Arkadaşlar Bitki Derman ürünlerini kullanmadan önce yazdıklarımı okuyun, Leyla Çabuk'u reklamlarda gördükçe insanları uyarmadığım için vicdan azabı duyuyorum. Başımdan geçenleri bir şikayet sitesine yazmıştım. Aynen size de yazıyorum:
Epilasyon için gittiğim Şaşkınbakkal Pelinty's Bitki Derman'da Leyla Hanım tarafından resmen kandırıldım ve sağlığımdan oldum. Uzun süredir Amerikan Hastanesinde tedavi görüyorum.
Son derece iyi bir cildim vardı. Epilasyon için Bitki Derman merkezine gitmeye başladım. Cildim öyle iyi durumdaydı ki, Leyla Hanım oraya gelen sorunlu ciltli insanlara beni gösteriyor, onlar da oraya devam ederlerse benim gibi olacaklarını düşünüyorlardı; halbuki burada tedavi görmüyordum, sadece ağda yaptırıyordum. Buna izin verdiğim için hala suçluluk duyuyorum.
Leyla Hanım bir defasında yüzümü inceledi ve eğer onun yüz bakım ürünlerini en fazla bir ay kadar kullanıp cildimi yenilersem, cildimin ilerisi için de pürüzsüz kalacağını, ayrıca ürünü kullanmazsam kaşlarımın döküleceğini söyledi! Büyük bir saflıkla ürünleri kullanmaya başladım ama yüzüm kızardıkça kızardı. Leyla Hanım'a söylediğimde beni azarladı ve tedaviyi bırakırsam yüzümün böyle kızarmış kalacağını, bir süre katlanmam, ürünü kullanmam ve oraya gelerek ciddi rakamlar ödeyip kabuklaşan cildimi soydurmam gerektiğini söyledi. Güya ürünleri kullanmam sonucunda cildimin üst tabakası kuruyacak, sonra soyulup tamamen yenilecek, ömür boyu taze bir cilt olacaktı (bu arada sadece 27 yaşındaydım).
Saflıkla bunu da kabullendim ve beş ay sonra cildim rezil olmuş durumdaydı, durduk yere inanılmaz rakamlar ödemiştim. Çevremdeki herkes "O güzel cildine ne yaptın? O şarlatanlara neden gidiyorsun?" diye haklı olarak eleştiriyordu beni. Hatta pis kokulu kremler ve Leyla Hanım'ın bana kullandırdığı kükürt sabununun kokusu yakın çevremde isyana yol açmıştı.
Leyla Hanım'a bir sonraki "soyma" seansında, bu işin söylediğinden çok uzun sürdüğünü, cildimin kızardığını, altının boğum boğum olduğunu, sosyal hayatımın kötü etkilendiğini söylediğimde bana bağırmaya başladı. Çok anormal bir durumdu. Nasıl bir oyuna geldiğimi tamamen anlamıştım. Ama artık çok geçti. O tuhaf ürünlerin yarattığı cilt altı boğumları çöküntülere yol açtı ve cildimde delikler, lekeler ve aşırı hırpalanmadan doğan ileri rosacea rahatsızlığı oluştu. Resmen "yaralı yüz"e dönüştüm. Uzun süren cilt tedavisi sonrası, cildim biraz toparlanabildi, ama o herkesin hayran kaldığı canım ipek gibi cildim asla geri gelmeyecek. Bu kadar akılsızca inandığım için bunu hakettim herhalde.
Sağlık bakanlığına şikayet etmeye çalıştım ama dikkate almadılar. İnsanlara böyle denetimsiz zarar verilmesine nasıl izin veriliyor anlamıyorum. Başkaları da benim gibi kurban olmasın diye yazıyorum. Ben baskı ve otorite karşısında boyun eğen bir kişiliğim olduğu için göz göre göre cildimi mahvettirdim. Lütfen kendine güvenen herkesin söylediğini doğru kabul etmeyin ve kötü etki gösteren ürün kullandıkça iyi etki gösterir sanmayın. Daha fazla insan zarar görmeden, umarım Sağlık Bakanlığını görevini yapıp duruma müdahale eder.
kadın beni azarlar gibi olmuştu.saçın yarısı çok büyük bir kısım olamaz falan demişti abartıyorsunuz demişti.he tabiki saçın yarısı değildi ama ben o anki şokla öyle hissettim 
daha sonra o konuştuğum kişi benim eşim de onun sabununu kullanıyor henuz sampuanını kullandırtamadım ama o şampuan bebek şampuanı gibidir hiç bir yan etkisi olmaz falan demişti.hemen bırakmayın ürünleri devam edin demişti.neyse ben öyle kapatmıştım teli.iki hafta falan daha devam etmiştim ürünlere ama hem çok zahmetli bir işti kötü kokulu olan ürünler de vardı zaten hem de saçlarımda fazlasıyla dökülme yaşamaya başlamıştım.bir de 191 tl para vermiştim ozamanlar...parama yazık oldu...ürünler de hala kutusunda öyle duruyor...kişiden kişiye değişen ürünlerse bilemem ama bende ters etki yapmıştı...yerinizde olsam o saç ürünleri yerine aktarlardan yağ alırım hem daha ucuz hem de daha çok işe yarar bence...
