Prenses erkek sendromu görüyorum, sen aradın mı sen mesaj attın mı diye bekleyen bu türde erkekler türediler malesef.
Yazma diyince yazmayan erkek görselleri at kocana
Boşanırsan şartların olgun mu? Kendi kendine geçinebilecek misin? İşin var elbet ama maddiyatın nasıl? Pişman olur musun? Özler misin?
Bunları iyice düşün. Sakin kafayla karar ver.
Ayrılırsak kızımı alıp annemlere gidebilirim. Yoksa bana ev tutacak kadar parası filan yok. Annemler ayrı şehirdeler. Annemlere gider orda kızımı kreşe verir kendim de işe girebilirim.
Annenler ne diyor bu işe iyice düşün taşın öyle karar ver.
Şimdilik boşanmışsın gibi düşün bi dene. ben olsam ben de ilgilenmeyen erkeğe ilgi göstermem hele de ilgi göster diye söylediğim halde ilgilenmiyorsa.
Çünkü bu sefer şımarma eğilimine giriyorlar.
Bazı evlilikler çocuktan sonra toparlanamıyor eşim asla 2. Çocuğu hakeden biri değil 1 de böyle olduysa.
Maalesef. Ben de etrafımda gördüğüm kadarıyla süreci yönetemeyen, yönetmeye de gönlü olmayan erkekler yüzünden böyle olduğuna artık emin oldum.Senelerdir bu siteyi takip ediyorum sürekli okuduğum şey çocuktan sonra evliliğim mahvoldu. Çocuk çoğu evliliğin katili sanırım.
Mutlu hissetmediğin bi yerde durma. Önce sen kendine değer ver. Umarım herşey gönlünce olur.Hayırlı pazarlar hanımlar.
Kızım 2.5 yaşında şu an. Kızımdan önce sevildiğimi hissettiğim bir evliliğim vardı ve sorunumuz yoktu.
Eşimle çok tartışır olduk. Ne desem avazı çıktığı kadar bağıran, öfke kusan, tahammülsüz birine dönüştü. Tartışma derken onun bağırmasıyla kızımın yanında uzamasın diye susan taraf bem oldum ve içimde her durumda kabaran dağ gibi bir öfke oluştu. Bazen dışarıya vurdum ama içimde tam atamadığım bir öfke var ona karşı. Söyleyeceklerimi söylemediğim, bağıracaklarımı bağıramadım şeyler bende yük olarak duruyor.
Eylül ayında kardeşimin düğünü vardı. Gitmişken 3 hafta annemlerde kaldım kızımla. İşe başlayacağım daha gidemem diye (ayrı ve biraz uzak şehirlerdeyiz) Bir kere özledim vs bile yazmadı. Bunu dile getirdiğimde ise "sen yazdın mı" diye bunu bile kavgaya bozdu.
Şu an yine konuşmuyoruz. En son kavgamızda onu istemediğimi haykırdım. Kaç kere söyledim bağırarak hatırlamıyorum ama kriz gibi geldi bana. Dava açacağımı söyledim. Ondan sonra sessizleşti kendisi ve ev arkadaşı gibi kalıyoruz evde şu an. Evet şu anki gibi gidecekse gerçekten onu istemiyorum.
Hep beni suçluyor. Ne zaman onu gidip öpmüşüm ne zaman bilmem ne yapmışım. Hep ben suçluyum ama geriye baktığımda bana olan ilgi ve sevgisini kaybeden o. Ben zaten kendimle cebelleşiyordum doğumdan sonra. Bana destek olması gereken o değil miydi? O ise her şeyde bana bağırmayı tercih etti.
Şu anda da düşünüyorum başka birine "karımla zaten mutlu değilim boşanmak üzereyiz" demesini mi bekliyorsun. Çık git diye...
Bu yoruma kesinlikle katılıyorum. Adamlar zaten çocukla birlikte gelen sorumlulukların altından kalkamadıkları için, kısacası adam olmayı beceremedikleri için batırıyorlar. Hemen boşanmak demek onlara ödül vermek gibi bir şey. Çocuğun sorumluluğunu tamamen anneye yıkıp , arada bir hafta sonlarını çocuğuyla geçirip eğlenceli baba yı oynayarak tüm yükün altında gene eski eşini bırakıyor. Maddi durumu da yeterince iyi değilse zaten kuş kadar nafaka ya bağlanıyor ya bağlanmıyor. Bağlanan da bu devirde hiçbir şeye yetmiyor. Kadın hem maddi hem manevi yükü daha ağırlaşmış olarak devam ediyor. Ha tabii her şey son raddeye geldikten sonra artık bunları ölçüp biçmiş oluyorsun gözün bir şeyi görmüyor ama çocuğunuz daha küçükü. Zaten en zor yıllar çocuğun ilk yılları. Hala kurtarmaya değer bir şeyler görüyorsanız sakince konuşun. Çift terapisi alın. Birlikte biraz başbaşa zaman geçirin. Öyle karar verin derimBu adamları boşanmak onlara bir lütuf. Eski bekar hayatına geri dönecek . Siz kızınızla düzeninizden olacaksınız , çocuğunuzun tüm yükü üzerinizde olacak . Konuşmayı evliliği kurtarmayı bir deneyin karşılıklı olarak.
Kadınlar hamilelik sürecinde; anne olmaya, doğuma ,bebege ve doğumdan sonrasına, çocuklu hayata;Maalesef. Ben de etrafımda gördüğüm kadarıyla süreci yönetemeyen, yönetmeye de gönlü olmayan erkekler yüzünden böyle olduğuna artık emin oldum.
Kadın zaten çocuğu doğuruyor. Alt üst olmuş bir hayatı var ve erkek elini suya sabuna sürmüyor. Ha erkek karısının durmunu fark edip ilgisini şefkatini eksik etmezse bence sorun çıkmaz pek fazla.
Erkek de çocuğa düşüyo. Ulan zaten annesi her şeyini yapıyor. Senin görevin karına daha fazla ilgi ve sevgi göstermek en azından ilk zamanlar. Hepsi bu
Evliliğin katili çocuk değil de, sorumluluk duygusu gelişmemiş, anlayışsız, tahammülsüz erkekler bence. Adam paşa gibi ilgi görmüş, sevilmiş ama çocuk olunca kadıncağız hamilelik, doğum, lohusalik, bebek bakımı derken kendine 2 dakika ayıramazken hala ilgi bekleyip, kadının üstünden yük almayıp, üstüne prenses moduna giren ve artı öfke kontrolü olmayıp, eşine duygusal siddet uygulayan birine dönüşmüş. Ya da içindeki hödüğü ortaya salmış diyelim. Paşam istiyor ki hem çocuğu olsun, hem de hayatında hiçbir sen değişmesin, aka kendi parmağını kımıldatıp ilgi vermesin, tek anne yapıyor sanki çocuğu.Senelerdir bu siteyi takip ediyorum sürekli okuduğum şey çocuktan sonra evliliğim mahvoldu. Çocuk çoğu evliliğin katili sanırım.
Kadın ağzıyla talep edecekse bı anlamı yok kibazı erkekler kurmalı saat gibi kuracaksın. çiçek mi istiyorsun akşam bana çiçek al gel diyeceksin. sarılmasını mi istiyorsun gel bana sarıl diyeceksin. karşıdan bekleme yani beyinleri öyle çalışmıyor.
ama sizin evliliğininiz bu tavsiyeler için çok geç kalmış. maddi manevi gücünüz var ise hiç arkanıza bakmayın güzel yillarinizi heba etmeyin. Bir de dava acicam diyip beklemeye geçmeyin. istemiyorum deyip beklemeye geçmeyin. davayı açın evi terkedin yoksa sizi ciddiye almaz