Merhaba arkadaşlar...
Başlıkta da belirttiğim gibi, nişanımı attım. Çok seviyorduk birbirimizi, o kadar çok seviyorduk ki, sekizinci yılımızdaydık. Şu an neler hissettiğimi bile bilemeyecek kadar donuk bir haldeyim. Sanırım biraz uzun olacak yazacaklarım, affınıza sığınırım.
Beni hiç bir zaman ailesine karşı savunmadı, çokta birşey istemedim ki. Sadece beni korumasını, savunmasını bekledim. Küçük ablası annesiyle birlikte nişanlımın aklını çelmek için çok uğraştılar. Bana bayramda hediye edilen çeyrek bile başıma kalkıldı ablası tarafından. Ben yurtdışında doğdum büyüdüm, şu an da doğduğum ülkedeyim. Bayram geçer seyran geçer, bana bir çöp bile almış değiller, yani bayramlarda yırtıyorlar Türkiye de olmadığım için hiç bir hediye almadım. Yukarıda bahsettiğim çeyrekte görümcemin çeyreğiymiş meğerse başıma kalkabilmek için onu yollamışlar. Onu da tabi ben nişanlımla bayram hediyesi konusunu açtıktan sonra akıl etmişler. Düşünüp değer verdiklerinden degil...
Temmuz ayında İstanbula geldik, bayrama denk geldiği için ve baba tarafım İstanbulda olduğu için gelip gösteriş olarak koluma 2 bilezik geçirdi annesi yüzünü asarak. Nişanımız oldu ve bana bayramda taktığı bilezikleri çıkarttırıp taktırdı ama bişe demedim çünkü bir sorun olarak görmedim o an ama babamın bana aldığı bileziği de kendileri taktı olarak anons ettirdiler. Salonun parasını da babam ödedi, boş çıkmayim diye de set aldı adamcağız. Bunları yapabilmek için ve nişanlımı İngiltereye getirebilmek için burada ki evini sattı ama onlar bana bir çöp veremedi. Ağustos ayında da nişanlımı da aldık ailemle İngiltereye geldik çünkü burada yaşamayı istiyorduk.
İşte bundan sonra başladı herşey. Bu yaz evlenmek istedik çünkü artık yanlış geliyordu aynı evde nişanlı olarak yaşamak ve 8 yıl olmuştu birlikteliğimiz yani bunu 10 seneye çıkarmanın da anlamı yoktu. Vakti geldiği için annemgili arattık ve söylettik bu durumu. İstediğimiz ise 2 bilezik ve zincir oldu, duyar duymaz kaynanam "ne?!" dedi bir bağırdi orda sonra telefon kayınbabaya verildi. Öteki gelinlerinin elinden altınlarını nasıl zorla aldıklarını anlatmaya başladılar anneme. Bu ne demektir? Ailem çıtını bile çıkartmadı, babam zaten yumuşak, yapıcı, pozitif ve sakin bir adam, annemde aynı şekilde.
İşte bu olaydan sonra başladılar kaynana-görümce harekâtlarına. Annemle ilgili yalanlardan tutun da benim başıma kalkmalardan, babamın yüzüne karşı nişanı bitirip, bağırıp telefon kapatmalara kadar gitti iş. Kayınbaba olacak o şahsın dediklerini tek tek yazayım size. "Beni neden yoruyorsunuz!? Düğün müğün çalmıyorum size, ne hâliniz varsa görün! Bu iş bitmiştir. Beni bir daha aramayın, rahatsız etmeyin! Gidin düğününüzü Hilton'da yapın." Sen benim nişanımı ne yüzle bitirirsin ki? Bunları deme sebebi de ne biliyor musunuz? Bize sormadan gidip Hatay'da taa nerde kendi istedikleri tarihte salon tutuluyor. İstediğimiz yerde salonlar doluymuş diye haber yolluyorlar gelinleriye ve gidip kendileri yapacaklarını yapıyorlar.
Biz de araştırdık ve salonların boş olduğunu öğrendik, babam aradı ve boş yerlerin olduğunu söyledi, yani git istediğimiz yeri tut bile demeden adam ağzını açtı ve yukarıda yazdığım konuşma geçti. Babam kabul edecekti tuttukları salonu ama ağzını bile açamadı yüzüne kapandı telefon. Ben ânında nişanlıma haber verdim çünkü babasi nişanı attı, çalışıyodu aradığımda. Benden hemen sonra aramışlar nişanlımı ve "salonunuzu tuttum oğlum düğünüzü yapacam" demiş. Bir insan bu kadar iki yüzlü olur. İşte böyle böyle nişanlımın aklına girdiler. Ona kedi bize köpek gibi oldular. Kızmayın köpek dediğim için çünkü benim sevdiğimi, ilişkimi bitirdiler.
Bunlardan sonra bana görümceler mesaj atmaya ve uyarmaya başladılar. Hepsine saygı çerçevesinden tavrımı koydum seviyemi düşürmeden. Görümce hanım kendi için 6 bilezik isterken iyi de, ben 2 tane isteyince neden "Ben İlkay gibi 10 milyarlık altın istemiyorum" diyorsun? Artık yalanlarından, iftiralarından, her gün nişanlımı arayıp aramızın kötü olup olmadığını sormalarından bıktım. Adam nişanı bitirdiği halde ben sevgimden bırakmadım. Babam gel oğlum ben düğününü yaparım dedi o gün. Bunu hangi kayınbaba yapar? Bir gün olsun beni ve ya ailemi aramadılar inanır mısınız? Benim Temmuz ayında düğünüm olacaktı, bir gün olsun aramadılar. İsteklerim bile sorulmadı. Orada gelinlerini oğullarından boşamaya çalışırken, kızın karnında ki bebeği düşürtmeye çalışırken elleri taa İngiltereye kadar gelip bizim huzurumuzu bile bozdular.
Mutlu olalım diye hepsini telefonumda engelledim mesaj atamasınlar diye ve utanmadan nişanlımı arayıp resimlerimizi istiyorlar. Ne kadar yüzsüz utanmazsınız siz! Doğduğum ülkeyi nişanlım için, mesleği için terk etmeyi, ailemden uzak kalmayı bile seçtim. Türkiye de yaşayacaktım onun için. Ben burdaki kendi hayatımı senin için çöpe atmayı bile kabul ederken, sen beni bir gün olsun savunamadın... Allahtan korkmadılar ama. Beni istemediklerini de dile getirmişler zaten. Görümcem gibi istenmeyen gelin olmayı kabullenemezdim. Benim ve ailemin defalarca afedersiniz ağzına ettikten sonra ben neyi ne için devam ettireyim ki? Aileler düşman olmuş, hergün nişanlımdan hakaretler, evi terk etmeler, sana mecbur değilim, sen kimsin laflarını neden işiteyim ki?
Nişanlım bunları hiç görmedi. Hep ben suçlandım. Sen iyi olsan iyi olur severlerdi herhalde, sen kötü şeyler yapıyorsun ki sana kötüler dedi bana. Allahtan kork be Allahtan. Babası benim oğlum yok, kızım var bile dedi nişanlıma. Anneme, "Sen nasıl kocana gittin ki kızına altın istiyorsun?" bile dedi babası. Allahtan hiç bir zaman korkmadılar. Sessizliğimi kullandılar ama bitirdiler herşeyimizi. Ne yapacağımı bilemiyorum.