- 3 Temmuz 2010
- 11.071
- 11.545
-
- Konu Sahibi redvelvetcake
- #1
İyi akşamlar kızlar. Size burada daha önce anlattığım bir çocuk vardı bes aydır birlikte olduğum, burada her konu açışımda bana sizler de önceki sevgilimi unutamadığımı söylemiştiniz, her buluşmamızda aklıma o geliyordu, bana her sarıldığında kendimi huzursuz hissediyordum. Artık öyle bir noktaya gelmiştim ki, asla öptürmüyordum, elimi tutunca veya sarılınca içim almıyordu, kendimi geri çekiyordum.
Kaç kere en yakın arkadaşımın dizine yatıp ağlamıştım, unutamıyorum diye. Herkesin imrenerek baktığı ilişki bana azap gibi geliyordu. Evli değilim sonuçta, zorunda da değilim, ayrılmaya karar verdim. Çevremde birçok insan bana, bütün kızların istediği gibi bir erkek bulmuşsun nankörlük ediyorsun salaksın falan dedi. Dışı seni içi beni yakar dedim hep. Tamam çocuğun bana inanılmaz bir zararı yoktu ama o potansiyel zararı öngörebildim. Çiçekler, hediyeler, aşırı aşık bir erkek, aşırı ilgi, iltifatlar vs bunlar değil hayat. Bir erkek bunları yapıyor diye ona katlanmaya devam etmek artık benim gözümde para için kendini satmaktan farklı değil. Çok şükür onun kadar maddi durumum var da bu gösterişi benim gözümü boyayamadı.
Geçen haftaydı galiba, ayrılmak istediğimi söyledim. Hatta burada onunla ilgili bir konu açmıştım, sürekli para muhabbeti yapması beni çok rahatsız ediyordu (cimrilik anlamında değil, görgüsüzlük anlamında). Ayrılmak istediğimi söylediğim zaman bana dediği bir cümle ile ayrılmak istemekle çok isabetli bir karar verdiğimi tekrar anladım. "Bütün paramı alsalar senin yaptığın kadar koymazdı" dedi.
Evet, benim yaptığım da yanlıştı belki. Bir önceki ilişkimi unutmak için başka biriyle ilişki yaşamışım meğer. Gerçekten bu ilişkiye o amaçla başlamamıştım, başkasına da şans vermem gerektiğini, belki de hayatıma başkaları girerse geçmişin daha rahat üstesinden gelebileceğimi düşündüm. Aslında yeni bir ilişkiye başlayarak kendime de bir şans vermiştim. Sürekli oturup aynı kişiyi düşünüp ağlamakla hayat geçmez ki. Sonrasında anladım ki, benim ihtiyacım olan şey aşırı ilgi, aşırı sevgi, çiçekler, hediyeler değilmiş. Bunların büyüsü bozulunca karşımdaki kişi ile aramızdaki bağın ne kadar zayıf olduğu gerçeği ile başbaşa kalmıştım...
Bana sürekli hükmetmeye çalışması, benimle görüşmeyeceksen evde oturacaksın diyebilecek kadar beni kısıtlaması, bu kadar kısa süreli bir ilişki için benim için fazla olacak beklentiler... Bana, benim hayatıma, kişiliğime, isteklerime saygısı sıfır bir insan olduğunu anladım.
Birkaç örnek vermek istiyorum durumu kestirebilmeniz açısından.
- Aile dostumuzun oğlu var, kardeşim yaşında, bir gün onunla görüşecektik- kendisi benim mezun olduğum bölümde okuyor; annesi, annem, ben ve o. O görüşeceğimiz gün kıyameti koparmıştı, sen nasıl bir erkek için özledim dersin, yarın görürsün ben de uzun suredir özlediğim kızlar vardı onlarla hasret gidereceğim demişti.
- Daha bir sürü şey var, bu sadece bir örnek, benim internette çalışmalarımı yayınladığım bir sayfam var, hatırı sayılır da takipçim var, ben bu iş için uğraştıkça beni "sanal ortamda ünlü olmak monopolyde zengin olmaya benzer" diyerek küçümsüyordu. Bir şeylerden konuşuyoruz mesela, (ben avukatım ve yüksek lisans yaptım, şu an çalışmıyorum) bana diyordu ki avukatlar ne kazanıyor ki sen yüzyıl çalışsan bunu alamazsın ben sana alırım merak etme. Düşünün bana ne kadar saygı duyduğunu. Kendisi nasılsa param var okumama gerek yok diyen ve okumamış, okumamakla kalmamış kendini geliştirmeye de zerre yatırım yapmamış bir insan.
- Bu ilgi alanım ile ilgili, bazı koleksiyonerlerle devamlı iletişim içinde olmam gerekiyor. Bir tanesi bana cep numarasını mail atmıştı, bu şekilde daha rahat görüşürüz diye. Mantıklı yani hiçbir art niyet yok. Çıldırmıştı, sen yüz vermeseydin bunlar sana yaklaşamazdı dıye.
- Benim yapmadığım şeyleri, gitmediğim yerleri bana yasaklıyordu. Çok da yakın olmayan bir arkadaşımın doğum günü Reinadaydı, gidemezsin dedi, zaten gitmeyeceğim öyle ortamları sevmiyorum diyorum, hala bana yine de gidemezsin diyor. Çok sinirlendim, bundan önce gitme ihtiyacı duymadım, gitmedim, ama bundan sonra ihtiyaç hissedersem giderim, senin icazetine ihtiyacım yok, dedim.
Az çok durum bu şekilde, böyle bir insana çok aşık olsam bile katlanamazdım, beni resmen kendi malı gibi görüyordu. Biz ayrıldıktan sonra instagramdan ilkokul arkadaşım beni takip etmişti, ben de onu takip ettim. Bana gelip sen ne namussuz bir kızsın hemen kendine yeni birini bulmuşsun lanet olsun bana senin gibi birinin ardından üzülüyorum diye mesaj atabilen bir insan. Hiçbir zaman sormaz, direkt kendi kafasındaki şeye inanırdı. Sonra da arar özür diler yalvarır yüzlerce gül gönderirdi.
Ben gerçekten çok aşık olsam bunları görmezden gelir, ama ileride çok daha fazla üzülürdüm. Şimdi bu ilişkiyi bitirdiğim için gerçekten kendimle gurur duyuyorum, hem bir önceki ilişkimde o kadar duygularıma yenik düşmüştüm ki, şimdi de kendime saygımı yitirmediğimi fark ettim, hem de ne olursa olsun kim olursa olsun karşımdakini yanıltmamak ve hiç kimsenin duygularıyla oynamamak adına böyle bir karar verdiğim için mutluyum. Ona baktığım zaman başkasını özlüyordum, en acısı da buydu bence. Ne olursa olsun ona da haksızlık etmek istemedim.
Ayrıldıktan sonra babasıyla konuştum. Ailesiyle gerçekten iyiydi aramız. Baştan beri beni sevdiler Allah için haklarını yemem. Her şey için teşekkür ettim. İlişkimiz yürümedi ama inşallah başkalarıyla yürütebilir ve çok mutlu olur, hakkınızı helal edin, benim oğlunuzdan ayrılmam onun ve sizin bana gösterdiği sevgi ve ilgiye nankörlük değil beni yanlış anlamayın, ben ikimiz de daha fazla yıpranmayalım diye böyle bir karar verdim. Gerçekten çok iyi bir insan, ama biz uyuşamadık. Bu kadar. Babası da bana teşekkür etti, gerçekten olabildiğince kibar bir şekilde bu işi bitirmeye çalıştım. Evet mutluyum, sırtımdan bir yük kalktığını hissediyorum. Kısa sürede benim sabrımı bu kadar zorladı ama her şeye rağmen büyük dersler çıkardım.
1. İlk başta eski ilişkimdeki defterleri tamamen kapattığımı düşünsem de, mutluluğum kısa sürdü, bir süre sonra yaralarımın hala acıdığını fark ettim.
2. Her şeye rağmen herkes bir şansı hak ediyor, ilk başta da kendiniz olmak üzere. Ben geçmişe set çekip sağlıklı bir ilişkiye başlamayı denedim. En azından denedim, olmuyormuş, bunu gördüm.
3. Kalbiniz ısınmıyorsa, yavaş yavaş olur, zamanla severim, alışırım diye boşuna devam etmeyin. Olmuyor, içinizin almadığı insanla yüz yıl bile geçse yakınlaşamıyorsunuz.
4. Bir erkek size çok aşık olabilir, dünyaları önünüze serebilir ama kimse sizin sahibiniz değil. Söylediğim en doğru söz buydu belki de. Beni seviyorsun diye benim sahibim değilsin. Bu yaşa kadar hayatımı idame ettirebildiysem, senden sonra da yaşayabilirim.
5. İlişkiyi bitirince önce bu kadar zaman boşuna zaman kaybetmişim diye düşündüm. Evet öyle ama büyük dersler çıkardım kendime, olabilecek en acısız şekilde. Kayıp değil kazanç olarak bakıyorum.
6. Ben onun bana yaptığı tüm saygısızlıklar ve çocukluklara rağmen bu ilişkiyi bitirirken zarar görmesin diye çok uğraştım. Ne kadar boş bir insan olursa olsun, davranışlarından ve egosundan yaka silksem bile beni çok seviyordu. Kimseyi kırmadığım için vicdanım rahat.
7. Gerçekten onu sevmediğimi farkına vardığım zaman ayrılmaya karar verdim. Ayrılma kararımın en büyük nedeni buydu belki de. Eski sevgilim arasa, gözümü kırpmadan ona giderdim, aradı zaten, gittim de. Hayatımda başka biri var beni rahat bırak demek için. Benim için ne kadar zor oldu bir bilseniz. İnsanın gönlü kaymaya çok müsait oluyor böyle zamanlarda. Benim için beklediğimden daha da zor oldu hatta. Hem onu aldatmak istemedim, hem de aldatınca yaşayacağım vicdan azabından korktum.
Sonuç bu.. Her şey bu kadar. Gerçekten çok doğru bir karar verdim ayrılarak. O hala bana "benim kim olduğumu anlayacaksın, hiç kimse seni benim sevdiğim kadar sevmeyecek, sen de kimseyi sevemeyeceksin, ben seni çok sevdim sen asla memnun olmadın, ne istedin de yapmadım, bu devirde benim gibisini zor bulursun" diye mesajlar atmaya devam ediyor. Bana aldığı bütün pahalı hediyeleri iade ettim, kullanmamıştım da zaten hiçbirini, inşallah faturalarını atmamıştır da o çok sevdiği parasını kurtarır.
Kendi deneyimlerimi paylaşmak istedim, nacizane, insallah kafası karısık birilerine yol gösterebilir bu yazdıklarım. Bana sevmiyorsan ayrıl, haksızlık etme diyen çok oldu, ama ileride keşke dememek adına sevmediğimden ve istemediğimden emin olduğum ana kadar devam ettim. Başta sırf sevemedim diye ayrılacakken, sonrasında devam ettiğim için ayrılmak için cok daha geçerli nedenlerim olduğunun farkına vardım. İyi ki de etmişim, artık bu ilişki hakkında hiçbir pişmanlığım kalmadı:)
Kaç kere en yakın arkadaşımın dizine yatıp ağlamıştım, unutamıyorum diye. Herkesin imrenerek baktığı ilişki bana azap gibi geliyordu. Evli değilim sonuçta, zorunda da değilim, ayrılmaya karar verdim. Çevremde birçok insan bana, bütün kızların istediği gibi bir erkek bulmuşsun nankörlük ediyorsun salaksın falan dedi. Dışı seni içi beni yakar dedim hep. Tamam çocuğun bana inanılmaz bir zararı yoktu ama o potansiyel zararı öngörebildim. Çiçekler, hediyeler, aşırı aşık bir erkek, aşırı ilgi, iltifatlar vs bunlar değil hayat. Bir erkek bunları yapıyor diye ona katlanmaya devam etmek artık benim gözümde para için kendini satmaktan farklı değil. Çok şükür onun kadar maddi durumum var da bu gösterişi benim gözümü boyayamadı.
Geçen haftaydı galiba, ayrılmak istediğimi söyledim. Hatta burada onunla ilgili bir konu açmıştım, sürekli para muhabbeti yapması beni çok rahatsız ediyordu (cimrilik anlamında değil, görgüsüzlük anlamında). Ayrılmak istediğimi söylediğim zaman bana dediği bir cümle ile ayrılmak istemekle çok isabetli bir karar verdiğimi tekrar anladım. "Bütün paramı alsalar senin yaptığın kadar koymazdı" dedi.
Evet, benim yaptığım da yanlıştı belki. Bir önceki ilişkimi unutmak için başka biriyle ilişki yaşamışım meğer. Gerçekten bu ilişkiye o amaçla başlamamıştım, başkasına da şans vermem gerektiğini, belki de hayatıma başkaları girerse geçmişin daha rahat üstesinden gelebileceğimi düşündüm. Aslında yeni bir ilişkiye başlayarak kendime de bir şans vermiştim. Sürekli oturup aynı kişiyi düşünüp ağlamakla hayat geçmez ki. Sonrasında anladım ki, benim ihtiyacım olan şey aşırı ilgi, aşırı sevgi, çiçekler, hediyeler değilmiş. Bunların büyüsü bozulunca karşımdaki kişi ile aramızdaki bağın ne kadar zayıf olduğu gerçeği ile başbaşa kalmıştım...
Bana sürekli hükmetmeye çalışması, benimle görüşmeyeceksen evde oturacaksın diyebilecek kadar beni kısıtlaması, bu kadar kısa süreli bir ilişki için benim için fazla olacak beklentiler... Bana, benim hayatıma, kişiliğime, isteklerime saygısı sıfır bir insan olduğunu anladım.
Birkaç örnek vermek istiyorum durumu kestirebilmeniz açısından.
- Aile dostumuzun oğlu var, kardeşim yaşında, bir gün onunla görüşecektik- kendisi benim mezun olduğum bölümde okuyor; annesi, annem, ben ve o. O görüşeceğimiz gün kıyameti koparmıştı, sen nasıl bir erkek için özledim dersin, yarın görürsün ben de uzun suredir özlediğim kızlar vardı onlarla hasret gidereceğim demişti.
- Daha bir sürü şey var, bu sadece bir örnek, benim internette çalışmalarımı yayınladığım bir sayfam var, hatırı sayılır da takipçim var, ben bu iş için uğraştıkça beni "sanal ortamda ünlü olmak monopolyde zengin olmaya benzer" diyerek küçümsüyordu. Bir şeylerden konuşuyoruz mesela, (ben avukatım ve yüksek lisans yaptım, şu an çalışmıyorum) bana diyordu ki avukatlar ne kazanıyor ki sen yüzyıl çalışsan bunu alamazsın ben sana alırım merak etme. Düşünün bana ne kadar saygı duyduğunu. Kendisi nasılsa param var okumama gerek yok diyen ve okumamış, okumamakla kalmamış kendini geliştirmeye de zerre yatırım yapmamış bir insan.
- Bu ilgi alanım ile ilgili, bazı koleksiyonerlerle devamlı iletişim içinde olmam gerekiyor. Bir tanesi bana cep numarasını mail atmıştı, bu şekilde daha rahat görüşürüz diye. Mantıklı yani hiçbir art niyet yok. Çıldırmıştı, sen yüz vermeseydin bunlar sana yaklaşamazdı dıye.
- Benim yapmadığım şeyleri, gitmediğim yerleri bana yasaklıyordu. Çok da yakın olmayan bir arkadaşımın doğum günü Reinadaydı, gidemezsin dedi, zaten gitmeyeceğim öyle ortamları sevmiyorum diyorum, hala bana yine de gidemezsin diyor. Çok sinirlendim, bundan önce gitme ihtiyacı duymadım, gitmedim, ama bundan sonra ihtiyaç hissedersem giderim, senin icazetine ihtiyacım yok, dedim.
Az çok durum bu şekilde, böyle bir insana çok aşık olsam bile katlanamazdım, beni resmen kendi malı gibi görüyordu. Biz ayrıldıktan sonra instagramdan ilkokul arkadaşım beni takip etmişti, ben de onu takip ettim. Bana gelip sen ne namussuz bir kızsın hemen kendine yeni birini bulmuşsun lanet olsun bana senin gibi birinin ardından üzülüyorum diye mesaj atabilen bir insan. Hiçbir zaman sormaz, direkt kendi kafasındaki şeye inanırdı. Sonra da arar özür diler yalvarır yüzlerce gül gönderirdi.
Ben gerçekten çok aşık olsam bunları görmezden gelir, ama ileride çok daha fazla üzülürdüm. Şimdi bu ilişkiyi bitirdiğim için gerçekten kendimle gurur duyuyorum, hem bir önceki ilişkimde o kadar duygularıma yenik düşmüştüm ki, şimdi de kendime saygımı yitirmediğimi fark ettim, hem de ne olursa olsun kim olursa olsun karşımdakini yanıltmamak ve hiç kimsenin duygularıyla oynamamak adına böyle bir karar verdiğim için mutluyum. Ona baktığım zaman başkasını özlüyordum, en acısı da buydu bence. Ne olursa olsun ona da haksızlık etmek istemedim.
Ayrıldıktan sonra babasıyla konuştum. Ailesiyle gerçekten iyiydi aramız. Baştan beri beni sevdiler Allah için haklarını yemem. Her şey için teşekkür ettim. İlişkimiz yürümedi ama inşallah başkalarıyla yürütebilir ve çok mutlu olur, hakkınızı helal edin, benim oğlunuzdan ayrılmam onun ve sizin bana gösterdiği sevgi ve ilgiye nankörlük değil beni yanlış anlamayın, ben ikimiz de daha fazla yıpranmayalım diye böyle bir karar verdim. Gerçekten çok iyi bir insan, ama biz uyuşamadık. Bu kadar. Babası da bana teşekkür etti, gerçekten olabildiğince kibar bir şekilde bu işi bitirmeye çalıştım. Evet mutluyum, sırtımdan bir yük kalktığını hissediyorum. Kısa sürede benim sabrımı bu kadar zorladı ama her şeye rağmen büyük dersler çıkardım.
1. İlk başta eski ilişkimdeki defterleri tamamen kapattığımı düşünsem de, mutluluğum kısa sürdü, bir süre sonra yaralarımın hala acıdığını fark ettim.
2. Her şeye rağmen herkes bir şansı hak ediyor, ilk başta da kendiniz olmak üzere. Ben geçmişe set çekip sağlıklı bir ilişkiye başlamayı denedim. En azından denedim, olmuyormuş, bunu gördüm.
3. Kalbiniz ısınmıyorsa, yavaş yavaş olur, zamanla severim, alışırım diye boşuna devam etmeyin. Olmuyor, içinizin almadığı insanla yüz yıl bile geçse yakınlaşamıyorsunuz.
4. Bir erkek size çok aşık olabilir, dünyaları önünüze serebilir ama kimse sizin sahibiniz değil. Söylediğim en doğru söz buydu belki de. Beni seviyorsun diye benim sahibim değilsin. Bu yaşa kadar hayatımı idame ettirebildiysem, senden sonra da yaşayabilirim.
5. İlişkiyi bitirince önce bu kadar zaman boşuna zaman kaybetmişim diye düşündüm. Evet öyle ama büyük dersler çıkardım kendime, olabilecek en acısız şekilde. Kayıp değil kazanç olarak bakıyorum.
6. Ben onun bana yaptığı tüm saygısızlıklar ve çocukluklara rağmen bu ilişkiyi bitirirken zarar görmesin diye çok uğraştım. Ne kadar boş bir insan olursa olsun, davranışlarından ve egosundan yaka silksem bile beni çok seviyordu. Kimseyi kırmadığım için vicdanım rahat.
7. Gerçekten onu sevmediğimi farkına vardığım zaman ayrılmaya karar verdim. Ayrılma kararımın en büyük nedeni buydu belki de. Eski sevgilim arasa, gözümü kırpmadan ona giderdim, aradı zaten, gittim de. Hayatımda başka biri var beni rahat bırak demek için. Benim için ne kadar zor oldu bir bilseniz. İnsanın gönlü kaymaya çok müsait oluyor böyle zamanlarda. Benim için beklediğimden daha da zor oldu hatta. Hem onu aldatmak istemedim, hem de aldatınca yaşayacağım vicdan azabından korktum.
Sonuç bu.. Her şey bu kadar. Gerçekten çok doğru bir karar verdim ayrılarak. O hala bana "benim kim olduğumu anlayacaksın, hiç kimse seni benim sevdiğim kadar sevmeyecek, sen de kimseyi sevemeyeceksin, ben seni çok sevdim sen asla memnun olmadın, ne istedin de yapmadım, bu devirde benim gibisini zor bulursun" diye mesajlar atmaya devam ediyor. Bana aldığı bütün pahalı hediyeleri iade ettim, kullanmamıştım da zaten hiçbirini, inşallah faturalarını atmamıştır da o çok sevdiği parasını kurtarır.
Kendi deneyimlerimi paylaşmak istedim, nacizane, insallah kafası karısık birilerine yol gösterebilir bu yazdıklarım. Bana sevmiyorsan ayrıl, haksızlık etme diyen çok oldu, ama ileride keşke dememek adına sevmediğimden ve istemediğimden emin olduğum ana kadar devam ettim. Başta sırf sevemedim diye ayrılacakken, sonrasında devam ettiğim için ayrılmak için cok daha geçerli nedenlerim olduğunun farkına vardım. İyi ki de etmişim, artık bu ilişki hakkında hiçbir pişmanlığım kalmadı:)
Son düzenleme: