima olan duygularimi, büyük sevgimi onunla paylasirken gercekten hafiflemis hissediyordum kendimi..
Ayni sekilde oda bana yasadiklarini anlatiyor, kendi acisindan özel seyler paylasiyordu...
Ve 3 yil boyunca.. inanin bu insan ne yüzümü görmüstü.. nede sesimi duymustu..
Üc yil boyunca.. sadece yazisarak bi nevi birbirimizin dertlerine ortak olduk..
Bilmiyorum bu devirde artik herkesin evinde bilgisayari var.. herkes hayatinda bi kereligine masus da olsa bi chat ortamina girip merakini gidermistir..
Hanginiz 3 yil boyunca bir insanla sürekli konustunuz.. yada sesini ve yüzünü merak etmeden her aksam en özel dertlerinizi paylastiniz...
Tüm bu süre zaafinda hala ona karsi bi duygusallik söz konusu degildi.. sonucta ben ilk askimla evlenmeyi düslüyordum, ama benim icin vazgecilmez bir DOST olmustu..
Yaklasik üc sene sonra merak etmeye basladi, bana kendi resmini gönderdi.. tüm dertlerini paylastigin insani gör iste.. diyerek..
Ona güveniyordum.. bende ona bi resmimi gönderdim..
Bu sekil dostlugumuz az daha ilerlemis oldu.. en azindan en özel sorunlarimi paylastigim "online günlügüm"ün artik bir yüzü oldu..
Gercekten benim "canli" günlügümdü..
sanal bir ortamda ne kadar canli olunabilirse artik..
Aradan yine bi zaman gecti..
Sevdigim insanla yollarimiz ayrildi iletimin ilk basinda belirttigim gibi..
Dostum yine bana destek oldu..
Zaman zaman agir yorumlariyla, dost aci söyler edasiyla beni sarsti.. kendime gelmemi sagladi.. üzüntüden sevdigim insani kaybettigim icin girdigim bunalimdan beni cikardi..
Bu zor dönemi onun destegi ile atlattim..
Aradan yine 2 yil gecti ...
Bir zamanlar cok yogun duygular besledigim cocugu beynimden sildim.. Benim icin savasmadi.. ailesi karsi cikti diye pes etti.. benim icin mücadele etmedi..
Onu daha fazla sevmemin anlami yoktu..
Ona olan duygularimla birlikte icimdeki tüm duygusalligi silmistim.
Hayatimda artik erkek istemiyordum..
Köküne kiprit suyu diyip kendi hayatimi yasamaya karar almistim..
Tip okuyordum.. bu zaten yeterince enerji ve zaman aliyordu .. birde ask gibi tüketici durumlara sokmak istemiyordum artik kendimi..
Planim buydu..
Dostumla tüm bunlari yasarken tabi hala irtibat icerisindeydik..
Bir resimimizi görmüstük..
Ve yaklasik 5 yil boyunca dostlugumuzu sürdürüyorduk...
Artik üniversiteden eve gelince.. bilgisayar basina gecmek icin sabirsizlaniyordum..
Arkadaslarla gezdikten sonra hemen eve gelip yine bilgisayari acip o ordami diye bakiyordum..
Hayatimda önemli kararlar vermem gerektiginde ona danismadan karar alamiyordum.. ona ve yorumlarina ihtiyac duymaya basladim..
Onu tarif edeyim..
Sima yönden kadinlarin ilgisini cekecek bir erkek degil ..
Orta okul mezunu.. babasiyla yasadigi bazi sorunlardan dolayi evden erken ayrilmak zorunda kalmis, dolayisiyla kendi ayaklarinin üzerinde durmak adina bir meslek edinme cabalari gösterememis.. bu firsati olmamis..
Suanda da düzenli olarak calistigi bir meslegi yok ..
Aranizdan bazilarinin beyninde belki soru isareti olusmustur bile ..
Adam ne yakisikli, nede zengin.. cekici olan neydi diye merak ediyorsunuzdur..
Kabul ediyorum, aramizda belki sosyal ucurumlar var..
Belki genc kizlarin dergilerde seyrettigi renkli gözlü, sarisin, zengin yati kati olan bir erkek degil..
Ama tüm bunlara ragmen hayatimda hic bir erkege karsi beslemedigim duygular hissetmeye basladim ona karsi..
Garip bir cekiciligi vardi..
Ve farkinda olmadan ona siril siklam asik olmaya baslamistim..
Mesleki egitimimi tamamlamak üzereydim.. doktor olucaktim Allahin izniyle ..
Baba, biricik kizin internet de tanistigi türkiyede yasiyan, düzeyli bi isi olmayan, hayatini isyankar bir sekilde yasayan, "carpe diem" felsefesini kendine slogan edinen bir erkege asik oldu, evlenmemize müsade edermisin... diyemezdim..
Bu durumu arkadaslarima nasil aciklardim..
Beni sert, prensipli, disiplinli birisi olarak taniyorlardi..
Mantik disi haraket etmezdim hic, beni ben kilan özelligim buydu..
Bukadar olumsuz, ütopik bir hayale nasil kapilabilirdim?
Bu bana benim pozisyonumda birine yakisirmiydi?
Babamin tek kiziyim..
Babam sizin babalar gibi anlayisli ve sabirli degil..
Onu kötülemek istemiyorum, her ne kadar zor bir insan olsada onu dünyadaki hic bir babaya degismem bu ayri bi konu..
Ama babamin tek kiziyim, ilk göz agrisiyim..
Beni okuttu.. yüksek mertebelere cikardi..
Bugün doktorsam, sayginlik görüyorsam babamin sayesindedir..
Bazen sagdan soldan ilgilenenler oluyor (ne kadar piskopat oldugumu bilseler hic bulasmazlar) ama istemeye gelmek istediklerini belirtiyorlar..
Babam medeni davranamiyor bu konuda..
Tamam her baba kizini kiskanir.. büyütüpde ellere teslim etmek her babaya zor gelir..
Ama benim babam bu olayi cok abartiyor..
Üniversiteyi bitirdigimde 2 hafta surat asti.. benimle konusmadi..
Gurur duyacagini ümit ediyordum oysa ici buruktu..
Anneme acilmis.. "okulu bitti, sira evlilige geldi, artik bizden ayrilacak" .. diye üzülüyormus..
Babamin huzuruna basbakanla akrabaligi olan, doktora yapmis star hukukcu ve bos zamaninda astronot olarak uzayi gezen bir süper-man dahi cikarsam..
inanin o erkege dahi bi kulp takar, bana layik görmez..
Meslegi ve düzeyli bir isi yok, internet de tanistik, üstelik türkiyede yasiyor.. baba beni bu erkek istemeye gelebilirmi diye karsisina cikamazdim...
Hayatim boyunca mantikli olmak beni okadar yormustuki..
Aslinda sadece onu sevmek istiyordum..
Karsilik vermesine gerek yoktu..
Aradan yine bi zaman gecti..
Bu kismini fazla derinlestirmek istemiyorum..
Ama bana karsi bazi duygulari oldugunu aciklamaya basladi Oda..
Mantikli olmaya calistim, tüm olumsuzluklari göz önünde bulundurarak onu ümitlendirmeye hakkim yoktu diyordum kendime..
Ama karsi koyamadim...
Seviyordum onu tüm kalbimle..
Durumun ne kadar imkansiz oldugunun aslinda ikimizde farkindaydik ..
ama cogu zaman bunu konusmak isimize gelmiyordu..
Belki ap ayri dünyalarin insanlariydik.. cok farkliydik..
Ama yinede bizi birbirimize baglayan birsey vardi..
Sen olmasan baska bi kadinla evlenmeyecegim diye söz verdi bana..
Belki kimisine göre cok klasik ama O haric hic bir erkegin olmayacagima dair yemin ettim bende..
Buraya kadar en azindan duygularimiz acisindan hersey bi rüya gibi gelisti..
Benim büyük duygular besledigim, yaklasik 6 yildir tanidigim erkek artik bana ait di..
Duygularimizi birbirimize itiraf ettigimiz dönemden sonra yine yaklasik 3 yil gecti.. Yani suanda asagi yukari 9 yildir tanisiyoruz..
Bu "birlikte" oldugumuz süre zaafi yaklasik 3 yil boyunca sürdü..
Size garip gelicek ama simdiye kadar hic canli olarak görüsemedik..
Yani telefonda görüsmeye basladik ...
Sesimizi duyurduk birbirimize..
Ama ayni corafyada yasamadigimizdan dolayi bi türli bulusup bi araya gelmemiz nasip olmadi bugüne kadar..
Türkiyeye tatile gittim, ama orda da nasip olmadi .. farkli nedenlerden ötürü gerceklesmedi görüsmemiz..
3 yil boyunca duygularimizi, birbirimize olan askimizi telefonla görüserek yada msn de irtibat kurarak yasamaya calistik...
Burda bi Cut yapip beni üzen konuyu acmak istiyorum...
Ilkin hersey mükemmeldi..
Ona olan güvenimi tarif edemem.. Allaha olan inancimin yeri ayri..
Ama dünya yüzünde annem babam ve kardeslerimden sonra en cok deger verdigim güvendigim insan Oydu..
Hic görmedigim halde benim herseyimi biliyordu..
Karakterinin kisiliginin ne kadar saglam oldugunu yillarin verdigi güvenle hissediyordum..
Sizi soke edicek bir olay anlatmayacagim, eger bunu bekliyorsaniz..
Sadece zamanla onu kiskanmaya basladim, tabi haliyle.. seviyorsun, asiksin, her anini onunla paylasmak istiyorsun..
Etrafimda asik olan insanlar sevgilisiyle nisanlanip evlilige adim atarken ben aksamlari üniversite cikisi eve kosup bilgisayar basina geciyorum, sevdigim erkekle vakit gecirmek icin su önümdeki soguk ekrana ihtiyacim var...
ona sarilamiyorum, ona yakin olamiyorum..
gözlerine bakamiyorum..
yanimda hissedemiyorum..
Zaman zaman msnde gecikmeye basladiginda dahi kiziyordum..
Suan napiyorsun diye sordugumda kacamak cevaplari beni daha da öfkelendiriyordu..
Kimi zaman kendime kiziyordum, evet o erkek, kizlar gibi duyarli degiller.. kötü bi amaci olmadan herhangi bi seyle oyalaniyordur.. diyordum ..
Ama yinede aliniyordum..
Ve onun sohbet platformlarinda baska kadinlarla muhatap olmasindan rahatsizdim..
Kimi zaman dalga geciyordu.. yada sirf egosunu tatmin etmek icin kadinlarda biraktigi etkinin farkinda oldugu icin kadinlarla yazisiyordu.. onlari kendine hayran biraktiginda siritarak gelip beni kiskandirmaya calisiyordu, kadinla olan muhabbetlerinden ip ucu veriyordu..
Aramizda bu yüzden ciddi ciddi tartismalar cikmaya baslayinca..
Yalan konusmaya basladi..
Hayatimda herseye tahamül edebilirim, bana kizsaydi bagirip cagirsaydi.. hakaret dahi etseydi belki bukadar zoruma gitmezdi.. Ama bana suan yanimda oturan arkadaslarimla konusuyorum o yüzden seninle ilgilenemiyorum diyip, bir sohbet odasinda farkli farkli kadinlarla baya samimi ve sinirlari asan sohbetler ettigine sahit oldugumda, hayatimda en büyük hayal kirikligina ugradim..
Ben bu erkege yeminimi verdim..
Tüm olumsuzluklara ragmen onun olacagima dair söz verdim..
Yeri ve zamani geldiginde onunla birlikte olabilmek icin elimden gelen herseyi yapmaya hazir olucaktim..
Defalarca bana yalan konustuguna sahit oldum...
Ve yüzlestirdigimde ilkin soke oluyordu.. sonrada adam akilli bir aciklama yapamayinca beni sucluyordu, senin yüzünden yalan konusuyorum diyebilecek yüzü buluyordu..
Zaman zaman onu sorguladigimda bana hakaretler etmeye basladi..
Bana karsi uslubunu bozuyordu..
Saygisizca haraket ediyordu..
Gecen pazar günü yine bir hatasini görünce, bunu sual edince.. hakaretlerine tahamül edemedim..
Birdaha karsima cikma gibi agir sözler kullandi..
Ve benim sucum sadece onun yaptiklarini desifre etmek.. bazi davranislarini sorgulamak..
Kendi yalanlari herseyi bi kenara birakip beni suclamasi zoruma gitti...
Benim icin kalbimde kimseyle paylasamadigim kendi kendime yasadigim masum bir hayal .. bakiyorumda.. kabusa dönüsmüs..
Neden böyle davraniyor bilmiyorum...
Bir cok kez ayrilmayi denedik.. ama bi nevi yine birimiz bi adim adip bi sekil muhatap olmamizi sagladik..
Ama bu sefer sanirim gercekten bitirmeyi basardik..
2 hafta sonra dogum günüm...
tartistigimiz günden beri aramadi..
bende yemin ettim kendime.. aramicam...
Onun karsisinda okadar eziliyorum, kendimden taviz veriyorum.. artik yeter..
Ama cok tuhaf bir durum..
Gercekten birdaha aramazsa ne olucak diye korkuyorum..
Hayatim devam ediyor.. sabah hastaneye gidip calisiyorum.. nöbete kaliyorum.. disariya dogru hersey rutin..
kimseyle de paylasamiyorum bu sirrimi.. bu duygularimi..
Bana cok kötü davranmaya basladi..
Her ne olursa olsun, bunu gercekten hak ediyormuyum..
kiskancliklarimin bedeli gercekten bana olan dürüstsüzlügü mü olmaliydi..
Kendimi sucluyorum..
Sonra yalanlarini hak etmedigimi düsünüyorum...
Cok özür dilerim..
Kafanizi sisirdim..
Ama cok doluydum...
Fikirlerinizi, yorumlarinizi bekliyorum..
Bana aci da olsa gercek fikirlerinizle destek olmanizi diliyorum..
Dogum günümde aramazsa.. demek gercekten benide bana verdigi sözleride bos verdi..
Beni unutmaya, verdigi yeminleri silmeye razi oldu demekdir..
Bu durumda nasil davranacagimi bilmiyorum..
Siz olsaniz naparsiniz..
Belkide sevilmeyi hak etmiyorum..
Belkide hic bir erkegi mutlu edemiyorum..
Edebilseydim benimle kalirdi.. herseye ragmen beni sevmekten vazgecmezdi..
Canim cok sikkin..
Her neyse..
hayirli geceler...
selamlar..
Nasil baslasam bilmiyorum..
Ben 27 yasindayim.. yaklasik bi senedir asistan doktor olarak bi hastanenin dahiliye bölümünde calismaktayim..
Yurt disinda yetistigim icin türkceye cokda hakim degilim..
müsamaha göstermenizi dilerim..
Ilk defa kendime ait, cok özel bir konuda hic tanimadigim insanlara acilacagim..
Arkadasim, yoldas dedigim dost olarak gördügüm insanlar var hayatimda.. ama bu konuda onlara karsi acik olamiyorum..
belki verecekleri tepkiden korkuyorum..
belkide alacagim cevaplarin isime gelmeyecegini bildigim icin susuyorum ..
Kendimi analiz etmekten yoruldum..
herseyi dogru yapmaya calisirken kendi prensiplerimin esiri olmak beni boguyor..
Bir zamanlar büyük bir ask yasadim.. 19-20 yaslarinda ilk göz agrimla paylastigim duygularin evlilikle noktalanmasini ümit ederken bazi sorunlardan dolayi uzun bir sevgi cok aci bir sekilde bitti.. ailesi bazi konularda karsi cikinca.. aile büyüklerini üzmemek adina, herseyi "dogru" yapmak adina birbirimizden vazgectik.. Ailesiyle arasinin sogumasini istemedim..
Sizinle paylasmak istedigim konu ama daha farkli..
Sadece o yukarida bahsettigim iliskinin avcumun icinden yok olup gitmesini yasadiktan sonra.. hayallerimi ve gelecege dair tüm ümitlerimi bagladigim bu birliktelik o sekil aciyla sona erdiginde birdaha hic bir erkege asik olamayacagimi zannediyordum..
Teknolojinin ve bununla birlikte insanlarin iletisim kurma seceneklerininde cogaldigi bi dönemde, zaman zaman bazi online sohbet platformlarinda vakit gecirmeye basladim, özellikle aksamlari.. derslerden bunalinca ve disariya cikmak icin cok gec oldugunda bu sekil desarj olmaya calisiyordum..
Sanirim 2001 yilinin aralik ayinda Onunla tanistim.. o takildigim sohbet odasinda..
Artik cok klasik oldu.. Insanlar internet araciligi ile banka islerini bi kenara birakalim, kiyafet secip almayi bos verin, kendine es dahi bulabiliyor..
Ama halk arasi belkide hakli olarak birlikte oldugum kisiyi internet araciligi ile tanidim dedigin de hemen ön yargilarla yüzlesmek zorunda birakiliyorsun..
Bu ön yargilarla giriyordum o ortamlara.. cogu zaman sirf tartisip ortami karistirdigim icin o sohbet odasindan uzaklastiriliyordum.. (evet belki zor ve gecimsiz biriyim ama aslinda okadar da piskopat birisi degilim, sadece internetin kötülüklerinden tuzaklarindan korunmak icin kendime ayri bi stil cizmistim)
Nickim dahi unisex idi.. cogu zaman erkek oldugumu zannederlerdi ..
Her ne ise..
O farkliydi..
Sohbet odasinda ben yine bi kavga cikarmanin pesindeyken.. hakaret etmeden, seviyemi bozmadan yazdigim icin.. bayan oldugumu cözmüstü sanirim.. cünkü benim gicik gicik tavirlarima ayni sekilde cevap vermeye basladi..
zeka oyunlariyla birbirimizi cileden cikarmak icin ugrasiyorduk..
Ben hala sinirlari korumak, net´deki "tuzaklara" düsmemek icin tedbirliydim kendi aklim sira.. herkesi potansiyel bi düsman olarak görüyordum :)
Sanal bu .. kimseye güvenemezsin diyip bilgisayari kapattigimda real hayatima dönüyordum..
Biz Onunla bi müddet o sekil tesadüfen rastladigimizda karsilikli laf atip, tartisma konusu bulup beynimizi yaristirdik..
Aradan sanirim bi yil gectikten sonra .. bilgisayari kapattigimda dahi Onun söyledigi bazi sözlere gülerken yakaladim kendimi..
Ama bu dönemler kesinlikle duygusal bir yaklasim degildi..
Sadece Onun farkli olduguna inanmaya baslamistim..
Gercekten güvenebilecegim birisi oldugunu hissetmeye baslamistim..
O okul döneminde asik oldugum, ilk göz agrim dedigim insanla olan dialogumuzu, yasadigimiz sorunlari.. Üniversitede yada aile ici yasadigim sorunlari zaman zaman Onunla paylasmaya basladim..
Artik sohbet sadece beyin yaristirmaktan daha farkli bi boyuta gelmisti..
Hala hic bir duygusallik yoktu.. Ilk askima olan duygularimi, büyük sevgimi onunla paylasirken gercekten hafiflemis hissediyordum kendimi..
Ayni sekilde oda bana yasadiklarini anlatiyor, kendi acisindan özel seyler paylasiyordu...
Ve 3 yil boyunca.. inanin bu insan ne yüzümü görmüstü.. nede sesimi duymustu..
Üc yil boyunca.. sadece yazisarak bi nevi birbirimizin dertlerine ortak olduk..
Bilmiyorum bu devirde artik herkesin evinde bilgisayari var.. herkes hayatinda bi kereligine masus da olsa bi chat ortamina girip merakini gidermistir..
Hanginiz 3 yil boyunca bir insanla sürekli konustunuz.. yada sesini ve yüzünü merak etmeden her aksam en özel dertlerinizi paylastiniz...
Tüm bu süre zaafinda hala ona karsi bi duygusallik söz konusu degildi.. sonucta ben ilk askimla evlenmeyi düslüyordum, ama benim icin vazgecilmez bir DOST olmustu..
Yaklasik üc sene sonra merak etmeye basladi, bana kendi resmini gönderdi.. tüm dertlerini paylastigin insani gör iste.. diyerek..
Ona güveniyordum.. bende ona bi resmimi gönderdim..
Bu sekil dostlugumuz az daha ilerlemis oldu.. en azindan en özel sorunlarimi paylastigim "online günlügüm"ün artik bir yüzü oldu..
Gercekten benim "canli" günlügümdü..
sanal bir ortamda ne kadar canli olunabilirse artik..
Aradan yine bi zaman gecti..
Sevdigim insanla yollarimiz ayrildi iletimin ilk basinda belirttigim gibi..
Dostum yine bana destek oldu..
Zaman zaman agir yorumlariyla, dost aci söyler edasiyla beni sarsti.. kendime gelmemi sagladi.. üzüntüden sevdigim insani kaybettigim icin girdigim bunalimdan beni cikardi..
Bu zor dönemi onun destegi ile atlattim..
Aradan yine 2 yil gecti ...
Bir zamanlar cok yogun duygular besledigim cocugu beynimden sildim.. Benim icin savasmadi.. ailesi karsi cikti diye pes etti.. benim icin mücadele etmedi..
Onu daha fazla sevmemin anlami yoktu..
Ona olan duygularimla birlikte icimdeki tüm duygusalligi silmistim.
Hayatimda artik erkek istemiyordum..
Köküne kiprit suyu diyip kendi hayatimi yasamaya karar almistim..
Tip okuyordum.. bu zaten yeterince enerji ve zaman aliyordu .. birde ask gibi tüketici durumlara sokmak istemiyordum artik kendimi..
Planim buydu..
Dostumla tüm bunlari yasarken tabi hala irtibat icerisindeydik..
Bir resimimizi görmüstük..
Ve yaklasik 5 yil boyunca dostlugumuzu sürdürüyorduk...
Artik üniversiteden eve gelince.. bilgisayar basina gecmek icin sabirsizlaniyordum..
Arkadaslarla gezdikten sonra hemen eve gelip yine bilgisayari acip o ordami diye bakiyordum..
Hayatimda önemli kararlar vermem gerektiginde ona danismadan karar alamiyordum.. ona ve yorumlarina ihtiyac duymaya basladim..
Onu tarif edeyim..
Sima yönden kadinlarin ilgisini cekecek bir erkek degil ..
Orta okul mezunu.. babasiyla yasadigi bazi sorunlardan dolayi evden erken ayrilmak zorunda kalmis, dolayisiyla kendi ayaklarinin üzerinde durmak adina bir meslek edinme cabalari gösterememis.. bu firsati olmamis..
Suanda da düzenli olarak calistigi bir meslegi yok ..
Aranizdan bazilarinin beyninde belki soru isareti olusmustur bile ..
Adam ne yakisikli, nede zengin.. cekici olan neydi diye merak ediyorsunuzdur..
Kabul ediyorum, aramizda belki sosyal ucurumlar var..
Belki genc kizlarin dergilerde seyrettigi renkli gözlü, sarisin, zengin yati kati olan bir erkek degil..
Ama tüm bunlara ragmen hayatimda hic bir erkege karsi beslemedigim duygular hissetmeye basladim ona karsi..
Garip bir cekiciligi vardi..
Ve farkinda olmadan ona siril siklam asik olmaya baslamistim..
Mesleki egitimimi tamamlamak üzereydim.. doktor olucaktim Allahin izniyle ..
Baba, biricik kizin internet de tanistigi türkiyede yasiyan, düzeyli bi isi olmayan, hayatini isyankar bir sekilde yasayan, "carpe diem" felsefesini kendine slogan edinen bir erkege asik oldu, evlenmemize müsade edermisin... diyemezdim..
Bu durumu arkadaslarima nasil aciklardim..
Beni sert, prensipli, disiplinli birisi olarak taniyorlardi..
Mantik disi haraket etmezdim hic, beni ben kilan özelligim buydu..
Bukadar olumsuz, ütopik bir hayale nasil kapilabilirdim?
Bu bana benim pozisyonumda birine yakisirmiydi?
Babamin tek kiziyim..
Babam sizin babalar gibi anlayisli ve sabirli degil..
Onu kötülemek istemiyorum, her ne kadar zor bir insan olsada onu dünyadaki hic bir babaya degismem bu ayri bi konu..
Ama babamin tek kiziyim, ilk göz agrisiyim..
Beni okuttu.. yüksek mertebelere cikardi..
Bugün doktorsam, sayginlik görüyorsam babamin sayesindedir..
Bazen sagdan soldan ilgilenenler oluyor (ne kadar piskopat oldugumu bilseler hic bulasmazlar) ama istemeye gelmek istediklerini belirtiyorlar..
Babam medeni davranamiyor bu konuda..
Tamam her baba kizini kiskanir.. büyütüpde ellere teslim etmek her babaya zor gelir..
Ama benim babam bu olayi cok abartiyor..
Üniversiteyi bitirdigimde 2 hafta surat asti.. benimle konusmadi..
Gurur duyacagini ümit ediyordum oysa ici buruktu..
Anneme acilmis.. "okulu bitti, sira evlilige geldi, artik bizden ayrilacak" .. diye üzülüyormus..
Babamin huzuruna basbakanla akrabaligi olan, doktora yapmis star hukukcu ve bos zamaninda astronot olarak uzayi gezen bir süper-man dahi cikarsam..
inanin o erkege dahi bi kulp takar, bana layik görmez..
Meslegi ve düzeyli bir isi yok, internet de tanistik, üstelik türkiyede yasiyor.. baba beni bu erkek istemeye gelebilirmi diye karsisina cikamazdim...
Hayatim boyunca mantikli olmak beni okadar yormustuki..
Aslinda sadece onu sevmek istiyordum..
Karsilik vermesine gerek yoktu..
Aradan yine bi zaman gecti..
Bu kismini fazla derinlestirmek istemiyorum..
Ama bana karsi bazi duygulari oldugunu aciklamaya basladi Oda..
Mantikli olmaya calistim, tüm olumsuzluklari göz önünde bulundurarak onu ümitlendirmeye hakkim yoktu diyordum kendime..
Ama karsi koyamadim...
Seviyordum onu tüm kalbimle..
Durumun ne kadar imkansiz oldugunun aslinda ikimizde farkindaydik ..
ama cogu zaman bunu konusmak isimize gelmiyordu..
Belki ap ayri dünyalarin insanlariydik.. cok farkliydik..
Ama yinede bizi birbirimize baglayan birsey vardi..
Sen olmasan baska bi kadinla evlenmeyecegim diye söz verdi bana..
Belki kimisine göre cok klasik ama O haric hic bir erkegin olmayacagima dair yemin ettim bende..
Buraya kadar en azindan duygularimiz acisindan hersey bi rüya gibi gelisti..
Benim büyük duygular besledigim, yaklasik 6 yildir tanidigim erkek artik bana ait di..
Duygularimizi birbirimize itiraf ettigimiz dönemden sonra yine yaklasik 3 yil gecti.. Yani suanda asagi yukari 9 yildir tanisiyoruz..
Bu "birlikte" oldugumuz süre zaafi yaklasik 3 yil boyunca sürdü..
Size garip gelicek ama simdiye kadar hic canli olarak görüsemedik..
Yani telefonda görüsmeye basladik ...
Sesimizi duyurduk birbirimize..
Ama ayni corafyada yasamadigimizdan dolayi bi türli bulusup bi araya gelmemiz nasip olmadi bugüne kadar..
Türkiyeye tatile gittim, ama orda da nasip olmadi .. farkli nedenlerden ötürü gerceklesmedi görüsmemiz..
3 yil boyunca duygularimizi, birbirimize olan askimizi telefonla görüserek yada msn de irtibat kurarak yasamaya calistik...
Burda bi Cut yapip beni üzen konuyu acmak istiyorum...
Ilkin hersey mükemmeldi..
Ona olan güvenimi tarif edemem.. Allaha olan inancimin yeri ayri..
Ama dünya yüzünde annem babam ve kardeslerimden sonra en cok deger verdigim güvendigim insan Oydu..
Hic görmedigim halde benim herseyimi biliyordu..
Karakterinin kisiliginin ne kadar saglam oldugunu yillarin verdigi güvenle hissediyordum..
Sizi soke edicek bir olay anlatmayacagim, eger bunu bekliyorsaniz..
Sadece zamanla onu kiskanmaya basladim, tabi haliyle.. seviyorsun, asiksin, her anini onunla paylasmak istiyorsun..
Etrafimda asik olan insanlar sevgilisiyle nisanlanip evlilige adim atarken ben aksamlari üniversite cikisi eve kosup bilgisayar basina geciyorum, sevdigim erkekle vakit gecirmek icin su önümdeki soguk ekrana ihtiyacim var...
ona sarilamiyorum, ona yakin olamiyorum..
gözlerine bakamiyorum..
yanimda hissedemiyorum..
Zaman zaman msnde gecikmeye basladiginda dahi kiziyordum..
Suan napiyorsun diye sordugumda kacamak cevaplari beni daha da öfkelendiriyordu..
Kimi zaman kendime kiziyordum, evet o erkek, kizlar gibi duyarli degiller.. kötü bi amaci olmadan herhangi bi seyle oyalaniyordur.. diyordum ..
Ama yinede aliniyordum..
Ve onun sohbet platformlarinda baska kadinlarla muhatap olmasindan rahatsizdim..
Kimi zaman dalga geciyordu.. yada sirf egosunu tatmin etmek icin kadinlarda biraktigi etkinin farkinda oldugu icin kadinlarla yazisiyordu.. onlari kendine hayran biraktiginda siritarak gelip beni kiskandirmaya calisiyordu, kadinla olan muhabbetlerinden ip ucu veriyordu..
Aramizda bu yüzden ciddi ciddi tartismalar cikmaya baslayinca..
Yalan konusmaya basladi..
Hayatimda herseye tahamül edebilirim, bana kizsaydi bagirip cagirsaydi.. hakaret dahi etseydi belki bukadar zoruma gitmezdi.. Ama bana suan yanimda oturan arkadaslarimla konusuyorum o yüzden seninle ilgilenemiyorum diyip, bir sohbet odasinda farkli farkli kadinlarla baya samimi ve sinirlari asan sohbetler ettigine sahit oldugumda, hayatimda en büyük hayal kirikligina ugradim..
Ben bu erkege yeminimi verdim..
Tüm olumsuzluklara ragmen onun olacagima dair söz verdim..
Yeri ve zamani geldiginde onunla birlikte olabilmek icin elimden gelen herseyi yapmaya hazir olucaktim..
Defalarca bana yalan konustuguna sahit oldum...
Ve yüzlestirdigimde ilkin soke oluyordu.. sonrada adam akilli bir aciklama yapamayinca beni sucluyordu, senin yüzünden yalan konusuyorum diyebilecek yüzü buluyordu..
Zaman zaman onu sorguladigimda bana hakaretler etmeye basladi..
Bana karsi uslubunu bozuyordu..
Saygisizca haraket ediyordu..
Gecen pazar günü yine bir hatasini görünce, bunu sual edince.. hakaretlerine tahamül edemedim..
Birdaha karsima cikma gibi agir sözler kullandi..
Ve benim sucum sadece onun yaptiklarini desifre etmek.. bazi davranislarini sorgulamak..
Kendi yalanlari herseyi bi kenara birakip beni suclamasi zoruma gitti...
Benim icin kalbimde kimseyle paylasamadigim kendi kendime yasadigim masum bir hayal .. bakiyorumda.. kabusa dönüsmüs..
Neden böyle davraniyor bilmiyorum...
Bir cok kez ayrilmayi denedik.. ama bi nevi yine birimiz bi adim adip bi sekil muhatap olmamizi sagladik..
Ama bu sefer sanirim gercekten bitirmeyi basardik..
2 hafta sonra dogum günüm...
tartistigimiz günden beri aramadi..
bende yemin ettim kendime.. aramicam...
Onun karsisinda okadar eziliyorum, kendimden taviz veriyorum.. artik yeter..
Ama cok tuhaf bir durum..
Gercekten birdaha aramazsa ne olucak diye korkuyorum..
Hayatim devam ediyor.. sabah hastaneye gidip calisiyorum.. nöbete kaliyorum.. disariya dogru hersey rutin..
kimseyle de paylasamiyorum bu sirrimi.. bu duygularimi..
Bana cok kötü davranmaya basladi..
Her ne olursa olsun, bunu gercekten hak ediyormuyum..
kiskancliklarimin bedeli gercekten bana olan dürüstsüzlügü mü olmaliydi..
Kendimi sucluyorum..
Sonra yalanlarini hak etmedigimi düsünüyorum...
Cok özür dilerim..
Kafanizi sisirdim..
Ama cok doluydum...
Fikirlerinizi, yorumlarinizi bekliyorum..
Bana aci da olsa gercek fikirlerinizle destek olmanizi diliyorum..
Dogum günümde aramazsa.. demek gercekten benide bana verdigi sözleride bos verdi..
Beni unutmaya, verdigi yeminleri silmeye razi oldu demekdir..
Bu durumda nasil davranacagimi bilmiyorum..
Siz olsaniz naparsiniz..
Belkide sevilmeyi hak etmiyorum..
Belkide hic bir erkegi mutlu edemiyorum..
Edebilseydim benimle kalirdi.. herseye ragmen beni sevmekten vazgecmezdi..
Canim cok sikkin..
Her neyse..
hayirli geceler...
selamlar..