Bölüm konusu ve kararsızlık :(

Evet dediğiniz zorluklar türkçe de mevcut.Okul öncesinde ileri yaşlarım da ne olur düşüncesi boyle cekinmeme sebep oluyor maalesef.Sosyal branşı da çok güzel mesela.Ama ders sayıları az olduğundan saati tamamlamak için okul okul geziyorlar.Daha fazla sınifla muhattap olup yazılı kağıtları vs çok oluyor.Her branşın bi götürüsü var.Ve bir tercih yapmak zorundayim..Teşekkür ederim görüsleriniz icin.Dikkate alacağım.
 
Özellikle açıktan çocuk gelişimini de açtıktan sonra malesef bu bölümün bir değeri kalmadı. Ben de çocuk gelişimini üniversitede okudum. Kpssyi de denedim ama kısmet olmadı. Şimdi farklı bir iş yapıyorum. Bence milletin ne dediği önemli değil. Hangi branşın önünün açık olduğunu düşünüyorsan ve nerede mutlu olacaksan onu tercih et. Yalnız Türkçe branşını da pek bilmiyorum önü açık mı diye. İlkokul öğretmenliğinin önü daha açık mesela. Onu istemez misin
 
Farklı bir yorum olmuş.Dediklerinizde en çok erasmusa içim burkuldu.Üniversiteye girmeden önce istiyordum.Sonra hayaller gerçekler olayi oldu işte.Hem ülkenin durumundan hem de kendi kararsızlıklarım yüzünden gençliğim masa başına düşünerek ve çalışarak geçiyor.İnşallah atandıktan sonra acısını çıkarırım bakalım.Her neyse,bu farklı öneriler için teşekkür ederim.Bu alanda kendini geliştirmek için güzel adımlar.
 
Türkçe ve okul öncesinin atanması eşitlendi gibi.Ilkokul tabiki ön planda.İşi severek yapma beni dusunduruyor.Sevdiğim alana yönelip acıktan önlisans okuyuo duruma gire birinden atanmak daha mantıklı gibi.Sizin durumunuz da kötü olmuş.Aöf patladı ve örgün okuyanlara yazık oldu.Allah yardımcımız olsun.
 
Türkçe öğretmeniyim. Branşımı çok seviyorum fakat son yıllarda kağıt kürek angarya işleri çok arttı. Hele bu yıl abartmıyorum yeni sınav düzenlemesiyle 3 hafta boyunca sınav eksiği tamamlamaya uğraştım( her sınavı 3 aşamalı yaptığımız için gelmeyen öğrenciler vs derken sınav süreçleri inanılmaz uzadı)Bir yılda bir sınıfı 4 sınav yapıyoruz, bir de farklı farklı şubeler de olunca bu sürenin ne kadar uzadığını bir tahmin edin.
Bu sene getirilen 70 geçme barajı yüzünden velilerle aşırı muhatap olmak zorunda kaldım. Veli profili gün geçtikçe değişmeye başladı bu arada, tüm branşlar için ortak sorun. Haddini bilmeyen insan sayısında ciddi artış var.
İyi bir okuldayım, Türkçe sınavın temel dersi, beklentiler çok yüksek, stres ve baskı altında çalışıyorum bu sebeple.
Yine de hepsini bir kenara koyarsak işimi seviyorum, keşke öğretmen olmasaydım demedim hiç. Kendimi başka bir iş kolunda düşünemiyorum, okul benim yaşam alanım, kendimi ait hissettiğim yer Yeniden başlayacak olsam sanırım yine bu ateşe yürürdüm
Size başarılar dilerim, sormak istediğiniz farklı bir şey olursa özelden de yazabilirsiniz. Hakkınızda hayırlısı olsun
 
Bölümünde kal
 
Hocam milli eğitim camiasında son yıllarda facia yaratan o ismi lazım olmayan kişi edebiyat,türkçe,ingilizce alanını bu hale getirdi.Toplu olarak tüm öğretmenlerin de saygınlıgı,güvenliği bile yerle bir hale geldi.Ama kendisi için eni sonunda geldiği gibi gider diyorum :) Yukarda bir yerlerde yazmıştım en rahatı sosyalciler gozukuyor fakat onlarında ders saati doldurma imtihanı var.Her alan zorlu ve bu zorluklardan birini seçmek zorundayım.Görüşlerinizi aktardığınız için çok teşekkür ederim
 
Okul öncesinden koşarak uzaklaş derim. Nedenlerini yazmak isterdim ama herkese açık bir platformda yazmak istemiyorum.
 
Türkçe öğretmenliği mezunu biri olarak yorum yapma gereği durdum kendimde. Öncelikle benim bu bölümü seçmemdeki asıl olay şuydu; liseliler zor, küçüklerse daha zor ve sorumluluğu fazla. O yüzden en iyisi ortaokul öğrencileri diyerek okudum. Ailemde öğretmen olan çok var onlar da bir etken tabii tatili de cabası. Ama gel gör ki hiçbir şey istediğim gibi gitmedi. Atanamadım çünkü çok zor. Halbuki o kadar emindim ki atanacağıma. Çünkü üniversite sınavında derece yapıp kazanmıştım bu bölümü. "E herhalde atanırız şekerim" diyerek okuduk. Ama maalesef alan bilgisi sınavı diye bir şey çıktı ve bizden 2 hafta arayla deli gibi ders çalışıp atanmamız beklendi. İki yıl atanamadım sonra "özelde çalışırım." dedim. Benim şansıma korona girdi de özeller öğretmen almamaya başladı. Bulduklarım da stajyer olarak başlamamı ya da komik bir rakamla çalışmamı istedi. Neyse dedim evlendim ama kpss çalışacağım dedim. Tabii hamile kalınca "benden bu kadar!" diyip pes ettim.Artık eskisi gibi bir atama söz konusu da değil. Yeni Milli Eğitim Bakanı artık yılda 5-6 bin civarı atama olacak dedi. Kpss puanları çok yüksek ve özel sektör çok korkunç... Hele bir de ücretli öğretmenlik gibi bir garabet var ki sorma. Asgari ücretten bile az veriliyor. İki yıllık öğretmenlikle alakasız bölüm mezunlarına öğretmenlik yaptırılıyor. Bu da eğitim-öğretimin baştan hatalı olduğu farklı bir mağduriyet.Ha illa öğretmen olmak istiyorsan tabii ki ol. Benim yaşadığım basiret bağlanmasını herkes yaşasaydı atananlar kim olacaktı? Sonuçta "atananlar nasıl atanıyor?" değil mi? Ama özel eğitim öğretmenliği okursan iş garantini, atama garantini verebilirim. 60 küsür puanla atanabilir, beğenmezsen özel okullar da deli rakamlarla seni havada kapar. Okul öncesi öğretmenliği konusunda bildiğim tek şey de 7000 kişi atandığı sene çok arkadaşımız atandı. Şimdi nasıl bilmiyorum.
 
Üniversiteyi kazandığımda bizim bölüm de 65-70'lerle çok rahat atanıyordu ama mezun oldum 3 yıl oldu mezun olalı şu an 86 87'lerle kapatıyor
 
Mesajınızı okurken nasip denen şeye bir kere daha inandım.Son zamanlarda çok dövündüm.Ah ne olurdu daha erken doğmuş olsaydım falan(sanki benim elimde ya ).Ama erken de doğsan süper atamaya da denk gelsen nasip işi hep devrede.Özel eğitimin devlete ataması şuan müthiş.Ama özelde asgari çalışıyorlar çocuk gelişim mezun patlamasından ötürü onu söyleyeyim :).Ülkede sağlık,kolluk kuvvetleri hariç iş kalmadı atanmak isteyen için.Ben sevdiğime yönelip ya nasip diyeceğim sanırım.Yorumunuz için çook tesekkür ederim
 
Üniversiteyi kazandığımda bizim bölüm de 65-70'lerle çok rahat atanıyordu ama mezun oldum 3 yıl oldu mezun olalı şu an 86 87'lerle kapatıyor
Sizin bölüm neydi?Ülkede her sene bir şeyler değişiyor.Bu koşuşturmadan çıkmayı başardıktan sonra ya psikolojimiz çökmüş oluyor ya da gerçekten güçlenmiş olarak yola devam ediyoruz...
 
Sizin bölüm neydi?Ülkede her sene bir şeyler değişiyor.Bu koşuşturmadan çıkmayı başardıktan sonra ya psikolojimiz çökmüş oluyor ya da gerçekten güçlenmiş olarak yola devam ediyoruz...
2020 çocuk gelişimi lisans mezunuyum (örgün)
 
Ahahahaha ya bunu tek ben düşünmüyorum diye sevineyim mi üzüleyim mi evet eskiden atanmak çok daha kolaydı "keşke önceden doğup okusaydım atanırdım" diyordum hep. Eşim geçen "zamanda yolculuk yapabilsen ne yapardın?" diye sordu. Dedim ki; "bir yıl ileriye gider, sınav sorularını alır, geri gelip atanırdım." Yani hayallerim o kadar vizyonsuz, o kadar içime dert olmuş. Neyse inşallah hakkında hayırlısı olur seçimin ne olursa olsun sana uğur getirir
 
Size de eni sonu hayallerinize kavuşmak nasip olsun insallah.Tekrardan tesekkurler
 
Ön lisans atamaları da sınırlandırıldı, en az 3 yıl kpss durdu gibi birşey. Ölüm emeklilik harici Atamalar durdu... Memurluk da öyle matah birşey olmaktan çıktı.

Okul öncesi özel kreşte de çalışabilirsiniz. Ama çocuk hatta bebek sevmen gerek. Sevmiyorsan aklından geçirme. Ben yapamazdım. Hiç öğretmenlik düşünmedim
 
Okul öncesi konusunda haklısınız özellikle çocuğu olduğu zaman çok zorlanırdı okul öncesindeki kadın öğretmenler. Genelde belli yaştan sonra müdür yardımcılığına geçiyorlar ama ben senin net olarak ne istediğini bilmediğini düşündüm bence okuduğun bölümü devam ettirmek daha iyi olabilir
 
Ah evet ne istediğini bilmek..Teşekkürler yorumlarınız için
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…