Bugün genel seçim olsa oyumu ....

Meleknaz .!.:

AKP olmasın da hangi parti olursa olsun diyorum artık.

(BDP hariç tabii...)

CHP'li değilim ama şu durumda tek kurtuluş ümidi onlara oy vermek gibi.

Yepyeni partilere ihtiyaç var.

Daha ortada,kutuplaşmayan bir parti.

Ve tabii sağ oyları bölecek,daha ılımlı bir sağ parti.

Genişletmek için tıkla...

bence de halkın halinden anlayacak yeni bir partiye ihtiyacımız var...
hangi birine oy verilir ki bunların

Meleknaz .!.:

AKP olmasın da hangi parti olursa olsun diyorum artık.

(BDP hariç tabii...)

CHP'li değilim ama şu durumda tek kurtuluş ümidi onlara oy vermek gibi.

Yepyeni partilere ihtiyaç var.

Daha ortada,kutuplaşmayan bir parti.

Ve tabii sağ oyları bölecek,daha ılımlı bir sağ parti.

Genişletmek için tıkla...

Katılıyorum...
İnsanların anlayamadığı bişey var yalnız meleknaz...
Daha iyisi varsa ona verelim diyorlar yoksa gene oyumuz iktidara diyorlar.
Mübarek, sanki pazardan patates seçiyorlar...
Neye göre iyi neye göre kötü acaba?

AKP'yi artık görmek istemiyorum,tekrardan iktidar olmasını hiç istemiyorum..
BDP'yi ise asla ve asla istemiyorum.bebek katillerinin işi yok mecliste..
Oyum her zamanki gibi CHP olacaktır..

meyve veren ağaç taslanir hatta bazen boceklenir eeee agacimiz boceklendi diye onu keselimmi yada ağacı bocekleremi terkedelim

eğer chp atatürkün chpsi olsa belki bizlerde chpye verirdik oyumuzu. ama bizim gördüğümüz chp atatürkün değil inönünün chpsi

Şu konuşmayı internetten bulup izlersiniz ama görmeniz açısından yazıyı koyuyorum...
Muharrem İnce umarım CHP nin başına geçer bir gün...
Sivrilmesini umuyorum...
Harika bir adam...
Allah aklına güzel üslubuna güç versin...

TBMM Genel Kurulu’ndan önceki gün bütçenin kapanışında CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, 10 dakikalık konuşma yaparken Başbakan Erdoğan salondan çıktı.
‘Bunu hayatımdaki onur olarak alıyorum’ diyen İnce, CHP’lilerin alkışla ve AKP’lilerin ise sessizlik içinde dinlediği şu konuşmayı yaptı:

On yılda bankalarımızı ayrıştırdınız, lokantalarımızı ayrıştırdınız, gıdalarımızı ayrıştırdınız, marketlerimizi ayrıştırdınız. On yılda, Türkiye’yi ayrıştırdınız. Sürekli kavga ettiniz, bilim kurullarıyla kavga ettiniz, yargı organlarıyla, iş dünyasıyla, medyayla, işçi sendikalarıyla, muhalefetle, tarihle kavga ettiniz, dizilerle kavga ettiniz, komşu ülkelerle, çiftçiyle, öğrenciyle kavga ettiniz, size biat etmeyen herkesle kavga ettiniz. Kavgadan, çatışmadan, kamplaşmadan nemalandınız.

Sizden olmayan herkesi yok etmek için her yola başvurdunuz. Sizin gibi düşünmeyenleri ya zindana attınız ya da genel başkan yardımcısı yaptınız. 19 Nisan 2011, Genel Başkan Yardımcınız Numan Kurtulmuş bakın ne diyor? “2023’te bu zadegân iktidar olursa BOP sayesinde bölge ülkelerinin sayısının 2 katına çıktığını göreceğiz, icra gelmeyen ev kalmayacağını göreceğiz, zenginlerin yaşadığı sitelerin etrafından dilenen yoksullara polisin biber gazıyla müdahale ettiğini göreceğiz, AVM’lerin önünde bakkalların, kasapların, manavların dilencilik yaptığını göreceğiz, 2023’te Başbakanın çocukluk arkadaşı, askerlik arkadaşı, belediyeden arkadaşı ve şoförlerinden başka kimsenin milletvekili olamadığını göreceğiz. Yağmur sularının parayla satıldığını göreceğiz.” Bunları ben söylemiyorum, Kurtulmuş söylüyor. Yani dün böyle diyordu Harun, bugün o da olmaya karar verdi Karun.

Sizin gibi düşünmeyenleri ya işten attırdınız ya iftira attınız ya da peşine polis ve müfettiş taktınız. Sadece 2012 yılında 47 kitaba yasaklama kararı çıkarttınız. ‘Hedefe giderken şeytanla bile iş birliği yaparım’ deyip PKK’lılardan gizli tanık yaptınız. ‘Dostum, kardeşim’ dediklerinizin linç edilmesi için bavulla para gönderdiniz. Türkiye’nin en parlak öğrencilerinin 500 puanla girdiği ODTܒye siz 5 bin polisle girdiniz.

1 numaranız “Güroymak değil, Norşin.” dedi, 2 numara “Ne Roboskisi, Uludere.” dedi, 3 numara ise dağa çıkmayı tercih etti. Somali’nin olmayan Merkez Bankası Başkanına randevu verip atanamayan öğretmenlere randevu vermediniz. Nasrettin Hoca’nın kazanı doğuruyordu, sizin gemicikleriniz doğurdu. Çanakkale’de kanser hastası öğretim üyesini işten attınız, Gaziantep’te milletvekili olan öğrencilerin okula gelmemeleri için özel senato kararı çıkarttınız.
AYLIK KİRASI 980 BİN OLAN BAKANLIK
Gelelim sizin Türkiye’nize: Makam arabasının aylık kirası 21 bin lira olan Anayasa Mahkemesi Başkanı var; örtülü ödeneklerde rekor kırıp Meclisteki makam odasını 360 bin liraya yenileten Başbakan var; brüt maaşı 22 bin euro olan başbakanlık danışmanı var; aylık kirası 980 bin lira olan bakanlık var; 50 bin liralık konutta kiracı olarak oturan Dışişleri Bakanı var.
YOLSUZLUĞU İTİRAF EDENİ AZARLADINIZ
Bu çarkı kurmak için, bu çarkı korumak için Danıştay Başkanını Danıştay’a aklattınız, Hükümeti Sayıştay’a aklattınız, bakanları milletvekillerine aklattınız. Yolsuzluk yapanı değil, yolsuzluğu itiraf edeni azarladınız. Meclisin futbol takımının maçını canlı yayın verirken Meclis görüşmelerini göstermediniz. Başbakan bakanların açıklamalarını tekzip ederken Dışişleri Bakanı Başbakanı tekzip etti.
ELHAMDÜLİLLAH DEMEYİ ÖĞRENEMEDİNİZ
Halkı kandırmayın. Bu topraklarda ‘Bismillah’ demeyi kimse suç saymadı ama siz ‘Elhamdülillah’ demeyi öğrenemediniz, şükretmeyi bilmediniz.

Başbakan beni dinlememek için, baktı ki ne yapacak, dışarıya çıktı. Bu, benim on yıllık milletvekilliğimde, iki bütçenin son konuşmasında, Başbakanı çok rahatsız ediyorum demek ki, bir yolunu bulup Başbakan dışarıya çıkıyor, benim konuşmam bitti mi geliyor. Ben bunu hayatımdaki büyük bir onur olarak alıyorum. Siz, demokrasi treninden inip diktatörlük hızlı trenine tam gaz gitmektesiniz. Ama unutmayınız, er ya da geç, bu yüce çatı tanıklık edecektir ki, bu çark kırılacaktır, bu düzen değişecektir ama siz, bu gök kubbe altında hoş bir seda olarak bile kalamayacaksınız.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih
Gökçek, CHP'nin mitingine katılan BDP'lilerin
PKK'nın minnet borcunu ödediklerini iddia
etti. Kılıçdaroğlu'nun SSK genel
müdürlüğü döneminde SSK'nın telsizleri ve
ilaçlarının PKK'dan çıktığını ifade eden
Gökçek, Kılıçdaroğlu'nun kendisinden
kaçtığını söyledi. Gökçek'e göre AK Parti'yi
istemeyenler CHP-MHP koalisyonunu
hedefliyor.
AK Parti Çorum Milletvekili Adayı Salim
Uslu'ya destek olmak amacıyla Çorum'a
gelen Melih Gökçek, AK Parti İl
Başkanlığı'nın seçim bürosu açılışına katıldı.
CHP liderinin geçmişte kendisini ağzından
düşürmediğini 6 aydır ağzına almadığını
savunan Gökçek,
"Ben Türkiye'de resmen CHP ve Kılıçdaroğlu
uzmanıyım. Onun için benden kaçıyor. Nereye
kadar kaçacak. İllaki yakalanacak, illaki
yakalanacak. Sabahtan akşama kadar AK
Parti'ye ve Başbakana demeğini bırakmadı"
dedi.

PKK'LILAR KILIÇDAROĞULU'NA MİNNET
BORCU ÖDÜYOR

CHP liderinin SGK Genel Müdürü iken
SSK'nın telsizlerinin PKK'lılarda
yakalandığını iddia eden Gökçek, "Çünkü
zamanında SGK genel müdürü iken
PKK'lıları bile bile, Valiliğin raporu olmasına
rağmPen, Valilik rapor göndermesine rağmen
hastanenin müdürü olarak Diyarbakır'a bir
adamı getirdi. O hastane müdürünün
döneminde SSK'nın telsizleri PKK'lılarda
yakalandı. Hastanenin ilaç gereci
PKK'lılarda yakalandı. Ondan sonra adam
görevden alındı. Yani PKK'lılar, Kemal
Kılıçdaroğlu'na minnet borçlu onun için
geldiler mitingine. Bunları belgeleri ile
akşam katılacağım bir televizyon
programında açıklayacağım" diye konuştu.

AKIlLARINDAKİ CHP-MHP KOALİSYON
AK Parti'nin Milli Birlik ve Kardeşlik
Projesine değinen Gökçek, şöyle konuştu:
"AK Parti açılım yapıyor; Türk'ü, Kürt'ü
kucaklaştırmak istiyor; 'AK Parti suç
işliyor' (diyor). Kendisi gidiyor, BDP'liler ile
bir araya geliyor; 'efendim bizi dinlemek için
geldiler'. Var mı böyle bir şey? Bu
Kılıçdaroğlu o kadar enteresan ki, el ele
kol kola diğer iki parti ile dolaşmaktan
çekinmiyor. Hiç Kılıçdaroğlu'nun MHP
hakkında, MHP'nin Kılıçdaroğlu hakkında bir
laf söylediğini duydunuz mu? Bir sefer
duydunuz mu? Bu muhabbet nerden
geliyor. Allah aşkına? İçimizde MHP'li
arkadaşlarımız varsa ellerini vicdanlarına
koyup düşünsünler. Ya arkadaş,
Kılıçdaroğlu ile senin neren benzer?
Milliyetçiliğin mi, muhafazakarlığın mı,
ceddine olan bağımlılığın mı benzer? Samimi
söylüyorum, insanın kanına dokunuyor, MHP
ile CHP koalisyon yapacaklar. Niye iki ayrı
parti oluyorsunuz? Oldu olacak birleşin,
seçime birlikte girin. Yanlış mı söylüyorum?
Alınmasın, darılmasın MHP'li arkadaşlar.
Ama işin gerçeği bu. Kimin eli kimin cebinde iyi
bilin. Daha iki gün evvel BDP'nin en ileri
gelen iki milletvekili telefonla konuşurken,
gazetelere düştü, internete düştü. 'Bak
diyor, filanca vilayette eğer CHP yeterli oy
alamayacaksa MHP'yi destekleyelim' diyor.
Hani BDP ile MHP boğaz boğaza iki parti idi.
Nerde kaldı? BDP, MHP'ye destek veriyor.
Bu ortaya çıktı. Şu işe bakın, yine 2 gün
evvel gazete 'İstanbul'da 15 MHP'li içeriye
alındı'. Niye? Almalarının nedeni şu; açın
gazeteleri okuyun. Efendim 6 Haziran'da
Devlet Bahçeli Diyarbakır'a gidecek. Devlet
Bahçeli oraya gittiğinde MHP'liler en az 3
kişi, hatta 8 kişi öldürüp karışıklık
çıkartacakmış. Adam diyor ki 'sonunda
oyumuz yüzde 25'e çıkar'. Anarşiden medet
umulur mu Allah aşkına" ifadelerini
kullandı. (İHA)

KILIÇDAROĞLU SSK ’ YI BÖYLE BATIRMIŞ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun,
SSK Genel Müdürlüğü yaptığı sırada,
kurumu zarara uğrutmasından dolayı
görevden alındığı ortaya çıktı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel
Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Sosyal
Sigortalar Kurumu (SSK) Genel
Müdürlüğü görevinde bulunurken, kurumu
zarara uğrattığı ortaya çıktı. 1992–1999
yılları arasında SSK Genel Müdürü olan
Kılıçdaroğlu, kurumu zarara uğrattığından
dolayı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
tarafından görevden alındı.
Kılıçdaroğlu görevden alınmasının ardından
Bakanlık hakkında dava açarken, konu
yargıya taşındı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı, Danıştay 5. Dairesi’ne gönderdiği
resmi yazıda, Kılıçdaroğlu’nun başarısız
olmasından dolayı sağlık tesislerinde
hizmetin durma noktasına geldiğini söyledi.
Bakanlık, SSK’da hiyerarşik otoritenin
bozulduğu ve sonuç olarak yapılan
incelemelerin ardından, Kemal
Kılıçdaroğlu’nun SSK’yı basiretsiz
yönettiğinin belirlendiğini ve bu yüzden
görevinden alındığını kaydetti.

SSK İLK DEFA KILIÇDAROĞLU
DÖNEMİNDE KIRMIZI BAKİYE VERDİ
Bakanlık, Kılıçdaroğlu’nun kurumu zarara
uğratmasını şu şekilde sıralıyor:
• SSK’nın gelir-gider durumu artı verirken,
1992 yılında SSK Genel Müdürlük görevine
Kılıçdaroğlu’nun getirilmesinden bir yıl
sonra kurum ilk defa gelir-gider
durumunda kırmızı bakiye vermeye başladı.
• SSK, 1994 yılında 15 trilyon, 1995 yılında
60 trilyon, 1996 yılının ilk 7 ayında 90
trilyon hazineden yardım almak zorunda
kaldı.
• Kılıçdaroğlu döneminde SSK yine ilk defa,
değeri 5 trilyon lirayı aşan
gayrimenkullerinin bir kısmını satmak
zorunda kaldı.
• Kılıçdaroğlu görevini yapmadığı ve SSK’nın
prim alacaklarını düzenli olarak takip
etmediği için, SSK’nın prim ve gecikme zammı
alacakları 150 trilyonu buldu.
• Kılıçdaroğlu, Teftiş Kurulu Başkanlığınca
düzenlenen ve kendisi tarafından
onaylanan raporların gereklerini yerine
getirmemeyi alışkanlık haline getirdi.
• Kemal Kılıçdaroğlu, idari yargı kararlarını
şeklen uygulamak suretiyle SSK aleyhine
yeni davalar açılmasına sebep verdi.

KILIÇDAROĞLU, SSK’YI İYİ YÖNETEMEDİ
Bakanlık bu sebepleri sıraladıktan sonra
şunları belirtiyor: “Sonuç olarak mevcut
göstergeler kurumun iyi yönetilmediğini ve
acil önlemlerin bir an önce alınması
gerektiğini ortaya koyduğu cihetle Kemal
Kılıçdaroğlu’nun Sosyal Sigortalar Kurumu
Genel Müdürlüğü görevinde yeterli ve
gerekli performansı gösterememesi
nedeniyle görevinden alınması uygun
görülmüştür.” Kılıçdaroğlu görevden
alınmasının ardından emekliye ayrılmıştı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun,
SSK Genel Müdürlüğü yaptığı dönemde
kurumu batma noktasına getirirken, şu
anda ise ülkeyi yönetmeye kalkması
şaşırtıcı bulunuyor.

KILIÇDAROĞLU’NU, CHP’YE ÖVGÜLER
DÜZEN YAŞAR OKUYAN YOLLAMIŞ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun
SSK Genel Müdürlüğü döneminde kurumu
zarara uğrattığını Danıştay’a rapor eden
isim ise dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Yaşar Okuyan. O dönemde
Kılıçdaroğlu’nun başarısızlıklarını arka
arkaya sıralayan Yaşar Okuyan’ın bugün
Kılıçdaroğlu’na övgüler düzmesi dikkat
çekiyor.

ECEVİT DE KILIÇDAROĞLU’NUN
GİTMESİNİ İSTEMİŞ
Kılıçdaroğlu’nun başarısız bir SSK genel
müdürü olduğunu ortaya koyan rakamlar,
aynı davada taraf olan Başbakanlığın
hukuk müşavirleri tarafından da resmi
evrakla Danıştay’a bildirilmiş. 2 Ağustos
1999 tarihli Başbakanlık yazısında
Başbakan adına Müsteşar Yardımcısı Özgün
Ökmen’in imzasını taşıyan resmi yazıda,
Kemal Kılıçdaroğlu’nun görevden alınma
itirazının ret edilmesi talep ediliyor.
Kılıçdaroğlu’nun görevden alınmasını haklı
bulan dönemin Başbakanı ise, bugün
Kılıçdaroğlu’nun kasketini takarak poz
verdiği ve örnek aldığını söylediği Bülent
Ecevit olması dikkat çekiyor.

başka soze ne hacet....

BİTMİYOR. Kİ!!!.....

YGS sınavında ortaya atılan şifre
iddialarını seçim meydanlarında hükümete
karşı kullanan CHP lideri Kemal
Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürlüğü
döneminde, personel alımında
‘kadrolaşmanın şifresini” kullandığı ortaya
çıktı. 70 yakınını SSK’ya aldığı ortaya çıkan
Kılıçdaroğlu’nun kuruma “sınavsız
personel” aldığının belgesinde de “komedi
gibi” gerekçe çıktı. Kemal Kılıçdaroğlu ile
yardımcısı Kemal Oktar’ın imzasını taşıyan
14 Temmuz 1998 tarihli yazıda, “ÖSYM’nin
sınav yapacak boş günü” olmadığı
belirtilerek, söz konusu kişilerin atamasının
açıktan yapılması talimatı yer alıyor.
Kılıçdaroğlu’nun aynı gün onaylayarak
işleme koyduğu iki sayfalık yazıya göre,
1998 yılında SSK’nın ihtiyacı olan 2 bin 147
personel için ÖSYM tarafından sınav
yapılıyor. Sınav sonucunda ise bin 876 kişi,
sınavı kazanarak atanmaya hak kazanıyor.
Geri kalan boş 271 kadro için yeni sınav
açılması gerekiyor. Ancak Kılıçdaroğlu’nun
da imzasını taşıyan yazı ile, söz konusu 271
kişinin SSK’ya sınavsız olarak alınması
kararlaştırılıyor. Yazıda şöyle deniyor:
“....Halen boş bulunan pozisyonlara sınav
açılmak suretiyle atamaların yapılması
düşünülmekteyse de, gerek ÖSYM
tarafından sınav günlerinin dolu olduğu,
yakın zamanda yapılan sınava yeterli
başvurunun yapılmadığı, sınavların yapılması
halinde atamaların gecikebileceği, sağlık
tesislerinin ihtiyacının giderilemeyeceği
dikkate alınarak, söz konusu pozisyonlarda
görev almak isteyenlerin talepleri
doğrultusunda atamalarının
gerçekleştirilmesinin uygun olacağı
düşünülmektedir.”
Kılıçdaroğlu’nun baba tarafından
Karabulut soyadı taşıyan 31, anne
tarafından Gündüz soyadını taşıyan 26 ve
eşinin akrabası 13 kişiSSK’da sınavsız işe
yerleştirdi.
Kılıçdaroğlu’nun, yine aynı dönemde yapılan
birçok personel alımı sınavının da
soruşturmalık olduğu belirlendi. Bunlarının
başında, SSK’nın 1996’da yaptığı özürlü
personel alımı sınavı geliyor. SSK Teftiş
Kurulu’nun sınavla ilgili raporunda, T.K.
adlı adayın, 40 puan almasına rağmen
puanının 70’e çıkartıldığı belirtilerek,
komisyon başkanına “kınama cezası”
verilmesi isteniyor. Yine özür kriterini
tutturamayan adayların atamasının
yapıldığı, 18 yaşını doldurmamış kişilerin
memur alındığı, sınav kağıtlarında çeşitli
oynamalarla adaylara yüksek puan
verildiği belirtildi. Söz konusu sınavla ilgili
ise yöneticilere önce kınama cezası verildiği
sonra da, yöneticilerin savunmaları dikkate
alınarak kınama cezasından vazgeçildiği
belirlendi.

aycan_35 .!.:

eğer chp atatürkün chpsi olsa belki bizlerde chpye verirdik oyumuzu. ama bizim gördüğümüz chp atatürkün değil inönünün chpsi

Genişletmek için tıkla...

sıkışınca inönünün,normalde imralının chp si oldu artık.. malum başındaki kişi imralıyla ağız birliğinde..
hüseyin aygün kaçırıldığında üstüne basa basa benimde bir zamanlar gittiğim,yaşadığım dağlar dedi durdu.. doğudayım buradaki bütün mitingleri bdp destekledi,doldurdu... chp benim için bitmiştir!

danceofdeath .!.:

sıkışınca inönünün,normalde imralının chp si oldu artık.. malum başındaki kişi imralıyla ağız birliğinde..
hüseyin aygün kaçırıldığında üstüne basa basa benimde bir zamanlar gittiğim,yaşadığım dağlar dedi durdu.. doğudayım buradaki bütün mitingleri bdp destekledi,doldurdu... chp benim için bitmiştir!

Genişletmek için tıkla...

100 tane oyum olsun birini chp ye vermem. hele kılıçdaroğlu varken hiç mi hiç vermem..

HayyaL .!.:

Katılıyorum...
İnsanların anlayamadığı bişey var yalnız meleknaz...
Daha iyisi varsa ona verelim diyorlar yoksa gene oyumuz iktidara diyorlar.
Mübarek, sanki pazardan patates seçiyorlar...
Neye göre iyi neye göre kötü acaba?

Genişletmek için tıkla...

sırf akp olmasında kim olursa olsun diye,desteklenmeyen bi partiye oy verilmesine katılıyorsunuz,ama bundan daha iyisi yok deyip akp.ye verenleri anlayamıyorsunuz.çok ilginçsiniz ne diyeyim.sizin baya fikir yürütüp,beyin fırtınası yapıp ona göre oy verdiğiniz belli oluyor.

dusduru .!.:

sırf akp olmasında kim olursa olsun diye,desteklenmeyen bi partiye oy verilmesine katılıyorsunuz,ama bundan daha iyisi yok deyip akp.ye verenleri anlayamıyorsunuz.çok ilginçsiniz ne diyeyim.sizin baya fikir yürütüp,beyin fırtınası yapıp ona göre oy verdiğiniz belli oluyor.

Genişletmek için tıkla...

Yazılarımdan çıkara çıkara bu sonucu çıkardığınız için teşekkür ederim.
Hiçbir şey anlamamışsınız...
Tebrik ederim...
AKP ye kati surette oy vermem demiyorum... Başında 'Erdoğan' olduğu sürece kadrosu da değişirse olabilir...
Neden olmasın
Not:Hiçbir partiye tabii değilim...

Çok ama çok ilginç ki, özellikle hiçbir partiye tabii olmadığımı söylememe rağmen, hükümetin sadece yanlışlarını söylememe rağmen, bazı hoşgörülü akpliler tarafından taşlanıyorum.
Peki neden? Fikrimi söyledim diye mi?
Hoşgörülü olduğunuz için teşekkür ederim eleştiriye tahammülsüz arkadaşlar.

emnylmz .!.:

BİTMİYOR. Kİ!!!.....

YGS sınavında ortaya atılan şifre
iddialarını seçim meydanlarında hükümete
karşı kullanan CHP lideri Kemal
Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürlüğü
döneminde, personel alımında
‘kadrolaşmanın şifresini” kullandığı ortaya
çıktı. 70 yakınını SSK’ya aldığı ortaya çıkan
Kılıçdaroğlu’nun kuruma “sınavsız
personel” aldığının belgesinde de “komedi
gibi” gerekçe çıktı. Kemal Kılıçdaroğlu ile
yardımcısı Kemal Oktar’ın imzasını taşıyan
14 Temmuz 1998 tarihli yazıda, “ÖSYM’nin
sınav yapacak boş günü” olmadığı
belirtilerek, söz konusu kişilerin atamasının
açıktan yapılması talimatı yer alıyor.
Kılıçdaroğlu’nun aynı gün onaylayarak
işleme koyduğu iki sayfalık yazıya göre,
1998 yılında SSK’nın ihtiyacı olan 2 bin 147
personel için ÖSYM tarafından sınav
yapılıyor. Sınav sonucunda ise bin 876 kişi,
sınavı kazanarak atanmaya hak kazanıyor.
Geri kalan boş 271 kadro için yeni sınav
açılması gerekiyor. Ancak Kılıçdaroğlu’nun
da imzasını taşıyan yazı ile, söz konusu 271
kişinin SSK’ya sınavsız olarak alınması
kararlaştırılıyor. Yazıda şöyle deniyor:
“....Halen boş bulunan pozisyonlara sınav
açılmak suretiyle atamaların yapılması
düşünülmekteyse de, gerek ÖSYM
tarafından sınav günlerinin dolu olduğu,
yakın zamanda yapılan sınava yeterli
başvurunun yapılmadığı, sınavların yapılması
halinde atamaların gecikebileceği, sağlık
tesislerinin ihtiyacının giderilemeyeceği
dikkate alınarak, söz konusu pozisyonlarda
görev almak isteyenlerin talepleri
doğrultusunda atamalarının
gerçekleştirilmesinin uygun olacağı
düşünülmektedir.”
Kılıçdaroğlu’nun baba tarafından
Karabulut soyadı taşıyan 31, anne
tarafından Gündüz soyadını taşıyan 26 ve
eşinin akrabası 13 kişiSSK’da sınavsız işe
yerleştirdi.
Kılıçdaroğlu’nun, yine aynı dönemde yapılan
birçok personel alımı sınavının da
soruşturmalık olduğu belirlendi. Bunlarının
başında, SSK’nın 1996’da yaptığı özürlü
personel alımı sınavı geliyor. SSK Teftiş
Kurulu’nun sınavla ilgili raporunda, T.K.
adlı adayın, 40 puan almasına rağmen
puanının 70’e çıkartıldığı belirtilerek,
komisyon başkanına “kınama cezası”
verilmesi isteniyor. Yine özür kriterini
tutturamayan adayların atamasının
yapıldığı, 18 yaşını doldurmamış kişilerin
memur alındığı, sınav kağıtlarında çeşitli
oynamalarla adaylara yüksek puan
verildiği belirtildi. Söz konusu sınavla ilgili
ise yöneticilere önce kınama cezası verildiği
sonra da, yöneticilerin savunmaları dikkate
alınarak kınama cezasından vazgeçildiği
belirlendi.

Genişletmek için tıkla...

sınav sorularının birilerine servis edilmesini haklı buluyorsunuz yani.........

HayyaL .!.:

Çok ama çok ilginç ki, özellikle hiçbir partiye tabii olmadığımı söylememe rağmen, hükümetin sadece yanlışlarını söylememe rağmen, bazı hoşgörülü akpliler tarafından taşlanıyorum.
Peki neden? Fikrimi söyledim diye mi?
Hoşgörülü olduğunuz için teşekkür ederim eleştiriye tahammülsüz arkadaşlar.

Genişletmek için tıkla...

Ben akpnin bu dönem oylarında bi değişiklik olmasa da artık son dönemlerini yaşadığına inanıyorum.
Hele ki bazı arkadaşların bahsettiği gibi güçlü bir sağ çıkarsa arivederçi