Evet, yazarken zalimce, ama gerçek..
Benim babam gibi.. O evlat sevgisini bir şekilde tatmin ediyor oğlunda..
Ve hep kendine teselli veriyor..
İpek düzgün bir evlat olsaydı, ona da araba alırdım.
Bunu demiş mesela, amcamdan duydum.
Hadi ben düzgün değildim, ablamda mı değildi.
Hadi ben düzgün evlat değildim, karının üstüne aldığın evin iç dekorasyonunu neden bana yaptırdın..
Yaaa bir de bu var, atlamışım yazarken..
Ben gittim ya şehir dışına çalışmaya..
Baba tabi aramıyor, sormuyor.. Belki kötü yola düştüm??
1 sene sonra bir telefon..
"İpek ben emekli oldum, ikramiyemle başımı sokacak bir ev aldım. Ama içi berabt, yapılması için destek olur musun".. Ooo elbette.. İpek seviniyor "acaba aile mi olacağız, acaba o eve haftasonları ben de gitsem kabul ederler mi, acaba "hadi İpek yemeğeee" diye bir seslenme duyar mıyım ben o evde, acaba içeri girince "hoşgeldin" lafını 1 kez olsun duyar mıyım ömrümde?"..
Bu duygularla evin kartonpiyer, banyo-mutfak dolabı, yağlı boya badana, parkeler, daire kapısı, gömme dolap ne istenirse yaptırıyor İpek. Tam 8 ay babasının evi için çalışıyor. Bu esnada o eve her gidişinde güleryüzle karşılaşıyor, oysa öğrenciliğinde bir gün eve girince "hoşgeldin" diyen olmamış, yeminler ediyorum, 1 defa bile eve girince "hoşgeldin" diyenim olmadı..
Ablam mesela bunu yaşamadı, "hoşgeldin ablam" diye atılırdım boynuna..
Yetmiyor, salon takımı, beyaz eşya da aldırılıyor İpek'e..
En sonunda (geçen sene) öğreniyorum ki ben..
O ev de karısının üzerineymiş..
Karısının üzerine yaptığı ve oğluna bırakacağı evin içini bana yaptırdı şeytan..
Tüm bu yaptıklarını da hep etraftan gizledi. Ben evlenirken "kızıma evimi bıraktım, ben başka eve geçiyorum" demiş herkese.
Kızım doğdu, oda takımı aldı 2 bin liraya. Şok oldum gene, yoksa babam düzeliyor mu..
Herkes takdir etti babamı, ne iyi kalpli bir dede..
4 ay geçti, misafirlerin ayağı kesildi.
Babam benden 2 bin lira borç istedi.
Tesadüfe de bak, istediği miktar tam da aldığı odanın tutarı ile aynı..
Biliyordum geri vermeyeceğini, gittim koydum masaya, çıktım.
Canım, senin yaşadıkalrının benimkinden eksiği yok fazlası var sanki.
Umarım yanılıyorumdur, taciz yazmışsın..
aile içinde her olay olur sözü aile olabilenler için bulunmuş.
yaşadıklarınız aile içinde örtbas edilebileceklerden hiç değil.
hüsnüzan ile yaklaşımınızı yapabilme psikolojinizi anlamaya çalıştım okurken
anlamak istemeseymişim dedim sonra.. hele ki baba dediğiniz insanın bu denli hoşgörünüzü itelemesi,
görmemesi, yok sayması,,.
fıtratımız gereği kız evlatları babalarına daha yatkın olmak istiyorlar
bu çok özel bir duygu. yaşayamayanlar için özel.
burada okuyoruz ya bazen, babamla dışarı çıktık vesaire,, anlık bi irkilme yaşıyorum.
baba yaşındaki doktora gittiğimde, açıklamalarını uzun tutsun isterim, anlatsın konuşsun, ben de dinliyim. bu açlık hiç bitmiycek gibi. devam ederkende artması agresif yapıyor insanı. hatıra geldikçe, zaman zaman tabi.
canım babacım. özünde çok çok merhametlidir. yani bazen. belki de artık, önceden.
davranışları farklı olsa da, temelinde nefsini, nefsani duygularını kontrol edemeyen baba.lar.