Ben dehbliyim kesin, doktora gitsem teşhisi kaparım.
Ama hayatımı asla ıskalamıyorum.
Uzun yıllar çalışma hayatım oldu, 10 yıllık evli olucam bu sene…
Asla işlerimi kendimi aksatmam.
İş yapmak istemedim mi akşama yaparım.
Ev mi silinecek silmedim mi gece silerim. Bu konu da usta oldum sessiz iş yapma ustasıyım.
Misafir mi gelecek evi bir gün önceden değilde 3 gün önceden başlıyorum temizlemeye, çünkü kendimi biliyorum. Ama o dar alanda takılı kalmiyorum.
Mesela yatak odam büyük ütü masam hep açık ve hazırdır. Oğlumun kıyafetlerini ütülemeden okula göndermem, e toplasam canım yapmak istemese bahane ile salarım.
Ama kendimi bildigim icin rutinlerimi oluşturdum.
Kendime kurallar koydum.
Temiz seviyorsan temiz olacaksın, hem evime hem kendime gibi gibi…
Sende kendine çıkar yollar bulacaksın bu senin elinde.
Ben çok ağır bir depresyon yaşadım. Allah düşmanımın başına vermesin… Güneş ışığı tenime değse bas baa bağırıyor, bir yudum su içsem kusuyor, yürememiyordum.
Bir hafta karanlık odada yaşadım.
Dedim bu böyle olmaz, kalkacaksın valla kalktım giyindim, yürüyüşe çıktım ama nasıl yürümek; yürüyemiyorum, başım dönüyor, midem bulanıyor, içim çok değişik bi şekilde acıyordu.
Pes etmedim, yürüdüm yürüdüm sevdiğim tatlıyı aldım eve geldim.
Oturdum ağladım, ne yersem yiyeyim ağzımda acı bi tat vardı. Tatlımı da yedim.
Sonra kendime geldim.
Doktora gittim, konuştum vs. Sana ilaç bile vermem sen kendini tedavi etmişsin dedi.
Yaşadığım olayı da kabul ettim geçecek bu dedim bitecek dedim.
Hayat kısa ve kuşlar uçuyor. Hayatımızı yaşayacağımız en güze versiyona çevirmek bizim elimizde…