• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Biri bana yardım etsin...Umursamak istemiyorum..

Aynı ewde yasamak baslı basına bı sorun ve evlılığin fragmanı gıbı birşey..Eger anlasamıyorsanız ayrılın hazır prova yapmısken..İlla onunla evlenmek zorunda degılsın kı..
Ya ben aynı evde yaşamanın sorun olduğunu düşünmüyorum. Ben sizden başka bir konuda destek istedim. Tabii ki illa onunla evleneceğim diye bir şey yok. Ama sonuçta ben bu adamı seviyorum, bazı hareketlerinden rahatsızlık duyuyorum ve nasıl düzeltebileceğim hakkında yardım istiyorum. Konu dönüp dolaşıp birlikte yaşamaya döndü. Bu onun karakteri, düşüncesiz olmasının birlikte yaşıyor olmamızla bir alakası yok...Birlikte yaşamıyorken de vardı bu problemimiz.
 
Böyle saçma sapan yorumlar yapıp sonra da"kocam evlilikten sonra çok değişti : ((" diye ağlıyorsunuz.Kimse kimsenin ahlak bekçisi değil.Birlikte yaşamak insanların birbirini tanıması için en iyi yoldur.Huyunu suyunu öğrenirsiniz,evlilikten sonra hayal kırıklığına uğramazsınız.Karşınızdaki insanı tüm yönleriyle görürsünüz.İnsanları bu kadar kolay yargılamayın.
 
Ya ben aynı evde yaşamanın sorun olduğunu düşünmüyorum. Ben sizden başka bir konuda destek istedim. Tabii ki illa onunla evleneceğim diye bir şey yok. Ama sonuçta ben bu adamı seviyorum, bazı hareketlerinden rahatsızlık duyuyorum ve nasıl düzeltebileceğim hakkında yardım istiyorum. Konu dönüp dolaşıp birlikte yaşamaya döndü. Bu onun karakteri, düşüncesiz olmasının birlikte yaşıyor olmamızla bir alakası yok...Birlikte yaşamıyorken de vardı bu problemimiz.

Ben de öğrencıyken sevgılımle cogu zaman bırbırımızın evınde kalabılırdık gayet dogal..Ben zaten yargılamadım kı hazır tanıma fırsatı bulmusken eger anlasamıyorsanız ayrılın,yok sevıyorsan trıbınden vazgecmek ıcın bırseyler yapmalısın..Adam rahatsız oldugu seyı söyluyor sen de karsı taraftan beklemeyerek onunla halletmeye claıs..Zaten erkeklerın cogu kızlar gıbı dusunmez farklıyız.
 
Hem ahirete inanmadığınız belirtip hemde sizden belki de daha müslümanım dır demişsiniz.Böyle bir çelişki.İmanın şartlarından biride ahirete inanmaktır.
Ben orda kişiye şunu anlatmaya çalıştım, benim nasıl bir inanışım olduğunu bilmeden kendince yargılamıştı arkadaş beni. Ama benim ne olduğumu bilmeden bunu yapmaya hakkı yok. Yani ben gayet dinine bağlı birisi de olabilirim bunu bilemez ki. Bilemezsiniz. İmanın şartlarını gayet iyi biliyorum. Ahirete de inanıyorum. Ama ahirete inanıyorum diye, hayatımı korku içinde geçirmeyeceğim. Allah bize vücut et kan bahşetmiş. Çok şükür beyin de vermiş. Ben de bunu kullanıyorum. Toplum için yararlı olmak için çalışıyorum. Kimsenin hayatına karışmıyorum. Elimden geldiğince ibadet ediyorum. Ama bunların altına sığınarak kişileri yargılamak korkaklıktır. Kişinin kendi düşünceleri olmadığının kanıtıdır. Tamamen başkalarına göre yaşıyordur hayatını. Beni de bu sebeple yargılıyor ve hayat tarzımı doğru bulmuyordur. Bulmayadabilir saygı duyuyorum. Ama ben bu şekilde mutluyum. Sevdiğim kişi ile olabildiğince vakit geçirmek isterim o da istediği sürece. Bu şekilde tartışmalarımızın olmasını da çok normal buluyorum. Sadece bazı konularda tavsiye isteyip burada paylaştım. Olay budur.
 
Böyle saçma sapan yorumlar yapıp sonra da"kocam evlilikten sonra çok değişti : ((" diye ağlıyorsunuz.Kimse kimsenin ahlak bekçisi değil.Birlikte yaşamak insanların birbirini tanıması için en iyi yoldur.Huyunu suyunu öğrenirsiniz,evlilikten sonra hayal kırıklığına uğramazsınız.Karşınızdaki insanı tüm yönleriyle görürsünüz.İnsanları bu kadar kolay yargılamayın.
Ne kadar da doğru söylediniz :)
 
Ben de öğrencıyken sevgılımle cogu zaman bırbırımızın evınde kalabılırdık gayet dogal..Ben zaten yargılamadım kı hazır tanıma fırsatı bulmusken eger anlasamıyorsanız ayrılın,yok sevıyorsan trıbınden vazgecmek ıcın bırseyler yapmalısın..Adam rahatsız oldugu seyı söyluyor sen de karsı taraftan beklemeyerek onunla halletmeye claıs..Zaten erkeklerın cogu kızlar gıbı dusunmez farklıyız.
Sorun da zaten o ya, trip atmaktan nasıl kurtulurum baştan beri bunu sordum. Umursamadan yaşayabilmeyi nasıl başarıyorsunuz tüm sorum buydu :D
 
Şöyle ki, erkek arkadaşım zaten düşüncesiz. Bunu kendisi de en ufak bir düşüncesiz davranışında söylüyor. Ben düşünemiyorum akıl edemiyorum zamanla oturacak falan diyor. Ama 1 yıldır oturan birşey yok. Otursun diye zaten ben de düşüncesizliklerini yüzüne vuruyorum, genellikle trip atıyorum ama çok da uzatmıyorum. Yani ben mi hata yapıyorum, bilemiyorum. Başka bir çözüm de bulamadım. Çok da seviyorum onu. Ama bugün artık bardagı tasıran kavgayı yaptık. Hiçbir şeyden emin olamıyorum. Onu kaybetmek istemiyorum ama, değerimi anlasın ve artık düzelsin istiyorum..
1 yıldır oturan birsey yok demişsin anlamadim daha 1 yıldır mi birliktesiniz? Sayet öyleyse daha 1 yıllık bi ilişkide birlikte yaşamaya çoktan basladiysaniz bu soylediklerinle ilgili şikayet etmeye hakkın yok. Çünkü sen zaten adama seni merak edicegi, seni ozlicegi, senden uzak kalıp görüşmek için cabalicagi bir alan yaratmamissinki. Neden bu adam seni kiskansin sorun etsin kafasına taksin? Bence sebep çok açık, neden böyle oluyor diye dusunmen çok mantıksız geldi bana. Yani insanlar gerçekten ne kadar saçma davrandigini gormuyomu yoksa gormezdenmi geliyo ben anlamıyorum.
 
Sorun da zaten o ya, trip atmaktan nasıl kurtulurum baştan beri bunu sordum. Umursamadan yaşayabilmeyi nasıl başarıyorsunuz tüm sorum buydu :KK70:

ben de tripçiyim kaprıslıyım cnm maalesef bılemıyorum:):)Bana canım cicimli ilişkiler basıt ve sıradan gelıyor,kavgasız ılıskı sevmem:)
 
Konu aynı evde yaşamaktan ahiret inancına kadar getirilmiş vallahi bravo. Bunu yapan insanların kendisi gibi yaşamayanlara zerre tahammülü yok ve hemen yargılamaya hazırlar.
 
Böyle saçma sapan yorumlar yapıp sonra da"kocam evlilikten sonra çok değişti : ((" diye ağlıyorsunuz.Kimse kimsenin ahlak bekçisi değil.Birlikte yaşamak insanların birbirini tanıması için en iyi yoldur.Huyunu suyunu öğrenirsiniz,evlilikten sonra hayal kırıklığına uğramazsınız.Karşınızdaki insanı tüm yönleriyle görürsünüz.İnsanları bu kadar kolay yargılamayın.

Ama mesele zaten aynı evde kalmasindaki namus anlayışı değil ki. Bu sorunun kaynağı aynı evde kalmaları evet, ama bunun namusla şunla bunla alakası yok.Biz bunu erkek/kadın olarak degerlendirmeyelim. Şartların çabuk geliştiği bir ilişkide neden hayatinizdaki insanı kıskanma sorun etme merak etme gibi tepkilerde bulunalim ki? Iliski 1 yıllık anladigim kadarıyla, ne ara bu adam bu kıza saricak merak edicek kiskanicak düşünmek zorunda kalicak bulusmak için cabalicak? Insani düşünceli yapan içinde bulunduğu şartlar değil mi? Şimdi ben ne yapsam da böyle olsa diye oturup düşünmeleri için insanlara biraz alan bırakmak gerekiyor. Daha iyi tanımak için tabi ki en mantıklı yöntem aynı evde kalmak. Ama bir ilişkide zaten hayatına giren insanı tam anlamıyla sahiplenmek benimsemek 8-9 ayı buluyor. o kişi bu süreçte zaten yanindaysa sürekli bi çok aşamayı direkt geçmiş okuyorlar ve bu sebeple erkeklerin ince olması delirmesi kiskanmasi vs. Duygulara adapte olmasına gerekte kalmıyor. Ayrıca kim ne derse desin kişinin erkek arkadaşının bir kaç gün uzak kalalim ihtiyacimiz var demesinin sebebide tam olarak soylediklerim. Daha zor biri olmak kavramı aslında namusla ilgili değil, merak uyandirmakla ilgilidir. Çabuk gidilen yolda herkes aynı yere varıyor nihayetinde. Kimse de kusura bakmasın.
 
1 yıldır oturan birsey yok demişsin anlamadim daha 1 yıldır mi birliktesiniz? Sayet öyleyse daha 1 yıllık bi ilişkide birlikte yaşamaya çoktan basladiysaniz bu soylediklerinle ilgili şikayet etmeye hakkın yok. Çünkü sen zaten adama seni merak edicegi, seni ozlicegi, senden uzak kalıp görüşmek için cabalicagi bir alan yaratmamissinki. Neden bu adam seni kiskansin sorun etsin kafasına taksin? Bence sebep çok açık, neden böyle oluyor diye dusunmen çok mantıksız geldi bana. Yani insanlar gerçekten ne kadar saçma davrandigini gormuyomu yoksa gormezdenmi geliyo ben anlamıyorum.
bır bucuk yıldır bırlıkteyız, nerdeyse 4 aydır tamamen bırlıkte yasıyoruz. Ondan once o aılesı ıleydı ama benım yanıma da gelıp kaldıgı oluyordu ben yalnız yasıyodum cunku. Beni özleyeceği bir alan her zaman var. Birbirimizi göremedik çünkü şu son 4 aya kadar. Ben denetim sektorunde calsısıyodum ve gece 2 lerden once eve gelmıyordum. Onu goremedım cogu zaman. Ama kıskanclıgım o zamanlar da vardı. O ise yapısal olarak kıskanç bir insan değil ve daha önce de kızlarla arkadaşlık ilişkisi dışında ciddi bir ilişki kurmadığı için tecrübesiz. Bu yüzden mesela özel günlerde çiçek almayı düşünemiyor. Birinde alıyor başka bir gün unutuyor. Bu tarz düşüncesizliklerden bahsediyorum. Bir de kızlarla muhabbetlerinde arasına mesafe koymasını soyluyorum hep. Çünkü hemcinslerim olabilir ama, cidden bazı kızlar çok yapışkan. Erkek arkadaşım da yakışıklı gerçekten ve çok iyi niyetli. Bi tane kız bir gün iş yerinde bir işine yardım etti diye whatsapptan teşekkürleer deyip kalpler atmış. Ben bunu görünce tabii ki çıldırdım. Bu tarz arasına mesafe koymasını düşündüğüm durumlar yaşadık, ben trip attım hep o alttan aldı. En son dün skıldım tripten dedi işte. Şikayet etmeye neden hakkım yok anlayamadım.
 
Konu aynı evde yaşamaktan ahiret inancına kadar getirilmiş vallahi bravo. Bunu yapan insanların kendisi gibi yaşamayanlara zerre tahammülü yok ve hemen yargılamaya hazırlar.
Diymi zaten benim kafa yapıma gelmesi ve anlayabilmesi çok zor. O yüzden çok kasmamak lazım.
 
Ne kadar süre yaşadınız? Bir de kavga ediyor muydunuz? Bu tecrübeyi yaşamış birisi ile daha önce konuşmamıştım. Tecrübelerinizi paylaşmanızı isterim vereceğiniz taktikler vardır muhakkak :) Bu arada dün ile ilgili ayrıntıları paylaştım biraz önce, durum değerlendirmesi de yapabilir misiniz :)
2 yıl birlikte yaşadık. evlendikten sonra her şey daha güzeldi:) ilişkimizin en zor zamanları olmuştu çünkü birlikte yaşamaya alışıyorduk, kopabilmemiz çok kolaydı sevgimiz dışında bizi bağlayan bir şey yokru ama bir açıdanda mükemmel bir deneyimdi çünkü evlilikte hiçbir süpriz yaşamadık:) tüm kurallar görevler sorumluluklar oturmuş olarak başladık herşeye ten uyumumuzu biliyorduk birbirimizi mutlu etmey öğrenmiştik. biz böyle çok yıprandığımız dönemlerde her gün kavga etmeyeceğimize söz verip romantik şeyler yaşamaya çalıştık. güzel yemekler yeni güzel iç çamaşırları gibi daha öncede bir konuda yazmıştım baya bir süre sadece mum yaktık evde yemek yerken odamızda falan hiç ışık kullanmadık hatta yanlışlıkla halıyı yaktık:) halıda baya tutuştu bir anda o an beni attı odadan dışarı söndürdü falan o davranışı benim için dönüm noktası olmuştu ilk beni koruması. tabi karşılıklı çaba gerekiyor alttan almaya mecbur hissediyor insan başlarda ama sonra karşılıklı fedakarlıklar yaşandıkça içinizden gelerek yapıyorsunuz bu alttan almaları. biz sinirliyken asla konuşmamayı öğrendik. önce biraz ayrı zaman geçirir sakinleşince birlikte zaman güzel yakın zamanlar geçirip sonra sorunları konuşurduk. hala bazen fire veriyoruz kavga ediyoruz ama o kadar oluyor:) şu anda mükemmel bir ilişkimiz var diyemem kavga ediyoruz tartışıyoruz ufak tefek hakaret vari laflar oluyor ama asla şiddet ve küfürü ilişkimize sokmadık. önemli olan aşkı ve tutkuyu yıpratmamak. yeni gelişmeleride okudum oh oh durum süper daha ne olsunki öfkeler geçmiş düzelmeyolunda, çekip gitmemiş kararından vazgeçmiş sizi seviyor siz seviyorsunuz birazda bu bahsettiğim alttan alma politikasını deneyin. zorlada olsa romantik başbaşa anlar geçirmeye çalışın. biz o yıpranma döneminde bunları yapınca dozu biraz fazla bile kaçtı evlenme kararı aldık:) çocuk istediğimize karar verip evlendik. siz düşünürsünüz düşünmezsiniz bilemem ama hayırlısı diyim :)
 
2 yıl birlikte yaşadık. evlendikten sonra her şey daha güzeldi:) ilişkimizin en zor zamanları olmuştu çünkü birlikte yaşamaya alışıyorduk, kopabilmemiz çok kolaydı sevgimiz dışında bizi bağlayan bir şey yokru ama bir açıdanda mükemmel bir deneyimdi çünkü evlilikte hiçbir süpriz yaşamadık:) tüm kurallar görevler sorumluluklar oturmuş olarak başladık herşeye ten uyumumuzu biliyorduk birbirimizi mutlu etmey öğrenmiştik. biz böyle çok yıprandığımız dönemlerde her gün kavga etmeyeceğimize söz verip romantik şeyler yaşamaya çalıştık. güzel yemekler yeni güzel iç çamaşırları gibi daha öncede bir konuda yazmıştım baya bir süre sadece mum yaktık evde yemek yerken odamızda falan hiç ışık kullanmadık hatta yanlışlıkla halıyı yaktık:) halıda baya tutuştu bir anda o an beni attı odadan dışarı söndürdü falan o davranışı benim için dönüm noktası olmuştu ilk beni koruması. tabi karşılıklı çaba gerekiyor alttan almaya mecbur hissediyor insan başlarda ama sonra karşılıklı fedakarlıklar yaşandıkça içinizden gelerek yapıyorsunuz bu alttan almaları. biz sinirliyken asla konuşmamayı öğrendik. önce biraz ayrı zaman geçirir sakinleşince birlikte zaman güzel yakın zamanlar geçirip sonra sorunları konuşurduk. hala bazen fire veriyoruz kavga ediyoruz ama o kadar oluyor:) şu anda mükemmel bir ilişkimiz var diyemem kavga ediyoruz tartışıyoruz ufak tefek hakaret vari laflar oluyor ama asla şiddet ve küfürü ilişkimize sokmadık. önemli olan aşkı ve tutkuyu yıpratmamak. yeni gelişmeleride okudum oh oh durum süper daha ne olsunki öfkeler geçmiş düzelmeyolunda, çekip gitmemiş kararından vazgeçmiş sizi seviyor siz seviyorsunuz birazda bu bahsettiğim alttan alma politikasını deneyin. zorlada olsa romantik başbaşa anlar geçirmeye çalışın. biz o yıpranma döneminde bunları yapınca dozu biraz fazla bile kaçtı evlenme kararı aldık:) çocuk istediğimize karar verip evlendik. siz düşünürsünüz düşünmezsiniz bilemem ama hayırlısı diyim :)
Bu söyledikleriniz ne kadar iyi geldi anlatamam :) Umarım bu dediklerinizi biz de yaşayabiliriz. Evet öfkeler dindi, hatta araya mesafe de koyuyorum 2-3 gunlugune de olsa. Biraz da ben bencil davranmalıyım kendimi düşünmeliyim diye düşündm :) Bizim de sevgimiz dışında bizi bağlayan bir şey yok, aslında dediğiniz gibi bu en zoru, ama buna alıştık aslında. Hiç konuşmadığımız kadar evlilik konuşmaya başladık son zamanlarda. Para biriktirme olayları, yüzük ne zman alınır, ve daha bır cok sey... Ben de bır surprızle karsılasmayacagımızı düşünüyorum evlenirsek. Çocuk konusunu da konuştuk evlendikten bi iki yıl sonra diye konuştuk hep :) Küfür ve saygısızca kavga etmek bizde de asla yok. Hiç bir zaman da olamaz. Dediğinizi dinleyip alttan almaya başlayacağım ileride yaşayacağımız problemleri. Bakalım işe yarayacak mı haber veririm :) :)
 
bır bucuk yıldır bırlıkteyız, nerdeyse 4 aydır tamamen bırlıkte yasıyoruz. Ondan once o aılesı ıleydı ama benım yanıma da gelıp kaldıgı oluyordu ben yalnız yasıyodum cunku. Beni özleyeceği bir alan her zaman var. Birbirimizi göremedik çünkü şu son 4 aya kadar. Ben denetim sektorunde calsısıyodum ve gece 2 lerden once eve gelmıyordum. Onu goremedım cogu zaman. Ama kıskanclıgım o zamanlar da vardı. O ise yapısal olarak kıskanç bir insan değil ve daha önce de kızlarla arkadaşlık ilişkisi dışında ciddi bir ilişki kurmadığı için tecrübesiz. Bu yüzden mesela özel günlerde çiçek almayı düşünemiyor. Birinde alıyor başka bir gün unutuyor. Bu tarz düşüncesizliklerden bahsediyorum. Bir de kızlarla muhabbetlerinde arasına mesafe koymasını soyluyorum hep. Çünkü hemcinslerim olabilir ama, cidden bazı kızlar çok yapışkan. Erkek arkadaşım da yakışıklı gerçekten ve çok iyi niyetli. Bi tane kız bir gün iş yerinde bir işine yardım etti diye whatsapptan teşekkürleer deyip kalpler atmış. Ben bunu görünce tabii ki çıldırdım. Bu tarz arasına mesafe koymasını düşündüğüm durumlar yaşadık, ben trip attım hep o alttan aldı. En son dün skıldım tripten dedi işte. Şikayet etmeye neden hakkım yok anlayamadım.

Aynı ev konusunda verdiğin iceriklerden anladiKlarim sebebiyle soylediklerimi geri alıyorum 1 buçuk yıllık ilişkide son 4 ay oldukça normal. O zaman sadece şunu soyleyebilirimki ya insanları olduğu gibi kabul edin yada kendi istediğiniz gibi birini bulun ki bu iki durumdada uzulmezsiniz. Daha mantiklisi galiba yok. Ha ama dersinki ille de ilgi illede çiçek çikolata (benim gibi yani) ben baktım beklemekle olmuyo arsizligi ele aldım doğum günü özel gün şudur budur gelmesine 1 ay kala açıyorum Cenemi az kaldı şu kadar kaldı bu kadar kaldı istersen bana şu kolyeyi alabilirsin bişey almazsan ciceksiz zaten gelme gelirsen geldiğin gibi geri dön tarzı. Başına kaka kaka çözdü olayı artık soylemesemde öyle ya da böyle kesin elinde getirdiği özel gün şeysi olur. Öyle yani
 
İlk aklıma gelen fikrimi söylüyorum ; yaş bu iş olmaz. evlendiğinizde yaşayacağınız o cicim aylarını şimdiden aynı evde kalarak tüketiyorsunuz , sonrada vurup kapıyı çekip gidecek.
 
konu imanın şartlarına ne ara geldi arkadaş, kıza sevgilisiyle iyi geçinsin diye tavsiye vermiyor muyduk? konu sahibinin din dersi istediğini bilsem hiç yorum yapmazdım ben. insanlara fetva vermek haddim değil diye düşünüyorum çünkü.. bazıları düşünmemiş enteresan.. neyse belki kendileri din kültürü hocası falandır burasıda alo fetva hattıdır ben konsepti yanlış anlamışımdır.
 
pardon niye konu sahibine hakaretler yağdırıyorsunuz, yaşam tarzını doğru bulmuyor olabilirsiniz. ama bu size onu onursuz gurursuz korkak hayasız diye nitelendirmeniz hakkını vermez. zaten kız sevgilimle aynı evde yaşıyorum doğru mu yapıyorum yanlış mı diye sormamış.

konu sahibinin avukati ile mi muhattabim acaba anlayamadim !
belki daha dikkatli okumaniz gerekiyor.
cevap yazdigim uye ' bayanlar yapinca hata erkekler yapinca dogru' fikrinin savunucusu olarak yorumladi nikahsiz beraberlige karsi olanlari ,bende o fikirde olmadimi ve erkekte bayandan cok daha fazla hata ,kusur oldugunun anlattim yorumumda. Hz Ali'nin sozuni paylastim genel olarak... uzerine yakisan uzerine alir .direk siz hayasizsiniz demedim asla. konu sahibi ayni evde neler paylasiyr ben bilemem... ben hatanin basladigi yeri soyledim . ben ve bnm gibi dusunen uyelere 'imza ile kendini satmak ! ' tabiri yapilinca kimsenin cit i cikmiyorda ben kendi gorusumu savununca mi problem.oluyor...
 
Sizin bahsettiklerinizden çok şükür haberim var. Klavyeye son kez dokunurken saydırıp saydırıp gitmek zaten sizin karakterinizi ortaya koymuş. Sizin gibiler için değer kitaplarda yazanlardır. Toplumun değer verdiğine değer verirsiniz. Kendi hayatınız umrunuzda değildir. Başkaları ne der ne düşünür diye psikolojik paranoyaklık içinde yaşarsınız. Ahirette ödüllendirileceğinizi düşünüp kendinizi rahatlatırsınız. Üzgünüm ama, kalsın. Ben olduğum gibi olmaktan, hayatta kendi seçimlerimi yapmış olmaktan çok ama çok memnunum. Toplumun ne diyeceğini düşünerek yaşamak bana göre cahilliğin başka bir şeklidir. Zaten şuan toplumumuz o kadar yozlaşmıştır ki, bir çok kadın acı çekmektedir. Ben size tavsiye ederken, sizin de kendi hayatınıza kendinizin yönlendirmeniz gerektiğini düşünerek söyledim. Benim yaşadığın hayatın toplum katındaki olumsuz yönlerini duymak isterim. Çok güleceğime eminim :KK70: Allah katından bahsedersek, benim inanışımı bilmiyorsunuz, benim ibadet edip etmediğimi bilmiyorsunuz, aynı evde yaşıyorum ama birlikte oluyor muyum bilmiyorsunuz. Neye dayanarak bu tarz bir cümle kurabildiniz? Belki de ben sizden daha müslümanımdır. Ama sizden daha özgür düşünebilen biriyimdir. Bence, önce kendinize bakın. Benim yaptığım her şeyden attığım her adımdan ailemin de haberi var. Siz şimdi ailem hakkında da ileri geri yorum yaparsınız belki. Yani şunu anlatmaya çalışıyorum, ben buraya bir konu açtım, erkek arkadaşımın bazı özellikleri ile başa çıkamadığımı düşünüp destek istedim. Siz ve sizin gibi düşünen bazıları, olayı hayat tarzına bağlayıp iyice konuyu saptırdı. Bunu yapmamalısınız. Kimsenin kimseyi yargılama hakkı yok. Konumuz aynı evde yaşamak doğru mudur olsa, bahsettiğiniz yorumları sonuna kadar yapın. Herkes fikrini belirtsin. Ama bu şekilde olmaz.
İyide siz ailem birlikte yaşadığımızı bilmiyor o yüzden karşılıklı 2 daire tuttuk ama benim dairemde yaşıyoruz, yazmıştınız, şimdide ailemin haberi var diyosunuz. Oldumu şimdi???

Heleki şu şarabı dolaba koydum ıslık çalarak duştan çıktım vs. yazdıktan sonra gerçekliğinizi kaybettiniz.

Çokmu film izlediniz ne??
 
Sizin bahsettiklerinizden çok şükür haberim var. Klavyeye son kez dokunurken saydırıp saydırıp gitmek zaten sizin karakterinizi ortaya koymuş. Sizin gibiler için değer kitaplarda yazanlardır. Toplumun değer verdiğine değer verirsiniz. Kendi hayatınız umrunuzda değildir. Başkaları ne der ne düşünür diye psikolojik paranoyaklık içinde yaşarsınız. Ahirette ödüllendirileceğinizi düşünüp kendinizi rahatlatırsınız. Üzgünüm ama, kalsın. Ben olduğum gibi olmaktan, hayatta kendi seçimlerimi yapmış olmaktan çok ama çok memnunum. Toplumun ne diyeceğini düşünerek yaşamak bana göre cahilliğin başka bir şeklidir. Zaten şuan toplumumuz o kadar yozlaşmıştır ki, bir çok kadın acı çekmektedir. Ben size tavsiye ederken, sizin de kendi hayatınıza kendinizin yönlendirmeniz gerektiğini düşünerek söyledim. Benim yaşadığın hayatın toplum katındaki olumsuz yönlerini duymak isterim. Çok güleceğime eminim :D Allah katından bahsedersek, benim inanışımı bilmiyorsunuz, benim ibadet edip etmediğimi bilmiyorsunuz, aynı evde yaşıyorum ama birlikte oluyor muyum bilmiyorsunuz. Neye dayanarak bu tarz bir cümle kurabildiniz? Belki de ben sizden daha müslümanımdır. Ama sizden daha özgür düşünebilen biriyimdir. Bence, önce kendinize bakın. Benim yaptığım her şeyden attığım her adımdan ailemin de haberi var. Siz şimdi ailem hakkında da ileri geri yorum yaparsınız belki. Yani şunu anlatmaya çalışıyorum, ben buraya bir konu açtım, erkek arkadaşımın bazı özellikleri ile başa çıkamadığımı düşünüp destek istedim. Siz ve sizin gibi düşünen bazıları, olayı hayat tarzına bağlayıp iyice konuyu saptırdı. Bunu yapmamalısınız. Kimsenin kimseyi yargılama hakkı yok. Konumuz aynı evde yaşamak doğru mudur olsa, bahsettiğiniz yorumları sonuna kadar yapın. Herkes fikrini belirtsin. Ama bu şekilde olmaz.


evet bizim icin deger kitapta yazilandir.kurallari Rahman belirler bize uymak duser. muhtemelen sizinde haberiniz vardir zaten ama haberdar olamakla bitmiyor mesele ,sorunda orada zaten ,bildiklerini uygulamak gerekiyor.
dara dusunce Allahtan yardim istemekle veya aklina gelince fakire 1lira vermekle musluman olunmuyr. sizin tahrikkar elestirinize karsi basit bi yorum oldu ama anlayana sivrisinek saz ,anlamayana davul zurna az zaten.
 
Back
X