Birilerine Anlatmazsam Çatlayıp Öleceğim Artık Lütfen Akıl Verebilir Misiniz?

Benden sonra arka arkaya iki çocuk doğurdu. Toplam üç oluyor. Sorguluyorum neden doğurdun diye dünyada tek ben mi doğurdum herkes doğurmuş diyor. Günün birinde evlenirsem belki bir çocuk yapmak için bile senelerce düşünüp ince hesaplar yapacağım bakabilecek miyim bakamayacak mıyım diye. Neden etrafımdaki onlarca insan hepsinin kurtarıcısı benmişim gibi bakıyor?
Benim annem sizinkinden 5 yaş büyük ve tek çocuğum, babamla da öyle problemleri yok, yani herkes 4 çocuk yapmıyor. Bunu anlatma sebebim annenizin bilinçsiz ve bencil davrandığını görmeniz, ninelerimizin nesli için bu kafa yapısı normal ama annelerimiz için değil ve 4 çocuk annelerimizin nesli için fazla.
 
Bu forumda sıkça “işe gir çalış, ev tut” tarzı yorumlar okuyorum. Sanırım bu tarz şeylerin detayına hakim değilsiniz. Özel hastanelerde verilen maaşlarla bu devirde yeni hayat falan kurulmaz. O maaşın hepsi kiraya gider yiyecek ekmek alacak parası bile kalmaz. Ev arkadaşı bulmak belki bir çözüm olabilir ama şu karışık durumda da doğru düzgün bir ev arkadaşı bulmak için vakit bulamamış olabilir. Kaldı ki özellerde iş bulmak da çok kolay değil. Hemşirelik özelinde söylemiyorum, her meslekte iş bulmak çok zorlaştı kimse kollarını açmış iş verelim diye beklemiyor. Ben konu sahibini gayet kararlı ve dirayetli buldum. Eğer kpss konusunda bir temeliniz varsa biraz daha sıkın dişinizi atanmaya bakın. Hemşirelik için çok yüksek puanlar istenmiyor diye biliyorum. Anneniz de kendi başının çaresine baksın. Sizinle gelirse yine rahat edemezsiniz gibi geliyor bana babanızın doğru duracağını düşünmüyorum. Ama ben olsam kardeşlerimden elimi çekmezdim.
 
Memur genelinin nasıl çalıştığı ortada yorumda inanmayan olmuş verilen cevaba ona şaşırdım şuan. Gayet de verilmiştir o cevap.
Elinizde bir mülk yokken senin maaşınla özel yada devlet onlara bakabileceğini sanmıyorum. Annen kadın sığınma evine kardeşlerin de yurda yerleşebilir gibi geliyor en mantıklı olarak. Senin elinde güzel bir meslek var. Kardeşlerine, annene harçlık verebilirsin ama bakabilecek kadar zaten kazanamazsın.
 
Bakın altını çiziyorum, maddiyat kaynağım hiçbir zaman ailem olmadı. On altı yıl okudum, kimse elime bir silgi dahi tutuşturmadı. Çeşitli sınavlara girdim, eşek gibi çalıştım, birinci oldum ve bu sayede burs aldım. Evet, ikinci lisansı okumak istedim, istiyorum çünkü kendi seçimim olmayan bir meslek ilaç içip staja gitmeme neden olacak kadar hasar bırakıyor bende. Ayriyeten evde oturayım okuyayım diye düşünmedim. Kpss ve üniversite sınav konuları aynı ekstradan mat2 ve edebiyat çalışırım diye düşündüm. Netlerim istediğim bölüme girebilecek seviyeye ulaşamayınca son aylarda sadece Kpss için çalıştım. Bu yıl hem atanıp hem ikinci lisansa başlarım diye düşünüyordum, dediğim gibi netlerim planladığım gibi olmadı.
Sana ikinci lisansı okuma veya okumaya hakkın yok diyen yok zaten kimse de diyemez, ama hayatta önceliklerimiz olmalı sen önce ruh ve zihin sağlığını düşünmeli acilen ekonomik gücünü eline alıp o ortamdan kurtulmalısın evet annen zamanında seni savunmamış evet baban rezalet durumlar yaşatıyor şu an ama bunlardan şikayetlenmek ama kurtulmak için gerekli aksiyona geçmemek yetişkin davranışı değil, hayatının kontrolünü dizginlerini eline almak için somut bir adım atmadıkça bu stres ve sıkıntıyla hem işe hem okula hem evdeki mücadeleye üç cepheye nasıl yetişeceksin? Sana birileri bişey yazdığında direkt savunmaya geçiyorsun bunu farkettiğim için kurban psikolojisini kabullenmişsin diyorum etrafındakiler suçlu olsa bile devamlı suçlamak sana somut fayda sağlamayacak bahsettiğim bu benim. Mental dengeni bulmak için oradan kurtulman gerek ilk adımın bu olmalı bana göre
 
Bu forumda sıkça “işe gir çalış, ev tut” tarzı yorumlar okuyorum. Sanırım bu tarz şeylerin detayına hakim değilsiniz. Özel hastanelerde verilen maaşlarla bu devirde yeni hayat falan kurulmaz. O maaşın hepsi kiraya gider yiyecek ekmek alacak parası bile kalmaz. Ev arkadaşı bulmak belki bir çözüm olabilir ama şu karışık durumda da doğru düzgün bir ev arkadaşı bulmak için vakit bulamamış olabilir. Kaldı ki özellerde iş bulmak da çok kolay değil. Hemşirelik özelinde söylemiyorum, her meslekte iş bulmak çok zorlaştı kimse kollarını açmış iş verelim diye beklemiyor. Ben konu sahibini gayet kararlı ve dirayetli buldum. Eğer kpss konusunda bir temeliniz varsa biraz daha sıkın dişinizi atanmaya bakın. Hemşirelik için çok yüksek puanlar istenmiyor diye biliyorum. Anneniz de kendi başının çaresine baksın. Sizinle gelirse yine rahat edemezsiniz gibi geliyor bana babanızın doğru duracağını düşünmüyorum. Ama ben olsam kardeşlerimden elimi çekmezdim.
İyi de hiç maaşsız oturmak daha mı iyi ekonomik gücü yetmediğinden psikoterapiyi bile bırakmak zorunda kalmış, o süreçte sonava da istediği gibi hazırlanamamış zaten
 
İyi de hiç maaşsız oturmak daha mı iyi ekonomik gücü yetmediğinden psikoterapiyi bile bırakmak zorunda kalmış, o süreçte sonava da istediği gibi hazırlanamamış zaten
Maaşsız oturmasın tabii ama o maaşla ayrı hayat kurması imkansız gibi. Önceden girip birikim yapması lazımdı. Şu an en mantıklısı kpss
 
Öncelikle belki hatırlayanlar vardır, aşağıya linkini bıraktığım konu benim önceki konum.

Babamı sevmemekte kesinlikle haklıyım, peki ya annemi sevmemekte de haklı değil miyim?

Son aylarda derslere yüklenip, Kpss'ye girip bambaşka bir şehirde tek başıma 1+1 evimde yeni bir hayat kurma planları yaparken yine hevesim kursağımda kaldı lanet olsun ki. İki gün önce babam(olayları anlatırken kişiler karışmasın diye baba diyorum, normalde şerefsiz diye bahsederim) , annemi aradı ve acil notere gidip imza atması gerektiğini söyledi. Annem sorguladığında ise "Bir misafir var, çok sorgulama. Gel imza at." tarzında yanıt verdi. Annem de haklı olarak gitmeyeceğini söyledi. Önceki konularda uzun uzun bahsetmiştim zaten kendisi güvenilmez, öz karısını çocuklarını dolandırabilecek kadar aşağılık biridir. "Gelmiyorsan, sizi öldürmeye geliyorum o zaman." diye bir şey söyleyip telefonu kapattı.
Böyle olunca ben de "Kalkın, karakola gidelim." dedim. Alelacele hazırlandık, aşağı iniyorduk ki binadan çıkmamıza bir merdiven kala gelip önümüzü kesti. Anneme vurmaya çalıştı. Daha önceden de uğradığım şiddeti annem seyirci gibi izlediği için kendisini pek sevmediğimi söylemiştim o konuda. Lakin ben onun gibi sinema filmi seyreder gibi bakamadım. Araya girdim. "Anneme vuramazsın." falan dedim. O da çok bir şey yapamadı ama itiş kakış oldu ve annemden anahtarı alıp eve çıktı.

Sonrasında ben de hem KADES'e bastım hem de polisi aradım. Sağ olsunlar on saat sonra geldiler. O ara biz binanın az ilerisinde bekliyoruz. Çünkü bize gidip evi yakacağım tarzı şeyler de söyledi.

Neyse polis geldi. Eve çıktı. Başta bize attığı yalanlardan atmaya başladı. Sonra bir anda "Benim nikahlı karıma kimse karışamaz." diye bağırdı. Meğerse Özbek bir kadını getirecekmiş ama bizde kalacak, biz giderlerini karşılayacağız diye hem annemin hem de onun notere gidip imza vermesi gerekiyormuş. Kadın ülkeye girebilsin ve kalabilsin diye. Yani devlete yük olmayacağının taahhütü gibi.

Bu arada imam nikahı ifadesi tamamen polise dindar görünme çabası. Çünkü daha önceki konularda da bahsetmiştim. Kendisi pis işlerle uğraşır. Konuşmalarından anladığımız baya bu kadın ticareti olaylarının içerisinde yer aldığı yönünde. Yani imamın gidip fuhuşhanede bunlara nikah kıydığını zannetmiyorum. Şerefsizliğine kılıf buluyor işte. Fuhuşa böyle şeyler karıştırınca masum görünüyor gözlerinde sanırsam.

Neyse, polis ile aşağı indik. "Adamın kendi evi, biz bir şey yapamayız." tarzı konuştular. Ben orada bahsediyorum. "Bu nasıl rezillik? Metreslerinden birini ülkede tutmak için resmi nikahlı karısını kandırıp imza almaya çalışıyor." falan diye . Oradan bir polisi memuru da "Bizim törelerimizde çok eşlilik var." diye bir şeyler zırvalamaya başladı. Zaten orada bir kötü oldum. Biz canımızı kimlere emanet ediyoruz diye. Tamam görev tanımında yoksa karışmıyorum de sus bari. Çağ öncesi şeyleri savunmanın da bir manası yok. Zaten on saat sonra gelmişsiniz. Bir de yolda arıyorlar, hangi bina diye. Yani farz edelim ki ölüm aşamasında ben butona bastım. Ölürken sana adres tarifi mi yapacağım? Konum açık ya zaten bu uygulama bunun için yok mu?

Neyse, annemleri aldım ve şubeye gittik. Vücudunda darp izi olmadığı ve herhangi bir tehdit mesajı falan olmadığı için şikayetçi olmamış ama uzaklaştırma talebinde bulundu. Uzaklaştırma hâlâ çıkmadı bu arada.

Şu an amcamlardayız. O gün evden nasıl kaçtıysak o kıyafetler var üzerimizde. Ne olacak hiç bilmiyorum. Baba kişisi anlaşmalı boşanalım ama ev bende kalacak, çocuklar gelip evde yaşasınlar diyor. Sorabilir miyim ben veya iki kız kardeşim böyle bir pislikle nasıl yalnız kalabiliriz? Böyleleri sıkışınca karısını, kızlarını da satmazlar mı? Evi almak istesek buradan sağ olsun bir avukat hanıma sormuştum söyledi evin hepsini almamız mümkün değilmiş. Annem hayatında hiç çalışmamış ve çalışması gündeme dahi gelmiyor. İnsanlarla konuşuyor, kızın atanırsa onunla gidersin diye tonla fikir ortaya atılıyor. Geçmişte yaşadıklarımızı, onları sevmememi, istemememi her şeyi bir kenara koyuyorum, her şey güllük gülistanlık olsaydı bile ben üç kişinin maddi ve manevi sorumluluğunu nasıl üzerime alabilirim ki bir hemşire maaşıyla? Gerçekten eskisi gibi yine şuradan atlasam nasıl olur diye intihara meyilli şeyler düşünmeye başladım. Ne yapacağım hiç bilmiyorum.
Annenin kadin sığınma evine girmesi gerekiyor ve kardeşleriniz de normal şartlar altında korunma altına alınmalı. Babanıza güvenlik için lokasyon takibi için birseyler takılmali sizin bilmem kaç metrenize yaklaşamasin. Babanız annenize, sizlere nafaka vermek zorunda. Siz kpss ye çalışın. Belki elinize birçok imkan gececek bilemezsiniz. Hem kardeş ve anneden bahsediyorsun. Kalbin zamanla yumusayacaktir. Önem derecen o evden kurtulmak ve başarabilirsin. Kpss yi kazanıp yerleş sonra zaten birseyler değişecek. Tüm dünyadaki insanlar inan hepsinin birçok derdi var ama büyük resme bakıp ölmeyi aklına getirme. Biricik hayatın var ve bu dunyada sendende Biricik var. Bu yüzden güçlü ol ve basar.
 
Anne doktora gidip darp raporu alacak, eşinden şiddet gördüğünü anlatacak. Oradan karakola ifadeye gidecek ve uzaklaştırma talep edecek. Karakolda o gün çağrı ile gelenleri ogrenebilirseniz ne âlâ ama öğrenemezseniz cimerden de yazabilirsiniz, savcılığa dilekçe ile de başvurabilirsiniz. (Cezai olarak memura bir şey çıkacağını sanmıyorum ama cimer başvurularından haberleri olur) ama sorunları saptirmayayim mevzu polisin tutumu değil annenizin kaderi...

Annenizle ilgili sorunlarınız var mı yok mu bilmiyorum.. ne bileyim sorununuz yoksa onu da çocukları da koruyun 😔 Baksanıza neler yaşamış neler çekmiş kim bilir...

(Darp raporu uzaklaştırma alıp şikayet edince ceza mahkemesinde fuhuş olayına kadar anlatırsınız. Tüm bu ifadeler boşanma davasında elinizde koz olur.)
 
Adam hem aldatmış hem şiddet hem tehdit var. Eğer bunlar ispatlanırsa evin tamamını alabilir diye düşünüyorum. Yok mu kenarında birikmişi altını bozsun Bi avukat tutun. Ayrıca reşit olmayan çocuklar için nafaka da alabilir. Hatta kendi içinde. Kendisi de Bi zahmet çalışsın. Öyle elim elim üstünde oturmasın.
 
Anneme sorarsanız bırakın bakmak zorunda olmayı falan filan öyle bir anlatır ki ben sizin için şunu yaptım bunu yaptım vs
Doğurdum, emzirdim, uykusuz kaldım, babanıza katlandim...bla bla bla.... İşte sırf bunları yaptı diye ömür boyu ekmek elden su gölden yaşamaya hakkı olduğunu duşunen milyonlarca "ana" var. O da kendince toplumun kendisine verdiği yetkiye dayanarak kocam bakmazsa dogurduklarim bakmak zorunda diye rahat rahat oturuyor.
 
Elalemin ne dediğine ne bakıyorsun?
Anne baba kutsaldır, gölgesi yeter gibi söylemler ailesinden ciddi olarak psikolojik ve fiziksel şiddet görmemiş, can korkusu nedir bilmeyenlerin hayal dünyasına ait pembe hayatlardan kesitleri temsil ediyor.

Ayrıca toplum yaygın olarak çocukların anne babaya karşı, koşulsuz şartsız saygı ve sevgi gösterilmesi davranışını empoze ediyor.
Bu söylem inanılmaz hafif bence.
Daha derinlemesine bakarsak aslında çocuğun itaat ettirilmesi için daha küçükken suistimalini içeriyor.

Bu yüzden etrafındaki herkes sana annene ve kardeşlerine şuan hemen sahip çıkman, kurtarıcı rolüne bürünmeni tavsiye eder, bekler, görev olarak üzerine yükler. Yapmazsanda cıkcıklamak suretiyle ayıplar.
Bazıları at gözlüğünden, kimisi kendisi bu şekilde tavsiye ettiğini yaşamak zorunda kalıp, seninde aynısını yaşamanı istediğinden yapar.
Kimisi de ne yaşadığına dair empati yapamadığından kendi çevresinde ve ailesindeki anne baba modeline göre konuşur.
Kimi de kalkar anam/babam yaşa da beni dövse, sövse, gölgesi yeter der.
Yani hep bir şeyler diyecekler.
Çünkü bunu ezberlemişler.
Sen elaleme bakmayacaksın.
İnsan canını kurtarmaya çalışırken önce kendini düşünmek zorunda.
Sen iyi olursan istersen kardeşlerine de yardımcı olabilirsin ama istersen.
Kimsenin kurtarıcısı olmak zorunda değilsin. Hele annenin asla...
 
Ben hak veriyorum size ve üzülüyorum bu halimize. Üniversite bitirip kazık kadar yaşa gelip hâlâ tek başımıza hayatta kalamıyoruz, asgari ücret kiraya masraflara yetmiyor, tek çaremiz kpss… Biliyorum bu şartlar altında hazırlanmak zor ama sınava dört elle sarılın tek çıkış yolunuz o çünkü.
 
Bir defasında bir akraba "Kızın sana ve kardeşlerine bakar inşallah." diye bir şey söyledi telefonda. "Sizde utanma arlanma yok mu nasıl böyle hayaller kuruyorsunuz? Nasıl insansınız?" diye başlayıp yirmi saat bağırıp çağırdım. Yerinde olsanız bir daha benimle konuşamazsınız yani. Sürekli şu karısına nasıl bakıyor bu nasıl bakıyor diye nutuk çekiyor. Evet gerçekten de ekonomik özgürlüğü olmadığı halde kocasından çok iyi geçinen kadınlar var. Ama sen değilsin. Ben ne yapabilirim yani sen onlardan biri değilsin. Onlardan olmak istiyordun ama olamadın, bu benim suçum mu? Herkes gibi emekçi kadınlardan olman gerekiyor. Ama olmak istemiyor. Sürekli bir bu yaştan sonra kim bana iş verecek, şuram hasta buram hasta muhabbeti. Ben her şeye siz elin evine gitmeyin diye katlandım acıtasyonu. Tamam 23 yaş çok küçük bir yaş ama buna rağmen benimle yaşıt olup kendi çocuklarını doğuran anneannesine baktıran kadınlar var. Bunlar benim doğurmadıklarımı bana yıkma derdindeler. Gerçekten kaçıp gitmek istemiyorum, her şey güzellikle olsun, beddua almayayım istiyorum. Normal insanlar gibi normal bir şekilde ayrılayım istiyorum. Ama yok yani her şey daha kötüye gidiyor.
Doğurdum, emzirdim, uykusuz kaldım, babanıza katlandim...bla bla bla.... İşte sırf bunları yaptı diye ömür boyu ekmek elden su gölden yaşamaya hakkı olduğunu duşunen milyonlarca "ana" var. O da kendince toplumun kendisine verdiği yetkiye dayanarak kocam bakmazsa dogurduklarim bakmak zorunda diye rahat rahat oturuyor.
 
Daha önce aile içi şiddet veya kavga sebebiyle polis evinize geldi mi ? Geldiyse kaç kez geldi ?

Anneniz daha önce babanızdan şikayetçi oldu mu yoksa şikayetim yok mu dedi ?

Annenizin şikayetçi olması gerektiği de belirtilmiş. Peki anneniz ne yaptı ?
Hayır, ilk. Daha önce çok kavga yaşandı ancak polisi falan çağırmadı. Hiç şikayetçi olmadı. Bahsettiğim gibi eve yemek aldığı için ve faturaları ödediği için kimse ses çıkartmıyordu. Yani artık bir aile babası ve koca gibi değil de para olarak görüyordu herkes. Çünkü annem pasif bir kadın haklarını bilmiyor, anlatınca hep bir bahanesi var. Şubede tek başına ifade verdi. Darp izin tehdit mesajın falan yok savcılığa şikayete gidersin ama beş yıl mı sürer ne kadar sürer bilinmez demişler. Şu an baba kişisi arayıp asla evi vermeyeceğini eve gidersek ve kilidi değiştirirsek gidip hepimizi öldüreceğini falan söylüyormuş. Bu olayları yola sokmak için iyi bir avukat lazım. Ama işte o avukatım tutacak para annemde yok.
 
Benim annem sizinkinden 5 yaş büyük ve tek çocuğum, babamla da öyle problemleri yok, yani herkes 4 çocuk yapmıyor. Bunu anlatma sebebim annenizin bilinçsiz ve bencil davrandığını görmeniz, ninelerimizin nesli için bu kafa yapısı normal ama annelerimiz için değil ve 4 çocuk annelerimizin nesli için fazla.
Bilinçsiz olduğunu biliyorum ben de. Önceki konuda da bahsetmiştim sürekli kavga ediyorduk zaten.
 
Ben hak veriyorum size ve üzülüyorum bu halimize. Üniversite bitirip kazık kadar yaşa gelip hâlâ tek başımıza hayatta kalamıyoruz, asgari ücret kiraya masraflara yetmiyor, tek çaremiz kpss… Biliyorum bu şartlar altında hazırlanmak zor ama sınava dört elle sarılın tek çıkış yolunuz o çünkü.
Vallahi bilmiyorum, ders çalışabileceğim alan bile yok ayak üstü video izliyorum. Bir de sanki özel hastane maaşı yüz bin lira da ben yok istemiyorum evde kalıp Kpss çalışacağım demişim gibi yorum yapanlar olmuş. Ya akbilin aylık abonmanı 602 lira, asgari ücret 4 bin lira. Sırf yol parası bile yüzdelik ne kadara denk düşüyor sanki keyfimden onlarla yaşamaya devam ettim.
 
Nasıl 10 saat sonra geldiler hemen geldikleri söyleniyor.Ayrica hiçbir memur öyle bir yorum yapmaz.
İki üni mezunu, çalışan bir komşumuz vardı. Kızı akademisyen. Adam ikisini de darp etti. Kadın karakola gitti. Polis şöyle söylemiş: bu adamları cildirtmak için ne yapıyorsunuz böyle?

Ha kendimden de örnek vereyim. Yıllar önce sokaktan geçen bir adam ben dahil beş kişiye saldırdı. Biri öldü. Karakola çağırdılar ifade için. Bana gelen tebligatta, "şu tarihe kadar gelmezseniz kelepceyle getirileceksiniz" yazıyordu. Karakola gittim, bana neden böyle bir yazı yolladiniz, ben magdur kisiyim dedim. Polis beni tersleyerek dedi ki beğenmiyorsan şikayetini geri alırsın. Kolluk kuvveti de olsa bazı insanlar, insanlıktan nasibini almamış, vicdan yoksunu daha önemlisi de işini liyakatle yapmıyor
 
İki üni mezunu, çalışan bir komşumuz vardı. Kızı akademisyen. Adam ikisini de darp etti. Kadın karakola gitti. Polis şöyle söylemiş: bu adamları cildirtmak için ne yapıyorsunuz böyle?

Ha kendimden de örnek vereyim. Yıllar önce sokaktan geçen bir adam ben dahil beş kişiye saldırdı. Biri öldü. Karakola çağırdılar ifade için. Bana gelen tebligatta, "şu tarihe kadar gelmezseniz kelepceyle getirileceksiniz" yazıyordu. Karakola gittim, bana neden böyle bir yazı yolladiniz, ben magdur kisiyim dedim. Polis beni tersleyerek dedi ki beğenmiyorsan şikayetini geri alırsın. Kolluk kuvveti de olsa bazı insanlar, insanlıktan nasibini almamış, vicdan yoksunu daha önemlisi de işini liyakatle yapmıyor
Karakola imza atmaya gittik. Vahşi babama saydırıyorum. Polis diyor ki "O, senin baban. Nasıl konuşuyorsun?" Keşke gereksiz öğütler yerine işini doğru düzgün yapsalar. Ona da imza attıracaklardı "Gelmezse biz buluruz hemen." dediler. Günlerdir sürekli etrafımızda dolaşan kişiyi bulamadılar.
 
Canım elinde para varsa avukat tutun yoksa kadın derneklerinden ricacı ol. Annen 46 yaşında gayet genç 70 yaşındaki kadınlar temizlik yapıp pazarda lif satıp geçiniyor. Annene o rahatlığı verme al önüne ucuz ip ver lif örsün satsın. Kimseye bakmak zorunda değilsin dersine odaklan. Eğer kazanırsan kardeşlerine belki yardım edersin ama annen yardımı hak etmiyor. Kadın sığınma evine gidebilir, çalışabilir, avukat tutup evin yarısını alabilir ama senin tek şansın çalışmak. Annen bencillik yapıyor.
 
X