- 15 Eylül 2014
- 951
- 1.062
Selam hanımlar.
Önceki konumu belki bilenler vardır. Eşimden boşanmaya karar verdim. Çalışıyorum, 2 çocuğum var biri ilkokul çağında birisi henüz küçük.
Eşimin annesinin sözünden çıkmaması, kendi memleketlerinde yaşamamıza ve aramız 3 dk mesafede olmasına rağmen kocası ölmüş olan kvnin sürekli bizde yemeli içmeli kalmak istemesi, benden eski usul gelinler gibi kv gelin ilişkisi beklemesi, defalarca evime gelip çocuklarımın ve eşimin önünde bana hakaretler etmesi, eşimin ise bırak anne şu terbiyesizi diyip kolundan çeke çeke beraberce gitmeleri, kendisine en ufak bir hakaretim veya günlük yaşamda saygısız bir hareketim olmamasına rağmen kvnin annemlere benimle alakalı olarak "terbiyesiz, yetiştirememişsiniz, saygısız" vs. demesi. Bu hakaretleri yüzüme karşı da çok defa dile getirmesi.
Annemleri arayıp o sizden çıktı artık size gelemez, kalamaz gibi, annemlerin kendisine hizmetçi yetiştirdiğini sanan insanı deli eden tavırları olması, komşularını ağırlamamı kendisine misafir geleceğinde gidip hizmet etmemi, kendisiyle akraba akraba gezmemi beklemesi, oğluyla ilgili en ufak şikayetimde oğlumda hiç suç yok sen iticisin, sen antisosyalsin, sen soğuksun, sen terbiyesizsin demesi. Bana köpek diyecek kadar ileri gitmesi. Düşük yaptığım bir dönem, bir çocuk bile doğuramadın demesi. Karı olamadın eşini evde tutamadın vs demesi. Yalan yere kurana el basması. Sırf kendi istediği gibi bir gelin olmadığım için benden nefret etmesi ve her fırsatta nefretini kusması. Bana sürekli tembel demesi. Arkadaşlar iyi maaşla çalışıyorum. 2 çocuğum var ona rağmen evime 8 yıldır ne bir temizlikçi geldi ne de akşamı yemeksiz geçtim. Hamileliklerimde bile cam sildiğimi biliyorum.
Bunun yanında eşimin 2 çocuk büyürken ne bir kere uyutması, ne beslemesi, ne alt değiştirmesi, ne yıkaması. Çocuklara karşı aşırı derecede ilgisiz olması bana asla yardımcı olmaması ki çalışan bir kadınım aynı şartlarda çalışıyoruz eşimle. Kahve alışkanlığı demiyim bağımlılığı. Evde hem kadın hem erkek gibi koşturmam. Hem maddi hem manevi olarak. Evin ve çocukların tüm ama tüm giderlerinin bende olması. Kendisi sadece arabaya benzin alıyor. Benim için hayatın sadece çocuk bakımı, ev işi, ve memuriyetim şeklinde ilerlemesi buna karşın beyefendinin karılık görevimi (detay veremiyorum anlayın siz) de onun istediği her an her saat ve sürekli olarak yerine getirmemi istemesi.
En son da annesi ile görüşmüyorum diye beni 800 km uzaktaki aile evime 2 küçük çocuğumla getirmemesi nasıl gidersen git demesi ve ailemin gelip alması. Evliliğin başında hem ailemin hem benim tatillerde ailemin yanına geleceğim şartı ile ve kendisinin kabul etmesi üzerine eşimin memleketine taşınmayı kabul etmem ama her sene yaz tatilinde ailemin yanına gelirken sorun çıkarması.
Gibi gibi, eksiği olan ama fazlası olmayan bir dizi eş kişisi sünepeliği ve sorumsuzluğu üzerine boşanma davası açmaya karar verdim. Düşünün bu anlattıklarım bile eksik kalıyor. Bir bu kadar daha sinir bozan detay var.
Sorun şu ki arkadaşlar 8 senedir yaşadığım hayat öyle leş bir hayat ki. Ona rağmen boşanma davası sürecine hiç hazır değilim. Sürekli baş ağrısıyla uyanıyorum, omuzlarımda sanki dünyanın yükü var, sanki doğum yapacak hamile kadınlar gibi karın sancıları çekiyorum. Resmen ruhen ve fiziken mahvoluyorum. Emzirdiğim için antidepresan kullanamıyorum. Ailemin yanımda olması en büyük şansım ama hep beraber topyekün sinir bozucu bir sürece giriyoruz. Kendimi suçlu hissediyorum aileme karşı..
Boşanma aşamasını atlatan herkes başlangıçta böyle hissetti mi nolur bana bişey söyleyin kafamdaki sesleri susturamıyorum. Hem eşimle hem kv ile sürekli zihnimde kavga halindeyim. Kendimi toplayabilecek miyim yeniden gülecek miyim...
Önceki konumu belki bilenler vardır. Eşimden boşanmaya karar verdim. Çalışıyorum, 2 çocuğum var biri ilkokul çağında birisi henüz küçük.
Eşimin annesinin sözünden çıkmaması, kendi memleketlerinde yaşamamıza ve aramız 3 dk mesafede olmasına rağmen kocası ölmüş olan kvnin sürekli bizde yemeli içmeli kalmak istemesi, benden eski usul gelinler gibi kv gelin ilişkisi beklemesi, defalarca evime gelip çocuklarımın ve eşimin önünde bana hakaretler etmesi, eşimin ise bırak anne şu terbiyesizi diyip kolundan çeke çeke beraberce gitmeleri, kendisine en ufak bir hakaretim veya günlük yaşamda saygısız bir hareketim olmamasına rağmen kvnin annemlere benimle alakalı olarak "terbiyesiz, yetiştirememişsiniz, saygısız" vs. demesi. Bu hakaretleri yüzüme karşı da çok defa dile getirmesi.
Annemleri arayıp o sizden çıktı artık size gelemez, kalamaz gibi, annemlerin kendisine hizmetçi yetiştirdiğini sanan insanı deli eden tavırları olması, komşularını ağırlamamı kendisine misafir geleceğinde gidip hizmet etmemi, kendisiyle akraba akraba gezmemi beklemesi, oğluyla ilgili en ufak şikayetimde oğlumda hiç suç yok sen iticisin, sen antisosyalsin, sen soğuksun, sen terbiyesizsin demesi. Bana köpek diyecek kadar ileri gitmesi. Düşük yaptığım bir dönem, bir çocuk bile doğuramadın demesi. Karı olamadın eşini evde tutamadın vs demesi. Yalan yere kurana el basması. Sırf kendi istediği gibi bir gelin olmadığım için benden nefret etmesi ve her fırsatta nefretini kusması. Bana sürekli tembel demesi. Arkadaşlar iyi maaşla çalışıyorum. 2 çocuğum var ona rağmen evime 8 yıldır ne bir temizlikçi geldi ne de akşamı yemeksiz geçtim. Hamileliklerimde bile cam sildiğimi biliyorum.
Bunun yanında eşimin 2 çocuk büyürken ne bir kere uyutması, ne beslemesi, ne alt değiştirmesi, ne yıkaması. Çocuklara karşı aşırı derecede ilgisiz olması bana asla yardımcı olmaması ki çalışan bir kadınım aynı şartlarda çalışıyoruz eşimle. Kahve alışkanlığı demiyim bağımlılığı. Evde hem kadın hem erkek gibi koşturmam. Hem maddi hem manevi olarak. Evin ve çocukların tüm ama tüm giderlerinin bende olması. Kendisi sadece arabaya benzin alıyor. Benim için hayatın sadece çocuk bakımı, ev işi, ve memuriyetim şeklinde ilerlemesi buna karşın beyefendinin karılık görevimi (detay veremiyorum anlayın siz) de onun istediği her an her saat ve sürekli olarak yerine getirmemi istemesi.
En son da annesi ile görüşmüyorum diye beni 800 km uzaktaki aile evime 2 küçük çocuğumla getirmemesi nasıl gidersen git demesi ve ailemin gelip alması. Evliliğin başında hem ailemin hem benim tatillerde ailemin yanına geleceğim şartı ile ve kendisinin kabul etmesi üzerine eşimin memleketine taşınmayı kabul etmem ama her sene yaz tatilinde ailemin yanına gelirken sorun çıkarması.
Gibi gibi, eksiği olan ama fazlası olmayan bir dizi eş kişisi sünepeliği ve sorumsuzluğu üzerine boşanma davası açmaya karar verdim. Düşünün bu anlattıklarım bile eksik kalıyor. Bir bu kadar daha sinir bozan detay var.
Sorun şu ki arkadaşlar 8 senedir yaşadığım hayat öyle leş bir hayat ki. Ona rağmen boşanma davası sürecine hiç hazır değilim. Sürekli baş ağrısıyla uyanıyorum, omuzlarımda sanki dünyanın yükü var, sanki doğum yapacak hamile kadınlar gibi karın sancıları çekiyorum. Resmen ruhen ve fiziken mahvoluyorum. Emzirdiğim için antidepresan kullanamıyorum. Ailemin yanımda olması en büyük şansım ama hep beraber topyekün sinir bozucu bir sürece giriyoruz. Kendimi suçlu hissediyorum aileme karşı..
Boşanma aşamasını atlatan herkes başlangıçta böyle hissetti mi nolur bana bişey söyleyin kafamdaki sesleri susturamıyorum. Hem eşimle hem kv ile sürekli zihnimde kavga halindeyim. Kendimi toplayabilecek miyim yeniden gülecek miyim...
Son düzenleme: