• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Bu beni bencil biri yapar mı?

Arkadaşlar 36 yaşındayım. Bu yaşıma kadar o kadar büyük zorluklar çektim ki, üniversitede okurken kendi paramı kendim kazandım okudum maddi sıkıntılar çektim. Atanmam çok zor oldu. Evlendim bebek sahibi olamadım. Defalarca tüp bebek denedim . Bi bebeğim doğduktan 10 gün sonra beyin kanaması geçirdi. Sonra 2 tane bebeğim düşük oldu. Eski eşim hep zor görevlerde çalıştı hep ayrıydık. Ailemle bağlarım genelde zayıftı. Arkadaşlık ilişkilerim güzeldi sadece. Güzel insanlar cıktı hep karşıma. Sonra aldatıldım boşandım, tayin istedim yeni bir şehre geldim düzen kurdum. Babamı kaybettim....

Kredi çektim araba aldım. Kendime yeni gelin evi gibi ev kurdum. Çok yalnızım ama hayatımda hiç bu kadar huzurlu olduğumu hatırlamıyorum.

Çok güzel bi evim var. Tek yaşamama rağmen büyük bi ev kiraladım. Evimin her köşesine keyif köşesi yaptım. Mesela televizyon odası , kitap okuma köşesi , balkonda salıncak, orman manzarası... bi de kedi aldım kendime. Spora başladım, kitaplar okuyorum, kendime güzel yemekler yapıyorum. Örgü örüyorum. Film izliyorum...

Çok yalnızım demiştim ama mutluyum şimdilik.

Daha önce de konu açtım, çevremdeki insanlar çok fevri olduğumu düşünüyor diye.

Hayatımda en ufak bir darlığa tahammülüm yok. Mutsuz insanlara verecek enerjim yok. Kimsenin derdini dinlemek istemiyorum. Sadece doğa yürüyüşleri yapacak, kahve içecek , hoş sohbet edecek insanlar istiyorum cevremde. Sosyal medya kullanmıyorum. Çok izole bi hayat seçtim kendime.

Insanların evime gelip saatlerce saçma sapan sorunlarını dinlemek istemedigim için müsait olmadığımı söylüyorum. Bu beni bencil biri mi yapıyor? Biri beni davet etse max. Bir saat oturur kalkarım. Fazlasına gelemiyorum.

Önceden böyle değildim. O kadar sorunla boğuşurken saatlerce biriyle oturup konuşabilirdim. Anlatırdım dinlerdim vakit geçerdi bi şekilde. Ama çok sakinim ve kendimden başka gölge istemiyorum hayatımda.

Is yerinde yeterince sosyalleştiğimi düşünüyorum. Is bitince de eve gelip eski arkadaşlarımla sohbet ediyorum. Kimseye ihtiyaç duymuyorum.

Hayatıma yeni insan istemiyorum. Gerginlik istemiyorum. Dedi-kodu istemiyorum. Birinin çamaşır makinesi bozuldu diye dert yanmasına, kocasıyla yaşadığı sorunları dinlemeye tahammülüm yok. Çünkü hicbir şey cozumsuz değil. Mutsuzluktan kalp kırıklığından kimse ölmüyor çünkü.

Bu duygu ve düşüncelerim eski arkadasliklarima yönelik değil. Onları çok iyi tanıdığım için onlarla sohbet etmek beni besliyor. Ama yeni insan istemiyorum.

Içimi dökmek istedim.
Ne bencili mis gibisiniz.
O kadar zorluk ve kayıptan sonra insanın negatif bir şey duymaya tahammülü kalmıyo.
Birde şöyle oluyo ben bunları aştım, hayat zaten zor, bu küçük dertleri sorun etmektense kıymetli zamanlarımı mutlu geçirmek istiyorum kafası oluyo.
Hayatın inişli, çıkışlı olduğunu anlamış, aslında içten içe yarın daha bilmediğim sorun yaşamadan şimdiki zamanı çok iyi değerlendireyim diyo insan.
Bunu da telaşla yapmıyo, kıymet bilerek yapıyo.Saçma dedikodulardansa doğadan, kendini geliştirmekten, açıkcası nefes almaktan keyif alıyo.

Bazı insanların yapısıda şöyle negatiflikten, kaostan, sorundan besleniyolar.Gözlemlerime göre henüz bir kayıpları olmamış ve tokat gibi olaylarla karşılaşmamışlar.Böyle yaşamak onların tercihi.
Öyle olmadığınız için kimse sizi bencillikle suçlayamaz.
Tadını çıkartın, böyle devam edin.
Şahanesiniz🌸🌸
 
Bencil değilsiniz ama olsanız ne olur?Hayat sizin hayatınız, kimseye zarar vermiyorsanız, huzurlu ve mutluysanız kime ne? Ne güzel hayatınızı yeniden kurmuşsunuz. Yıllarca kendi dertlerinizi yüklenmişsiniz, dert yorgunusunuz.Başkalarının hayat yüklerini dinlememek hakkınız. Bu bencillik değil...

Insanlar onları incitiyormusum gibi davranıyorlar. Bana mesafe koysunlar umrumda değil de üzülmesinler istiyorum.
 
Ne bencili mis gibisiniz.
O kadar zorluk ve kayıptan sonra insanın negatif bir şey duymaya tahammülü kalmıyo.
Birde şöyle oluyo ben bunları aştım, hayat zaten zor, bu küçük dertleri sorun etmektense kıymetli zamanlarımı mutlu geçirmek istiyorum kafası oluyo.
Hayatın inişli, çıkışlı olduğunu anlamış, aslında içten içe yarın daha bilmediğim sorun yaşamadan şimdiki zamanı çok iyi değerlendireyim diyo insan.
Bunu da telaşla yapmıyo, kıymet bilerek yapıyo.Saçma dedikodulardansa doğadan, kendini geliştirmekten, açıkcası nefes almaktan keyif alıyo.

Bazı insanların yapısıda şöyle negatiflikten, kaostan, sorundan besleniyolar.Gözlemlerime göre henüz bir kayıpları olmamış ve tokat gibi olaylarla karşılaşmamışlar.Böyle yaşamak onların tercihi.
Öyle olmadığınız için kimse sizi bencillikle suçlayamaz.
Tadını çıkartın, böyle devam edin.
Şahanesiniz🌸🌸
Ay çok teşekkür ederim. Motive oldum. Gerçekten öyle düşünüyorum. Öyle büyük acılar yaşadım ki, günlerce ağlayarak uyudum. Gözlerim şiş derse girdim. Beş parasız kaldım aÇ kaldım, yalniz kaldim , saglik sorunlari yasadim.


Şuan her anımın tadını çıkarmak istiyorum. Benim gectigim yollardan geçen birini görünce de daralıyorum. O günleri hatırlıyorum.

Mesela ailesiyle sorun yaşayan bi arkadaşım bana derdini anlatınca benim o gunlerim geliyor aklıma. Tavsiye veriyorum elbette kendimce ama sonra o gidiyor ben o günlere dönüyorum.

Ya da kocasıyla sorun yaşayan biri bana anlatınca, bunlar küçük konular büyütecek bir sey yok diyorum , ama icimden belki de onun sorununu küçümsüyorum ve mutsuz oluyorum.

Her şeyden şikayet eden birini görünce, eski halim aklıma geliyor ve ben de geçtim o yollardan diyorum ama artık eskiye dönmek istemiyorum.


Şu çağda kimse mutlu olamaz farkındayım ama bu mutsuzluğun üstüne bir küçük kum tanesi bile eklemeye gerek yok diyorum.

En azından bu donem böyleyim. Yaralarım yeni iyileşiyor belki. Tamamen iyileşince belki eskisi gibi tahammül edebilirim insanlara.

Şuan istemiyorum. Bunu biliyorum.
 
Yok yatmıyorlar elbette sadece serzenişte bulunup beni bencillikle suçluyorlar. Sanki onları üç çocukla ortada bırakmışım gibi hissetmemi istiyorlar.
İsterler isterler.Onlara kaos lazım.Koşulucak malzeme lazım.Vah şu da bunu yaptı şöyle kötü halde böyle kötü halde diyecekleri insan lazım.

Size böyle hissettirenler doğru insanlar değil.
Benim acımı dinlemeye değil mutluluğumu paylaşmaya gelsinler mesela.Kötü gün dostundan daha önemli benim için iyi gün dostu.Bu devirde mutluluğunla mutlu olucak arkadaş zor malesef.
Hiç umursamayın ve onlar yüzünden kendinize acaba sorusunu bile sormayın.
İç huzurunuzun keyfini çıkartın.Çok kıymetli çünkü hele ki onca olaydan sonra
 
Depresyonda olsam evden dışarı çıkmam herhalde. Çok üretken bir dönemimdeyim . Çok verim alıyorum her yaptığım işten
Ama gizli depresyon var
Mesela benim ablam psikiyatri kliniğinde doktor
Kendisi de aynen sizin anlattiginiz gibi davranışlar içerisinde çok ufak farklar var tabi
Neyse depresyon tedavisi yapıyor kendisine
Oradan yola çıkarak çok benzer göründüğünüz için böyle yorumlamistim 🙏
 
Arkadaşlar 36 yaşındayım. Bu yaşıma kadar o kadar büyük zorluklar çektim ki, üniversitede okurken kendi paramı kendim kazandım okudum maddi sıkıntılar çektim. Atanmam çok zor oldu. Evlendim bebek sahibi olamadım. Defalarca tüp bebek denedim . Bi bebeğim doğduktan 10 gün sonra beyin kanaması geçirdi. Sonra 2 tane bebeğim düşük oldu. Eski eşim hep zor görevlerde çalıştı hep ayrıydık. Ailemle bağlarım genelde zayıftı. Arkadaşlık ilişkilerim güzeldi sadece. Güzel insanlar cıktı hep karşıma. Sonra aldatıldım boşandım, tayin istedim yeni bir şehre geldim düzen kurdum. Babamı kaybettim....

Kredi çektim araba aldım. Kendime yeni gelin evi gibi ev kurdum. Çok yalnızım ama hayatımda hiç bu kadar huzurlu olduğumu hatırlamıyorum.

Çok güzel bi evim var. Tek yaşamama rağmen büyük bi ev kiraladım. Evimin her köşesine keyif köşesi yaptım. Mesela televizyon odası , kitap okuma köşesi , balkonda salıncak, orman manzarası... bi de kedi aldım kendime. Spora başladım, kitaplar okuyorum, kendime güzel yemekler yapıyorum. Örgü örüyorum. Film izliyorum...

Çok yalnızım demiştim ama mutluyum şimdilik.

Daha önce de konu açtım, çevremdeki insanlar çok fevri olduğumu düşünüyor diye.

Hayatımda en ufak bir darlığa tahammülüm yok. Mutsuz insanlara verecek enerjim yok. Kimsenin derdini dinlemek istemiyorum. Sadece doğa yürüyüşleri yapacak, kahve içecek , hoş sohbet edecek insanlar istiyorum cevremde. Sosyal medya kullanmıyorum. Çok izole bi hayat seçtim kendime.

Insanların evime gelip saatlerce saçma sapan sorunlarını dinlemek istemedigim için müsait olmadığımı söylüyorum. Bu beni bencil biri mi yapıyor? Biri beni davet etse max. Bir saat oturur kalkarım. Fazlasına gelemiyorum.

Önceden böyle değildim. O kadar sorunla boğuşurken saatlerce biriyle oturup konuşabilirdim. Anlatırdım dinlerdim vakit geçerdi bi şekilde. Ama çok sakinim ve kendimden başka gölge istemiyorum hayatımda.

Is yerinde yeterince sosyalleştiğimi düşünüyorum. Is bitince de eve gelip eski arkadaşlarımla sohbet ediyorum. Kimseye ihtiyaç duymuyorum.

Hayatıma yeni insan istemiyorum. Gerginlik istemiyorum. Dedi-kodu istemiyorum. Birinin çamaşır makinesi bozuldu diye dert yanmasına, kocasıyla yaşadığı sorunları dinlemeye tahammülüm yok. Çünkü hicbir şey cozumsuz değil. Mutsuzluktan kalp kırıklığından kimse ölmüyor çünkü.

Bu duygu ve düşüncelerim eski arkadasliklarima yönelik değil. Onları çok iyi tanıdığım için onlarla sohbet etmek beni besliyor. Ama yeni insan istemiyorum.

Içimi dökmek istedim.
Bencil değilsiniz. Hayatın bambaşka bir bölümüne geçmişsiniz. Pek çok insan size çiğ geliyor. Muhtemelen altıncı hissiniz oldukça kuvvetli, arkadaş edinirken ilk veya ikinci muhabbette karşınızdaki kişiyi tanıyıp ona göre davranıyorsunuz. Gereksiz insanlardansa insanın kendisi ile olması daha iyidir. Çevrenizden kafa dengi birileri mutlaka olacaktır. Hislerinize güvenin. Huzurlu, mutlu, sağlıklı ve başarılı günler dilerim .
 
Yaşadığınız hayat çok güzel daha da huzur dilerim. Samimi olduğunuz insanları dinlemeye tahammülunuz varsa sorun yok diye düşünüyorum. Zaten samimi olmadığına çözüm de olmaz insan.
 
Arkadaşlar 36 yaşındayım. Bu yaşıma kadar o kadar büyük zorluklar çektim ki, üniversitede okurken kendi paramı kendim kazandım okudum maddi sıkıntılar çektim. Atanmam çok zor oldu. Evlendim bebek sahibi olamadım. Defalarca tüp bebek denedim . Bi bebeğim doğduktan 10 gün sonra beyin kanaması geçirdi. Sonra 2 tane bebeğim düşük oldu. Eski eşim hep zor görevlerde çalıştı hep ayrıydık. Ailemle bağlarım genelde zayıftı. Arkadaşlık ilişkilerim güzeldi sadece. Güzel insanlar cıktı hep karşıma. Sonra aldatıldım boşandım, tayin istedim yeni bir şehre geldim düzen kurdum. Babamı kaybettim....

Kredi çektim araba aldım. Kendime yeni gelin evi gibi ev kurdum. Çok yalnızım ama hayatımda hiç bu kadar huzurlu olduğumu hatırlamıyorum.

Çok güzel bi evim var. Tek yaşamama rağmen büyük bi ev kiraladım. Evimin her köşesine keyif köşesi yaptım. Mesela televizyon odası , kitap okuma köşesi , balkonda salıncak, orman manzarası... bi de kedi aldım kendime. Spora başladım, kitaplar okuyorum, kendime güzel yemekler yapıyorum. Örgü örüyorum. Film izliyorum...

Çok yalnızım demiştim ama mutluyum şimdilik.

Daha önce de konu açtım, çevremdeki insanlar çok fevri olduğumu düşünüyor diye.

Hayatımda en ufak bir darlığa tahammülüm yok. Mutsuz insanlara verecek enerjim yok. Kimsenin derdini dinlemek istemiyorum. Sadece doğa yürüyüşleri yapacak, kahve içecek , hoş sohbet edecek insanlar istiyorum cevremde. Sosyal medya kullanmıyorum. Çok izole bi hayat seçtim kendime.

Insanların evime gelip saatlerce saçma sapan sorunlarını dinlemek istemedigim için müsait olmadığımı söylüyorum. Bu beni bencil biri mi yapıyor? Biri beni davet etse max. Bir saat oturur kalkarım. Fazlasına gelemiyorum.

Önceden böyle değildim. O kadar sorunla boğuşurken saatlerce biriyle oturup konuşabilirdim. Anlatırdım dinlerdim vakit geçerdi bi şekilde. Ama çok sakinim ve kendimden başka gölge istemiyorum hayatımda.

Is yerinde yeterince sosyalleştiğimi düşünüyorum. Is bitince de eve gelip eski arkadaşlarımla sohbet ediyorum. Kimseye ihtiyaç duymuyorum.

Hayatıma yeni insan istemiyorum. Gerginlik istemiyorum. Dedi-kodu istemiyorum. Birinin çamaşır makinesi bozuldu diye dert yanmasına, kocasıyla yaşadığı sorunları dinlemeye tahammülüm yok. Çünkü hicbir şey cozumsuz değil. Mutsuzluktan kalp kırıklığından kimse ölmüyor çünkü.

Bu duygu ve düşüncelerim eski arkadasliklarima yönelik değil. Onları çok iyi tanıdığım için onlarla sohbet etmek beni besliyor. Ama yeni insan istemiyorum.

Içimi dökmek istedim.
Gayet gizel bir yasam tarzi ve dusunce bence. Bu kisa yasaminizda cok sey yasamisiniz keyif hakkınız. Pozitif yasaminiz icimi ferahlatti boyle devam edin
 
Bu sizin seçiminiz elbette.
Hayatınızda zaten yeterince insan varmış , yenileri de sizin hayatınıza girmek için sırada beklemiyordur heralde.
Herkese yetişemeyip zaten.
 
siz olması gereken şeyi yapıyorsunuz daha önceki konunuzda aslında benzer içerikliydi insanların ne söylediğine fazla takılıyorsunuz bunu da aşarsanız nirvanaya ulaşmış olursunuz
 
siz olması gereken şeyi yapıyorsunuz daha önceki konunuzda aslında benzer içerikliydi insanların ne söylediğine fazla takılıyorsunuz bunu da aşarsanız nirvanaya ulaşmış olursunuz

Üzmek istemiyorum insanları. Birini üzersem kendime saygımı kaybederim diye düşünüyorum. Kafama takılan tek nokta bu. Böyle başımı yastığa koyunca huzurlu hissetmek istiyorum.

Ama insanlar mağdur oldukları konusunda o kadar eminler ki, sanki o mağduriyeti ben yaratmışım gibi , sanki benim yapmam gereken bir sey varmis da yapmamışım gibi hissediyorum.

Birine hayır demek o kişinin kalbini kırar mı ? Birine hayır demem için illa geçerli bir sebebim mi olması gerekiyor ? Evde ağda ya da cilt bakımı yapmak için ya da kitap okumak için birine hayır diyemez miyim ? Artık en son bi arkadaşa dedim ki, ben sahilde yürüyüş yapacağım erken gelmek istiyorsan anahtarı ayakkabının içine bırakayım, senden sonra ben geleyim??

Anlatamıyorum kendimi aslında. Böyle rüzgâra doğru koşarak çığlık atmak istiyorum bazen.
 
Üzmek istemiyorum insanları. Birini üzersem kendime saygımı kaybederim diye düşünüyorum. Kafama takılan tek nokta bu. Böyle başımı yastığa koyunca huzurlu hissetmek istiyorum.

Ama insanlar mağdur oldukları konusunda o kadar eminler ki, sanki o mağduriyeti ben yaratmışım gibi , sanki benim yapmam gereken bir sey varmis da yapmamışım gibi hissediyorum.

Birine hayır demek o kişinin kalbini kırar mı ? Birine hayır demem için illa geçerli bir sebebim mi olması gerekiyor ? Evde ağda ya da cilt bakımı yapmak için ya da kitap okumak için birine hayır diyemez miyim ? Artık en son bi arkadaşa dedim ki, ben sahilde yürüyüş yapacağım erken gelmek istiyorsan anahtarı ayakkabının içine bırakayım, senden sonra ben geleyim??

Anlatamıyorum kendimi aslında. Böyle rüzgâra doğru koşarak çığlık atmak istiyorum bazen.
size hayır denmesi kalbinizi kırar mı ? kalbi hayır lafına kırılan biri az ötede kırılsın kimsenin rehabilitasyon merkezi değilsiniz ki... yardıma gerçekten ihtiyacı olana yetişirsiniz ama boş yere basit dertlerle başınızı şişirmek zorunda değilsiniz.hem kimseyi de memnun edemezsiniz, birini üzmek kırmak farklı şeyler, hayır demek farklı şey...
 
Arkadaşlar 36 yaşındayım. Bu yaşıma kadar o kadar büyük zorluklar çektim ki, üniversitede okurken kendi paramı kendim kazandım okudum maddi sıkıntılar çektim. Atanmam çok zor oldu. Evlendim bebek sahibi olamadım. Defalarca tüp bebek denedim . Bi bebeğim doğduktan 10 gün sonra beyin kanaması geçirdi. Sonra 2 tane bebeğim düşük oldu. Eski eşim hep zor görevlerde çalıştı hep ayrıydık. Ailemle bağlarım genelde zayıftı. Arkadaşlık ilişkilerim güzeldi sadece. Güzel insanlar cıktı hep karşıma. Sonra aldatıldım boşandım, tayin istedim yeni bir şehre geldim düzen kurdum. Babamı kaybettim....

Kredi çektim araba aldım. Kendime yeni gelin evi gibi ev kurdum. Çok yalnızım ama hayatımda hiç bu kadar huzurlu olduğumu hatırlamıyorum.

Çok güzel bi evim var. Tek yaşamama rağmen büyük bi ev kiraladım. Evimin her köşesine keyif köşesi yaptım. Mesela televizyon odası , kitap okuma köşesi , balkonda salıncak, orman manzarası... bi de kedi aldım kendime. Spora başladım, kitaplar okuyorum, kendime güzel yemekler yapıyorum. Örgü örüyorum. Film izliyorum...

Çok yalnızım demiştim ama mutluyum şimdilik.

Daha önce de konu açtım, çevremdeki insanlar çok fevri olduğumu düşünüyor diye.

Hayatımda en ufak bir darlığa tahammülüm yok. Mutsuz insanlara verecek enerjim yok. Kimsenin derdini dinlemek istemiyorum. Sadece doğa yürüyüşleri yapacak, kahve içecek , hoş sohbet edecek insanlar istiyorum cevremde. Sosyal medya kullanmıyorum. Çok izole bi hayat seçtim kendime.

Insanların evime gelip saatlerce saçma sapan sorunlarını dinlemek istemedigim için müsait olmadığımı söylüyorum. Bu beni bencil biri mi yapıyor? Biri beni davet etse max. Bir saat oturur kalkarım. Fazlasına gelemiyorum.

Önceden böyle değildim. O kadar sorunla boğuşurken saatlerce biriyle oturup konuşabilirdim. Anlatırdım dinlerdim vakit geçerdi bi şekilde. Ama çok sakinim ve kendimden başka gölge istemiyorum hayatımda.

Is yerinde yeterince sosyalleştiğimi düşünüyorum. Is bitince de eve gelip eski arkadaşlarımla sohbet ediyorum. Kimseye ihtiyaç duymuyorum.

Hayatıma yeni insan istemiyorum. Gerginlik istemiyorum. Dedi-kodu istemiyorum. Birinin çamaşır makinesi bozuldu diye dert yanmasına, kocasıyla yaşadığı sorunları dinlemeye tahammülüm yok. Çünkü hicbir şey cozumsuz değil. Mutsuzluktan kalp kırıklığından kimse ölmüyor çünkü.

Bu duygu ve düşüncelerim eski arkadasliklarima yönelik değil. Onları çok iyi tanıdığım için onlarla sohbet etmek beni besliyor. Ama yeni insan istemiyorum.

Içimi dökmek istedim.
Çok zor günlerden geçmişsiniz. Çok şey yaşamışsınız ve her zor durumdan sağ çıkmayı başaran güçlü kadın gibi kendinize mis gibi bir hayat kurmuşsunuz. Haliyle de artık hayatınızda ne kendinize ait ne de başkası a ait dert, tasa, negatif duygular istemiyorsunuz. Keyifli, huzurlu, mutlu olmak en çok sizin hakkınız. Ben de öyleyim. Kimsenin, aile bireyleri de dahil derdini, tasasını, yükünü çekmek, sırtlamak istemiyorum. O kadar çok şey yaşadım ki, huzur benim en büyük hakkım. Huzurumu kaçıracak kimseye de tahammülüm yok. Bencillik değil bu, çok zorluk yaşamışlığın getirdiği farkındalık. Hayatın tadını çıkarın.
 
Ayni ben gibisiniz. Sosyal hayatimda yani is disindaki hayatimda asla soruna tahammulum yok, olumsuzluk istemiyorum. Sizden tek farkim var evliyim. Esim kendi dunyasinsa takilmasa, beni darlasa yurumezdi evlilik. Keyfime, huzura, dogaya kedime, filmlere, kitaplara, oyunlara, kahveye cok duskunum. Cocuk istemiyorum , bu sekilde hayatimi cok sevdigim icin. Galiba biraz bencillik, yani sadece kendi dunyamiza odakliyiz. Ancak bundan kime ne? Ben mutluysam, digerleri ne dusunurse dusunsun. Millet beni kendileri gibi bilsin, aman ne sicak kanli desin diye sacma buldugum bir hayati yasamam. Zaten kisacik omur dedigin sey, kendin icin yasamak en guzeli.
 
Ayni ben gibisiniz. Sosyal hayatimda yani is disindaki hayatimda asla soruna tahammulum yok, olumsuzluk istemiyorum. Sizden tek farkim var evliyim. Esim kendi dunyasinsa takilmasa, beni darlasa yurumezdi evlilik. Keyfime, huzura, dogaya kedime, filmlere, kitaplara, oyunlara, kahveye cok duskunum. Cocuk istemiyorum , bu sekilde hayatimi cok sevdigim icin. Galiba biraz bencillik, yani sadece kendi dunyamiza odakliyiz. Ancak bundan kime ne? Ben mutluysam, digerleri ne dusunurse dusunsun. Millet beni kendileri gibi bilsin, aman ne sicak kanli desin diye sacma buldugum bir hayati yasamam. Zaten kisacik omur dedigin sey, kendin icin yasamak en guzeli.

Colombia ya bayılıyorum ben de kahvelerden. Kedilerden simokin, kitaplardan psikolojik ya da biyografi kitapları, filmlerden gerçek hayat hikayeleri ve belgesel tadında olanlardan, denizin kıyıya vurma sesi, rüzgarın yaprakları hışırdatması, yavru köpeklerin kalp atışı, bebek gülümsemesi, yağmur kokusu , gökyüzü ve denizin kesiştiği ufuk çizgisi , sarımsaklı yoğurtlu mantı yanına kola, et yemeninden sonra demli çay , kırmızı şarabın verdiği çakır keyif hali, anne kucağı, baba nasihati....


bunlar varken insanlardan bana ne diyorum:)))
 
Bencil değilsiniz gayet iyi bir yoldasınız. Yani eğer siz başkasına dert anlatıp onların derdine sıra gelince dinlemek istemiyorsanız tabii bu ayıp ama onun dışında bir sorun yok.
 
çok kırılgan bir dönemdesiniz aslında farkındamısınız hayatınızı küçültüp herşeyi kontrol altında tutmaya çalışıyorsunuz
 
Back
X