Ben sizde de problem görüyorum açıkçası eşim bana başkalarıyla birlikte olmaya meraklısın diyecek ben o evde 1dk durmam bu cümleyi normalleştirip çocuğa yönelmişsiniz bence evliliğinizde büyük problem var eşinizin ağzından böyle iğrenç sözcükler kolay söylenmemeliydi sizde izin veriyorsunuz kanımca çok pasif gördüm sizi gücünüzü toplayın ben ne yaşıyorum bunlar normal değil diyip defedin adamıSizlere yaşadığım bir olayı anlatıp akıl almak istiyorum. Daha önce de bahsetmiştim aslnda eşim surekli bana ve kızımıza bağırıp duruyor. Aslnda daha çok kıza. Kızım 3 yaşında biraz hiperaktif mi yoksa eşim mi çok titiz anlamıyorum da. Kızım her şeye karışmak istiyor ben bulaşık makinesi boşaltayim ona gelir bosaltacam der çamaşır bosaltim gelir bisaltir süpürge yapım bende supurcem der eşim de sürekli makineye dokunma çekmecelere dokunma bağırır. Ağlasa sus artık diye kızar bende eşime sürekli bağırıp durma çocuğa diye kızıyorum bizim kavga başlıyor işte. Dün yine bağırdı çocuğa bağırıp durma artık bi sakın ol dedim sen bana sus diyip durcana kızına sus de dedi hep bana sakin ol diyip durma dedi ve küstü. Konuşmadı dünden beri. Bugün sabah da kahvaltı yaptık temizlik yapicaz saolsun eşimde yardım eder süpürür ben silerim ama bizim temizlik de hep kavgayla biter. Başladı yine çocuğa çekmeceye dokunma onu bırak bunu bırak demeye. Ben laf söyleyip durma diyince de bana saymaya başladı bu çocuk senin yüzünden bana saygı duymuyo cemkirip duruyo demeye bende sen ona bagiriyon o da sana cevap veriyo dedim ben napim sizin ilişkinize dedim. Sen niye küsüp duruyon flan dedim. Kardeşinin bu hafta sonu düğünü var kavga ederken sinirle madem sen beni yok sayıyon bende gelmiyorum düğüne flan dedim. Gelmezsen gelme çocuğumla giderim bende dedi bende çocuğu da götüremezsin işine gelince çocuğun gelmeyince konusmuyon bile çocukla dedim. Tabi böyle tartışma büyüdü. Iste aileme karşı kinin ne ne yapiyo benim ailem flan dedi bende küsme demedim mi evde sana dedim sen neden küsüp beni yok sayıyon dedim. Aileme gidip anlaticam gerçek yüzünü görsünler dedi bende git anlat bende senin her şeyde kavga ettiğini sonra da küstüğünü anlatırım benim ailenle bir sorunum yok dedim. Sonradan pişman oldum aslnda neden böyle söyledim diye ama küsmesine çok sinir oldum. Ve her temizlik zamanı böyle yapıyor. Çocuğa bağırıp kızıyor sonra da senin yüzünden bana kötü davranıyor bu çocuk diyor. Sizce ben mi abarttım bu sefer çok mu ağır konuştum. Gerçekten ben çocuğu çok mu simartiyorum gerçekten çok ama çok yoruldum Kızım ve eşim arasında kalmaktan her hafta sonu kavga etmekten millet hafta sonu gelsin tatil yapayım der bizim her hafta sonu kavgayla geçer. Şimdiden teşekkür ederim okuduğunuz dinlediginiz ve destek olduğunuz için çünkü dertlesecegim hiç kimsem yok gerçekten
Kocanızı viledasıyla başbaşa bırakıp neden çekip gitmediğinizi hala anlamadımEsim temizlik yapmayı kendi istiyor ben süpürge yaparken vileda yaparken sağı solu çızıyormusum o yüzden ama sen yap işi desem de olmuyo süpürür geçer yada yarım bırakıp o da çıkar. Çocukla da çıkmıyor ki ben halledeyim işleri 2 gündür çocukla küs ya resmen elinden tutayım bi gezdirim birlikte vakit geçirelim asla yok içim o kadar yanıyor ki çocuğuma asla dayanamıyorum bir insan babasız olsa babam yok der ama benim kızımın başında öz babası var ama canı istemezse sevmiyo kucağına alıp öpüp koklamiyo bile
Bunların hepsi boş bahaneler yalnız farkında mısın?Böyle bir adamı baba yapıp kızıma kötülüklerin en büyüğünü yaptığım için inanın her gün kahroluyorum ama bilemedim ki iste böyle biri olabilecegini severek evlendim 3 sene sonra bebek yaptık ama böyle biri değildi yani son 2 3 senede böyle manyaklasti iyice kaç defa ayrılmayı denedim ailemin yanına gittim geçen sene bir çözüm bulurum ayrılırım diye ayrılma yıkma yuvani dediler evi terkettim diye ben suçlu oldum babam hakkımı helal etmem habersiz iş yaparsan dedi kardeşim beni suçladı annem babam senin yüzünden hasta oldu diye yani o kadar yalnız ve çaresiz kaldım ki artık bsey yapmaya güç bulamıyorum kendimde ama kalsam da hem bana hem kızıma eziyet ediyo resmen bu adama dört dörtlük davranmak da ayrıca gururuma dokunuyo o bize neler yapiyo ama ben ona akşam ne yemek yapcam diye düşünüyorum
Diğer meslekler olabilir ama öğretmenlik böyle bir şey değil, karakterinin bir parçası oluyor ve iş ile özel hayatında öyle kırmızı bir çizgiyle iki kimliğini ayırmıyorsun.Bence meslekle kişilik karistirilmamali.
Herkes aa mesleği bu mu diyor da.
Meslek okuduğun bolum ve atandigin işini yaptigin araç.
Meslekle karakter çok ayrı uçlarda.
Ben bunu doğru bulmuyorum.
Doktorlar sigara içmiyor mu mesela.
Erkek yada kadının evliliğinde en önemli sorun yetiştiği aile.
Bu adam yuzde 99 cimri ailede yetişmiş.
Mesela benim babam babasız büyümüş annesi eğitim görmemiş kadının biriydi.
Amcaları ile büyümüş vs.
Bu adamdan yüz numara baba olmuş.
Karakter başka birşey.
O yüzden aile çok önemli.
İsterse yüz tane üniversite oku.
Ben öyle düşünmüyorum.Diğer meslekler olabilir ama öğretmenlik böyle bir şey değil, karakterinin bir parçası oluyor ve iş ile özel hayatında öyle kırmızı bir çizgiyle iki kimliğini ayırmıyorsun.
Psikolojik danışmanlık ve rehberlik mezunu biri zaten üstüne üstlük psikoloji ile ilgili derin bilgiye sahip olup danışma, terapi gibi çözümleri de kendileri başkalarına uygulayan kişiler. Yani içselleştirmediği bir şeyi çevresindekilere yardım için de kullanamaz. bu yüzden öğretmenlerin önce kendilerini düzeltmeleri lazım. Ben istemem şahsen konu sahibi de kocası da çocuğumun öğretmeni olsun…
Fikrinize saygı duyuyorum ama ben diş hekimine bakarım kendi dişleri düzgün mü diye, kuaföre bakarım kendi saçı güzel mi diye, psikologa bakarım kendi psikolojisi düzgün mü diye, öğretmene bakarım kendi çocuğuyla ilişkisi nasıl diye. Konu sahibi kendini ve çocuğunu koruyacak kadar dik duramazken sınıfındaki öğrencilere bu imajı nasıl çizecek? Öğretmenlik sadece kitabi bilgi aktarmak değil. Onu her şekilde örnek alacak 30 öğrencisi var. Burada niyetim işini eleştirmek değil ama kendine gelse ve değerinin farkında olsa bu adamın kendisine ve kızına açık cezaevi hayatı yaşattığını görse keşke..Ben öyle düşünmüyorum.
Özel hayatina mesleğini karıştırmayan bir çok öğretmen tanıyorum.
Dışarıdaki kimliğinle evdeki kimliğin aynı değil.
Sınıfa sorunlarla giren ogretmen kadar girmeyen birsuru öğretmen de var.
Sınıf öğretmeni arkadaşım özel hayatında çocuklarına aşırı sabırlı değil ama sınıfta öyle değil.
Orası ile ev aynı olamaz olmamali.
Eşiniz baskıcı bir ailede mi büyüdü acabaÇocuk uyurken konuşuyoruz fakat anlamiyor eşim sonu kavga ile ayrılalım o zman ile bitiyor hep arada sevgi de kalmamış ama iki taraf da harekete geçmiyor. Anlatamıyorum çocuğa bağırma herseyine karışıp durma diye TV de bsey izliyordu kızım mesela babası kumandayı aldı degistircem diyo Çocuk değiştirme diyo eşim degistircem senin dediğin mi olcak diyo 2 Çocuk var ya sanki evde eşime niye böyle yapiyon şimdi götürüp yatircam zaten diyorum sende çocuğun bütün olumsuz davranışını pekistiriyorsun diyor senin yüzünden ilerde şımarık arsız biri olacak diyorlar dediği yapılmaz Çocuk hayır ı bilecek diyor ben zaten olumsuz durumda hayır diyorum ama anlaşamıyoruz yani baş başa konuşunca da olmuyor
Sesimi çıkarıyorum zaten asla yaptıklarına sessiz kalmiyorum her seferinde uyarıyorum da surekli bu yüzden de kavga ediyoruz işte sen neden müdahale ediyorsun diyor tabiki evdeki eşyalara zarar gelmicek diyor güzel dille de anlatıyorum bağırarak da ama yok yani hala aynı kafa devm ediyor üstüne bide beni suçluyor. Begenmiyosan çek git diyor sen git ben neden gidim diyorum. Ben satın aldım bu evi diyor benim emeğim daha çok diyorFikrinize saygı duyuyorum ama ben diş hekimine bakarım kendi dişleri düzgün mü diye, kuaföre bakarım kendi saçı güzel mi diye, psikologa bakarım kendi psikolojisi düzgün mü diye, öğretmene bakarım kendi çocuğuyla ilişkisi nasıl diye. Konu sahibi kendini ve çocuğunu koruyacak kadar dik duramazken sınıfındaki öğrencilere bu imajı nasıl çizecek? Öğretmenlik sadece kitabi bilgi aktarmak değil. Onu her şekilde örnek alacak 30 öğrencisi var. Burada niyetim işini eleştirmek değil ama kendine gelse ve değerinin farkında olsa bu adamın kendisine ve kızına açık cezaevi hayatı yaşattığını görse keşke..
Az önce 4 yaşındaki kızım salonda kalan kirli bardakları bana yardım olsun diye mutfağa getirirken bir tanesini düşürüp kırdı ve bin parça halinde mutfak cam kırığı oldu. Kendi de korktu ve üzüldü. Önce güvenliğinden emin olup onu sakinleştirdim. İçten içe bardağıma üzüldüm ama ben 20-30 liralık bir bardak kaybederken kızım cam eşyaların kırılabileceğine dair bir hayat tecrübesi kazandı. Konu sahibi eşin fazlaca materyalist. Ama mutlu huzurlu olmak için insanları sevip, eşyaları kullanmak gerekiyor. seninki tam tersini yapıyor ve eşyaları sevip sizi kullanıyor. Lütfen bu gidişata bir son vermeyi ayrılamıyorsan sesini çıkarmayı ve ağırlığını koymayı düşün.
Çünkü çocuğun için bunu yapmak zorundasın.
Evet mala önem veren bir ailede büyümüş. Savurgan bir ailede büyümüş ayrıca ama eşim tam tersi çok cimri. Kayınpeder de insan sevmez anca kendini düşünür başka bsey onun için önemli degildir eşim de aynı insan kalbi önemli değil eşya daha önemliEşiniz baskıcı bir ailede mi büyüdü acaba
Kendimdeyim zaten kendime geldim şu iki senede yaşadıklarımın artık normal olmadığının farkındayım. Daha önce bir kere ayrılık noktasına geldik ama olmadı arada çocuk olunca bir anda bitemiyor bende cesaret edemiyorum bazi şeylere. Haklısınız sonuna kadar eşim eşya sever insan kullanır insan kalbi kırılmış onun için önemli değildirFikrinize saygı duyuyorum ama ben diş hekimine bakarım kendi dişleri düzgün mü diye, kuaföre bakarım kendi saçı güzel mi diye, psikologa bakarım kendi psikolojisi düzgün mü diye, öğretmene bakarım kendi çocuğuyla ilişkisi nasıl diye. Konu sahibi kendini ve çocuğunu koruyacak kadar dik duramazken sınıfındaki öğrencilere bu imajı nasıl çizecek? Öğretmenlik sadece kitabi bilgi aktarmak değil. Onu her şekilde örnek alacak 30 öğrencisi var. Burada niyetim işini eleştirmek değil ama kendine gelse ve değerinin farkında olsa bu adamın kendisine ve kızına açık cezaevi hayatı yaşattığını görse keşke..
Az önce 4 yaşındaki kızım salonda kalan kirli bardakları bana yardım olsun diye mutfağa getirirken bir tanesini düşürüp kırdı ve bin parça halinde mutfak cam kırığı oldu. Kendi de korktu ve üzüldü. Önce güvenliğinden emin olup onu sakinleştirdim. İçten içe bardağıma üzüldüm ama ben 20-30 liralık bir bardak kaybederken kızım cam eşyaların kırılabileceğine dair bir hayat tecrübesi kazandı. Konu sahibi eşin fazlaca materyalist. Ama mutlu huzurlu olmak için insanları sevip, eşyaları kullanmak gerekiyor. seninki tam tersini yapıyor ve eşyaları sevip sizi kullanıyor. Lütfen bu gidişata bir son vermeyi ayrılamıyorsan sesini çıkarmayı ve ağırlığını koymayı düşün.
Çünkü çocuğun için bunu yapmak zorundasın.
Işte eşinizin tüm sorunu büyüdüğü çevre, onu değiştirmeniz çok zor , iyi düşünüp bir karar vermelisiniz çocuğunuz için, son kez konuşun terapi almasını sağlayın kabul etmez ise boşayın bence ...Evet mala önem veren bir ailede büyümüş. Savurgan bir ailede büyümüş ayrıca ama eşim tam tersi çok cimri. Kayınpeder de insan sevmez anca kendini düşünür başka bsey onun için önemli degildir eşim de aynı insan kalbi önemli değil eşya daha önemli
Çekip gitmek keşke o kadar kolay olsa emin olun kaç defa çekip gittim geri döndüm. Birinde ailemin yanına gittim surekli ağladılar uzulduler onlara dayanamadim. Sonra ayrı ev tutucam kaç ay sürecek mahkeme belli değil daha 1 sene önce ev aldık bir sürü borca girdik eşya aldık herseyimi de eşime bırakıp gitmek istemiyorum. Yani aslnda nasıl bir adım atacağımı bilmediğim için de gidemiyorum. Eşim tmam dese paylaşalım hemen diye anlaşmalı ayrılsa sorun yok zatenKocanızı viledasıyla başbaşa bırakıp neden çekip gitmediğinizi hala anlamadım
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?