• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Bu Nasıl Zihniyet??? Bir Bakın Hanımlar...

Eki Görüntüle 954223

Hanımlar, Sinan Yağmur'un ''Benim Annem Bir Melek'' adlı kitabı yıllardır evde duruyordu. Bugün okuyacak kitap bakarken gözüme çarptı ve okumaya başladım. Okuduğum bazı şeyler beni dehşete düşürdü. Toplumun Temeli Annelere adlı bir başlıkta öyle şeyler yazmış ki, bana çok ters geldi ve sizinle paylaşmak istedim. Yazılanların bir kısmını sizinle paylaşayım. Lütfen hepsini okuyun...

''Ev kadını yetişmiyor! Bu, ıstırap verici, acı acı düşündürücü bir hadisedir. Bizi çekip çeviren, ahlakımızı düzelten, yaşayışımızı düzenleyen evlerdir. Çalışan bayanlar oldukça bu evlerin bir otelden farkı kalmaz. Hepimiz avare birer insan olup kalırız. Müstakbel bir ev düşünün. Evin annesi bir okulda öğretmendir. İşi bitince eve döner ve yorgun argın bir köşeye çekilir. Daha sonra evin kızı teşrif eder. Bir devlet dairesinde memurdur. Ardından evin bankacı gelini teşrif eder. Daha sonra evin muhasebeci babası ve evin mühendis oğlu bey gelirler. Bu beş yorgun, artık gayrete gelir bir el birliğiyle yumurta mı kırıp yerler, hazır yemek mi yerler bilmem. Benim bildiğim, bu evin ocağının her gün tütmediği, bir türlü aile hayatının yerleşmediği, çocukların terbiye edilemeyeceği ve hastaların bakılamayacağı bir yer olmasıdır. Şimdi gidişimiz bu ev tipine doğru bir gidiştir. Tam, tutumlu, bilgili, hamarat, evine bağlı ev kadınları içimizden eksiliyor. Yerlerine çalışan, dışarı hayatına bağlı kadınlar yetişiyor. Okumak ve yazmak, okuyan kızın kocasına karşı kullanacağı bir silah haline geliyor. Herhangi bir tazyik karşısında kocadan ayrılıp hayatını kazanmaya kalkışacaklardır. Kadınlar kurulan yuvayı ıslah etmeye, erkeği eve bağlamaya çalışmadan hayatlarını dışarı vereceklerdir. Okullarımızdaki bilgi adına okutulan şeyler kızlarımıza bir ev terbiyesi vermez. Biz kızlarımıza saadeti erkeği ıslah etmede bulup yaşatma dersi ve terbiyesi gibi şeyler vermeliyiz. Memur bayan, hakim bayan yetiştireceğimize ev kadını yetiştirmeliyiz. Kadınların aldığı maaş eve fayda sağlamaz. Çalışan anneler oldukça; anneler yapay, bebekler plastik olacaktır.''

Bu nasıl bir düşünce, nasıl bir zihniyettir. Okuyunca şok oldum keza çokta üzüldüm. :50: Aranızda benimle aynı düşünceyi paylaşanlar varsa bu yazarı ben tamamen rafa kaldırıyorum. Okumanızı tavsiye etmiyorum.

kadını 2.plana atan bir zihniyet. .Okumak ve yazmak kızın kocasına karsı kullanacagı silah haline geliyor cumlesıne ayrı bır takıldım. .Bunu yazan da bolca tasavvuf edebıyatı uzerıne romanlar yazmış, onceden cok sevdıgım ama hepsını yerlebır eden yazar. :İlk ayeti ".İkra" olan dinin mensuplarıyız, ama bu yazılanlar buna ters dusuyor gıbı geldı bana. :Kadın hızmetcı degıldır, bireydir, hürdür. :Namusunu iffetini korudugu surece ıstedıgı işi yapabılır, hatta istediğini yapabılır cunku herkes kendı hesabını kendı verecektir. eve gelince ıster hazır yemek yapar ıster yapmaz. .Yemegı yıyebılecek agzı olduguna sukreden insan neden bugun gözleme var da bazlama yok diye sormaz.:47: .Bende yazarı rafa kaldırdım canım iyi yapmışsın
 
Bu memleketin sorunu bu tip adamlar zaten birde bu kitaba para verip alip hemcinslerimi veya kendimi aşağılatmayacagim bilgi için teşekkürler
 
Eki Görüntüle 954223

Hanımlar, Sinan Yağmur'un ''Benim Annem Bir Melek'' adlı kitabı yıllardır evde duruyordu. Bugün okuyacak kitap bakarken gözüme çarptı ve okumaya başladım. Okuduğum bazı şeyler beni dehşete düşürdü. Toplumun Temeli Annelere adlı bir başlıkta öyle şeyler yazmış ki, bana çok ters geldi ve sizinle paylaşmak istedim. Yazılanların bir kısmını sizinle paylaşayım. Lütfen hepsini okuyun...

''Ev kadını yetişmiyor! Bu, ıstırap verici, acı acı düşündürücü bir hadisedir. Bizi çekip çeviren, ahlakımızı düzelten, yaşayışımızı düzenleyen evlerdir. Çalışan bayanlar oldukça bu evlerin bir otelden farkı kalmaz. Hepimiz avare birer insan olup kalırız. Müstakbel bir ev düşünün. Evin annesi bir okulda öğretmendir. İşi bitince eve döner ve yorgun argın bir köşeye çekilir. Daha sonra evin kızı teşrif eder. Bir devlet dairesinde memurdur. Ardından evin bankacı gelini teşrif eder. Daha sonra evin muhasebeci babası ve evin mühendis oğlu bey gelirler. Bu beş yorgun, artık gayrete gelir bir el birliğiyle yumurta mı kırıp yerler, hazır yemek mi yerler bilmem. Benim bildiğim, bu evin ocağının her gün tütmediği, bir türlü aile hayatının yerleşmediği, çocukların terbiye edilemeyeceği ve hastaların bakılamayacağı bir yer olmasıdır. Şimdi gidişimiz bu ev tipine doğru bir gidiştir. Tam, tutumlu, bilgili, hamarat, evine bağlı ev kadınları içimizden eksiliyor. Yerlerine çalışan, dışarı hayatına bağlı kadınlar yetişiyor. Okumak ve yazmak, okuyan kızın kocasına karşı kullanacağı bir silah haline geliyor. Herhangi bir tazyik karşısında kocadan ayrılıp hayatını kazanmaya kalkışacaklardır. Kadınlar kurulan yuvayı ıslah etmeye, erkeği eve bağlamaya çalışmadan hayatlarını dışarı vereceklerdir. Okullarımızdaki bilgi adına okutulan şeyler kızlarımıza bir ev terbiyesi vermez. Biz kızlarımıza saadeti erkeği ıslah etmede bulup yaşatma dersi ve terbiyesi gibi şeyler vermeliyiz. Memur bayan, hakim bayan yetiştireceğimize ev kadını yetiştirmeliyiz. Kadınların aldığı maaş eve fayda sağlamaz. Çalışan anneler oldukça; anneler yapay, bebekler plastik olacaktır.''

Bu nasıl bir düşünce, nasıl bir zihniyettir. Okuyunca şok oldum keza çokta üzüldüm. :50: Aranızda benimle aynı düşünceyi paylaşanlar varsa bu yazarı ben tamamen rafa kaldırıyorum. Okumanızı tavsiye etmiyorum.
Ben olsam -yorumlarda da var yazarın çalıştığı bir gazete dergi filan varsa mail atardım- yazara islamiyette kadının ev işleri yapmasına dair bir hadis ayet olmadığını, "bir kadın kocasının çamaşırını bulaşığını yıkıyorsa bu onun ikramıdır, nafile ibadetidir" hadisini hatırlatır, benim ilk sıramın toplumun adeti değil islamiyetin kuralları olacağını yazardım. Ben bir musluman kadın olarak şunu söylemek gerekir ki elbette kocalarımız yorgun argın geliyor. Kocaların ellerine yardım etmesine dair hadislerde var şimdi hatırlayamıyorum onları sıkıntı değil. Ama işten gelip kalk kız şunu hap bunu yap derse bi zahmet kalkıp su içmiyorsa bana buyuruyorsa senin elin ayağın yok mu derim ben kısacası.
 
Eki Görüntüle 954223

Hanımlar, Sinan Yağmur'un ''Benim Annem Bir Melek'' adlı kitabı yıllardır evde duruyordu. Bugün okuyacak kitap bakarken gözüme çarptı ve okumaya başladım. Okuduğum bazı şeyler beni dehşete düşürdü. Toplumun Temeli Annelere adlı bir başlıkta öyle şeyler yazmış ki, bana çok ters geldi ve sizinle paylaşmak istedim. Yazılanların bir kısmını sizinle paylaşayım. Lütfen hepsini okuyun...

''Ev kadını yetişmiyor! Bu, ıstırap verici, acı acı düşündürücü bir hadisedir. Bizi çekip çeviren, ahlakımızı düzelten, yaşayışımızı düzenleyen evlerdir. Çalışan bayanlar oldukça bu evlerin bir otelden farkı kalmaz. Hepimiz avare birer insan olup kalırız. Müstakbel bir ev düşünün. Evin annesi bir okulda öğretmendir. İşi bitince eve döner ve yorgun argın bir köşeye çekilir. Daha sonra evin kızı teşrif eder. Bir devlet dairesinde memurdur. Ardından evin bankacı gelini teşrif eder. Daha sonra evin muhasebeci babası ve evin mühendis oğlu bey gelirler. Bu beş yorgun, artık gayrete gelir bir el birliğiyle yumurta mı kırıp yerler, hazır yemek mi yerler bilmem. Benim bildiğim, bu evin ocağının her gün tütmediği, bir türlü aile hayatının yerleşmediği, çocukların terbiye edilemeyeceği ve hastaların bakılamayacağı bir yer olmasıdır. Şimdi gidişimiz bu ev tipine doğru bir gidiştir. Tam, tutumlu, bilgili, hamarat, evine bağlı ev kadınları içimizden eksiliyor. Yerlerine çalışan, dışarı hayatına bağlı kadınlar yetişiyor. Okumak ve yazmak, okuyan kızın kocasına karşı kullanacağı bir silah haline geliyor. Herhangi bir tazyik karşısında kocadan ayrılıp hayatını kazanmaya kalkışacaklardır. Kadınlar kurulan yuvayı ıslah etmeye, erkeği eve bağlamaya çalışmadan hayatlarını dışarı vereceklerdir. Okullarımızdaki bilgi adına okutulan şeyler kızlarımıza bir ev terbiyesi vermez. Biz kızlarımıza saadeti erkeği ıslah etmede bulup yaşatma dersi ve terbiyesi gibi şeyler vermeliyiz. Memur bayan, hakim bayan yetiştireceğimize ev kadını yetiştirmeliyiz. Kadınların aldığı maaş eve fayda sağlamaz. Çalışan anneler oldukça; anneler yapay, bebekler plastik olacaktır.''


Bu nasıl bir düşünce, nasıl bir zihniyettir. Okuyunca şok oldum keza çokta üzüldüm. :KK50: Aranızda benimle aynı düşünceyi paylaşanlar varsa bu yazarı ben tamamen rafa kaldırıyorum. Okumanızı tavsiye etmiyorum.

Buraya aktardığınız paragrafı dehşet içinde okudum :KK57:
 
Back