Universite Egitimini Birakmali Miyim?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
bu defa doktorunuzla burada yazdığınız şekilde ayrıntılı konuşun. bu zihin-duygu durumunun kaynağı nedir? örnek olarak diyelim dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu var. ama bunun da çeşitleri vardır. eğer varsa hangi türü var vs. sonuçlarını paylaşmasını isteyin. tanı ve tedavi hakkında devamlı güncel bilgi kovalayın. tanı ne olursa olsun sadece ilaç ile şifa bulmak zordur, bunu unutmayın. farmakoterapi bir yere kadar taşır insanı. uygun psikoterapi şart. size yaramayacağını, farklı, anlaşılması çok zor biri olduğunuzu sakın düşünmeyin. hemen hiçbir farkımız yok. hepimiz de birer makinayız ve makina hakkında çok az şey bildiğimiz doğru ama bildiklerimizle de fena işler yapmıyoruz, ne yapalım. elden bu kadarı geliyor.
gerçekte mesele nedir bilmiyorum ama burada anlatılan türden dürtüselliğin tedavisi olmazsa sadece okul hayatınız değil bütün ilişkileriniz bozulur. pusun sisin içinde kalırsınız bütün ömrünüz boyunca. en kısa zamanda bir doktordan randevu alın. onunla beraber karar verin okul durumunun ne olacağına. geçmiş olsun.
dediginiz gibi o pusun icerisindeyim uzunca suredir. birazdan randevu icin arayacagim, sizin gibi bircok kisi tedavi onerdi. elbette ayni ya da benzer durumlari tecrube etmis bircok kisi vardir aralarinda. taniyi ogrenince ona gore bir yol haritasi cizerim. okul icin de tekrardan calismaya baslayacagim, yine yapamayacagimi dusunursem sinava tekrar girecegim. yol gosterdiginiz icin cok tesekkur ederim🖤
 
Üniversite eğitimi bırakılır neden bırakılmasın ama senin onun yerine koyacak bi şeyin yok. Yani okey bıraktın ne yapacaksın o önemli, evde olmak ağır gelip yine depresyona gireceksen manasız bunu yapman. Benim son sınıfta okulu bırakıp tekrar hazırlanan arkadaşım oldu tıp istiyordu çünkü ve kazandı da. Yani hedefin olmadan ne istediğini bilmeden ordan oraya kendini savurmak seni mutlu etmez.

Psikolojik destek almanı öneririm acilen. Her zaman her zorlukta ağlayıp döneceğin bi baba evin olmayacak bu hayatta. Ordan oraya savrulup durmak istemiyorsan kendi hayatını kendin idame etmeyi öğrenmen lazım ağlayıp sızlanmadan. Okulunu bitir yabancı dile yatkınmışsın zaten iyidir dilin gerisi gelir bi şekilde. Ya da ne istediğini bul ona göre bi yol çiz. Anlık rahatlık için hayatının içine etme yani.
genellikle aile evinde olmam aglamama sebebim oluyor zaten :d su anda da calisiyorum ailemle para islerimiz ayri, gecen hafta annemden 70 lira borc aldim, ertesi gun geri verdim hepsi bu sanirim. yaptigim meslekte devam edebilirim, geliri sabit bir meslek degil ama tek basima yasamama hatta fazlasina yetecek kadar kazandiriyor.
 
Canım daha okulların egitime başlamasına zaman var.Hem ilaç hem terapi desteği almalısın.Anladıgım kadarıyla ailenin yanındayken ders çalışacak huzurlu ortam yok.Bu yüzden evdekilere hicbişey soyleme yeniden başla.Derslere biraz asılsan yapaçağına inandım ben buradan.Herkesin zor dönemleri olur ama atlatırsın silkelen ve potansiyelinin farkına var.okulun uzadığını söylersin 4.senede .Ama aklını zekanı boşa harcama güzelim.Ünv.hayatında bara saza gitmek içip s..çmak sevgili yapmak hepsi olur.Ama önceliğın hep ama hep derslerin olmalı.Özetle okulu bırakma derim ben.
 
Hepsini okudum.
dikkat dağınıklığı tanısını Google amca ile birlikte siz koydunuz sanırım. Bu öyle olmaz :)
Once bir psikiyatriye gidin.
Zor şeyler yaşamış da olsanız, aslında okuldaki durumunuzun dikkat dağınıklığı yada yaşadıklarınızla degil, seçimlerinizle alakası var.
siz derslere düzenli gidip, sınavlarınıza çalışıp başarısız olmamışsınız ki.
Boşvermişsiniz her şeyi, sonuç hüsran olmuş.
eğer bölümünüz iş sıkıntısı olmayan ve okumaktan mutlu olduğunuz bir bölümse devam.
Aklınızda başka bir şey okumak varsa bu sene yurda yerleşip çılgınlar gibi sınava hazırlanın zira hala 1. Sınıfsınız, kaybınız olmaz.
 
Hepsini okudum.
dikkat dağınıklığı tanısını Google amca ile birlikte siz koydunuz sanırım. Bu öyle olmaz :)
Once bir psikiyatriye gidin.
Zor şeyler yaşamış da olsanız, aslında okuldaki durumunuzun dikkat dağınıklığı yada yaşadıklarınızla degil, seçimlerinizle alakası var.
siz derslere düzenli gidip, sınavlarınıza çalışıp başarısız olmamışsınız ki.
Boşvermişsiniz her şeyi, sonuç hüsran olmuş.
eğer bölümünüz iş sıkıntısı olmayan ve okumaktan mutlu olduğunuz bir bölümse devam.
Aklınızda başka bir şey okumak varsa bu sene yurda yerleşip çılgınlar gibi sınava hazırlanın zira hala 1. Sınıfsınız, kaybınız olmaz.
yazinin tamamini okudunuz mu bilmiyorum ama odevlerimi yapamadigimdan bahsettim. lisede de odaklanmaya calistigim halde yapamiyordum. anlayacaginiz teshisi ben de dahil kimse koymadi. dikkatim dagiliyor ne diye anlatabilirdim ki baska? kisaca odaklanamiyorum iste.
 
yazinin tamamini okudunuz mu bilmiyorum ama odevlerimi yapamadigimdan bahsettim. lisede de odaklanmaya calistigim halde yapamiyordum. anlayacaginiz teshisi ben de dahil kimse koymadi. dikkatim dagiliyor ne diye anlatabilirdim ki baska? kisaca odaklanamiyorum iste.
Tamamını okudum.
‘Dikkat dağınıklığı’ tanısını psikiyatrist koyar diyorum ben de .
Ortalama her ergen lisede ödevini yapamaz zaten. :)
Eğer derslerle alakanız yoksa üniversitede de ödev yapamamanız bana normal geldi.
Örnekleri ders üzerinden verdiğiniz için bunları söyledim.
gunluk hayatta elle tutulur başka bir dikkat dağınıklığı probleminiz oluyor mu?
sık sık bir şeyleri kaybetme, dizi izleyememe/takip edememe, kitap okurken karakterleri karıştırma, unutkanlık, karşınızdaki insanı dinleyememe vs vs.
Ders üzerinden verdiğiniz örnekler ilgisiz ve tembel bir öğrenci de olabilir, söylemek istediğim tanınız yok ve kendinizi şartlandırmayın.
 
Özet olarak babandan kurtulup universiteye gitmek istiyorsun. Universiteye gidiyorsun bu seferde eve donecegim diye tutturuyorsun. Eve donuyorsun yine agladim, babam canavarlasti vsvs yine sikayet ediyorsun.

Hayatinda bir erkek olmazsa devamli aglayip, iciyorsun. Barisinca duzeliyorsun.
 
Oncelikle herkese merhaba, basliktan da anlasilabilecegi uzere universiteyi birakip birakmama arasinda gidip geliyorum, ayrica dikkat daginikligimi gec de olsa fark ettim. Forumda benden yasca buyuk ve tecrubeli, belki de benzer sureclerden gecmis insanlar bulunabilecegi kanaatiyle yaziyorum. Yazi cok uzun olabilir, simdiden kusura bakmayin ancak olaylarin perde arkasini ve su anki zihin yapimi yansitabilmek adina oncelikle kendimden ve egitim hayatimin bir kismindan bahsedecegim. Lutfen tamamini okumayacaksaniz yazmayin.

21 yasindayim, Istanbul'da bir devlet okulunda X Muhendisligi okuyorum. 2018 yilinda Marmara'nin en iyi anadolu liselerinin birinden mezun oldum.Bu arada sunu da belirteyim, egitim hayatim boyunca hicbir zaman kotu bir ogrenci olmadim. Anaokuluna gitmedim ancak okul oncesinde canim annemin sonsuz ilgisi sayesinde 1. sinifa basladigimda siniftaki herkesten daha bilgili ve yetenekliydim. Okumayi en hizli ben ogrendim, guzel resimler cizerdim, kendimi rahatlikla ifade ederdim ve arkadaslik kurmak benim icin kolaydi. Dersleri hicbir zaman dinlemezdim, derslerde resim cizer kendimce oyunlar oynardim ama cok basariliydim, hatta abarti gelecek ama "ders calismak" diye bir seyin var oldugunu ortaokulda ogrendim. Zannediyordum ki herkes eve gidip kitap okuyup televizyon izleyip bilgisayarla oynayip uyuyor :/ Sinav tarihlerini bilmezdim, odev yapmazdim (ya da yapamazdim bilmiyorum) ama denemelerde il siralamalarinda yuksekteydim, notlarim hep iyiydi. Liseye gectigimde ise hayatim boyunca hic ders calismamis olmanin acisi cikti. Annem hep "cepten yiyorsun, lisede anlayacaksin" derdi cogu zaman oldugu gibi hakliymis :d Zekam ya da kulturumun beni kurtaramayacagi bir noktaya gelmistim. Yine de hocalar beni cok severdi, basim beladan kurtulmazdi hir gurum bitmezdi ama derslerim de cogu zaman ortalamanin ustundeydi. Bazi derslere egilimim daha fazlaydi, ingilizce, turkce ve edebiyat gibi derslerde hep sinif birincisi olurdum. Liseyi de kotu sayilmayacak, hatta gayet iyi bir ortalamayla bitirdim zaten.

Babam 2015-2018 yillari arasinda issizdi, aylik odemesi cok yuksek olan bir mortgage vardi. Maddi durumumuz gercekten berbatti ve "bir pantolon begendim ama alamadim" seviyesinde degil, cebimizde ekmek alacak paranin olmadigi gunler sikliktaydi. Su an tekrardan toparlandik, o gunlere nazaran cok cok iyi durumdayiz. Son sene hem maddi durum, hem de annemin evi terk etmis olmasi hem de saglik sorunlarim sebebiyle okula da sinava da odaklanamadim, ayrica anlatmaya kalksam sayfalar surecek bir suru problem vardi, iliskim ailevi durumlar siddet vs vs (bunun sonuclari da benim icin cok travmatik oldu, 9 ve 4 yasinda 2 kardesim vardi, birini hazirlayip okula yollamak digerini ise kahvalti ettirip bir de sabah babamla ugrasmak zorundaydim, okula genelde 2. ya da 3. ders anca gidiyordum). O sene sinava sifir beklentiyle, tamamen "parayi odedik bari gireyim" mantigiyla girdim ve zaten Turkce-Sosyal-Matematik harici hicbir sey bilmiyordum. Hatta 45 dakika kadar erken ciktim o kadar umrumda degildi. Beklendigi uzere berbat bir sonuc aldim :') Ben de dahil kimse bunun lafini yapmadi, seneye tekrar girerim diyip kapattik.

Sonrasinda bu gunleri atlattik, evi satip kiraya gectik, artik market alisverisini yapabilecek durumdaydik. Sinava hazirlanmaya basladim ancak lisede dersleri uyuyarak veya telefonla oynayarak gecistirdigim icin fen derslerim cok zayifti, temel matematigi rahatlikla yapiyordum, turkce temelim de mukemmeldi, hatta lisede en iyi 2 dersimden biri turkceydi, sosyali de okudugunu anlama kabiliyetim yuksek oldugundan bir sekilde hallediyordum. Ileri matematik ve fizik-kimya-biyoloji ise sifirdaydi, babamla dershaneye kayit olmak icin konustum (o gune dek sadece 15 gun matematik ozel dersi almistim 8. sinifta, dershaneye de gitmemistim). Gittim fiyat aldim, durumumuz hala tam iyi olmadigindan yalvar yakar indirim aldim 4 bin lira gibi bir fiyata dusurdum. Yarisini teyzem yarisini babam verdi, 2 ay rotarli da olsa bir sekilde basladim. Dershanede siniflar seviyeye goreydi, sayisalin 2. sinifindan baslamistim ben de. Sonrasinda ilk sinifa da ciktim ama hocalar ve sinif arkadaslarima pek isinamadigim icin tekrar 2.ye gectim.
Baslangicta cok iyi gidiyordum, ama cok berbat 2 huyum var: tutarsizlik ve dikkat daginikligi. Birincisinin neredeyse dogdugumdan beri farkindayim ancak dikkat daginikligini ancak 2021 yilinda fark edebildim, kayiplari cok buyuk oldu. Dershanede de derslerde telefonla oynamaya basladim, dinlemeye calistigim halde tahtanin koselerindeki lekeleri inceliyordum :/ Soru cozumleri icin hocalarla birebir alma sansimiz vardi. 7 ay boyunca toplam 3 kere birebir aldim... Cocuklugumdan beri suregelen bir rahatsizlikmis bu, ne yazik ki ancak simdi anliyorum. Sinava 1 ay kala dershaneyi birakip yakin bir arkadasimla kutuphanede calismaya basladim. Saatte 3 kere sigara molasi veriyordum, actigim 10 dakikalik konu anlatim videosunu sonuna kadar izleyemeden onumdeki deftere cizim yapmaya basliyordum ama bir sekilde bir seyler ogrenmeyi basardim, eger sinavi kazanip bir yere yerlesebildiysem bu 1 aylik calismamin sonucudur. Tabii bu sirada babamin "sen dershaneye degil sevgilinle bulusmaya gidiyorsun, ben biliyorum oralarda neler yaptigini" gibi baskilariyla da ugrastim.

Sinav 2 gun toplam 3 oturumdu. Ilk oturuma girdim, stresten ellerim titreye titreye cozebildigimi cozdum. Ilk sinavdaki rahatligimin zerresi yoktu ne yazik ki, bunun son sansim oldugunun farkindaydim. Ciktigimda hasta gibiydim ve eve gittim, once guzel bir kusup rahatladim sonrasinda baygin yattim saatlerce. Ertesi gun sayisalla beraber yabanci dil sinavina da girecektim. Sinavin 45. dakikasinda kisa sureli bir bayginlik gecirdim, bu da yarim saatten fazla zaman kaybetmeme sebep oldu. (atesim cok yuksekti, muhtemelen o sebeple) Ilk oturumdan ciktiktan sonra anneme "ben dayanamiyorum, eve gotur beni" dedim, o da "bu sene universiteyi kazanip babandan kurtulman lazim" dedi, hakli oldugunu dusunup yari baygin bir sekilde dil sinavina girdim. Ciktigimda konusamayacak haldeydim. Eve gidip haziran ayinda 7 kat battaniye ile 18 saat kadar uyuduktan sonra capakla kapli gozler ve sis bir yuzle uyandim. Sinava universitede girmistim, tavan komple klimaliydi. Muhtemelen klima mikrobu kaptim. Her neyse, sinavi da bir sekilde atlattim ama sonucum bekledigimin cok cok altindaydi. Babama bir sene daha katlanmamak adina (nasil berbat biri oldugunu, hayatimi nasil mahvettigini bu basliga sigdiramam :'l) anksiyete ve aglama krizleri ile sistemin kapanmasina 12 dakika kala tercihlerimi onayladim.

2. tercihime yerlesmistim, muhendislik iste diyip yazdigim 12 yerden biriydi. Yurt bulduk, kayit yaptik gittim yerlestim Istanbul'a. Universite benim icin cocuklugumdan beri gordugum bir kurtulustu. Evdeki baski, siddet ve kavgalardan kacmak icin "baska sehirde universite okuyacagim" diye plan yapiyordum 10 11 yaslarindan beri. Okula uyum saglamakta gucluk cekmedim, kisiligim geregi kolay uyum saglarim, hatta mesafeli fursam dahi insanlar da sacma bir sekilde cok severler beni, seytan tuyu diyorlar sanirim :KK43: Yurtta da ayni sekilde herkesle aram iyiydi (acisi sonradan cikti tabii). Inanilmaz ama 15 yildir ilk defa babam bana kizi oldugumu hissettiriyordu. Evdeyken 1 saat disaru ciksam bagirip cagirip dovecek olan adam tum gun disarda oldugumu bildigi halde "dikkat et kendine kizim" demekten baska bir sey yapmiyordu. Ailemle aram mukemmeldi, annem artik bagirip cagirmiyor; haftasonlari eve gittigimde mutlu oluyordu. Sonradan yurttaki garip insanlara uyum saglayamadigimi (lutfen yanlis anlamayin ama gercekten her turlu insan vardi, turkce bilmeyeni de, hayatinda koyden cikmamis olani da, sifon cekmeyi bilmeyeni de, telekizi da...), evi ve kardeslerimi ozledigimi fark ettim. Hatta hayatimda ilk kez aileme bir sikintimi anlattim diyebilirim. Babami arayip nasilsin kizim dedigi anda aglayarak "baba ben dayanamiyorum, okulu birakip eve donecegim" demistim. Babam da hic beklenmedik bir sekilde "eger istiyorsan don, okulu tekrar kazanir okursun da aklini yeniden kazanamazsin" demisti.

Tanimadigin 3 kisiyle ayni odada kalmak, annenin yemeklerini yiyememek, sevgilimden baska bir sehirde olmak, yurttaki problrmler beni alkole ve sigaraya daha cok yaklastirdi, ustelik yillardir 15 saate kadar uyuyan ben geceleri uyuyamiyordum. Artik okula gitmiyordum. Oglen 4 gibi kalkip haftada 2 gun olan lab derslerine giriyor, sonrasinda kendimi bir bara atip yurdun kapanis saatine 20 dk kalincaya kadar iciyordum. Alkol hayatimda her zaman vardi ama 2. kez bu kadar baglanmistim. Yurda ayik geldigim olmuyordu. Haliyle vizelerde batirdim. Bu sirada erkek arkadasimla da ayrilmistik, yerini doldurabilmek adina hayatima cok fazla insani aliyordum. Paranoid oda arkadasimla kavga etmistik. Kisacasi hayatim sorunlarimi gormezden gelmeye calistigim bir konfor alani icerisinde curuyordu.

Finalleri de bolca FG ve FF ile atlattiktan sonra somestr gelmisti. Eve gittigimde once her sey cok guzeldi. Ailemle ozlemimizi gideriyorduk, klasik tatil muhabbeti iste. Sonrasinda babam tekrar o yikici tutumunu hatirlatmaya basladi. Kahvaltida yedigim bile dertti, kardesimle kendi aramizda konusurken gelip sus diye bagiriyordu. Kendisi ve iskenceleri tezlere konu olabilecek bir canavardir ama kisacasi varligim adama batiyor, yillardir boyle :) 1 ayi bir sekilde atlatip Istanbul'a geri dondum. Ve biriyle tanistim, simdi baktigimda cok aptalca gelse de o zamanlar karnimda kelebekler ucusuyordu. Adi Abdurrezzak olsun. Uzun iliskimden sonra ilk defa birinden hoslanabilmistim. Bulusmalarimiz mukemmeldi, ilgiliydi ve en onemlisi sonunda yanindayken baskin olmamam gereken birini bulmustum, prenses gibiydim. Normalde bulundugum ortamda hep ben yonlendirirdim, ama onun yanindayken kwdi gibi oluyordum. Ilk defa kendimi kadin gibi hissetmistim, 2 senelik iliskimde toplamda 2 kere iltifat duymustum ama onlayken 2 bulusmada defalarca kez yuzum kizariyordu. Belki de o yuzden o kadar etkilenmistim, bilmiyorum. Aramizdaki fiziksel cekim de yuksekti ki bu benim icin cok onemliydi. Okulu yine iplemesem de artik alkole bagimli degildim. Her sey guzel giderken bir anda korona belasi cikti. 3 haftalik diye 2 pantolon 3 kazakla eve donmustum, tabii bu sirada salak gibi gercekten inanmistim 3 hafta olacagina. Nerden bileyim 2 sene eve tikilacagimi.

Geldigim gibi bir de benim yas grubuma sokaga cikma cezasi geldi, zaten eve geldigim gun aglama krizlerine geri donmustum, tuzu biberi oldu. Ustune Abdurrezzak ile aramiza mesafe girdi, artik baska sehirlerdeydik, oyle olunca da ilgisizlesmeye basladi. Eski sevgilim de bunun kokusunu almis olacak ki tekrar barismak icin yazmaya aramaya baslamisti, benim de zaten boslukta oldugum bir donemdi. Tekrar baristik. Bu sirada Istanbul'daki tasasiz gunlerimin geride kalmis oldugunu kabullenemedim tabii. Dis gorunusune cok ozen gosteren biriydim, makyajsiz markete dahi gitmezdim. Her sabah kalkar dus alirdim, o buhran donemindw ayda bire dusmustu. (Bu bilgiyi vermemin sebebi durumumu iyice kavramaniz.Rica ediyorum baska yerlere cekmeyin, insanlar depresyondayken cok uc seyler yapabiliyor.) Kaslarimi sikintidan kazimistim, zaten renkli sacli ve vucudunda cokca piercingi olan birisiyim, artik iyice rahatsiz edici gorunuyordum. Geceleri erkek arkadasim gelip beni aliyordu, 1 saat yuruyup eve geri geliyorduk, sabahlari disari cikmam yasakti cunku. Ikinci donem online olan hicbir sinava girmedim. Sonuc: 0.62 gano, ailemden habersiz aldigim bursumun krediye donmesi, tekrar birinci sinif okumam.

Bir sene sonunda yavas yavas koronaya alismistim. Hala depresyondaydim tabii, aksam 5te uyanip sabaha kadar instagramda kedi kopek videolari falan izliyordum. Disari cikmayi gectim odamdan cikmak bile zulumdu. 60 kg olarak geldigim evde 77 kg olmustum. Su anda bu kilolar hala duruyor ve hicbir kiyafetim olmuyor, tabii ben hala eski bedenime gore kiyafetler alip etiketleriyle sakliyorum zayiflayinca giyerim diye.
Ekim ayinda erkek arkadasimla 3. senemizi kutladiktan 2 hafta sonra terk edildim. Sanirim bu aldigim son buyuk darbe oldu.

Ayrildiktan sonra hayatim boyunca hic olmadigim kadar kotu olmustum. Surekli yemek yiyip agliyordum. Hayatima surekli yeni insanlar girip cikiyordu, bircogunu sadece cinsellik icin kullandim. Yaptiklarimin hicbirinin dogru oldugunu savunmuyorum kesinlikle, ancak duygusal bosluktaydim, davranislarimin kontrolunu saglayamiyordum. Bu sirada surekli eski erkek arkadasimi rahatsiz ediyordum, her yerden engelli oldugum icin her hafta 3 5 yeni hesap acip yaziyordum, yeniden barismamiz icin yalvariyordum. Tabii ki keske yapmasaydim diyorum ama o donem elimi kolumu baglasalar yine yapardim muhtemelen.

Sonra ondan umidi kestim, hala cok aci cekiyordum ama artik yapabilecegim bir sey olmadigini kavramistim. Kendimi oyunlara vermistim. Sabaha kadae arkadaslarimla pc oyunlari oynuyor, yoruldugumuzda da goruntulu konusup gunleri tuketiyorduk. Yine cogu sinava girmedim, girdiklerimden de ortalama notlar aldim. Ayrilmamizin ustunden 6 ay gectikten sonra eski erkek arkadasim yeniden hayatima girdi, aylarca yazmadigim halde kendi istegiyle geldi hem de. Su an hala beraberiz ve yaklasik 4 senedir hic olmadigi kadar iyi aramiz.

Baristigimizdan beri psikolojik olarak cok daha iyiyim, aglama krizlerim yok oldu, anksiyetem cok daha dusuk. Okullarin acilacagini ogrendigimden beri de 3 sorunum var, birincisi erkek arkadasimin maddi durumu sebebiyle uzun sureli gemiye cikacak olmasi, dolayisiyla en az alti ay gorusemeyecegiz, 2.si 2 sene once yasadigim adaptasyonu tekrar yasayacak olmam ve 3.su de 3. kez 1. sinif okuyacak olmam. Sizden yardimlarinizi ve fikirlerinizi istedigim konu da 3.su. En son yaz okulunda 3 saat suresi olan ancak nornal zamanda yarim saatte bitirecegim odevi aglamaktan ve titremekten yetistireneyince yapamacagimi fark ettim. Hayatim boyunca aileme hic yetemedim, ne yaparsam yapayim daha fazlasini istediler. Inanmayacaksiniz belki ama 100 aldigim sinava annem "oyle bir kagit vermeliydin ki ogretmenin bu kagit 100'luk degil 115'lik diye not yazmaliydi" demisligi var. Ayrica sinifta kaldigimdan da haberleri yok. Soyleyebilecegimi de hic sanmiyorum.

Madem derdin universiteydi neden bu kadar uzun yazdin diyeceksiniz, haklisiniz da. Ben dert anlatmayi becerebilen biri degilim, hic olamadim ne yazik ki. Hep bikmadan dinlerim ancak bugune dek anlatamadim, bazen ufak seyleri erkek arkadasima anlatirim o kadar. Yazarken bir miktar da icimi doktum boylelikle. Anlatamadigim ve farkli basliklar acmam gereken cok fazla konu var, elbette dunyanin en sikintili insaniyim demiyorum ancak cocuklugumdan beri basima cok fazla sey geldi, bunlarin bir kismi aklima geldikce konu uzadi da uzadi. Kendimi ifade etmek konusunda sorun yasayabiliyorum, lutfen anlamadiginiz ya da merak ettiginiz bir yer varsa sorun. Fikirleriniz cok onemli zira kendi basima karar verebilecek bir durumda degilim.

Okudugunuz icin cok tesekkur ederim.
Bu kadar yazıyı nasıl yazdın yahu...okumadim
 
Özet olarak babandan kurtulup universiteye gitmek istiyorsun. Universiteye gidiyorsun bu seferde eve donecegim diye tutturuyorsun. Eve donuyorsun yine agladim, babam canavarlasti vsvs yine sikayet ediyorsun.

Hayatinda bir erkek olmazsa devamli aglayip, iciyorsun. Barisinca duzeliyorsun.
Özeti bu yani? Çok teşekkürler 😍okuyamadım da.
 
Özet olarak babandan kurtulup universiteye gitmek istiyorsun. Universiteye gidiyorsun bu seferde eve donecegim diye tutturuyorsun. Eve donuyorsun yine agladim, babam canavarlasti vsvs yine sikayet ediyorsun.

Hayatinda bir erkek olmazsa devamli aglayip, iciyorsun. Barisinca duzeliyorsun.
evet o kadar yazidan bunu cikarmissin, tebrik ediyorum
 

Canım daha okulların egitime başlamasına zaman var.Hem ilaç hem terapi desteği almalısın.Anladıgım kadarıyla ailenin yanındayken ders çalışacak huzurlu ortam yok.Bu yüzden evdekilere hicbişey soyleme yeniden başla.Derslere biraz asılsan yapaçağına inandım ben buradan.Herkesin zor dönemleri olur ama atlatırsın silkelen ve potansiyelinin farkına var.okulun uzadığını söylersin 4.senede .Ama aklını zekanı boşa harcama güzelim.Ünv.hayatında bara saza gitmek içip s..çmak sevgili yapmak hepsi olur.Ama önceliğın hep ama hep derslerin olmalı.Özetle okulu bırakma derim ben.

universitede oncesine nispeten daha sakin bir hayat yasadim da diyebilirim. hayatinda sehir gormemis biri de degilim. dolayisiyla su an bulundugum sehirde de okusam pek umrumda olmaz, zaten hayatim ayni gidiyor :) tedavi ve terapi konusunda bircok kisi benzer seyleri soyledi, dediklerinizi dikkate alacagim. cok sag olun yol gosterdiginiz icin🖤
 
ne mühendisliği okuyorsun? sana gelecek vadetmeyen veya sevmediğin bir bölümde 4 sene heba etmek zorunda değilsin elbet ama yerine ne koymayı planlıyorsun? bir şeylerden vazgeçiyorsan bir sebebin olmalı.
 
özgürlüğün ,maddi manevi ruhani her çeşit özgürlüğün ilk şartı bir meslek sahibi olarak tek başına ayakta durmak
asla okulu bırakma
erkek arkadaşından ayrıl
alkole vereceğin parayı psikiyatriste ver
sadece derslerine odaklan
bunları önceden yapsaydın çoktan dördüncü sınıf olarak istediğin hayata son bir kalmış olacaktı
son dört kalmışken de daha fazla geç kalma
 
bir de çizip duruyorsan neden başka bölüm seçtin anlamadım
kızım da çizip duruyor ve çizim istiyor doğal olarak
başka yerde asla mutlu olamazdı
neden yeteneğinle ilgili bir bölüm seçmedin
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X