teşekkür ederim güzel yorumunuz için..Sanırım tablo o kadarda kötü değil.Aşabileceğime inancım var fakat pratikte sosyal ortamlarda fazla bulunmadığım için sıkıntılar yaşıyorum.Bi çok travmanın sonucu bu belkide..Umarım yakın bi zamanda aşarım ve kurtulurum bu düşüncelerden..Bence siz kesinlikle hoşsohbet birisiniz sadece sosyal fobi yaşıyorsunuz. Yoksa kendinizi yazıyla ifade edişinizde hiçbir sıkıntı yok hatta çok açık ve netsiniz. Sosyal fobinizin üstüne gitmek zorundasınız. Bayramda karşı tarafın ailesini aramak sosyal bir görev, bunun üstüne düşünmeyin bile, önceden planlamayın, iyi hissettiğiniz an alın telefonu arayın. Herkes çok konuşkan olmak zorunda değil. Güler yüzlü ve mesafeli takılın madem. Canınıza yazık, çok düşünmeyin, keyif almaya çalışın, anı kaçırmamaya çalışın görüşmelerde. Atıyorum yemek yediniz, çok beğendiğinizi söyleyin tarif isteyin, laf lafı açar zaten. Ayrıca az ve öz konuşan güler yüzlü hanım olmak gayet idealdir, ne o öyle hemen kırk yıllık komşu ahbap gibi olmak o daha anormal. Sohbeti yönetmesi gereken kişi ağırlayan kişidir hem, misafire ilgi alaka en başta ev sahibinin görevidir. Anlamsız uzun sessizlikler olduysa sizin kusurunuz değil yani.
Kendinizi rahat bırakın.
Evet sanırım benim sorunumda bu..düşüncelerimi mimiklerime fazla yansıtan biriyim.En ufak bi aksilikte yanlış anlaşıldım mı? rezil oldum mu? diye kaygılar..haliyle karşıdakide anlıyor..İnşallah düzelecek birgün..Yazıda kendinizi ne kadar güzel ifade etmişsiniz :)
Geçip karşınıza dertleşesim geldi sizinle :)
Bunu sadece konuşmaya dökmekte zorlanıyorsunuz .
Ama şöyle bişey söyleyim bende hep cümlelerimi ölçüp tartarak konuşurum.
Bir de bir arkadaşım vardır böyle çok tatlıdır ama gelişigüzel konuşur, özgüveni çok yüksektir.
Yurtdışındayız ikimizde . Okula beraber başlamıştık dili yeni yeni öğreniyoruz, 11-12 yaşlarındayız, hatırlıyorum ben acaba yanlış mı konuşurum , cümleyi yanlış mı kurarım diye cebelleşirdim.
Arkadaşım yanlış, eksik direkt dalardı konuşmaya ve arkadaşlarımız hiç yadırgamazdı, sen kötü konuşuyorsun demezdi :)
Baktım ben yalnız kalıyorum, benim arkadaş yeni arkadaşlar ediniyor herkes etrafında pervane, bende zamanla aynı şeyi uygulamaya başladım. İnsanlar sizi yadırgamayacak, ailenizden gördüğünüz tepkiyi dışarıdaki insanlarda görmeyeceksiniz bunun bilincinde olarak rahat rahat konuşmaya çalışın.
İlerde o ev ortamından tamamen uzaklaşınca bu tutukluluğunuz da eminim yavaş yavaş geçer.
Erkek arkadaşınızın ailesini de yeni yeni tanıyorsunuz , biraz biraz kaynaşmaya başlayınca daha rahat hareket edersiniz yanlarında, konuşmakta da zorlanmazsınız, çekinme gibi bir durum olmaz.
Yani işin özü korkularınızı bir kenara bırakın.
Kimse size konuşmaya başladıktan sonra aileniz gibi eleştiri yağmuruna tutmayacak.
Bu ailenizin saygısızlığı. Herkes öyle değil..
Bayram'da aradığınızda içinizden geldiği gibi konuşun, kendi kendinize neler söyleyeceğinizi düşünün konuşmaya başlamadan önce. Hatta bir kağıda not alın. Klasik bayramlaşma konuşması işte süreceği 3-5 dk, saatlerce sohbet etmenize gerek yok. Bir de kendinizi bu durumdan dolayı eksik hissetmeyin, dışlandığınızı düşünmeyin. Herkesin yapısı farklı. Kimi çok konuşur, çok patavatsızlık yapar, gereksiz herşeye burnunu sokar. Kimisi daha sessizdir, az ve öz konuşur. Evet tutukluk derecesindeyse bunu biraz olsun aşabilirsiniz ama bülbül gibi şakımak zorunda da değilsiniz. Herşey dozunda olmalı
evet çok önemli..tuhaf olan üzerimizde bu kadar baskı kuran anne ve babamında kendine özgüveni yok.onlarda yeni bi ortama girince sessiz kalmayı tercih ederler hep.Sadece aile içinde çocuklarını kısıtlamakla sinirli halleriyle meşhurdurlar..Onları farketmeden rol model almışta olabilirim.Bunu aşmak hiç kolay değil ama artık dayanılacak son sınırdayım ve mücadelemi başlatıyorum.İlk hedefimse konuşmaktan çekindiğim her yerde konuşmaya başlamak..şaşırıp tuhaf tepkiler alabilirim belki ama konuşamamanın hayatıma verdiği zararları düşününce tiroid hastası bile oldum artık sessiz çekingen kız olmamalıyım.Güzel yorumunuz içinde teşekkürler:)yazı dilin mükemmel, ne istediğini bilen, en önemlisi kendinin farkında gayet olgun birisin. sorunun derinine inmişsin psikolojini de son derece iyi kullanıyorsun. sanırım bu aşamama hissi. özgüvenin de yerinde aslında. aileni önemsemeyi bırakıp kimde ne kadar değerin olduğunu kavrarsan aşabilirsin diye düşünüyorum. ailene denilecek bir şey yok. eğer son çocuk sen değil de erkek olsaydı aynı şeyler olur muydu acaba? toplumumuzda hem kızsan hem de en küçüksen bu problem ortaya çıkıyor maalesef. aile rolü çok çok önemli.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?