Estagfurullah ama inanın bu konuda cok hassasım.
Cünkü yaptiklarinin elle tutulur bir yani yok.
Cocuklara benim dersimden 100almak kolay degil denmez cocuklarin hevesi kirilir.
Cocuklara anneniz sizi sokaga salıyo denmez benim cocuğum sokaga cikip oynayan bir cocuk degil genelleme yapamaz
Kizin biri yazilida bi yeri anlamamiz kizi azarlamis yanima gelme demis
Oglumun ve baska bir cocugun agız taklidini yapmıs sesini incelterek gayet alaycı bir sekilde bunu yapan bir türkce ögretmeni !
Ben tenefuste gorusmeye gitmistim(bu olaylardan önce tanismak icin) gorusme saatinde gitmeyip tenefusunu harcadim sanirim imalarda bulundu.
Sinifta bir ogreci "ogretmenim yazililari okudunuz mu?" demis "hafta sonumu size harcicaktim okumadim" demis.
Bunu diyen bir türkce ogretmeni
Okumadiysan okumadim der gecersin
Bu lafı beyan etmek hafta sonum sizden daha degerli demektir.
Benim oglum hassas,sessiz,hatta icine kapanık bir cocuk.
Okulda ne oluyo bitiyo hepsinide anlatir her aksam bana bende dinlerim onu.
Ben cocuguma daha verimli olabilmek icin kaynak kitaplar alıp evde birebir ona anlatan, oturup onla test cözen ,kitap okuyan, hadi sesli oku bende dinlim azcık diyen, ben sunu bilmiyorum anlatsana diye cocugumu heveslendirmeye calısan, onunla oturup fenden maddeleri,matematikden ışınları, sosyalbilgilerden, plato-ova-iklimi, dinden hz nuh, hz adem hikayelerini okuyup onunla beraber ezberleyen br veliyim.
Ben elimden gelenin fazlasını yapıyorum.
Niye ?
Oglumun temeli daha saglam olsun!
Dersleri-konuları sevsin!
Sıkılmasın!
Eglensin!
Ögrensin diye.
Benim cocugum terbiyesizlik yapar, yada dersini kaynatir yada yaramazlik yapar bi nebze derim ya hak etmistir.
Ama asla!
Ben evladimin arkasindayim
Ki diger arkadaslarimda duruma saskinlar
Sikayeti aldi o zaten
Hak etti de.
Ben cocugumu bu denli okula derslere bukadar motive edip heveslendiriyoken hevesinin kirilmasina bir ogretmen yuzunden sevdigi dersden sogumasina izin vermem, veremem, vermicemde!
Benim oglum neden fen bilgisi ogretmenini sevip dersinden 100 alıcam diye hirs yapip 100alirken bu ogretmeni sevmediginden dersden sogusun?
Neden?
Niye?
Kadinin egosu yuzunden.
Benim oglumun hayali var anaokulundan beri mühendis olmak istiyo.
Kimse oglumun hayallerine egolarini bulastiramaz.
Ben buna izin vermem.
Bimerden sikayetimi geri cektim.
Zaten alacağı sikayeti aliyo
Bir arkadasimida ben durdurdum hatta bu resim cekme muhabbeti yuzunden mudure gidiyodu bekle dedim.
Bekle az daha.
Uzun oldu ama umarım bir egitimci olarak beni,kaygımı,endisemi,çabamı, hevesimi anlamıssınızdır.
Pedagog bir yazardan ..
Katılır ya da katılmazsınız
Sadece paylaşmak istedim
Yaşar Kuru 23 Aralık, 18:44 ·
ÖNEMİNE BİNAEN BİR DAHA
* Yıllardan beri belki ilk defa bir yazıyı tekrar yayınlıyorum.
- Bu konuda son zamanlarda oldukça yoğun soru geldiği için bunu yapmak zorunda kaldım...Hoş karşılarsınız umarım.
* Ebeveynlerin okul çocukları hakkında yaptıkları en büyük hata;
- Onları okul konusunda sıkıştırmazlarsa çocuklarının başarılı olamayacaklarını düşünmeleridir.
• Onların okul-ödev gibi sorumluluklarını gölge gibi takip etmezlerse, çocukların akademik hayatlarının tehlikeye gireceğini zannediyorlar.
* Başka işiniz yok mu sizin…
- Okul çocuğu bu kadar sıkıştırılır mı hiç.
-Şuna benzer sözlerin söylenmediği ev ortamı nerdeyse yok gibi:
- "Şu problemi de çözelim.
- Şu sayfayı da bitirelim.
- Şu ödevi de yapalım.
- Şu dersi de çalışalım…”…
* Yetmedi...
- Gel biraz Matematik yapalım.
- Şimdi de Dilbilgisine bakalım.
- ‘Fen’ i unuttuk…Getir bakalım kitabını…
- Sosyal Bilgisi duruyor daha, nereye gidiyorsun…
- Yabancı Dil olmadan hayatta olmaz…” diye diye günleriniz, haftalarınız, aylarınız ve yıllarınız geçiyor.
* Siz hiç canınızın kıymetini bilmez misiniz…
- Ama artık bari çocuğunuzun kıymetini bilmelisiniz.
- Onu kendisine yabancı etmeyin...Çocuğu kendisinden koparmayın.
- Çünkü onun;
- Mizacını ve mesleğini tayin hakkı annesine babasına değil...
- Kendisinden başka hiç kimseye verilmedi.
* Çocuğunuzun;
- Ne zaman ne olması gerektiği...Nerede neyle meşgul olacağı size sorulmayacak.
- Zaten isteseniz de uzun yıllar boyunca bunları öğrenemeyeceksiniz...Bazılarınızın da ömrü buna yetmeyebilir…
* Çocuğunuz;
- Akademik Zeka ile mi, sosyal zeka ile mi yol bulacak…
- Onda duygusal Zeka mı, kinetik zeka mı, ‘fonetik’ zeka mı galip gelecek…Elinizde mi...
* Öyleyse çocuğunuz henüz ana okulu çağındayken;
- İlkokul dönemindeyken,
- Ortaokul sıralarındayken...Çocuğunuzu çocuğunuza bırakmalısınız.
* Zira onun;
- Ne zaman ne olacağını, nerede ne yapacağını bilmiyorsunuz.
- İşte anneliğin babalığın en efsunlu, en ‘sır’ lı ve en güzel yanı da burasıdır.
- Farzedin ki toprağa bir meyve fidesi diktiniz.
- Fide fidana döndü, fidan ağaca benzemeye başladı.
- Dallandı, yapraklandı.
- Boy verdi, gölgesi belirdi.
* Ama siz hala;
- Meyve verecek mi…Meyvesi yenecek mi…
- O ağaç toplumda itibar görüp kollanacak mı…Bilmiyorsunuz.
- Buna rağmen suyunu vermeye, bakımını yapmaya;
- Zarar görmesin diye onu tel kafese sarmaya devam ediyorsunuz.
- Büyük bir merakla…Yüce bir umutla...
* Peki;
- Çocuğunuz diktiğiniz ‘fide’ den farklı mı…
- Çocuğunuza yük yüklemeyin...Ona başkalarının yük yüklemesine fırsat verin...Ona sadece rehberlik edin.