Bizim çocukluğumuzda..

Dream_on

Guru
Kayıtlı Üye
14 Aralık 2010
1.312
806
323
Bizim çocukluğumuzda annelerimiz çalışmazdı.
Okuldan eve geldiğimde boynumdaki anahtarla kapıyı hiç açmadım.
Hatta Babamın bile anahtarı yoktu.
Annem evimizin bir parçası gibiydi, hep evdeydi.
Her yere birlikte giderdik, zaten öyle çok da gidilecek bir yer yoktu ki.....

En büyük eğlencemiz sokaklarda oynamaktı.
Sokakta oynamak diye bir kavram vardı yani.
Cafelerde, alış veriş merkezlerinde buluşmazdık.
Okula arkadaşlarımızla gider, birlikte çıkar, oynaya, zıplaya yürüyerek gelirdik.

Servis falan yoktu. Ayakkabılarımız eskirdi.
Hatta öyle olurdu ki; çantalarımızı kaldırımlara koyar oyuna bile dalardık.
Annelerimiz bu durumu bildiklerinden kardeşlerimizle bizlere ekmek arası bir şeyler hazırlar gönderirdi.
Mahallemizdeki teyzeler Annemiz gibiydi.
Susayınca girer evlerine su içerdik.
Ya da pencereden bize bir sürahi bir bardak uzatırlar, hepimiz aynı bardaktan kana kana içerdik.
Kısacacı evine gidip gelen elinde mutlaka yiyecekle dönerdi.
Anneleri o arada çocuğuna verdiği şeyden bizlere de gönderirdi.
Bu bazen bir kurabiye, bazen bir meyve olurdu.

Cebimizde harçlığımız olduğunda düşmesin diye çıkarır çantamızın üstüne koyar oyun bitince geri alırdık.
Çok garip ama kimse almazdı. Sokaklarımız evimiz kadar güvenli idi.
Düşünce kaldırırlar, kavga edince barıştırırlardı bizi...
Polisler gelmezdi kavgalarımıza, zabıtlar tutulmazdı.
Sonra kavgalarımız da öyle ustura, falçata ile olmaz,
onlar nedir bilmezdik bile, asla kanla falan da bitmezdi,
en fazla saçlarımızdan çeker, hayvan adları sayar, tekme atar, yine oyuna dalardık.

Birbirimizin suyundan içer, elmasına diş atardık.
Misket oynamaktan parmaklarımız kanar yine de mikrop kapmazdık.
Azar işitip, acillere taşınmazdık.
Düşerdik ekmek çiğner basarlardı alnımıza, oyuna devam ederdik.
Röntgenlere, ultrasonlara girmezdik.

Ben bizim çocukluğumuzu çok özledim.
Sokaklarımız ruhsuzlaştı sanki.
Komşumu tanımıyorum ama evinin camında,
temizliğe gelen kadını haftada bir görür kolay gelsin der konuşurum.
Onun dışında orada kim oturur hiç bilmem.
Evimizi kendimiz temizlerdik, kapı silmece ;
bilmem kaç kuruş hepimizin elinde bezler güle oynaya bitirirdik işleri.
Evlerimiz var, içinde yaşayan yok.
Parklarımız var, içinde oynayan çocuk yok.
Ama her yıl sökülüp yenilenen kaldırımlar, lüks binalar,
ışıl ışıl vitrinler, girip çıkan yapay insanlar...
Ruh yok, buz gibi buz, bu biz değiliz..

Tahta iskemlelerimizde oturan yaşlılarımız,
onlara dede, nene diye hatırını soran çocuklarımız yok oldu.
Ben kapılarında ' vale ' lerin, ' bady ' lerin beklediği yerlerden hep korkmuş çekinmişimdir.
Kapısını çarparak örtüyor diye çocuğuna kızıp,
taksidini bitiremediği arabanın anahtarını, hiç tanımadığı birine vermek ters gelir bana.
Benim değildir bu kültür. Ne ruhuma, ne kültürüme ne de cüzdanıma hitap eder.
Nedir bunlar?
Reklamlarla desteklenen beyni, ruhu ele geçirilmiş insanlar olduk.

Birbirimize yabancı, yalnızlıklarımızla yaşar olduk.
İyi de neden böyle olduk ?
Biz mi istemiştik? Yoksa birileri mi böyle istedi?..
 
Bu yazıyı haftalar önce bir radyo proğramında dinlemiş ve çok etkilenmiş, duygulanmıştım.Size çok teşekkür ederim tekrar okuma fırsatı verdiğiniz için.
Bu biz değiliz,zamanın insanı değil, insanın zamanı öldürdüğü pasif bir millet olma yolunda ilerliyoruz maalesef..üzücü ve endişe verici
 
bız bu kadar degıstıkte.. cocuklarımızın zamanında ne olacak cok merak edıyorum... belkı ılerı anne baba kavramı bıle olamıycak.. herkez ortaokulda basıp gıdıcek bır yerlere... anne baba arkasına düşmüycek belki evladının... bır robotmu oluyoruz acaba..? duygularımız yavas yavas alınıyor .. bız nereye gıdıyoruzz..
 
değişti herşey yaşamımız duygular insanlar onlar değiştikçe biz de onlara alışageldik. şimdi böyleyse bu durumlar ileri de bizim çocukalrımızn olduğunda neler olacak kim bilir neler değişecek. insna özlüyor geçmişini eski günlerini çocukluğunu
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…