- 19 Nisan 2012
- 1.195
- 69
- 358
31 yaşındayım (( Bu kadar kararsız kalıp endişe etmemin en büyük sebebi de yaşım zaten (
yasını dert etmemelısın bence...bır de sence sız evlenır mısınız bu ılıskınde..bu son olay olmasaydı...
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
31 yaşındayım (( Bu kadar kararsız kalıp endişe etmemin en büyük sebebi de yaşım zaten (
yasını dert etmemelısın bence...bır de sence sız evlenır mısınız bu ılıskınde..bu son olay olmasaydı...
Bu adamla evlenileceğini düşünüp,içine sindirseydin buraya yazma gereği bile görmezdin bence:) O kadar aklı başında tarafsızca yazmışsınki herşeyi kendin sorduğuna kendin cevap vermişsin..Ruhunda biraz garanticilik var sanırım pirince giderken evdeki bulgurun derdine düşüyorsun.Düşmee..Eğer kısmetinde varsa yaşına boyuna posuna bakmaz çıkar gelir emin ol.İnsanlar 15-20 yıllık evliliklerini bitirip bi daha evleniyor,demekki bu işin yaşı yok.
Önemli olan o adam yanına yakışıyormu?Ruhuna değiyormu onu düşün..Bana bundan koca olurmu derken,yarın bigün çocuğuma baba olurmu?Onada küfür edermi onu düşün..Ailenin içine soktuğunda seni rezil edermi?Söz,nişan nikahta manevi olduğu kadar maddi desteği ne olur onu düşün..O evde otururken senin çalışıp getirdiğin parayla sana erkeklik taslamayacağının garantisini verebiliyormusun? Farzetki çocuğunuz oldu ve sen ona bakmak için işi bıraktın babanmı bakıcak evinize? Hayatının geri kalanı senin elinde sonradan ahh vahh demektense,beş para etmez birinin kahrını çekip kendinide hayalini kurduğun çocuğunada hayatını zindan ettiriceksen bekar kal çocuğunun vebalinin altına girme derim.
Kusura bakma biraz sert ve uzun oldu ama yakın bi akrabam var zamnında bu şekilde düşünüp iki evladının hayatlarını zulumle geçirmelerine sebep olan o geldi aklıma..
Sorunun cevabını aslında gayet iyi biliyorsun...Hayatın ne getirecegini kimse bilemez...Şöyle düşün 4 sene önce degilde şimdi çıksa karşına kabul edermiydin, bence etmezdin...4 senedir hayatında olduğu için gözünü etrafa karşı kapadın belkide seni bekleyenleri göremedin...Şimdi yol ver gitsin bence biyerlerde seni bekleyen birileri var accık ona şans ver derim ;-)
Başkasının ayrığına sevinecek kadar gaddar degilim ama seninkine sevindim çünkü en iyisi bu...Ben çok yanlış bir evlilik yaptım ayrılma nedenim bu degil ama bazı yönleri benziyor...biz çıkarkenTam kendime sorduğum soruyu sormuşsunuz. Şu an karşıma çıksa beraber olmazdım. İyi çocuk ama hayatını kuramamış der şans vermezdim.
Dün sinirden ayrılalım o zaman dedi. Sen bilirsin dedim. O pişman olup arayacağım diye bekliyordur tahminimce. Bana göre ise ayrılığımızın ilk günü. Dün akşam biraz ağladım ama şimdilik iyiyim... gibi... bakalım...
Başkasının ayrığına sevinecek kadar gaddar degilim ama seninkine sevindim çünkü en iyisi bu...Ben çok yanlış bir evlilik yaptım ayrılma nedenim bu degil ama bazı yönleri benziyor...biz çıkarken
onun düzgün bir işi olmayışını sorumsuzlugunu, ilgisizligini, alkole düşkünlügunu sorun etmemistim, ama hep derdim simdi ciksa karsima asla kabul etmezdim diye...buna ragmen evlendim ve evliligimin ömrü 2 ay oldu....Yine de sen bilirsin canım ama dedigim gibi biseylerin yolunda gitmedigini seziyorsan sakın uzatma o işte zaten hayır olmuyor...
Bugün yüz yüze görüştük. Şimdiye kadar kavgalarda ettiğin küfürler aklımdan çıkmıyor, kendime saygımı kaybettim, sana sadece öfke ve nefret duyuyorum dedim. Geleceğimizle ilgili ciddi bir çabanı göremiyorum, evlenmek istediğin dilinde ama icraat yok dedim. Şu an çalışıyorum diye kendini kandırma. Akrabanla yaptığın işi işten saymıyorum dedim. Bir ay kadar ara verelim görüşmeyelim dedi. Kabul ettim ama beni denemek için söylemiş meğer. Benim kabul ettiğimi görünce ben o kadar zamanda kimle ne yaptığını nereden bileceğim, ayrılalım bitsin o zaman dedi. Sen bilirsin dedim. Gözleri doldu. Döndük gittik. Yakında ablası arar ne oldu diye.
Doğru mu yaptım bilmiyorum. Hala seviyorum diyor. Ben senin sevgi anlayışını anlamadım. İnsan sevdiğini üzmeye kıyabilir mi? Yanında ağlama krizleri geçirirdim de bir güzel laf etmezdin dedim. Karakteri öyle onu da biliyorum. Öfkeden gözü döndü mü hiç bir şeyi görmüyor. O zamanlar hata yaptım kabul ediyorum diyor. Bilmiyorum kızlar. Kafam hala karmakarışık. Beni çok seviyor biliyorum ama bu sevgi beni mutlu etmiyor. İleride çok mutlu olduğum biri olursa iyi ki bitmiş diyeceğim. Kimseyi sevemezsem ve kimse beni onun sevdiği gibi sevmezse pişmanlıktan kahrolacağım. Çok çıkarcı bir düşünce biliyorum ama hissettiğim bu. Kumar gibi bir şey. OFFFFFFFFFF!!!
Her fırsatta araya bu konuyu sokuyor o kişiden bahsediyor gibi oluyorum. Demekki okadar çok kafama takmışım ve beni bıktırmış ki, hala sorunlarını unutamaz hale gelmişim. Yüzünü dahi görmek istemediğim ve ayrıldığımızdan son derece memnun olduğum bir zaatı muhteremdir kendisi "oğlak" burcuydu. Ben çok sabırlıyımdır zaten ilişkilerimin yürümesinin temeli bu. Bazen bunun için isyan ederim niye sabretmek zorundaymışım gibi.. ama sonra derim her işte bir hayır vardır diye.
Bu insan benim ömrümdeki 6 seneyi bu huyları yüzünden çaldı.
Kafaya maddiyatı takardı, girişken bir insan değildi aynen sizin anlattığınız gibi. Girdiği iş ortamlarında da geçimsizlik yapar neredeyse ağlarcasına gelirdi işten çıkışta. Üniversite hayatı da böyleydi. Ömrüm o dersten kaldı diye pış pışlamakla geçti diyebilirim. Yani aşağılamıyorum elbet ama erkeklerinde böyle mırın kırın yapanı hiç çekilmiyor.
Kafasına takardı, suratını asardı, ben iyi birşey yaptığımda hemen onu da kafasına takardı "kendisi niye yapamıyor" diye. Kibir, gurur ve bunun yanında kaba tabirle eziklik vardı. (ben ailesini suçluyorum tabi, onları tanıyınca anladım bunu onlar yapmış ona). Parasal konuları hep kafasına vururlarmış, bir dersten kalınca, konu her ne olursa olsun konuyu paraya getirirlermiş. Onu kendilerine muhtaç olduğunu hatırlatıp aşağılarlarmış ki gözümün önünde de yaptılar. Aslında okumuş bir aile, nasıl yaparlar anlam veremiyorum.
O da o yüzden böyle yetişmiş. Şimdi herşeyi oraya yani parasal mevzulara getirecek. Küfür etmek saygısızlık onda da vardı. Yani kendinize yediremiyorsunuz bu saygısızlığı nasıl yapar diye.
Hayatımdaki en iyi yaptığım şeylerden biri ondan ayrılmaktı.
Fakat ömrümün o 6 yılı işte kafamdan atamadığım her fırsatta aklıma getirdiğim pişmanlıklar oldu. Nefret etmiyorum ondan aslında ama görmek istemiyorum yani sevmiyorum bu açık. Kendime kızıyorum niye tahammül etmişim, ömrüm teselli etmekle geçmiş, üniversite yıllarımda çok güzel hobilerim olabilirmiş bu kıskanç ve kibirli insan sayesinde kendimi kısıtlamışım.
Kırmızıyla işaretlediğim cümleye çok takıldım ben. Size güveni, inancı, saygısı bu kadar mı? Bence bu cümleyle ima edilenler, bahsettiğiniz diğer olumsuz özelliklerinden aşağı kalmıyor.
5-6 senelik evliliği olan biri olarak birkaç fikir vermek istiyorum.Birkere şunu aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor birliktelik nışanlılık asla evlilik gibi birşey değil.Sevgiliyken gözünüze batmayan detaylar evlendikten sonra diken olup size batacak ki bu standart iyi anlaşan birbirini seven sorunsuz veya az sorunlu çiftler için geçerli bir durumken sizin durumunuzda bu evlilik malesef zaten fazla uzun süremeyecektir.Biz eşimle çok severek evlendik halada ilk günkü aşkı yaşıyoruz 6. senemize girerken bu tür sorunlarımız olmadı birbirimize asla hakaret etmedik saygımızı her zaman max. seviyede tuttuk.Ama demek istediğim şu ki evlendiğiniz zaman henüz gün yüzüne çıkmamış bir çok hareket ve tavrını gösterecektir size şuana kadar yaşadıklarınızı demo olarak düşünün ve sevinin bittiğine.Hayat standartları yüksek olan birinin ne kadar çok severse sevsin maddi durumu kendinden daha kötü olan biri ile evlendiğinde sorun mutlaka bir süre sonra çıkacaktır.Heleki tembel bir adamsa işte o en korkuncu.Çalışkan insan ekmeğini taştan çıkarır ama tembellik varsa çok zor.Mutlaka hemen evlenip çocuk doğurmanıza gerek yok.Henüz yaşınız 31 panikleyip de yaş geçiyor diye sakın yanlış tercihler yapmayın bu yanlışların cezasını bir ömür ödemek var yazık günah değermi hiç?Eminimki karşınıza biri çıkacak ve iyiki evlenmek gibi bir yanlışa düşmemişim dedirtecek size.Hayat tesadüflerle doludur.Ben asla evlenmem 30 yaşıma kadar derken 26 yaşında eşimle tanıştım 6 ay sonra nışanlandık 4 ay sonrada evlendik ikimizde inanamadık.Şimdi iyiki yapmışız diyoruz.O yüzden diyeceğim o ki umudunuzu kaybedip panik yapmayın.Herşey güzel olacak
Amacımız zaten tecrübelerimizi paylaşıp biraz olsun yol göstermek değil mi?:) İstediğiniz kadar her şeyden bahsedin.
Sonra başka birine aşık olabildiniz mi?