Bu kadar da ezik olunmaz ki canım...

halesss_97

Üye
Kayıtlı Üye
13 Mart 2022
78
-51
27
Herkese merhaba, bu forumdaki ilk yazım ve muhtemelen bu konu dışında başka yazım olmayacak, maksadım biraz iç dökmek biraz da yaşadıklarımı ve hissettiklerimi anlatmak. Benim durumumdaki biri için yapılacak pek bir şey yok, çözüm yolu yok, bunu biliyorum ama sonuçta insan doğası; içimdeki sürekli canımı sıkan şeyleri aktarmak istiyorum.

Konuya nereden başlasam bilemiyorum, hayatımda olumlu olan hiç bir şey yok ki onunla mukayese edip size derdimi anlatayım. Sadece olumsuzluklar var. İnsanları köşeden seyredip onlara özenen, hayaller aleminde yaşayan, cümle kurmayı bile beceremeyen birisiyim ben. Bu satırları bile kırk defa düşünerek, acaba düzgün cümle nasıl kurulur diye kafa patlatarak yazıyorum. Ne yapayım, düşük zekalıyım. Bunu kabul etmek çok güç ama öyle. Öğrencilik hayatımda bir kez olsun dersi derste anlayamadım, başkalarının anında anlayıp hocalara sorular sorduğu konuları evde 2-3 kez çalışır yine de onların derste öğrendikleri seviyeye gelemezdim. Zaten dikkat denen şeyden eser yoktur bende, bıraksalar her gün 12 saat uyurum. Erken uyanmayı asla beceremem, defalarca alarm kapatır geri yatarım, sonra öğle vakti kalkar neden erken kalkmadım diye kahrolur, kendimden ve hayattan nefret ederim. Biliyorum belki size çok komik gelir, özellikle burada büyük şeyler başarmış, iyi meslek sahibi olmuş insanlara, disiplinli insanlara komik gelir. Ama ben hayatımda hiçbir şey başaramadım, neye elimi attıysam heves ettiysem hayal kırıklığı ile sonuçlandı.

Hayatımda hiç samimi arkadaşım olmadı, arada bir beni arayıp kendi dertlerini bana anlatan, benim ne anlattığımı önemsemeyen, benim yaşam tarzımla alay edenleri saymazsak tabii. Arkadaş edinmem mümkün değil zaten, dediğim gibi geri zekalı bir insanım. Size bir insanın kendini böyle adlandırması komik gelebilir ama öyle. Asla ikili diyalog kuramam, sesim titrer, cümleleri yutarım. Ses tonum berbattır zaten. Kiminle konuşsam iki-üç dakika sonra suratında mide bulanmasına yakın bir acıma duygusu görürüm yüzlerinde bana karşı. Haksız da sayılmazlar, ben de sevmiyorum kendimi.

Başka insanlara karşı böyle hissetmem tesadüf değil tabii, giyim tarzımın da etkisi var, başörtü takıyorum. Hal böyle olunca zaten insanların büyük çoğunluğu size düşman oluyor, hele ki büyükşehirlerde, hele ki eğitim seviyesi yüksek yerlerde. Kural panosunda dini/siyasi şeyler yasaktır yazdığı için ancak bu kadarını söyleyebiliyorum, ama bununla ilgili yaşadığım o kadar kötü anım var ki... En basitinden gece yarılarına kadar twitter'da, ekşi sözlük'te insanların tesettürlü insanlara hakaret ettikleri, dalga geçtikleri paylaşımları okuduğumu, berbat bir moral bozukluğu ile ağlamaklı ama asla ağlayamayan, eziklik hissini dibine kadar yaşarken uyumaya çalıştığımı çok bilirim. Kural ihlali olmasın diye bu sorunumu burada kesiyorum, hayatımda hep kurallara riayet eden birisi oldum zaten. Ama karşılığında insanlar bana karşı her türlü kuralı ihlal edip beni ezdiler. Doğanın kanunu bir yerde bu, ne yapayım ben de buyum. Yenilen, ezilen kaybeden kişiyim. Çocukken de böyleydim, büyüdüm yetişkin oldum hala böyleyim.

El becerim de berbattır benim, kaç yaşıma geldim mutfakta bir patates soyamam, yemek yapmaya kalksam her tarafı batırırım. Elimin ayarı yok, ayarı olsa zaten kafamın içinde akıl yok. 7/24 uykulu gezerim, günde 12 saat uyumuş olsam bile. Ne yapacağımı unuturum, bir şeyler yapmaya kalksam asla hayal ettiğimi yapamam.

Başarılı insanların hayatına baktığımda yaşam tarzları, oturup kalkmaları, konuştukları güldükleri şeyler, yedikleri içtikleri, dini ve sosyal görüşleri, aile tarzları, okudukları, gezdikleri, izledikleri hep benim zıttım olan şeyler. Benim gibi olup başarılı olan, sevilen-sayılan bir insan görmedim ki şimdiye kadar. Ben nasıl kabul göreyim ki toplumda? Eğri cetvelden doğru çizgi çıkar mı? Benim DNA'm da var eziklik.

Çok çabaladım kendimi geliştirmek için, yabancı dil öğrenmeye çalıştım, erken kalkmaya çalıştım, düzenli birisi olmaya, akademik başarısı olan biri olmaya hep çabaladım ama hepsi hüsran oldu. Benimle aynı zamanda başlayanları bırakın benden geç başlayanlar bile beni solladı geçti, düşük zekalı, başarısız, disiplinsiz biri olduğumu her seferinde yüzüme vurdu.

Çok yazdım belki ama hep dolap beygiri gibi aynı şeyin etrafında döndüm, bu da ne demektir bilemem. Ben orta okulda okurken öğretmenim verdiğim cevapla dalga geçmek için söylemişti bunu bana. O gündür dilime pelesenk oldu, ben de kullanır dururum. Bir de bu huyum var, doğru düzgün cümle kuramam asla kendi kendime, başkalarının taklitçisiyimdir. Hep de alay konusu olmuştur bu yönüm. Ne yapayım...

Hayatta bana karşı bir şey kalmadı artık, başarılı olamayacağımı kabul ediyorum, düşük zekalı olduğumu kabul ediyorum, ezik olduğumu kabul ediyorum, olmak istediğim kişiyle olduğum kişi arasında uçurum var. Kapanmayacak bir uçurum. Hayatıma son versem diye düşünür dururum sürekli ama onu bile beceremem ki ben. Keşke bir gün uyuyup bir daha uyanmasam. İnanın hem benim en iyisi olur hem de kimse eksiğimi hissetmez. Zaten hayatta bir başarım yok, hayata ne koymuşum ki ne geri alayım.

Bu konuya da gelecek cevapları az çok tahmin ediyorum. Bir kesim abarttığımı söyleyecekler, bir kesim mağdur edebiyatı vs., bir kesim genel geçer tavsiyeler. Ama günün sonunda ben gene işe yaramaz, başarısız, ezik, yıkık birisi olarak kalacağım. En başta da yazdım ya, ne yapayım kaderim bu benim. Çirkinim, tipsizim, düşük zekalıyım, maddi durumum yok, arkadaşım yok, fikrim felsefem yok, hayatta amacım yok. Ne yapayım... Berbat bir hayatım var. Son sözüm de bu olsun. Sadece içimdeki yazmak istedim ama yazınca daha kötü oldum, halbuki rahatlarım sanmıştım ((
 
Oysa kendini ne güzel ifade edebildin. Hissettiklerini anlattın.
Bunları kimse saana demedi aslında sen kenndine yapıstırdn ve hep arkasına sıgındın ve kolayına gelmiş bu da senin.
Sen bundan fazlasısın emin ol. Yaşın kaç bilmşyorum ama destek alıp hayatına sahip çık lütfen. En bastan basla, önce kendine kenndini ispat et.

Tülay Kök dinlemeni tavsiye ederim, yetersizlik serisiini.
 


Sürekli yorgun uykusuz olmandan kan değerlerinde bir sıkıntı olduğunu düşündüm. Daha dün zar zor 9 a kadar dayanıp 9 da uyudum. Evelsi gün çok güzel canlı gösteriyi yorgunluktan izlerken bitse de gitsek diyordum. Sonra vitaminlerimi aldım bugün iyiyim.
Düzenli olarak devlet hastanesinde de olsa terapi almalısınız tabiki önce doktora gidip değerlerinize baktırın. Unutkanlık dalgınlık cümle kuramama bunlar düzeltilebilecek şeyler

Zeki biri değilim ama çok çalışkanım azmim sayesinde bir yerlere geldim. Emin ol herkeste Zeki değil.
 
Birileri seni surekli eziklemis bence, o yuzden boylesin.. ayrica herkesin zekasi bir olmaz.. belki duygusal zeka agir basiyordur senin.. bence bi terapiye ihtiyacin var…belki imaj degisikligi..begenmedigin yerlerine estetik olabilir.. kisaca seni mutlu edecek degisiklikler.. buarada cok zeki olanlarinda arkadaslari olmayabiliyor.. bunun her zaman zekayla ilgisi yok.. ayrica bir cok kisiden guzel cumleler kurmussun..
 
Bağlaç bilgisi-kullanımı güzel, virgül kullanılmış (insanlar pek virgül kullanmıyorlar biliyor musun?), imla noktalamada okuyuşu bozacak, rahatsız edecek türden bir eksiklik/hata yok. Bunu da niye yazıyorum, iki kelimeyi bir araya getirip yazamayan bilmem ne üni. mezunu ne tipler, kendilerine bu söylendiğinde dahi "Sen TDK mısın sana ne gayet iyi yazıyorum!" filan diye ukalalık taslayacak özgüvendeler de sen anadilinde ifade için ne kadar yeterli bir yazımda, aktarımda olduğunun güvenini bile yaşayamıyorsun.

Konu gerçekse, üzücü.
 
İyi de sosyal medyada pek çok gruba da hakaretler ediliyor, yargılayıcı cümleler kuruluyor, hatta ünlü bir şair "örtüsüz ev " muhabbeti yapmış vaktinde, döndürüp döndürüp bir kesim bu cümlelerle iğrenç konuşmalar yapıyor, buna en fazla öfkelenir insan bakıp bakıp ağlanacak ne var? Üstelik ağlıyorsanız bakmayın mesela, özel olarak bakmazsanız göremezsiniz zaten. Kendinize acımak için en ufak bir fırsatı kaçırmıyor olabilir misiniz?
 
Siz olmayan şeyleri sıralamışsınız, ben size olan bir şeyi söyleyeyim sizde müthiş bir yazı yazma yeteneği var. Çok akıcı, komik, çok güzel anlatım diliniz var. Ayrıca imla hatası da bulamadım, özellikle aramadım ama kurallara uygun yazmışsınız. Bu yazdıklarınızın doğru olduğuna inanmıyorum. Hiciv, abartma var sadece.
 
Merhabalar öncelikle, kendini çok güzel ifade etmişsin, edebiliyorsun gayet de. Mükemmel olmaya odaklanmışsın, emin ol dışarıda veya burda gördüğün kimse mükemmel değil, herkesin bir falsosu var. Kendinden memnun olmamanı anlarım, kim memnun ki? Yemin ediyorum, yapılmayı bekleyen kaç maddelik listem var sürekli kendimi oyalayıp duruyorum. Fakat şunu dene... "mış gibi yap", "öyleymiş gibi hisset" sen kendini nasıl görürsen, etrafın da seni öyle görür. Hayat bir yansımadan ibaret. Sen çok değerlisin ama kimse için değil, kendin için. Bu ruhu, bu bedeni taşıyorsun, illa olağanüstü şeyler yapman, parmak ısırtacak kadar güzel olmana gerek yok. Bunların hepsi mübalağa, abartı, hatta gereksiz çoğu. Ben böyleyim böyle kötüyüm demek, seni gerçekten de öyle yapar ve dibe çeker. İnsanları boş ver, kim bu hayatta sonuna kadar yanında oluyor ki, yalnız geldik yalnız gideceğiz.. Ama kendine hedef koy, önce şu depresif halden çıkmaya çalış. Emin ol bu fikir yapısını değiştirdiğin anda şu an yaptıklarının aslında normal olduğunun farkına varacaksın. Kendine hedefler koy ve gerçekleştirmeye çalış,kimse mükemmel değil.
 
Üşenmedim baştan sona okudum. Bütün noktalama işaretlerinin kullanımı eksiksiz şekilde dogru, bağlaç olan de ler ki ler ayri, bir tek yazım hatası bile yok. Cümlelerin ifade şekli son derece düzgün, açık, net. Bu nasıl düşük zekalilik? Olsa olsa olsa düşük özgüven bu. O da önce kendini sevmeyle baslar. Kendini sev lütfen, olur mu
 
Bir de sana şunu soylemek istiyorum, çevremde başörtülü olup da ezik gözüken tek bir insana bile rastlamadım. Tam tersine, içlerinde acaip özgüvenli, son derece havalı insanlar vardı. Sorun başındaki ortude değil, kafanın içinde yarattığın dünyada.
 
Gayet düzgün cümleler kurmuşsunuz sadece imla olarak değil dil olarak da oldukça akıcı. Hayal gücünüz nasıldır? Yazma yeteneğinizle hayal gücünüzü birleştirirseniz belki de çok ciddi başarılar elde edebilirsiniz :)

Konuya dönecek olursak psikolojik destek almayı denediniz mi hiç?
 
Sorun sizin kendinizi sevmemeniz. Her bireyin öğrenme metodu kendine hastır. Kimi derste anlar, kimi evde çalışır, kimi 10 tekrar yapar, kimi bir kez bakar öğrenir. Kıyafet konusuna gelince bu gerçekten kendine güven ile alakalı. Aynı şeyi aynı fizikte 10 farklı kadına giydirin, onunda da farklı duruyor, nedeni ne? Kimisi kendini seviyor ve kendine güveniyor, kimisi kendine güvenmiyor, kendini küçümsüyor. İnsanın kendine olan sevgisi yürüyüşünü, bakışını, duruşunu etkiliyor. Bazı insanlar ışıldar değil mi? Oysa çok güzel de değillerdir, neden peki? Temel aynı kendini sevme. Kendinizi o kadar yermişsiniz ki, o kadar olumsuzluk yüklemişsiniz ki böyle baktığınız müddetçe bir şeyi değiştiremezsiniz. Yapamam, olmaz, ben beceriksizim diye beyninize (farketmeden) emir veriyorsunuz. Siz kendinizi yapamamaya yönlendiriyorsunuz. Hissettiğiniz her şeyi bu kadar net ifade edebilmişsiniz işte, hani bahsi geçen beceriksiz insan nerede?! Bu bile bunları söylemem için yeterli. İşe bu olumsuzlukları, size kötü hissettiren şeyleri hayatınızdan çıkarmakla başlayın. Sahip olduğunuz bir kendiniz varsınız, siz kendinizi aşağılarken nasıl iyi bir sonuç bekleyebilirsiniz ki?..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…