Bu kadar da ezik olunmaz ki canım...

Bir dakika!Bir gerizekali böyle düzgün cümleler kurup,kendini bu kadar güzel ifade edemez.Siz de büyük ihtimalle dikkat eksikliği var,odaklanma sorunu var.Bu bende de var çünkü kafamda aynı anda bin tane düşünce oluyor genelde.İlk önce bunun bir üzerine gidin bence.Öte taraftan çevrenizde daima sizi ezmeye çalışan narsirt kişiler olmuş olabilir,bu insanlar sizin özgüveninizi zedelenmiş.Bu insanlardan mümkün olduğunca uzak durmaya çalışın,kim olduklarını zaten biliyorsunuzdur.Hayat devam ediyorsa,umut daima vardır.Bir silkelelenip kendinize gelin lütfen,çünkü kimse mükemmel değil!.
 
Çok haksızlık ediyorsunuz kendinize. Imkaniniz varsa destek alın çocuklugunuzda çok eleştirildiyseniz mükemmeliyetçi ebeveynleriniz olduysa bu sebeple böyle düşünüyor olabilirsiniz. Sosyal medyadaki yorumlara takilmayin bu toplumda herkes kendisi gibi olmayandan nefret ediyor zaten.
 
Herkese merhaba, bu forumdaki ilk yazım ve muhtemelen bu konu dışında başka yazım olmayacak, maksadım biraz iç dökmek biraz da yaşadıklarımı ve hissettiklerimi anlatmak. Benim durumumdaki biri için yapılacak pek bir şey yok, çözüm yolu yok, bunu biliyorum ama sonuçta insan doğası; içimdeki sürekli canımı sıkan şeyleri aktarmak istiyorum.

Konuya nereden başlasam bilemiyorum, hayatımda olumlu olan hiç bir şey yok ki onunla mukayese edip size derdimi anlatayım. Sadece olumsuzluklar var. İnsanları köşeden seyredip onlara özenen, hayaller aleminde yaşayan, cümle kurmayı bile beceremeyen birisiyim ben. Bu satırları bile kırk defa düşünerek, acaba düzgün cümle nasıl kurulur diye kafa patlatarak yazıyorum. Ne yapayım, düşük zekalıyım. Bunu kabul etmek çok güç ama öyle. Öğrencilik hayatımda bir kez olsun dersi derste anlayamadım, başkalarının anında anlayıp hocalara sorular sorduğu konuları evde 2-3 kez çalışır yine de onların derste öğrendikleri seviyeye gelemezdim. Zaten dikkat denen şeyden eser yoktur bende, bıraksalar her gün 12 saat uyurum. Erken uyanmayı asla beceremem, defalarca alarm kapatır geri yatarım, sonra öğle vakti kalkar neden erken kalkmadım diye kahrolur, kendimden ve hayattan nefret ederim. Biliyorum belki size çok komik gelir, özellikle burada büyük şeyler başarmış, iyi meslek sahibi olmuş insanlara, disiplinli insanlara komik gelir. Ama ben hayatımda hiçbir şey başaramadım, neye elimi attıysam heves ettiysem hayal kırıklığı ile sonuçlandı.

Hayatımda hiç samimi arkadaşım olmadı, arada bir beni arayıp kendi dertlerini bana anlatan, benim ne anlattığımı önemsemeyen, benim yaşam tarzımla alay edenleri saymazsak tabii. Arkadaş edinmem mümkün değil zaten, dediğim gibi geri zekalı bir insanım. Size bir insanın kendini böyle adlandırması komik gelebilir ama öyle. Asla ikili diyalog kuramam, sesim titrer, cümleleri yutarım. Ses tonum berbattır zaten. Kiminle konuşsam iki-üç dakika sonra suratında mide bulanmasına yakın bir acıma duygusu görürüm yüzlerinde bana karşı. Haksız da sayılmazlar, ben de sevmiyorum kendimi.

Başka insanlara karşı böyle hissetmem tesadüf değil tabii, giyim tarzımın da etkisi var, başörtü takıyorum. Hal böyle olunca zaten insanların büyük çoğunluğu size düşman oluyor, hele ki büyükşehirlerde, hele ki eğitim seviyesi yüksek yerlerde. Kural panosunda dini/siyasi şeyler yasaktır yazdığı için ancak bu kadarını söyleyebiliyorum, ama bununla ilgili yaşadığım o kadar kötü anım var ki... En basitinden gece yarılarına kadar twitter'da, ekşi sözlük'te insanların tesettürlü insanlara hakaret ettikleri, dalga geçtikleri paylaşımları okuduğumu, berbat bir moral bozukluğu ile ağlamaklı ama asla ağlayamayan, eziklik hissini dibine kadar yaşarken uyumaya çalıştığımı çok bilirim. Kural ihlali olmasın diye bu sorunumu burada kesiyorum, hayatımda hep kurallara riayet eden birisi oldum zaten. Ama karşılığında insanlar bana karşı her türlü kuralı ihlal edip beni ezdiler. Doğanın kanunu bir yerde bu, ne yapayım ben de buyum. Yenilen, ezilen kaybeden kişiyim. Çocukken de böyleydim, büyüdüm yetişkin oldum hala böyleyim.

El becerim de berbattır benim, kaç yaşıma geldim mutfakta bir patates soyamam, yemek yapmaya kalksam her tarafı batırırım. Elimin ayarı yok, ayarı olsa zaten kafamın içinde akıl yok. 7/24 uykulu gezerim, günde 12 saat uyumuş olsam bile. Ne yapacağımı unuturum, bir şeyler yapmaya kalksam asla hayal ettiğimi yapamam.

Başarılı insanların hayatına baktığımda yaşam tarzları, oturup kalkmaları, konuştukları güldükleri şeyler, yedikleri içtikleri, dini ve sosyal görüşleri, aile tarzları, okudukları, gezdikleri, izledikleri hep benim zıttım olan şeyler. Benim gibi olup başarılı olan, sevilen-sayılan bir insan görmedim ki şimdiye kadar. Ben nasıl kabul göreyim ki toplumda? Eğri cetvelden doğru çizgi çıkar mı? Benim DNA'm da var eziklik.

Çok çabaladım kendimi geliştirmek için, yabancı dil öğrenmeye çalıştım, erken kalkmaya çalıştım, düzenli birisi olmaya, akademik başarısı olan biri olmaya hep çabaladım ama hepsi hüsran oldu. Benimle aynı zamanda başlayanları bırakın benden geç başlayanlar bile beni solladı geçti, düşük zekalı, başarısız, disiplinsiz biri olduğumu her seferinde yüzüme vurdu.

Çok yazdım belki ama hep dolap beygiri gibi aynı şeyin etrafında döndüm, bu da ne demektir bilemem. Ben orta okulda okurken öğretmenim verdiğim cevapla dalga geçmek için söylemişti bunu bana. O gündür dilime pelesenk oldu, ben de kullanır dururum. Bir de bu huyum var, doğru düzgün cümle kuramam asla kendi kendime, başkalarının taklitçisiyimdir. Hep de alay konusu olmuştur bu yönüm. Ne yapayım...

Hayatta bana karşı bir şey kalmadı artık, başarılı olamayacağımı kabul ediyorum, düşük zekalı olduğumu kabul ediyorum, ezik olduğumu kabul ediyorum, olmak istediğim kişiyle olduğum kişi arasında uçurum var. Kapanmayacak bir uçurum. Hayatıma son versem diye düşünür dururum sürekli ama onu bile beceremem ki ben. Keşke bir gün uyuyup bir daha uyanmasam. İnanın hem benim en iyisi olur hem de kimse eksiğimi hissetmez. Zaten hayatta bir başarım yok, hayata ne koymuşum ki ne geri alayım.

Bu konuya da gelecek cevapları az çok tahmin ediyorum. Bir kesim abarttığımı söyleyecekler, bir kesim mağdur edebiyatı vs., bir kesim genel geçer tavsiyeler. Ama günün sonunda ben gene işe yaramaz, başarısız, ezik, yıkık birisi olarak kalacağım. En başta da yazdım ya, ne yapayım kaderim bu benim. Çirkinim, tipsizim, düşük zekalıyım, maddi durumum yok, arkadaşım yok, fikrim felsefem yok, hayatta amacım yok. Ne yapayım... Berbat bir hayatım var. Son sözüm de bu olsun. Sadece içimdeki yazmak istedim ama yazınca daha kötü oldum, halbuki rahatlarım sanmıştım :KK43:((
Bir gerizekaliya göre fazla güzel cümleler kurmuşsun arkadaşım.
 
Herkese merhaba, bu forumdaki ilk yazım ve muhtemelen bu konu dışında başka yazım olmayacak, maksadım biraz iç dökmek biraz da yaşadıklarımı ve hissettiklerimi anlatmak. Benim durumumdaki biri için yapılacak pek bir şey yok, çözüm yolu yok, bunu biliyorum ama sonuçta insan doğası; içimdeki sürekli canımı sıkan şeyleri aktarmak istiyorum.

Konuya nereden başlasam bilemiyorum, hayatımda olumlu olan hiç bir şey yok ki onunla mukayese edip size derdimi anlatayım. Sadece olumsuzluklar var. İnsanları köşeden seyredip onlara özenen, hayaller aleminde yaşayan, cümle kurmayı bile beceremeyen birisiyim ben. Bu satırları bile kırk defa düşünerek, acaba düzgün cümle nasıl kurulur diye kafa patlatarak yazıyorum. Ne yapayım, düşük zekalıyım. Bunu kabul etmek çok güç ama öyle. Öğrencilik hayatımda bir kez olsun dersi derste anlayamadım, başkalarının anında anlayıp hocalara sorular sorduğu konuları evde 2-3 kez çalışır yine de onların derste öğrendikleri seviyeye gelemezdim. Zaten dikkat denen şeyden eser yoktur bende, bıraksalar her gün 12 saat uyurum. Erken uyanmayı asla beceremem, defalarca alarm kapatır geri yatarım, sonra öğle vakti kalkar neden erken kalkmadım diye kahrolur, kendimden ve hayattan nefret ederim. Biliyorum belki size çok komik gelir, özellikle burada büyük şeyler başarmış, iyi meslek sahibi olmuş insanlara, disiplinli insanlara komik gelir. Ama ben hayatımda hiçbir şey başaramadım, neye elimi attıysam heves ettiysem hayal kırıklığı ile sonuçlandı.

Hayatımda hiç samimi arkadaşım olmadı, arada bir beni arayıp kendi dertlerini bana anlatan, benim ne anlattığımı önemsemeyen, benim yaşam tarzımla alay edenleri saymazsak tabii. Arkadaş edinmem mümkün değil zaten, dediğim gibi geri zekalı bir insanım. Size bir insanın kendini böyle adlandırması komik gelebilir ama öyle. Asla ikili diyalog kuramam, sesim titrer, cümleleri yutarım. Ses tonum berbattır zaten. Kiminle konuşsam iki-üç dakika sonra suratında mide bulanmasına yakın bir acıma duygusu görürüm yüzlerinde bana karşı. Haksız da sayılmazlar, ben de sevmiyorum kendimi.

Başka insanlara karşı böyle hissetmem tesadüf değil tabii, giyim tarzımın da etkisi var, başörtü takıyorum. Hal böyle olunca zaten insanların büyük çoğunluğu size düşman oluyor, hele ki büyükşehirlerde, hele ki eğitim seviyesi yüksek yerlerde. Kural panosunda dini/siyasi şeyler yasaktır yazdığı için ancak bu kadarını söyleyebiliyorum, ama bununla ilgili yaşadığım o kadar kötü anım var ki... En basitinden gece yarılarına kadar twitter'da, ekşi sözlük'te insanların tesettürlü insanlara hakaret ettikleri, dalga geçtikleri paylaşımları okuduğumu, berbat bir moral bozukluğu ile ağlamaklı ama asla ağlayamayan, eziklik hissini dibine kadar yaşarken uyumaya çalıştığımı çok bilirim. Kural ihlali olmasın diye bu sorunumu burada kesiyorum, hayatımda hep kurallara riayet eden birisi oldum zaten. Ama karşılığında insanlar bana karşı her türlü kuralı ihlal edip beni ezdiler. Doğanın kanunu bir yerde bu, ne yapayım ben de buyum. Yenilen, ezilen kaybeden kişiyim. Çocukken de böyleydim, büyüdüm yetişkin oldum hala böyleyim.

El becerim de berbattır benim, kaç yaşıma geldim mutfakta bir patates soyamam, yemek yapmaya kalksam her tarafı batırırım. Elimin ayarı yok, ayarı olsa zaten kafamın içinde akıl yok. 7/24 uykulu gezerim, günde 12 saat uyumuş olsam bile. Ne yapacağımı unuturum, bir şeyler yapmaya kalksam asla hayal ettiğimi yapamam.

Başarılı insanların hayatına baktığımda yaşam tarzları, oturup kalkmaları, konuştukları güldükleri şeyler, yedikleri içtikleri, dini ve sosyal görüşleri, aile tarzları, okudukları, gezdikleri, izledikleri hep benim zıttım olan şeyler. Benim gibi olup başarılı olan, sevilen-sayılan bir insan görmedim ki şimdiye kadar. Ben nasıl kabul göreyim ki toplumda? Eğri cetvelden doğru çizgi çıkar mı? Benim DNA'm da var eziklik.

Çok çabaladım kendimi geliştirmek için, yabancı dil öğrenmeye çalıştım, erken kalkmaya çalıştım, düzenli birisi olmaya, akademik başarısı olan biri olmaya hep çabaladım ama hepsi hüsran oldu. Benimle aynı zamanda başlayanları bırakın benden geç başlayanlar bile beni solladı geçti, düşük zekalı, başarısız, disiplinsiz biri olduğumu her seferinde yüzüme vurdu.

Çok yazdım belki ama hep dolap beygiri gibi aynı şeyin etrafında döndüm, bu da ne demektir bilemem. Ben orta okulda okurken öğretmenim verdiğim cevapla dalga geçmek için söylemişti bunu bana. O gündür dilime pelesenk oldu, ben de kullanır dururum. Bir de bu huyum var, doğru düzgün cümle kuramam asla kendi kendime, başkalarının taklitçisiyimdir. Hep de alay konusu olmuştur bu yönüm. Ne yapayım...

Hayatta bana karşı bir şey kalmadı artık, başarılı olamayacağımı kabul ediyorum, düşük zekalı olduğumu kabul ediyorum, ezik olduğumu kabul ediyorum, olmak istediğim kişiyle olduğum kişi arasında uçurum var. Kapanmayacak bir uçurum. Hayatıma son versem diye düşünür dururum sürekli ama onu bile beceremem ki ben. Keşke bir gün uyuyup bir daha uyanmasam. İnanın hem benim en iyisi olur hem de kimse eksiğimi hissetmez. Zaten hayatta bir başarım yok, hayata ne koymuşum ki ne geri alayım.

Bu konuya da gelecek cevapları az çok tahmin ediyorum. Bir kesim abarttığımı söyleyecekler, bir kesim mağdur edebiyatı vs., bir kesim genel geçer tavsiyeler. Ama günün sonunda ben gene işe yaramaz, başarısız, ezik, yıkık birisi olarak kalacağım. En başta da yazdım ya, ne yapayım kaderim bu benim. Çirkinim, tipsizim, düşük zekalıyım, maddi durumum yok, arkadaşım yok, fikrim felsefem yok, hayatta amacım yok. Ne yapayım... Berbat bir hayatım var. Son sözüm de bu olsun. Sadece içimdeki yazmak istedim ama yazınca daha kötü oldum, halbuki rahatlarım sanmıştım :KK43:((
Burada çok zeki geçinen bir çok kişiden daha güzel ifade etmişsiniz kendinizi.Belki mükemmel değilsinizdir ama bu kadarda vasat değilsiniz emin olun.Psikolojik destek almanız elzem.Kesinlikle destek alın, emin olun ćok işe yarar.
 
Herkese merhaba, bu forumdaki ilk yazım ve muhtemelen bu konu dışında başka yazım olmayacak, maksadım biraz iç dökmek biraz da yaşadıklarımı ve hissettiklerimi anlatmak. Benim durumumdaki biri için yapılacak pek bir şey yok, çözüm yolu yok, bunu biliyorum ama sonuçta insan doğası; içimdeki sürekli canımı sıkan şeyleri aktarmak istiyorum.

Konuya nereden başlasam bilemiyorum, hayatımda olumlu olan hiç bir şey yok ki onunla mukayese edip size derdimi anlatayım. Sadece olumsuzluklar var. İnsanları köşeden seyredip onlara özenen, hayaller aleminde yaşayan, cümle kurmayı bile beceremeyen birisiyim ben. Bu satırları bile kırk defa düşünerek, acaba düzgün cümle nasıl kurulur diye kafa patlatarak yazıyorum. Ne yapayım, düşük zekalıyım. Bunu kabul etmek çok güç ama öyle. Öğrencilik hayatımda bir kez olsun dersi derste anlayamadım, başkalarının anında anlayıp hocalara sorular sorduğu konuları evde 2-3 kez çalışır yine de onların derste öğrendikleri seviyeye gelemezdim. Zaten dikkat denen şeyden eser yoktur bende, bıraksalar her gün 12 saat uyurum. Erken uyanmayı asla beceremem, defalarca alarm kapatır geri yatarım, sonra öğle vakti kalkar neden erken kalkmadım diye kahrolur, kendimden ve hayattan nefret ederim. Biliyorum belki size çok komik gelir, özellikle burada büyük şeyler başarmış, iyi meslek sahibi olmuş insanlara, disiplinli insanlara komik gelir. Ama ben hayatımda hiçbir şey başaramadım, neye elimi attıysam heves ettiysem hayal kırıklığı ile sonuçlandı.

Hayatımda hiç samimi arkadaşım olmadı, arada bir beni arayıp kendi dertlerini bana anlatan, benim ne anlattığımı önemsemeyen, benim yaşam tarzımla alay edenleri saymazsak tabii. Arkadaş edinmem mümkün değil zaten, dediğim gibi geri zekalı bir insanım. Size bir insanın kendini böyle adlandırması komik gelebilir ama öyle. Asla ikili diyalog kuramam, sesim titrer, cümleleri yutarım. Ses tonum berbattır zaten. Kiminle konuşsam iki-üç dakika sonra suratında mide bulanmasına yakın bir acıma duygusu görürüm yüzlerinde bana karşı. Haksız da sayılmazlar, ben de sevmiyorum kendimi.

Başka insanlara karşı böyle hissetmem tesadüf değil tabii, giyim tarzımın da etkisi var, başörtü takıyorum. Hal böyle olunca zaten insanların büyük çoğunluğu size düşman oluyor, hele ki büyükşehirlerde, hele ki eğitim seviyesi yüksek yerlerde. Kural panosunda dini/siyasi şeyler yasaktır yazdığı için ancak bu kadarını söyleyebiliyorum, ama bununla ilgili yaşadığım o kadar kötü anım var ki... En basitinden gece yarılarına kadar twitter'da, ekşi sözlük'te insanların tesettürlü insanlara hakaret ettikleri, dalga geçtikleri paylaşımları okuduğumu, berbat bir moral bozukluğu ile ağlamaklı ama asla ağlayamayan, eziklik hissini dibine kadar yaşarken uyumaya çalıştığımı çok bilirim. Kural ihlali olmasın diye bu sorunumu burada kesiyorum, hayatımda hep kurallara riayet eden birisi oldum zaten. Ama karşılığında insanlar bana karşı her türlü kuralı ihlal edip beni ezdiler. Doğanın kanunu bir yerde bu, ne yapayım ben de buyum. Yenilen, ezilen kaybeden kişiyim. Çocukken de böyleydim, büyüdüm yetişkin oldum hala böyleyim.

El becerim de berbattır benim, kaç yaşıma geldim mutfakta bir patates soyamam, yemek yapmaya kalksam her tarafı batırırım. Elimin ayarı yok, ayarı olsa zaten kafamın içinde akıl yok. 7/24 uykulu gezerim, günde 12 saat uyumuş olsam bile. Ne yapacağımı unuturum, bir şeyler yapmaya kalksam asla hayal ettiğimi yapamam.

Başarılı insanların hayatına baktığımda yaşam tarzları, oturup kalkmaları, konuştukları güldükleri şeyler, yedikleri içtikleri, dini ve sosyal görüşleri, aile tarzları, okudukları, gezdikleri, izledikleri hep benim zıttım olan şeyler. Benim gibi olup başarılı olan, sevilen-sayılan bir insan görmedim ki şimdiye kadar. Ben nasıl kabul göreyim ki toplumda? Eğri cetvelden doğru çizgi çıkar mı? Benim DNA'm da var eziklik.

Çok çabaladım kendimi geliştirmek için, yabancı dil öğrenmeye çalıştım, erken kalkmaya çalıştım, düzenli birisi olmaya, akademik başarısı olan biri olmaya hep çabaladım ama hepsi hüsran oldu. Benimle aynı zamanda başlayanları bırakın benden geç başlayanlar bile beni solladı geçti, düşük zekalı, başarısız, disiplinsiz biri olduğumu her seferinde yüzüme vurdu.

Çok yazdım belki ama hep dolap beygiri gibi aynı şeyin etrafında döndüm, bu da ne demektir bilemem. Ben orta okulda okurken öğretmenim verdiğim cevapla dalga geçmek için söylemişti bunu bana. O gündür dilime pelesenk oldu, ben de kullanır dururum. Bir de bu huyum var, doğru düzgün cümle kuramam asla kendi kendime, başkalarının taklitçisiyimdir. Hep de alay konusu olmuştur bu yönüm. Ne yapayım...

Hayatta bana karşı bir şey kalmadı artık, başarılı olamayacağımı kabul ediyorum, düşük zekalı olduğumu kabul ediyorum, ezik olduğumu kabul ediyorum, olmak istediğim kişiyle olduğum kişi arasında uçurum var. Kapanmayacak bir uçurum. Hayatıma son versem diye düşünür dururum sürekli ama onu bile beceremem ki ben. Keşke bir gün uyuyup bir daha uyanmasam. İnanın hem benim en iyisi olur hem de kimse eksiğimi hissetmez. Zaten hayatta bir başarım yok, hayata ne koymuşum ki ne geri alayım.

Bu konuya da gelecek cevapları az çok tahmin ediyorum. Bir kesim abarttığımı söyleyecekler, bir kesim mağdur edebiyatı vs., bir kesim genel geçer tavsiyeler. Ama günün sonunda ben gene işe yaramaz, başarısız, ezik, yıkık birisi olarak kalacağım. En başta da yazdım ya, ne yapayım kaderim bu benim. Çirkinim, tipsizim, düşük zekalıyım, maddi durumum yok, arkadaşım yok, fikrim felsefem yok, hayatta amacım yok. Ne yapayım... Berbat bir hayatım var. Son sözüm de bu olsun. Sadece içimdeki yazmak istedim ama yazınca daha kötü oldum, halbuki rahatlarım sanmıştım :KK43:((
Alem bir araya gelse insanın kendine yaptığı kötülüğü yapamaz. Biraz kendini sevmeyi önemsemeyi dene. Gördüğün gözler, duyduğun kulaklar, yürüdüğün ayaklar, tuttuğun eller için Rabbine her daim şükret. Şüküsüz, kendini önemsemeden sevmeden yaşanmaz. Her halin tüm eksikliklerinle sev kendini. Hayatta herşeyi başarmak zorunda değiliz.hele mükemmel olmak zorunda hiç değiliz... Kendine değer vermekle başla ozaman herşey çok başka olur...
 
Kendi kendini eleştirebilmek güzeldir ama seninki çok acımasızca olmuş.
 
Evet diğer arkadaşların da dediği gibi yazım şeklin öyle iyi ki , çok rahat bir şekilde anladım. Çevrende seni çok sık eleştiren biri olmalı yoksa kimse kendine bu kadar gerizekalı muamelesi yapmaz. Hepimiz birşeyleri başaramiyoruz, anlamakta güçlük çekiyoruz bunlar olabilir herkesin beyni aynı değil. Bende senin gibi sıfır özgüvenle yaşıyordum. Etrafınızdaki başarılı insanların baskın olmasının da etkisi oluyor diye düşünüyorum. Bende zor anlayan eli hiçbir işe yakışmayan biriydim ama bunu kendime bile söylemem. Kendi kendimn moralini bozamam. Sende bozma. Her insanın kendini farkedebilecegi bir ortam olduğunu düşünüyorum kendini keşfet. Ve asla kendine kötü kelimeler kullanma lütfen. Tesettürlü olmanda hiç özgüven yıkacak birşey değil. yani belki şal şeklini değiştirmen yada kıyafet olarak farkli tesettür giyim kullanman gerekir. Kuzum benim yakının olsam kendine gel öyle biri değilsin der sarılırdm sana kocaman. Kendine zaman ver o özgüven gelmesi için kendini telkin et.
Yazim hatam çok senin kadar iyi olamam mesela, kendini beğen kuzum benim lütfen.,🧡
 
Küçükken sizi çok mu eleştirdiler ? Bence çocukluktan gelen yaranamama sevilmeme gibi bir durumunuz var. Bunu içselleştirmiş ve üstünüzden atamamışsınız. Bunları bir psikologla konuşmalısınız, eminim çok yararlı olacaktır.
 
Kendini o kadar guzel ifade etmissinki cumlelerinden kelimelerinden gayet donanimli bir insan oldugun da belli oluyor.Kendine haksizlik ettigini dusunuyorum
 
Herkese merhaba, bu forumdaki ilk yazım ve muhtemelen bu konu dışında başka yazım olmayacak, maksadım biraz iç dökmek biraz da yaşadıklarımı ve hissettiklerimi anlatmak. Benim durumumdaki biri için yapılacak pek bir şey yok, çözüm yolu yok, bunu biliyorum ama sonuçta insan doğası; içimdeki sürekli canımı sıkan şeyleri aktarmak istiyorum.

Konuya nereden başlasam bilemiyorum, hayatımda olumlu olan hiç bir şey yok ki onunla mukayese edip size derdimi anlatayım. Sadece olumsuzluklar var. İnsanları köşeden seyredip onlara özenen, hayaller aleminde yaşayan, cümle kurmayı bile beceremeyen birisiyim ben. Bu satırları bile kırk defa düşünerek, acaba düzgün cümle nasıl kurulur diye kafa patlatarak yazıyorum. Ne yapayım, düşük zekalıyım. Bunu kabul etmek çok güç ama öyle. Öğrencilik hayatımda bir kez olsun dersi derste anlayamadım, başkalarının anında anlayıp hocalara sorular sorduğu konuları evde 2-3 kez çalışır yine de onların derste öğrendikleri seviyeye gelemezdim. Zaten dikkat denen şeyden eser yoktur bende, bıraksalar her gün 12 saat uyurum. Erken uyanmayı asla beceremem, defalarca alarm kapatır geri yatarım, sonra öğle vakti kalkar neden erken kalkmadım diye kahrolur, kendimden ve hayattan nefret ederim. Biliyorum belki size çok komik gelir, özellikle burada büyük şeyler başarmış, iyi meslek sahibi olmuş insanlara, disiplinli insanlara komik gelir. Ama ben hayatımda hiçbir şey başaramadım, neye elimi attıysam heves ettiysem hayal kırıklığı ile sonuçlandı.

Hayatımda hiç samimi arkadaşım olmadı, arada bir beni arayıp kendi dertlerini bana anlatan, benim ne anlattığımı önemsemeyen, benim yaşam tarzımla alay edenleri saymazsak tabii. Arkadaş edinmem mümkün değil zaten, dediğim gibi geri zekalı bir insanım. Size bir insanın kendini böyle adlandırması komik gelebilir ama öyle. Asla ikili diyalog kuramam, sesim titrer, cümleleri yutarım. Ses tonum berbattır zaten. Kiminle konuşsam iki-üç dakika sonra suratında mide bulanmasına yakın bir acıma duygusu görürüm yüzlerinde bana karşı. Haksız da sayılmazlar, ben de sevmiyorum kendimi.

Başka insanlara karşı böyle hissetmem tesadüf değil tabii, giyim tarzımın da etkisi var, başörtü takıyorum. Hal böyle olunca zaten insanların büyük çoğunluğu size düşman oluyor, hele ki büyükşehirlerde, hele ki eğitim seviyesi yüksek yerlerde. Kural panosunda dini/siyasi şeyler yasaktır yazdığı için ancak bu kadarını söyleyebiliyorum, ama bununla ilgili yaşadığım o kadar kötü anım var ki... En basitinden gece yarılarına kadar twitter'da, ekşi sözlük'te insanların tesettürlü insanlara hakaret ettikleri, dalga geçtikleri paylaşımları okuduğumu, berbat bir moral bozukluğu ile ağlamaklı ama asla ağlayamayan, eziklik hissini dibine kadar yaşarken uyumaya çalıştığımı çok bilirim. Kural ihlali olmasın diye bu sorunumu burada kesiyorum, hayatımda hep kurallara riayet eden birisi oldum zaten. Ama karşılığında insanlar bana karşı her türlü kuralı ihlal edip beni ezdiler. Doğanın kanunu bir yerde bu, ne yapayım ben de buyum. Yenilen, ezilen kaybeden kişiyim. Çocukken de böyleydim, büyüdüm yetişkin oldum hala böyleyim.

El becerim de berbattır benim, kaç yaşıma geldim mutfakta bir patates soyamam, yemek yapmaya kalksam her tarafı batırırım. Elimin ayarı yok, ayarı olsa zaten kafamın içinde akıl yok. 7/24 uykulu gezerim, günde 12 saat uyumuş olsam bile. Ne yapacağımı unuturum, bir şeyler yapmaya kalksam asla hayal ettiğimi yapamam.

Başarılı insanların hayatına baktığımda yaşam tarzları, oturup kalkmaları, konuştukları güldükleri şeyler, yedikleri içtikleri, dini ve sosyal görüşleri, aile tarzları, okudukları, gezdikleri, izledikleri hep benim zıttım olan şeyler. Benim gibi olup başarılı olan, sevilen-sayılan bir insan görmedim ki şimdiye kadar. Ben nasıl kabul göreyim ki toplumda? Eğri cetvelden doğru çizgi çıkar mı? Benim DNA'm da var eziklik.

Çok çabaladım kendimi geliştirmek için, yabancı dil öğrenmeye çalıştım, erken kalkmaya çalıştım, düzenli birisi olmaya, akademik başarısı olan biri olmaya hep çabaladım ama hepsi hüsran oldu. Benimle aynı zamanda başlayanları bırakın benden geç başlayanlar bile beni solladı geçti, düşük zekalı, başarısız, disiplinsiz biri olduğumu her seferinde yüzüme vurdu.

Çok yazdım belki ama hep dolap beygiri gibi aynı şeyin etrafında döndüm, bu da ne demektir bilemem. Ben orta okulda okurken öğretmenim verdiğim cevapla dalga geçmek için söylemişti bunu bana. O gündür dilime pelesenk oldu, ben de kullanır dururum. Bir de bu huyum var, doğru düzgün cümle kuramam asla kendi kendime, başkalarının taklitçisiyimdir. Hep de alay konusu olmuştur bu yönüm. Ne yapayım...

Hayatta bana karşı bir şey kalmadı artık, başarılı olamayacağımı kabul ediyorum, düşük zekalı olduğumu kabul ediyorum, ezik olduğumu kabul ediyorum, olmak istediğim kişiyle olduğum kişi arasında uçurum var. Kapanmayacak bir uçurum. Hayatıma son versem diye düşünür dururum sürekli ama onu bile beceremem ki ben. Keşke bir gün uyuyup bir daha uyanmasam. İnanın hem benim en iyisi olur hem de kimse eksiğimi hissetmez. Zaten hayatta bir başarım yok, hayata ne koymuşum ki ne geri alayım.

Bu konuya da gelecek cevapları az çok tahmin ediyorum. Bir kesim abarttığımı söyleyecekler, bir kesim mağdur edebiyatı vs., bir kesim genel geçer tavsiyeler. Ama günün sonunda ben gene işe yaramaz, başarısız, ezik, yıkık birisi olarak kalacağım. En başta da yazdım ya, ne yapayım kaderim bu benim. Çirkinim, tipsizim, düşük zekalıyım, maddi durumum yok, arkadaşım yok, fikrim felsefem yok, hayatta amacım yok. Ne yapayım... Berbat bir hayatım var. Son sözüm de bu olsun. Sadece içimdeki yazmak istedim ama yazınca daha kötü oldum, halbuki rahatlarım sanmıştım :KK43:((
Siz kendinizden nefret ediyorsunuz adeta önce bunu aşmalısınız bence. Ben psikolog değilim ama yaşadıklarınızın % 80' i yaşadım yinede böyle hissetmedim tam olarak çünkü kendimi seviyorum. Ve çabalamak dediğiniz şeyi belki çabaladınız olarak görüyorsunuz ama fazla uğraşmamışsınızdır kpss den 100 almaya çalışmıyorsunuz ki sonuçta erken kalkmaktan dil kursundan falan bahsetmişsiniz mesela bunlar ne kadar imkansız olabilir. Bu arada bende bıraksan 7/24 uyurum dışarı çıkmadığımda 12 saat uyurum insanlar '' ohaa gerçekten miğğğğğğ '' diye tepki verse de kendileri de uyuyor emin ol :KK70: Ben akrabalarım tarafından sevilmeden hatta dayım tarafından yetimhaneye verilen sırf babamın yaptığı hatadan dolayı hiç istenmeyen doğal olarak içe kapanık özgüvensiz durduk yere ağlayan bir çocuk olarak büyüdüm :KK70: bu yüzden aynılarını yaşadım dedim fakat içimde bir yerlerde aktif ve sosyal olmak okulda şiir yarışmalarına kaıtlmak etkinliklerde yer almak vardı yaptımda ağlaya ağlaya yaptım hemde. İstiklal Marşı yarışmasına katıldım sonuncu oldum asdfghjkl trajikomik bir hikayesi var :KK70: sınıf hocam bana dedi ki keşke seni hiç o yarışmaya sokmasaydım dedi diğer iki arkadaşım üçüncü ve beşinci olmuştu beni sevmezdi hiç zaten annemse hocan senden nefret ediyor resmen sense tapıyorsun derdi bunlar benim umurumda olmazdı umurumda olan tek şey benim bir şeyler yapmam ve mutlu olmamdı. Sevmesin önemli değil. Sonra kendimi nasıl geliştirebilirim derken üniversiteyi Antalya'da okumaya karar verdim öğrencilik hayatının ve eğitimin beni mutlu edeceği yerde gerçektende hayatımın dönüm noktası oldu orası. Bi şeyleri çabalarsan olur evet rezil olursun yanlış yaparsın ama yaparsın bir şekilde. Ben eğitimde hayatım boyunca ilk defa üniversitede çok başarılı oldum o güne kadar annem her sene '' inşallah mezun olabilirsin inşallah sınıfta kalmazsın ''' derdi :KK70: kadının benden hiç umudu yoktu. Arkadaş çevresinde herkes herkese bayılıyor mu sanıyorsun? Ben sosyal biriyimdir ama bir tane yakın çok sevdiğin güvendiğin bir arkadaşın var mı diye sor hayır yok. Ve bu da beni üzmüyor çünkü günümüzde artık herkesin çıkar ilişkisi olduğu için normal karşılıyorum. En büyük ilacım bana huzur veren şey seyahat etmek o yola çıkmaktır. Seninde elbet şunu yapmaktan keyif alıyorum dediğin bir şey olmalı. Kendini bu kadar küçümseyip üzersen zaten hiç o istediğin yola çıkamazsın ki. Herhalde hiç sevilmeden büyüyüp mutlu olan bi ben varım yeryüzünde :KK70: Kursa git mesela ben işaret dili kursuna gitmiştim hiç bu kadar keyif alacağımı öğreneceğimi düşünmüyordum. Birde şunu unutma bir yerden başlaman lazım kurs, okul, iş bunlar olmazsa zaten ne yapabilirsin ki hayal ettiğin o hayat için?
 
Düşük zekalı değilsiniz ama muhtemelen çocukluğunuzdan bu yana biri sizi bu duruma inandıracak kadar tekrar etmiş bu cümleyi sizde inanmışsınız. 35 yaşında hayatyan aldığım en büyük ders kim nederse desin kendi köşesinde desin. Kimseye onlar istemedikten sonra hiç bir şey beğendiremezsiniz, beğendirmenize de gerek yok zaten. Özellikle siyasi ve dini görüşü fanatikleşmiş olan insanlardan uzak durun, yorumlarını duymayın okumayın. Zira yararlı bir bilgi olmadığı gibi sinirlerinizin bozulduğu ile kalırsınız. Ayrıca uyku durumu için iki önemli tavsiyem var. 1 vitamin değerlerinize baktırın 2 ve en önemlisi yatağa başınızı koyma saatinden en az 4 saat öncesi yemek yemeği kesin bir lokma dahi yemeyin bu şekilde bedeninizin ihtiyaç duyduğu sağlıklı uykuyu yakalayabilir ve erken kalkabilirsiniz . Birde söylemeden geçemeyeceğim bu güne kadar hiç bir konuya fake demedim ama bu kadar düzgün ve akıcı cümle kuran birinin kendine geri zekalı demesi bana pek inandırıcı gelmedi.
 
amacın nedir? anlayamadım ama kesinlikle bildiğim şey satire, sarcasm ve ironi toplumun alışık olmadığı, hoşlanmadığı şeyler. bunlar anlaşılmaz ve/ veya takdir edilmez. sen de biliyorsun. kimseyi yormaya gerek yok.
 
Bende atomu parçalamadım ama kendimi çok zeki bulurum. Eski kocam bana sürekli “Aptal” derdi ama onun aptal demesiyle ben aptal olmadım. Aynı evde yaşadığım insan bana bu muameleyi yaparken ben kendimi aptal hissetmedim sen niye kendine böyle düşük zekalıyım filan diyorsun? Depresyon gibi geldi bana bu. Profosyenel destek al.
 
Bir işe gir ya da kursa git. Ozguvenin yerle bir olmuş ve ciddi anlamda saçmalıyorsun.
Gerizekali değilsin. Hemen herkesle aynı anda bi konuyu anlamanız gerekmez. Önemli olan sosyal beceriniz. Kendini acımasızca eleştirmesen onuda halledeceksin.
 
amacın nedir? anlayamadım ama kesinlikle bildiğim şey satire, sarcasm ve ironi toplumun alışık olmadığı, hoşlanmadığı şeyler. bunlar anlaşılmaz ve/ veya takdir edilmez. sen de biliyorsun. kimseyi yormaya gerek yok.
Sarkazm yapılası bir konu yok ki, ne ile alay ediyor, kimlerin damarını yokluyor? Hangi duruma güldürüyor? İroni desen, biraz daha belirgin bi nüansı olması gerektiğini düşünüyorum. Kendinden başka bir şeyi taşladığı da yok ki kendine atfettiği özelliklerin de taşlamaya değer yönü yok.
Ancak konunun gerçekliği şüpheli bence de, can sıkıntısından yazılıp insanların teselli verme çabasını izleyerek bak kesin şunu yazacaklar filan diye eğlence çıkaran biri/birileri olması muhtemel (Mesela başlıktaki olunmaz ki canıım kısmı dikkatimi çekmedi değil).
Ama böyle insanlar da var maalesef gerçekte.

İlave:
Merak ettim ama, belki de yakalayamadım, ironi/sarkazm neresinde? 🤔
 
Son düzenleme:
Sana biraz kendimden bahsetmek istedim küçüklüğümden beri hep bu kız çirkin gerizekalı aklı yok eksik etek gibi laflarla yüz ölçümü olarak Türkiye'nin en büyük şehri, fakat nefret dolu yobaz insanların içinde büyüdüm kız çocuğu olmamdan mütevellit babam annemi öldüresiye dövmüş düşün ki nasıl bir aile içinde dünyaya geldim okul vs hak getire ilkokulu bitirdim oda çevrenin baskısı ile oldu zorunlu eğitimden kaynakli. Liseyi dışardan bitirdim sonra üniversiteye girdim yani sana demek istediğim şu hayatım boyunca üstüme bir esvap bile almadılar konu komşu ne verse onu giydik haftada bir banyo yapardım su gidiyor diye dayak yerdim ve kız çocuğa banyo mu lazım gibi bahanelerle yerdim bu dayağı onlar bana eksik etek dedikçe ben daha da hirslandim lütfen sende etrafındaki o kan emici enerji sömürücü insanlarla görüşme iletişimi kes senin içinde bir cevher saklı ben bunu taa buradan hissettim sana yemin olsun ki biz istersek herşeyi başarabiliriz kadınlar olarak kız çocukları olarak. Yazım diline bakacak olursak da benden ultra zekisin bak ben hala çarpım tablosunu bilmem evet ilkokulu bitirdim ama 1 gün gidiyorsan 4 gün evde iş tutuyordum yani demem o ki benden çok daha iyi kullanıyorsun yazım dilini sen bir çok insandan kat be kat daha zekisin ve eminim hayat karşına ne güzellikler çıkartacak
 
X