Merhaba iremcim. Ben sana gez spor yap yürüyüş yap demiycem. Çünkü anladigim kadarıyla durumunuz gayet iyi ve sen bunları yaptigin halde tadını cikaramiyosun. İnsan bazen ruhsal boşluğa düşer kendini boşlukta hisseder. Öncelikle müslüman mısın ? Ki eğer ki bi müslüman san benim sana tek tavsiye edebileceğim şey beş vakit namaz. Bende senin gibiydim evliyim ve dört yaşında da bi oğlum var ve neredeyse yaşamadığım şey kalmadı. Piskolojim berbat durumdaydı. Ve bi an Allaha yöneldim ve kendi kendime dedimki.. Demet elim sağlam ayağım sağlam Allaha şükür hiçbir sıkıntım yok peki bana bunari veren Rabbine bi kez Olsun sukrettinmi dedim. Cevabı hayirdi doğru düzgün alnimi secdeye koyan bi kul değildim. Adimda müslüman ışte. Ama suan beş vakt namazimi kılıp ne istersem rabbimden istiyorum alnim secdedeyken ama. Yoksa hiçbir anlamı yok canım. Benim tavsiyem sende ona yonel ve Namaza başla kusura bakma uzun oldu ama sana yardım etmek istedim sadece..
Söylediklerimin hepsi küçüklüğümden beri gelen birşey bu anlattıklarnz pek yardımcı olamıyor bana malesef uzun zamandır birşey sizin dediğiniz gibi sıkıntılı bir dönem veya anlık durum değil .Geçmiş olsun İrem Hanım,
Bazen yalnızlaşmak ister insan. Bunun sıkıntılı bir döneminiz olup olmamasıyla bir ilgisi yok. Duygular, durumlar kadar anlık değildir. Süregelebilir. Hayatınız yolunda olabilir. Yalnız olmayabilirsiniz. Nasıl ki belli bir saat sonra vücudunuz uykuya ya da gıdaya ihtiyaç duyuyorsa, ruhunuz da zaman zaman çeşitli duygular yaşamaya ihtiyaç duyar. Yalnız kalmaya, ağlamaya, sevinmeye, özlemeye, umutsuzluğa ya da umuda... Siz de bir an bu durumda kendinizi yakalamış ve bunu kafanıza takıp sorgulamaya başlamışsınız. Bunu önemsemeyip, yaşadığınız şeyin bir duygu birikintisi olduğunu özümseyip tadını çıkarın. Bunun bir sorun ya da rahatsızlık olduğunu düşünmenizin size ya da ruhunuza bir faydası yok. Bunlar bedeninize kimyasal şekerler sokmanıza değmeyecek kadar önemsiz şeyler. Eğer istediğiniz şey kendizi dinlemek ve sorgulamaksa bunu daha detaylı yapın. Sadece tepkilerinizi değil, nedenlerinizi irdeleyin. Çünkü bu bir tepki. Eğer bunu yapmak istemeseydiniz, emin olun yapmazdınız. Eğer yalnız kalıp ağlamayı seçiyorsanız, bilinç altınızda buna ihtiyaç duyduğunuz içindir. İçinizde bunu yapmak isteyen bir İrem var. Ve belli ki siz henüz o İrem ile tanışmadınız. Sizi mutlu eden şey buysa yapın. Sadece mutsuzlar ağlamaz. Mutlu olmak için ağlayan, ağlarken de mutlu olan insanlar vardır. Kalıpları başkalarının akedemik bilgilerine göre değil, kendi değer yargılarınıza göre öğrenin. Çünkü psikologlar tüm hastaların ben'liğinden, siz ise sadece kendinizden sorumlusunuz. Unutmayın, o beyin sizin kafa tasınızda oldukça, kendi ruhsal arzularınız dışında hiçbirşeyin ona hükmedebilme gücü yoktur. Bunu kafanıza takarsanız, beyin sorun var gibi algılar. Sadece bunu değil. Üzerine düştüğünüz her şeyi beyin irdeler. Öncelikle bunu bir sorun olarak görmekten vazgeçin. Ya kendinizi hiç dinlemeyip akışına bırakın, anı yaşayın. Ya da derinlemesine dinleyip, anlamaya çalışın. Eğer yüzeysel dinlerseniz, hem kafanız karışır hem de her şeyin sorun olduğunu düşünmeye başlarsınız. Tıpkı şu an yaşadığınız şey gibi. Halbuki gerçekten kendi derinliklerinize inip İrem'in ne söylemek istediğini bilseydiniz, o'nu mutlu eden şeyin o anda ağlamak olduğunu fark eder ve buna izin verip büyütmez, üzerinde durmazdınız. İrem'e kimyasallar değil, siz yardım edebilirsiniz.
Çünkü o, sizsiniz.
Bura herkes kendi fikirlerini yaziyo bende kendi fikrimi yazdım hepimuz Allahtan geldik ve sonundada ona gideceğiz. Sen beni anlayamazsin çünkü aklın gerçekten başka biryerde. Sen istoyosun ki doktora gidebilirim tabiki git Bnde gittim yanlış bişey değil yada ne biliyim kitap oku internetten bazı uygulamalar yükle telefona kafan dagilsin. Spor yap denize gir. Ne biliyim sen nasıl ıstersen ben sana yardım etmek istedim teselli etmek değil. Eğer bir gün haklı olduğumu anlarsan bana sadece iyiki demiş Allah razı olsn demen yeterli. Ve ben sana muslumanmisin diye sordum sen daha ona bile adam akıllı cevap vermedin dinimiz neden seni bu kadar kasiyor anlayamadım. :-STeşekkür ederim tavsiyeniz için ama daha bilimsel ve gerçekci yönlerden olmasını tercih ederim konu müslüman olmak yada olmamak değil psikolojimin namaz kılmakla pek bir ilgili olucagnını sanmıyorum bu tamamen kişiye bağlı yani siz yönelmek istemişsiniz ve rahat ettiniz benim kafamda ona yönelirsem düzelrim gibi bir düşüncem olmadı sizin gibi aynı şeyleri hissedebilceğimi sanmıyorum anlıcağınız burda dini pek karıştırmasak iyi olur diyorum yanlış mı düşünüyorum ?
Söylediklerimin hepsi küçüklüğümden beri gelen birşey bu anlattıklarnz pek yardımcı olamıyor bana malesef uzun zamandır birşey sizin dediğiniz gibi sıkıntılı bir dönem veya anlık durum değil .
Ayrıca sürekli agladıkca aklıma hastamıyım iyi olmayacağım kötüye gidiyorum hiç birşey düzelmicek veya ya ağlarken kriz geçirirsem hep kötü düşünüyorum.
Ailem çocuklugumdan beri der bana sen hep pesimistik yani kötümser düşünüyorusun der ama yapamıyorum gercekten yapamıyorum.
Sizce psikologa gitmelimiyim ?
Ben sizi anlıyorum, ben de depresyondayım. Sizinki iki senedir tam anlamıyla depresyon sanırım. Ama ilaç kullanmak istemiyorum diyorsanız psikoterapi alacaksınız, başka şansınız yok.
Ben psikoloji öğrencisiyim, ben de ilaç kullanma taraftarı değilim. Bu yüzden depresyon yüzünden değil farklı problemlerden dolayı terapi aldım ve çok işe yaradı. Üstelik ben telkine açık biri değilim, yani kolay kolay ikna olamıyorum. Bu yüzden çok ümitsiz başlamıştım terapiye ama işini iyi yapan bir psikoloğa giderseniz gayet faydası oluyor.
Önce psikoloğa gidin, eğer ilaç kullanmalısın muhakkak derse bir psikiyatra gidin ve ilaca başlayın. Ama terapiyi bırakmayın.
Depresyonda en etkili yöntem ilaç +terapidir. Ben ilaç kullanmadım ama başka çarem kalmasa kullanırım.
canım hacamatı araştır mutlaka araştır, binlerce insanın ruhsal rahatsızlığına şifa olduğu gbi seninde olacaktır eminim.Merhaba,
Uzun zamandır yanlızlık çekiyorum,sürekli ağlıyorum bir anda ağlayasım geliyor yemek yerken gezerken otobüste heryerde,sürekli halsizim yogunum ve mutsuzum.Yanlızlık çekiyorum derken kimseyide istemiyorum ailem dışında kimseyle konuşmuyorum bile denilebilir.Küçüklüğümden beri böyleyim aslında hep bi boşluktayım daima mutsuzum ve kimseyle konuşmaktan zevk almıyorum!
Doktorada gittim nörolojiye ,psikiyatriye yönlendirdi ve ilaç verecektir dedi istersen bende ilaç yazabilirim dedi ama ilaç kullanmak istemiyorum . Ama bu durumu daha ne kadar daha çekicem bilmiyorum !
Fikri olan yada benim gibi olan var mı ?
Şu yazdığınız mesajdan kendime o kadar çok ders çıkarttım ki Allah sizden razı olsun ufkumu açtınız. Bayadır cebelleştiğim psikolojik mide bulantısı sıkıntım için bu dediklerinizi uygulamaya çalışıcam. Tekrar çok teşekkür ederim. :)Hayır yapabiliyorsunuz. Kötü şeyler düşünmek, iyi şeyler düşünmekten daha zordur. Kötü şeyler olacağına inanmak, iyi şeyler olacağına inanmaktan daha zordur. Şüphecilik gerektirir. Şüphe ise beyni yoran bir şeydir. Kendinize böyle yüklenmeyin. Çocukluğunuzdan beri devam ediyor olması, sizi biraz endişelendirmiş ve çözümsüz bir süreç gibi görünmüş. Ya da şöyle yapalım.
Tamam. Diyelim ki siz haklısınız. Diyelim ki bu bir sorun. Diyelim ki elinizde değil. Ve sizin aşıp başaramayacağınız bir rahatsızlık.
Şu anda böyle düşündüğümde, ben de sizinle aynı fikirde olduğumda, ne oldu biliyor musunuz? Hiçbir çözüm üretemiyorum. Size "psikoloğa gidin" derim demesine ama başarısızlığa olan inancınız başarıya olan inancınızdan daha büyük olduğu sürece sadece uyurken çözüm bulmuş olursunuz -ki bu da geçici çözüm olur. Ve dahası bunu eğer psikolog fark ederse, -ki emin olun fark eder- sizi ilaç tedavisine sokup uyamanıza yardımcı olur. Siz yine ertesi sabah uyanırsınız, yine krize girme edişesiyle uyandığınız için aydınlık günü karanlığa çekip kendinizi o deliğe sokar ve taciz etmeye devam edersiniz. Psikolog size ne yapmanız gerektiğini bir ya da iki kez söyler. Yapmayı ret ettiğinizi gördüğünde hiçbir şey yapamaz.
İrem Hanım unutmayınız, kimse kimseye istemediği hiçbir şeyi yaptıramaz. Psikolog size farkındalıklar verir. Farklı açılardan bakmanızı sağlar. Çözümü size buldurur ve bu onun yapabileceği en güzel yardımdır. Fakat önce şunu sorun kendinize, siz çözümü bulup uygulamak mı istiyorsunuz? Yoksa birinin gelip size sihirli bir değnek değdirmesini ve bu durumun siz kılınızı kıpırdatmaksızın silinmesini mi?
Altında yatan sebepler neler?
Bu krizler sonrasında sizi rahatlatıyor mu?
Endişelenmek ve olumsuz düşünmek dışında bir şey deniyor musunuz? / Deniyorsanız neler deniyorsunuz?
Siz değil de, çok sevdiğiniz biri bu durumda olsaydı ona ne tavsiye ederdiniz?
Yeterince empati kurabiliyor musunuz?
Kendinizi gerçekten tanıyor ve nelerden hoşlandığınızı biliyor musunuz?
O anda hissettiğiniz korku ya da endişelerinizi gidermek için kendinize kişisel gelişim konulu kitaplardan yardım alarak destek oldunuz mu?
Çocukken hiç evcilik oynadınız mı? -mış gibi yapmayı biliyor musunuz? Fazlası tehlikeli olsa da, kararında faydası olan keyifli metodlardan biridir. Kendinizi olumsuz düşüncelerden arındırabilmeniz için bu tip egzersizler yapabilirsiniz. Hatta buna benimle başlayabilirsiniz. Az önce benim yazıma karşılık olarak bunun anlık bir durum olmadığını, küçüklüğünüzden beri yaşadığınız ciddi bir durum olabilme ihtimalini ve kendi kendinize çözüm bulamadığınızı, yapamadığınızı beyan ettiniz.
Peki, bunun aksiymiş gibi inanmış olsaydınız, ne kaybederdiniz? Ben yukarıda sizinle empati kurdum.
Dedim ki;
" Tamam. Diyelim ki siz haklısınız. Diyelim ki bu bir sorun. Diyelim ki elinizde değil. Ve sizin aşıp başaramayacağınız bir rahatsızlık. "
Sonra ne oldu, tıpkı sizin gibi çözüm bulamadım.
Şimdi de aynısını siz yapın. Benimle aynı fikirde olmayı deneyin.
Bunun önemli bir şey olmadığını, ağlamakla kriz geçirilmeyeceğini, buna vücudunuzun ihtiyacı olduğunu ve ağlayan insanların diğerlerine oranla daha güçlü olduklarını düşünün. Bunun mutlu olmak ve güçlü kalmak için bedeninizin verdiği bir tepki olduğuna inanın. Ağladınızda kriz geçirme korkunuzun aslında kendinize verdiğiniz değer olduğuna inanıp bu halinizle gurur duyun. Hiçbir şeyin yoluna girmeyeceği ihtimalini boşverin ve kendinize herşey kötü gitse bile "ben iyiyim" diyin. Ağlamayı sevin. Ağlarken fenalaşmak deşarjdır bununla eğlenin. İlla endişe duyacaksanız, ağlıyorsunuz diye değil, "Ya ağlayamasaydım?" diye endişelenin. Ve ağlayabildiğiniz için kendinize teşekkür edin.
Eğer tüm bunları içinizden gelerek düşünemiyorsanız bile, bir kere olsun oyun oynayın -mış gibi yapın.
Ne kaybedersiniz ki?
Şu yazdığınız mesajdan kendime o kadar çok ders çıkarttım ki Allah sizden razı olsun ufkumu açtınız. Bayadır cebelleştiğim psikolojik mide bulantısı sıkıntım için bu dediklerinizi uygulamaya çalışıcam. Tekrar çok teşekkür ederim. :)
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?