canim boyleleri ile ugrasmak icin seytan gibi olmak gerekir. insallah hakettikleri gibi birileriyle karsilasirlar.Tespitiniz, özetiniz harika. Yüzde yüz doğru. Tesadüfün böylesi ya boşanma için aynı avukata gitmişiz. Kendisi avukata eşimi evden ben kovdum dememiş. Evden gitti diye anlatmış. Beni evi terketti olarak göstermeye çalışıyor. Maddi manevi tazminat talebime karşılık kusurlu olan oydu süsü vermek için 3-4 saat sonra annesiyle eve dönmüş.
Sevilmemek zaten çok yaralayıcı direk söylediğim için belkide acitmistir canınızı keşke o da düzgün bir şekilde ifade etseydi canınız acır ama kabullenir ve bu kadar psikolojik şiddete maruz kalmazdınız.Kendimden biliyorum sevmeyince sevmiyor tek siz değil bende yaşadım daha iyi olursam ,daha güzel olursam ,daha basarili olursam vb.diye diye sevgi dilendim ama sevmeyince afedersin bir yerini de yirtsan sevmiyor..O sevmedikçe daha çok yapisiyorsun takıntı yapiyorsun.tek sevsin diye karakterinden benliğinden veriyorsun.Sizi resmen başından atmak icin türlü türlü şeyler yapmış siz bunları görmüş ama kabullenememissinjz .kabul etmek zor ama annesi felan bahane adam istemiyor.oooo ben ne bahaneler buldum kendimi kandırdım. sizi yaralamak için değil anladigim için yazdım direk tokat gibi olduysa kusuruma bakmayın ama gerekiyor bazen bu uykudan .Gencsiniz sizi sevecek milyon tane erkek var .yavrunuz var Sİz sevilmeye layiksiniz ve hakediyorsunuz..O simfi anasiyla otursun akşama kadar anasının ağzına baksın.siz mutlu olun güzel bir işte çalışın hayatınızı kazanın çocuğunuzu büyütün gerçekten sizi seven birini bulun o zaman bu günlere aciyacaksinix.Geç de olsa bunları ben de gördüm ve kabullendim. Fakat üslubunuz çok yaralayıcı.
Aynen öyle olmayınca olmuyor. Zorla güzellik olmuyor. Ben de anlattığınız gibi kendimden verdikçe verdim. Ama sonuç ne? Koca bir hüsran. Kimse için değişmeye gerek yok. Seni seven her türlü sever, sevmeyen de her türlü bahaneyi bulur. Yine sevmez yine sevmez. Allah bundan sonrası için bizi olduğumuz gibi sevecek insanlarla karşılaştırsın.Sevilmemek zaten çok yaralayıcı direk söylediğim için belkide acitmistir canınızı keşke o da düzgün bir şekilde ifade etseydi canınız acır ama kabullenir ve bu kadar psikolojik şiddete maruz kalmazdınız.Kendimden biliyorum sevmeyince sevmiyor tek siz değil bende yaşadım daha iyi olursam ,daha güzel olursam ,daha basarili olursam vb.diye diye sevgi dilendim ama sevmeyince afedersin bir yerini de yirtsan sevmiyor..O sevmedikçe daha çok yapisiyorsun takıntı yapiyorsun.tek sevsin diye karakterinden benliğinden veriyorsun.Sizi resmen başından atmak icin türlü türlü şeyler yapmış siz bunları görmüş ama kabullenememissinjz .kabul etmek zor ama annesi felan bahane adam istemiyor.oooo ben ne bahaneler buldum kendimi kandırdım. sizi yaralamak için değil anladigim için yazdım direk tokat gibi olduysa kusuruma bakmayın ama gerekiyor bazen bu uykudan .Gencsiniz sizi sevecek milyon tane erkek var .yavrunuz var Sİz sevilmeye layiksiniz ve hakediyorsunuz..O simfi anasiyla otursun akşama kadar anasının ağzına baksın.siz mutlu olun güzel bir işte çalışın hayatınızı kazanın çocuğunuzu büyütün gerçekten sizi seven birini bulun o zaman bu günlere aciyacaksinix.
Pişman olma zaten devam et yoluna daNe yazık ki düzelir umudum vardı. Evet daha önce bitirmeliydim. Evet senelerce sustum annesinin yaptığı bütün patavatsızlıklara. En son eşimin annesine yapmacık davranışlara dayanamadım. Ve gerekeni yaptım. Hiç pişman değilim. Çelişki bunların neresinde onu anlamadım.
Tabiki sen haklısın o kadar sinir oluyorum ki bu duruma sen yeni anne olmuşsun ya cahillik bu cidden kesinlikle sonuna kadar vicdanın fakat olmalı cocugu da gösterme cok görmek isterse Dogduktan snra nerdeydn de gösterme yavrunu Allah yardımcın olsun canım hic sıkma darlama kendiniMerhabalar herkese. Biraz uzun olacak kusura bakmayın. 6 yıllık evliyim. Evliliğimin son demlerini yaşıyorum. Ben 29, eşim 40 yaşında. Sorunsuz gözüken bir evliliğimiz olsa da işin aslı öyle değildi maalesef. Eşimin annesi evliliğimizi yönetiyordu. Sorun şu ki eşim de buna izin veriyordu. Oturacağımız ev, alacağımız araba, benim araba kullanıp kullanamayacağım, kullanacaksam hangi model arabayı kullanıp kullanamayacağıma kadar karışan bir kadındı. Eşim de bunları bir güzel dinler, benden de buna uymamı beklerdi. Eşime uyum sağladığım, o her ne derse yaptığım sürece iyi geçiniyorduk. Buna rağmen mutlu olmuyordu. Sürekli “Benim sana içim ısınmadı. Bizim seninle doku uyuşmazlığımız var.”gibi cümleler kuruyordu. Boşan o zaman kapı orada dediğimde ise adım atmıyordu. Benim ailemin yanında yüzü gülmemesine rağmen ailesine güler yüzü eksik etmezdim. Bir gün dank eder, bir gün insanlık öğrenir dedim ama nafile...
Bir kere bile kayınvalidemle tartışmamız olmamıştır. Eşim için, yuvamızın huzuru için duymazlıktan gelirdim densiz, patavatsız cümlelerini. Eşim bana evliliğimiz süresince fiziksel, psikolojik, ekonomik şiddet uyguladı. Hepsini yuttum. İçime attım. O kadar pişmanım ki darp raporu almadığıma...Evliliğim yürütmek adına yapılacak her şeyi yaptım. Peki eşim ne yaptı? O da boşanma için her şeyi yaptı. Zor anımda, en çok ilgi desteğe ihtiyacım olduğu anda yanımda olmadı. Doğum yaptım. İlk 20 gün annem kaldı. Kadıncağız eve, bana, bebeğe harikulade baktı. Sonraki 20 gün annesi geldi. Hijyene en çok dikkat edilmesi, bağışıklığımın en düşük olduğu zamanda ne tuvalet, banyo temizliği yaptı. Sezaryen ile doğum yapmama rağmen birçok işi kendim yapıyordum. Ne çorbamı, kompostomu pişirdi. Akşamları sadece bir çeşit yemek yapıyordu. Sabahları ise yumurta haşlayıp, çay demliyordu. Çöpü bile anne oğul yemek yerken ben atıyordum. Bebeğimin kıyafetleri dört gün boyunca çamaşırlıkta kalıyor, tozlanıyor. Son raddede ütü yapıyordu. Bunları görmeyen eşim bir de annesine “canını sıkan bir şey var mı anne, başının ağrısı geçti mi anne, musluğu yeni taktım nasıl olmuş anne”gibi sanki lohusa olan oymuş gibi davranıyordu. Bana nasılsın diyen yoktu. Eşimi uyarmama rağmen dozunu arttırarak devam etti. Bunları gören ben doldukça doldum, çocuğu eşimin annesine doğru düzgün vermedim. Sevdirmedim. Eşim de bu yüzden bana tavır aldı. Bebeği sevmemeye, bebekle benim yanımıza gelmemeye, ilgilenmemeye başladı.
En son olayda eşim annesi yorulmasın diye masa silerken napıyorsun, sen masamı silerdin hayret dediğim için sürükleyip ittirerek salona götürdü beni. Annesi oradaydı bebeğin yanında. Onun yanında dövmeye kalktı beni. Güya aramıza girdi annesi ama bir anda bağırmaya başladı. Ben sana ne yaptım diye. “Ben de sorun zaten bir şey yapmıyor olman. Ben annemin yanında daha rahattım, mutluydum. Senin yanında rahat edemiyorum.”dedim diye kayınvalidem çabuk ara babasını gelip alsınlar dedi. Oğlu da talimatı alıp hemen aradı. İkisi gittiler. Ondan sonra ailem geldi. Ben bütün düzenimin burada olduğunu gitmeyeceğimi söyledim. Sonrasında eşim ve annesi geri geldiler ne düşündülerse. Eşim beni evden göndermek için 5-10 gün git, kafayı dinle, ben seni almaya gelirim deyince gitmeye ikna oldum. Evden gittiğimde kırkımız çıkmamıştı. Üzerinden bir buçuk ay geçti. Ne kendi ne de ailesinden biri ne beni ne de bebeği sormak için aramadı. Bebeği özlemedi bile. Ben de boşanma davası açtım. Avukat aradığında o da boşanmak istediğini söylemiş. Büyük ihtimalle anlaşmalı boşanacağız. İçim, vicdanım rahat ama bir de sizlere sormak istiyorum: Bu hikayede ben haklı mıyım? Bebeğime ilerde bunu açıklarken beni haklı bulur mu? Okuyan, yorum yapan herkese teşekkür ederim.
İlgilenmez zaten sanmıyorum. Onda o babalık sevgisi, sorumluluğu olsaydı kırkı çıkmamış bebeğini dışarı atmazdı.Tabiki sen haklısın o kadar sinir oluyorum ki bu duruma sen yeni anne olmuşsun ya cahillik bu cidden kesinlikle sonuna kadar vicdanın fakat olmalı cocugu da gösterme cok görmek isterse Dogduktan snra nerdeydn de gösterme yavrunu Allah yardımcın olsun canım hic sıkma darlama kendini
Bunların allah belasını versin inşallah benim başımdada bunun başka versiyonu var eksi bakiyelerde yüzüyorum adam 15000 tl maaş alıyor çocuğuna kreşin 750 tl parasını vermiyorMerhabalar herkese. Biraz uzun olacak kusura bakmayın. 6 yıllık evliyim. Evliliğimin son demlerini yaşıyorum. Ben 29, eşim 40 yaşında. Sorunsuz gözüken bir evliliğimiz olsa da işin aslı öyle değildi maalesef. Eşimin annesi evliliğimizi yönetiyordu. Sorun şu ki eşim de buna izin veriyordu. Oturacağımız ev, alacağımız araba, benim araba kullanıp kullanamayacağım, kullanacaksam hangi model arabayı kullanıp kullanamayacağıma kadar karışan bir kadındı. Eşim de bunları bir güzel dinler, benden de buna uymamı beklerdi. Eşime uyum sağladığım, o her ne derse yaptığım sürece iyi geçiniyorduk. Buna rağmen mutlu olmuyordu. Sürekli “Benim sana içim ısınmadı. Bizim seninle doku uyuşmazlığımız var.”gibi cümleler kuruyordu. Boşan o zaman kapı orada dediğimde ise adım atmıyordu. Benim ailemin yanında yüzü gülmemesine rağmen ailesine güler yüzü eksik etmezdim. Bir gün dank eder, bir gün insanlık öğrenir dedim ama nafile...
Bir kere bile kayınvalidemle tartışmamız olmamıştır. Eşim için, yuvamızın huzuru için duymazlıktan gelirdim densiz, patavatsız cümlelerini. Eşim bana evliliğimiz süresince fiziksel, psikolojik, ekonomik şiddet uyguladı. Hepsini yuttum. İçime attım. O kadar pişmanım ki darp raporu almadığıma...Evliliğim yürütmek adına yapılacak her şeyi yaptım. Peki eşim ne yaptı? O da boşanma için her şeyi yaptı. Zor anımda, en çok ilgi desteğe ihtiyacım olduğu anda yanımda olmadı. Doğum yaptım. İlk 20 gün annem kaldı. Kadıncağız eve, bana, bebeğe harikulade baktı. Sonraki 20 gün annesi geldi. Hijyene en çok dikkat edilmesi, bağışıklığımın en düşük olduğu zamanda ne tuvalet, banyo temizliği yaptı. Sezaryen ile doğum yapmama rağmen birçok işi kendim yapıyordum. Ne çorbamı, kompostomu pişirdi. Akşamları sadece bir çeşit yemek yapıyordu. Sabahları ise yumurta haşlayıp, çay demliyordu. Çöpü bile anne oğul yemek yerken ben atıyordum. Bebeğimin kıyafetleri dört gün boyunca çamaşırlıkta kalıyor, tozlanıyor. Son raddede ütü yapıyordu. Bunları görmeyen eşim bir de annesine “canını sıkan bir şey var mı anne, başının ağrısı geçti mi anne, musluğu yeni taktım nasıl olmuş anne”gibi sanki lohusa olan oymuş gibi davranıyordu. Bana nasılsın diyen yoktu. Eşimi uyarmama rağmen dozunu arttırarak devam etti. Bunları gören ben doldukça doldum, çocuğu eşimin annesine doğru düzgün vermedim. Sevdirmedim. Eşim de bu yüzden bana tavır aldı. Bebeği sevmemeye, bebekle benim yanımıza gelmemeye, ilgilenmemeye başladı.
En son olayda eşim annesi yorulmasın diye masa silerken napıyorsun, sen masamı silerdin hayret dediğim için sürükleyip ittirerek salona götürdü beni. Annesi oradaydı bebeğin yanında. Onun yanında dövmeye kalktı beni. Güya aramıza girdi annesi ama bir anda bağırmaya başladı. Ben sana ne yaptım diye. “Ben de sorun zaten bir şey yapmıyor olman. Ben annemin yanında daha rahattım, mutluydum. Senin yanında rahat edemiyorum.”dedim diye kayınvalidem çabuk ara babasını gelip alsınlar dedi. Oğlu da talimatı alıp hemen aradı. İkisi gittiler. Ondan sonra ailem geldi. Ben bütün düzenimin burada olduğunu gitmeyeceğimi söyledim. Sonrasında eşim ve annesi geri geldiler ne düşündülerse. Eşim beni evden göndermek için 5-10 gün git, kafayı dinle, ben seni almaya gelirim deyince gitmeye ikna oldum. Evden gittiğimde kırkımız çıkmamıştı. Üzerinden bir buçuk ay geçti. Ne kendi ne de ailesinden biri ne beni ne de bebeği sormak için aramadı. Bebeği özlemedi bile. Ben de boşanma davası açtım. Avukat aradığında o da boşanmak istediğini söylemiş. Büyük ihtimalle anlaşmalı boşanacağız. İçim, vicdanım rahat ama bir de sizlere sormak istiyorum: Bu hikayede ben haklı mıyım? Bebeğime ilerde bunu açıklarken beni haklı bulur mu? Okuyan, yorum yapan herkese teşekkür ederim.
karışınızda daha bebeğinin 40 ı çıkmamış yeni doğum yapmış bir kadın var lütfen dikkat edin üslubunuzaYok eşiniz haklı geldi bana ayrılmak istediği için . Gidin yalvarın o kadar şiddete , dayağa, eziyete rağmen ayak diretmişsiniz evden çıkmamışsınız.
Çocuk yapıp onunda başını yakmışsınız. Eşiniz ve kayınvalideye dua edeceksiniz sizi bıraktıkları için. Sizde daha kovulduğunuz eve geri dönme potansiyeli var dayakla kaçmamanıza rağmen bence bi uzmana görünün normal değilsiniz.