teşekkür ederim. Reçetenin aslı eczanede kalıyor. Reçetenin aslı olmadan antibiyotik veremiyor eczane. Ama arkadaşım aradı konuştuk, ikinci kutu ilacı eşim yarın başlayacak ve 7 güne tamamlayacak.
Canım sağol. Görümcemle de konuştuk hatta dişin fotosunu attım. O da antibiyotik sonra kanal tedavisi olacak dedi. Antibiyotik kullandığımızı biliyor da 5 gün mü 7 gün mü diye sormak bizim aklımıza gelmedi o da bişey demedi. Zaten uzakta ne yapabilir ki. Bulunduğumuz ilçe mahrumiyet bölgesi valla. Burada bir tek yaşlı bir amca vardı diş hekimi o da corona başlayınca muayenehaneyi temelli kapatmış, yaşlıydı zaten. Sağlık ocağı gibi bir şey var, oranın da hekimi covid olmuş. Şaka gibi. Yani aklım çıkıyor hastalanırsak ya da evde bir kaza geçirirsek ne yaparız diye. Neyse Allah başka zeval vermesin.
Ya gerçekten ya, ben de çok kızardım biliyor musunuz böyle çocuğu ya da yakını ile ilgili "şunu yedik, bu ilacı aldık" vb şeklinde çoğul ile konuşan veli ve hasta yakınlarına. Çok sinir bir şey ve şimdi kendim yapıyorum, çok kötü. Yakalıyorum bazen kendimi böyle konuşurken ve kızıyorum kendime.Üstteki yorumu bunu görmeden yazdım sağlık ocağı da yokmuş
Lakin şu biz ile ifadeyi bırak ne olur
Biz annelere çocuğunuzla biz kullandık şeklinde konuşmayın diyoruz sen koca adama kullandık görümceme de fotoyu attım diyorsun
Eşini ama en önemlisi kendini az sal
Ya gerçekten ya, ben de çok kızardım biliyor musunuz böyle çocuğu ya da yakını ile ilgili "şunu yedik, bu ilacı aldık" vb şeklinde çoğul ile konuşan veli ve hasta yakınlarına. Çok sinir bir şey ve şimdi kendim yapıyorum, çok kötü. Yakalıyorum bazen kendimi böyle konuşurken ve kızıyorum kendime.
Benim kuzenim bile hastanede hemşireyken bizlere yardım etmiyor sizin arkadastan medet umdugunuza şaşırdımDeğerli arkadaşlarım. Bazılarınız biliyor eşim hem KOAH hem de tansiyon hastası olduğu için korona virüsten çok korkuyorum. Neredeyse 11 aydır yazlık bir ilçede izole bir hayat sürüyoruz. Eşim online özel ders veriyor ve ben de bilgisayardan çalışıyorum. Bu konuda çok şanslı olduğumuzun farkındayım ama bendeki koronafobi öyle aşırı boyutlara ulaşmıştı ki markete bile asla çıkmıyoruz, sanal marketten gelen ürünleri uzunca bir süre bekletip sonra obsesif bir şekilde çeşitli dezenfeksiyon işlemlerinden geçiriyordum. Ellerim yara oldu. Kimseyle görüşmüyoruz ve uzaktan bir homo sapiens görsek kaçıyoruz. Şimdi bu nesnelerden bulaş fobimi yendim, eskisi gibi değilim ama insanlardan hala korkuyorum ve görüşmüyoruz.
Sorunuma gelecek olursak: Salı günü eşimin dişi abse yaptı. Bulunduğumuz ilçede diş hekimi olmadığından büyükşehirde liseden bir arkadaşımı aradım. Kendisi ortodontist, eşi de diş hekimi aynı muayenehanede çalışıyorlar ve eşi bize antibiyotik reçete etti, başka arkadaşımız da alıp minibüse vererek bize ulaştırdı. Çarşamba gününe de randevu aldık gitmek zorundayız, hem muhtemelen kanal tedavisi olacağı için 2 belki 3 seans gitmemiz lazım. Peynir paketinden tırsarken şimdi maskesiz yakın mesafeden bir insanın eşimin ağzının içine girecek olmasının beni ne kadar tedirgin ettiğini tahmin edebilirsiniz. Eşim Salı gününden beri antibiyotiğini 12 saate bir içiyor, paketten 10 adet hap çıktı ve bugün öğlen saat2’de paketten çıkan son hapı içecek. Dün sabah eşim dişinin hala ağrıdığını ve şişin de inmediğini söyledi. Bir paket daha antibiyotik içmeli miyim? dedi.
Arkadaşım liseden çok yakın olmasam da samimi olduğum bir arkadaşım. Birbirimizi severiz. Ben yine de cumartesi günü çalışmadıklarını bildiğim için whatsaptan mesaj attım sordum. Akşama kadar whatsapına bakmadı (Helen de görülmemiş mesaj) normal sms attım, ona da yanıt gelmeyince akşam aradım. Arkadaş demez mi, “size 5 günlük antibiyotik yetmez en az 7 gün almanız lazımdı, size iki paket yazmadık mı?” diye. Hayır dedim tek paket yazılmış. İşin kötüsü buradaki eczaneler reçetenin aslını görmeden antibiyotik vermiyorlar ve hafta sonu sokağa çıkma yasağı olduğu için minibisler de çalışmıyor. İlaç bize en erken pazartesi öğlene ulaşabilir. O durumda da eşim bu geceki antibiyotik dozunu atlamak zorunda kalacak. Arkadaşım “ben bir eşime sorayım sana yanıt vereyim, ama bu akşam eşim oğlu ile vakit geçiriyor, salonda film izliyorlar, rahatsız edilmek istemez, ben yarın sorar size haber veririm” dedi. Şimdi belki doğru olan bu, neticede evde iş muhabbeti yapılmaz, çocuklarla kaliteli zaman geçirmek gerek. Böyle bir kuralları var anladığım kadarıyla. Ancak tabi ki bizim Türk zihniyete bu çok ters geldi. Kaldı ki samimi bir arkadaşım, eşi ile de tanışıyoruz ve beraber ailecek tatile bile gittik vb. Bir de eşinin hatası; yani bize eksik ilaç yazmış ve biz arayıp sormasak haberimiz bile olmayacaktı tedavimiz eksik kalacaktı. Ben çok bozuldum. Bugün haber verecek eğer unutmazsa. Aslında bu kadar bozulmamın sebebi bu koronafobim had safhadayken eşimin diş hekimine gitmek zorunda olmasının verdiği stresin katkısı. Bir türlü rahatlayamıyorum.
Gülcüğüm selam, kedin nasıl :))Aslında saygı duyuyorum. mantıklı bakınca da dün akşam cevap vermesi ile bugün cevap vermesi arasında pek değişen bir şey yok bizim açımızdan; ancak unutmazsa tabi ki. Eşi eksik ilaç yazmış ve bunu tesadüfen öğrendik ona bozuldum. Bu arada benim görümcem de (çok uzak şehirde) diş hekimi ve kendisi koronaya yakalandı. Korona olduğunu gizledi, test yaptırmadı ve karantinada olması gereken zamanda o haliyle muanehanesinde hasta baktı. Artık kimseye güvenim kalmadı.
Haklısın canım. Stres işte... Kedilerim iyi. Gözde bir eşimin kucağında bir benim kucağımda, kucağımızdan inmiyor; onlar da hissediyorlar ruh halimizi.Gülcüğüm selam, kedin nasıl :))
Samimiyetine güvenerek açık konuşacağım, paranoyanın ne kadar üst düzeyde olduğunu kendin de biliyorsun ve insanlar seni çekiyor, tolere ediyor, seni sevdikleri için bu konudaki gibi işlerini görüyorlar. Yabancı bir insan, ben de dahil asla tahammül etmez bunlara. Bunun karşılığında sen de diş hekiminin dalgınlığını tolere etmelisin. Bozulacak bir şey yok. Üstelik hastayı görmeden antibiyotik yazarak büyük risk almış, yapmak zorunda değil bunu.
Görmüyor değilim. Takdir de ediyorum ama milletçe sınırlarımızı bilmiyoruz bazen, iş ve arkadaşlık birbirine karışıyor. Bezen de kırk kat yabancı biri bir arkadaştan daha çok yardım ediyor. Birine iyilik yaparsın yaparsın, bir şeyi eksik yaparsın kötü olursun. Böyle insanın doğası.Size iyilik yapıp hastayı görmeden ilaç yazmış ama sonra yine suçlu olmuş. Sanırım Türk milletinde bu da var. Duracağımız yeri bilmemek ve iyiliği girmezden gelmek.
Ben gittim. Implantim düştü çünkü. Hem de üniversite hastanesine gittim. Çünkü orda yaptırmıştım. Aynı doktora gittim. Bir kere sabah en erken saatte gittim. Kimse yoktu o kadar diyeyim. Sonra doktor maskenin üstüne ağır bir şey takıyordu. Ismini unuttum şimdi. Hatta takmanın zor olduğunu ameliyatlarda ve hastaya bakarken taktiklarini sürekli mümkün olmadığını söyledi, ben de alayım bundan dediğimde:) yani çok dikkat ediyorlar içinizi rahatlatmaya çalışın. Mümkünse sabah erken gidin ilk giden siz olun.Görmüyor değilim. Takdir de ediyorum ama milletçe sınırlarımızı bilmiyoruz bazen, iş ve arkadaşlık birbirine karışıyor. Bezen de kırk kat yabancı biri bir arkadaştan daha çok yardım ediyor. Birine iyilik yaparsın yaparsın, bir şeyi eksik yaparsın kötü olursun. Böyle insanın doğası.
Arkadaşımı takdir ediyorum hem onların da ne kadar yoğun stres ve risk altında çalıştıklarının bilincindeyim bunu da kendisine belirttim. İşte stres altında yazdıklarımla da bunu ifade edemiyorum, Hala işte nasıl gideceğiz, ya virüs varsa, maskesiz yakın temas hezeyanlarındayım ondan.
Öncelikle gecmiş olsunDeğerli arkadaşlarım. Bazılarınız biliyor eşim hem KOAH hem de tansiyon hastası olduğu için korona virüsten çok korkuyorum. Neredeyse 11 aydır yazlık bir ilçede izole bir hayat sürüyoruz. Eşim online özel ders veriyor ve ben de bilgisayardan çalışıyorum. Bu konuda çok şanslı olduğumuzun farkındayım ama bendeki koronafobi öyle aşırı boyutlara ulaşmıştı ki markete bile asla çıkmıyoruz, sanal marketten gelen ürünleri uzunca bir süre bekletip sonra obsesif bir şekilde çeşitli dezenfeksiyon işlemlerinden geçiriyordum. Ellerim yara oldu. Kimseyle görüşmüyoruz ve uzaktan bir homo sapiens görsek kaçıyoruz. Şimdi bu nesnelerden bulaş fobimi yendim, eskisi gibi değilim ama insanlardan hala korkuyorum ve görüşmüyoruz.
Sorunuma gelecek olursak: Salı günü eşimin dişi abse yaptı. Bulunduğumuz ilçede diş hekimi olmadığından büyükşehirde liseden bir arkadaşımı aradım. Kendisi ortodontist, eşi de diş hekimi aynı muayenehanede çalışıyorlar ve eşi bize antibiyotik reçete etti, başka arkadaşımız da alıp minibüse vererek bize ulaştırdı. Çarşamba gününe de randevu aldık gitmek zorundayız, hem muhtemelen kanal tedavisi olacağı için 2 belki 3 seans gitmemiz lazım. Peynir paketinden tırsarken şimdi maskesiz yakın mesafeden bir insanın eşimin ağzının içine girecek olmasının beni ne kadar tedirgin ettiğini tahmin edebilirsiniz. Eşim Salı gününden beri antibiyotiğini 12 saate bir içiyor, paketten 10 adet hap çıktı ve bugün öğlen saat2’de paketten çıkan son hapı içecek. Dün sabah eşim dişinin hala ağrıdığını ve şişin de inmediğini söyledi. Bir paket daha antibiyotik içmeli miyim? dedi.
Arkadaşım liseden çok yakın olmasam da samimi olduğum bir arkadaşım. Birbirimizi severiz. Ben yine de cumartesi günü çalışmadıklarını bildiğim için whatsaptan mesaj attım sordum. Akşama kadar whatsapına bakmadı (Helen de görülmemiş mesaj) normal sms attım, ona da yanıt gelmeyince akşam aradım. Arkadaş demez mi, “size 5 günlük antibiyotik yetmez en az 7 gün almanız lazımdı, size iki paket yazmadık mı?” diye. Hayır dedim tek paket yazılmış. İşin kötüsü buradaki eczaneler reçetenin aslını görmeden antibiyotik vermiyorlar ve hafta sonu sokağa çıkma yasağı olduğu için minibisler de çalışmıyor. İlaç bize en erken pazartesi öğlene ulaşabilir. O durumda da eşim bu geceki antibiyotik dozunu atlamak zorunda kalacak. Arkadaşım “ben bir eşime sorayım sana yanıt vereyim, ama bu akşam eşim oğlu ile vakit geçiriyor, salonda film izliyorlar, rahatsız edilmek istemez, ben yarın sorar size haber veririm” dedi. Şimdi belki doğru olan bu, neticede evde iş muhabbeti yapılmaz, çocuklarla kaliteli zaman geçirmek gerek. Böyle bir kuralları var anladığım kadarıyla. Ancak tabi ki bizim Türk zihniyete bu çok ters geldi. Kaldı ki samimi bir arkadaşım, eşi ile de tanışıyoruz ve beraber ailecek tatile bile gittik vb. Bir de eşinin hatası; yani bize eksik ilaç yazmış ve biz arayıp sormasak haberimiz bile olmayacaktı tedavimiz eksik kalacaktı. Ben çok bozuldum. Bugün haber verecek eğer unutmazsa. Aslında bu kadar bozulmamın sebebi bu koronafobim had safhadayken eşimin diş hekimine gitmek zorunda olmasının verdiği stresin katkısı. Bir türlü rahatlayamıyorum.
Ya belki eczaneden eksik verilmistir ya da yazdiysa bile 2 kutu antibiyotgi vermez ki? Ben gormedim yani sistem 2 kutu antibiyotigi ozel durum disinda bir kere de vermez...ayrica belliki arkadasinzi darlamissinz o da esine sormamisBuna katılıyorum ben de, ama bir türlü rahatlayamıyorum. Arkadaşımda kabahat yok ve ona kırılmadım ama eşi hata yapmış, yani bildiğiniz eksik yazmış ilacı.
Bu da geldi aklıma, eczacı belki tek kutu vermiştir. e-nabızdan baktım düşmemiş, yazmıyor bir şey yani. Arkadaşımı darlamadım, eşinin belli ki böyle bir katı kuralı var demek ki "evde iş konuşulmayacak" diye. Sonuçta aynı muayenehanede çalışıyor bunlar ortak, işi de eve ve özel hayatlarına taşısalar olmaz yani. ben bunu anladım. Adam belki de evde iş konuşulunca tersliyordur, bilmiyoruz ki kimsenin iç yüzünü.Ya belki eczaneden eksik verilmistir ya da yazdiysa bile 2 kutu antibiyotgi vermez ki? Ben gormedim yani sistem 2 kutu antibiyotigi ozel durum disinda bir kere de vermez...ayrica belliki arkadasinzi darlamissinz o da esine sormamis
Değerli arkadaşlarım. Bazılarınız biliyor eşim hem KOAH hem de tansiyon hastası olduğu için korona virüsten çok korkuyorum. Neredeyse 11 aydır yazlık bir ilçede izole bir hayat sürüyoruz. Eşim online özel ders veriyor ve ben de bilgisayardan çalışıyorum. Bu konuda çok şanslı olduğumuzun farkındayım ama bendeki koronafobi öyle aşırı boyutlara ulaşmıştı ki markete bile asla çıkmıyoruz, sanal marketten gelen ürünleri uzunca bir süre bekletip sonra obsesif bir şekilde çeşitli dezenfeksiyon işlemlerinden geçiriyordum. Ellerim yara oldu. Kimseyle görüşmüyoruz ve uzaktan bir homo sapiens görsek kaçıyoruz. Şimdi bu nesnelerden bulaş fobimi yendim, eskisi gibi değilim ama insanlardan hala korkuyorum ve görüşmüyoruz.
Sorunuma gelecek olursak: Salı günü eşimin dişi abse yaptı. Bulunduğumuz ilçede diş hekimi olmadığından büyükşehirde liseden bir arkadaşımı aradım. Kendisi ortodontist, eşi de diş hekimi aynı muayenehanede çalışıyorlar ve eşi bize antibiyotik reçete etti, başka arkadaşımız da alıp minibüse vererek bize ulaştırdı. Çarşamba gününe de randevu aldık gitmek zorundayız, hem muhtemelen kanal tedavisi olacağı için 2 belki 3 seans gitmemiz lazım. Peynir paketinden tırsarken şimdi maskesiz yakın mesafeden bir insanın eşimin ağzının içine girecek olmasının beni ne kadar tedirgin ettiğini tahmin edebilirsiniz. Eşim Salı gününden beri antibiyotiğini 12 saate bir içiyor, paketten 10 adet hap çıktı ve bugün öğlen saat2’de paketten çıkan son hapı içecek. Dün sabah eşim dişinin hala ağrıdığını ve şişin de inmediğini söyledi. Bir paket daha antibiyotik içmeli miyim? dedi.
Arkadaşım liseden çok yakın olmasam da samimi olduğum bir arkadaşım. Birbirimizi severiz. Ben yine de cumartesi günü çalışmadıklarını bildiğim için whatsaptan mesaj attım sordum. Akşama kadar whatsapına bakmadı (Helen de görülmemiş mesaj) normal sms attım, ona da yanıt gelmeyince akşam aradım. Arkadaş demez mi, “size 5 günlük antibiyotik yetmez en az 7 gün almanız lazımdı, size iki paket yazmadık mı?” diye. Hayır dedim tek paket yazılmış. İşin kötüsü buradaki eczaneler reçetenin aslını görmeden antibiyotik vermiyorlar ve hafta sonu sokağa çıkma yasağı olduğu için minibisler de çalışmıyor. İlaç bize en erken pazartesi öğlene ulaşabilir. O durumda da eşim bu geceki antibiyotik dozunu atlamak zorunda kalacak. Arkadaşım “ben bir eşime sorayım sana yanıt vereyim, ama bu akşam eşim oğlu ile vakit geçiriyor, salonda film izliyorlar, rahatsız edilmek istemez, ben yarın sorar size haber veririm” dedi. Şimdi belki doğru olan bu, neticede evde iş muhabbeti yapılmaz, çocuklarla kaliteli zaman geçirmek gerek. Böyle bir kuralları var anladığım kadarıyla. Ancak tabi ki bizim Türk zihniyete bu çok ters geldi. Kaldı ki samimi bir arkadaşım, eşi ile de tanışıyoruz ve beraber ailecek tatile bile gittik vb. Bir de eşinin hatası; yani bize eksik ilaç yazmış ve biz arayıp sormasak haberimiz bile olmayacaktı tedavimiz eksik kalacaktı. Ben çok bozuldum. Bugün haber verecek eğer unutmazsa. Aslında bu kadar bozulmamın sebebi bu koronafobim had safhadayken eşimin diş hekimine gitmek zorunda olmasının verdiği stresin katkısı. Bir türlü rahatlayamıyorum.
Aynen oyle, bir de cocuguna soz vermistir yani film izlerken bolununce cok sinir bozucu oluyor ki bunlar yogun calisiyordur zaten kendine zaman ayiramiyor cocuguna ayirmis araya girmek dogru degil, ben yine soyluyorum sistem ozel durumlar yani raporu olanlar disinda 1 kerede 2 kutu antibiyotigi vermez ama sey olabilirdi 7 gunluk antibiyotik yazilabilirdiBu da geldi aklıma, eczacı belki tek kutu vermiştir. e-nabızdan baktım düşmemiş, yazmıyor bir şey yani. Arkadaşımı darlamadım, eşinin belli ki böyle bir katı kuralı var demek ki "evde iş konuşulmayacak" diye. Sonuçta aynı muayenehanede çalışıyor bunlar ortak, işi de eve ve özel hayatlarına taşısalar olmaz yani. ben bunu anladım. Adam belki de evde iş konuşulunca tersliyordur, bilmiyoruz ki kimsenin iç yüzünü.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?