- 29 Temmuz 2023
- 190
- 321
Herkese merhabalar,
Tavsiyelerinize çok ihtiyacım var. Biraz uzun olabilir ama özellikle insan ilişkilerinden iş hayatından iyi anlayan arkadaşlarımın tavsiyelerine ihtiyacım var. Umarım kendimi anlatabilirim. Psikolojik destek almayı düşündüğüm bir noktaya geldim ve sık sık kendimi sorgularken buluyorum bu aralar. Yeni atanmış bir matematik öğretmeniyim. Ve baya imkanları eksik bir ilçede o ilçenin de en kötü okulunda öğretmenim. Kısım kısım gideyim.
Öncelikle öğrencilerden bahsedeyim.
Çocukların dilleri farklı. Matematikleri de berbat tabi. Ben bu denli berbat olabileceğini düşünmezdim hiç ama 7. Sınıf öğrencisinde çarpım tablosu yok öyle düşünün. Ki bu sınıfın yüzde 70 inde yaşadığım bir problem. Neyse bir şekilde dersi ilerletiyorum. Allah içimi biliyor aşırı çabalıyorum. Okul içi ve dışı evde de emek veriyorum. Derste beş dakika anca masaya oturuyorumdur, hep tahtada aktif anlatıyorum. Ama son dönemde yanlış yaptığımı düşünmeye başladım.
Şöyle ki çocukların matematiklerinde asla dişe dokunur ilerleme yok. Kimse eve gidip çalışmıyor zaten. Ha matematikte şu an yeni nesil soruları zaten test çözmeyen de yapamaz. Bütün bu uğraş çaba boş yani. Ve bana çevredeki öğretmenlerin hepsi yanlış yaptığımı ve bu kadar takmamamı söyleyip duruyor. Ki haklılık payları da var. Geçen yıl hiç ders işlemeyen matematikte film açan hocayı anlatırken gözlerinin içi parlıyor görseniz. Ben de film açsam işime gelir ama ders işlememek içime sinmez. Beni de severler bu arada ama dersimi severler mi bilemiyorum. Ben çok fazla yıprandım. İş milleti bir yoruyorsa o okul beni eve döndüğümde 10 yoruyor. Döner dönmez yatıyorum ve sadece uyuyorum. Sizin burada bende gördüğünüz yanlış ve tavsiyeleriniz var mı acaba?
Bir diğeri de okul ortamı ve idareciler.
Diğer öğretmenlerde inanılmaz bir gruplaşma ve en ufak bir hatada gidip idareciye şikayet etme var mesela. Şok oluyorum. Hata dediğim de insanlık halinden olan dişe dokunmayan şeyler ya da asla yanlış olmayan ama abartılan şeylerle şikayete gidiliyor. Sırf ben okul ortamını sevmesem sorun bende derim ama her yeni gelen hatta herkes şikayetçi. Ki istifa etmeyi düşünmüşler ilk geldiklerinde, benim de aklımdan geçti. Atanmak kolay değildi diyorum ve sadece şu berbat düzene ayak uydurmaya çalışıyorum ama görünmez olsam bile yine de bir sorun bulmayı başarıyorlar. O ilçeden olanlara tavır daha farklı biz dışardan gelenlere daha farklı. Kadın olduğunuz için zaten bir yapamazsınız tavrı var. Ben çocuklara sert davranmıyorum. Ha diğerleri tahmininizin ötesinde sertler. Her anlamda. Çocuklar da buna alışmış bunu bekliyor.
Beni bu okul ve meslek o kadar yıpratıyor ki şu an sevgilime vakit ayıramaz oldum. Ailemi görmeye geldim şu an ama tahammülüm o kadar azalmış ki her şeye saçma sapan öfke patlamalarım olmaya başlamış. Şu an ciddi ciddi tek istediğim gün boyu evimde uyumak. Zevk aldığım bir şey kalmadı pek. İleriye dair hayalim de. Şu an bir çeşit tükenmişlik sendromu ya da depresyon yaşadığımı düşünüp psikolojik destek almaya karar verdim. Sizin de önerilerinizi merak ediyorum. Umarım sizi sıkmamışımdır.
Tavsiyelerinize çok ihtiyacım var. Biraz uzun olabilir ama özellikle insan ilişkilerinden iş hayatından iyi anlayan arkadaşlarımın tavsiyelerine ihtiyacım var. Umarım kendimi anlatabilirim. Psikolojik destek almayı düşündüğüm bir noktaya geldim ve sık sık kendimi sorgularken buluyorum bu aralar. Yeni atanmış bir matematik öğretmeniyim. Ve baya imkanları eksik bir ilçede o ilçenin de en kötü okulunda öğretmenim. Kısım kısım gideyim.
Öncelikle öğrencilerden bahsedeyim.
Çocukların dilleri farklı. Matematikleri de berbat tabi. Ben bu denli berbat olabileceğini düşünmezdim hiç ama 7. Sınıf öğrencisinde çarpım tablosu yok öyle düşünün. Ki bu sınıfın yüzde 70 inde yaşadığım bir problem. Neyse bir şekilde dersi ilerletiyorum. Allah içimi biliyor aşırı çabalıyorum. Okul içi ve dışı evde de emek veriyorum. Derste beş dakika anca masaya oturuyorumdur, hep tahtada aktif anlatıyorum. Ama son dönemde yanlış yaptığımı düşünmeye başladım.
Şöyle ki çocukların matematiklerinde asla dişe dokunur ilerleme yok. Kimse eve gidip çalışmıyor zaten. Ha matematikte şu an yeni nesil soruları zaten test çözmeyen de yapamaz. Bütün bu uğraş çaba boş yani. Ve bana çevredeki öğretmenlerin hepsi yanlış yaptığımı ve bu kadar takmamamı söyleyip duruyor. Ki haklılık payları da var. Geçen yıl hiç ders işlemeyen matematikte film açan hocayı anlatırken gözlerinin içi parlıyor görseniz. Ben de film açsam işime gelir ama ders işlememek içime sinmez. Beni de severler bu arada ama dersimi severler mi bilemiyorum. Ben çok fazla yıprandım. İş milleti bir yoruyorsa o okul beni eve döndüğümde 10 yoruyor. Döner dönmez yatıyorum ve sadece uyuyorum. Sizin burada bende gördüğünüz yanlış ve tavsiyeleriniz var mı acaba?
Bir diğeri de okul ortamı ve idareciler.
Diğer öğretmenlerde inanılmaz bir gruplaşma ve en ufak bir hatada gidip idareciye şikayet etme var mesela. Şok oluyorum. Hata dediğim de insanlık halinden olan dişe dokunmayan şeyler ya da asla yanlış olmayan ama abartılan şeylerle şikayete gidiliyor. Sırf ben okul ortamını sevmesem sorun bende derim ama her yeni gelen hatta herkes şikayetçi. Ki istifa etmeyi düşünmüşler ilk geldiklerinde, benim de aklımdan geçti. Atanmak kolay değildi diyorum ve sadece şu berbat düzene ayak uydurmaya çalışıyorum ama görünmez olsam bile yine de bir sorun bulmayı başarıyorlar. O ilçeden olanlara tavır daha farklı biz dışardan gelenlere daha farklı. Kadın olduğunuz için zaten bir yapamazsınız tavrı var. Ben çocuklara sert davranmıyorum. Ha diğerleri tahmininizin ötesinde sertler. Her anlamda. Çocuklar da buna alışmış bunu bekliyor.
Beni bu okul ve meslek o kadar yıpratıyor ki şu an sevgilime vakit ayıramaz oldum. Ailemi görmeye geldim şu an ama tahammülüm o kadar azalmış ki her şeye saçma sapan öfke patlamalarım olmaya başlamış. Şu an ciddi ciddi tek istediğim gün boyu evimde uyumak. Zevk aldığım bir şey kalmadı pek. İleriye dair hayalim de. Şu an bir çeşit tükenmişlik sendromu ya da depresyon yaşadığımı düşünüp psikolojik destek almaya karar verdim. Sizin de önerilerinizi merak ediyorum. Umarım sizi sıkmamışımdır.