• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Bir günde aydınlanma...

Merhabalar,

8 yıllık evliyim. 5 yaşında bir kızımız var. İş dolayısıyla yurtdışında yaşıyoruz ve kızımız 2 yaşından beri kreşe gidiyor. Son 2 senedir eşimle zaten hiç tadımız yoktu. 3 gündür şiddeti artan bir boğaz enfeksiyonu geçiriyorum ama doğal yollarla kendimi iyileştirmeye çalışıyorum. Bugün hasta olmama rağmen işe gittim ve günü çok zor tamamladım, iş yerim uzak olduğu içinde dönüşte artık iyice bitkindim, eve geldim, o daha erken gelmiş çocuğu kreşten almış ve evde aylak aylak takılıyordu. Ev buz gibi, Yemek yok, çocuk daha elini yüzünü yıkamamış, sabah çıkarken edilen kahvaltı tabakları hala masada...
15 dakika oyalanın yemek hazırlayacağım dedi. Ben koltukta uyuya kalmışım bir kalktım 1,5 saat geçmiş. çocuğun akşam yemeği saati yarım saat gecikmiş. Zaten hazırlayacağım dediği yemek en fazla donmuş pizza olur çünkü bir yumurta bile kıramaz. Çamaşır makinesine çamaşır bile atamaz, ev işlerini yapamaz, yapsa bile bilerek özensiz yaparki hepimiz iyice emin olalım yapamadığına.

Ben uyanıp apar topar kızıma yemek hazırladım, sonra kendime çorba yapmaya giriştim ama hastalık beni resmen bitirdi parmak uçlarım bile ağrıyor. Sonra bir patlama yaşadım...

Tabii böyle bir karar bir anda verilmez ama öyle yorulmuşumki! İkimizde eşit çalışıyoruz, o benden daha çok kazanıyor ama bu kadar sene bende geri kalan herşeyi sırtlanmışım... Çok büyük bir evde yaşıyoruz, temizlik saatler sürüyor, burada bahçe ce kapı önü bakımı düzenli tutulması ayrı iş, çocuğun faaliyetleri, misafir ağırlaması seheyat planları, tamir tadilat... hepsi sırtımdaymış. En son 2013 yılında tuvaleti temizlemiş! 8 senede sadece 3 defa akşam yemeği hazırlamış! Kızımızı tek başına hiç giydirmemiş!

Konuyu toparlamaya çalışayım; evden ayrılıyorum dedim. Sen bana yük oluyorsun, kızımla geçireceğim zamanımdan çalıyorsun. Artık senin arkanı toplamayacağım çünkü benim gücüm sadece kendime yetiyor. Hiç şaşırmadı. İyi tamam git bakalım nasış geçineceksin dedi.

Herkes hesapları için duruyormuş bu evde yani...

Konu ilerlerse bu akşamki patlamamdan önce benim gözümde eşim nasıldı diye yazarım. Bir anda böyle bitirebilen var mı aranızda? Şuanki nefretim, kızgınlığım ve kararlılığım sabah kalktığımda da duracak mı?

Vaktinizi aldım çok saolun okuduğunuz için. Öylesine yazmıyorum, gerçekten ama gerçekten şuanda benim gibi bu forumda dert anlatan, dert dinleyenlerin yorumlarına ihtiyacım var.
Bence sakin olun.yillarin getirdigi aliskanliklarini devam ettiriyor adam iste.bencillik hastaligi var bunlarda.sizin herseyi sirtlanmaniz ve sesinizi cikarmamaniz durumu normallestirmis.siz once bu durumu degistirmek icin caba gosterin degismeyecegi taktirde bisanmayi istediginizi bilsin ve karari o versin.ve hizmet etmeyi kesin kademeli olarak.yasiniz gencse ve durumu duzeltemezseniz bosanirsiniz .ama once biraz mucadele edin.keske bende zamaninda cok mucadele ettim.zirnik degismedi.bosanamadim akil bile edenedim bosanmak diye bir alternatifin oldugunu bile dusunenedim cevre baskisindan.biraz caba sarfedin hangi dilden anliyosa oyle ehillestirin yoksa bosayin gitsin
 
Ya bu sebeplerden ayrılmayı düşünme lütfen , bir yuva kolay kurulmuyor arkadaşım yapma bunu. Ben 11 aylık evliyim eşim gerçekten çok yardımcı olur bana , sadece okuyorum oda günde 2-3 maximum 4 saatimi alır ama sagolsun her şeyi yapar , yemek hariç. Evi çiçek gibi temizler , mutfak alışverişi yapar, çamaşırları makineye alır kurutur. Ama gerçekten bunları yapmasaydı bile ayrılmayı düşünmezdim. Sevgi önemli be , kolay bulunmuyor. Öfkeyle karar verme canim benim.
Yanlış anlamayın ama bence yeni evli olduğunuz için size biraz toz pembe geliyor,5 yıl sonra çocuk olduğunda ,bence aynı şeyi düşünmezsiniz:KK48::KK48::KK48:
 
evlilik toplumun bize biçtiği bir zorunluluk ve her iki tarafın da zaman zaman birbirine hakkı, mutluluğu, mutsuzluğu, niyetleri, sömürüsü, iyiliği, kötülüğü geçiyor. Diğeri, berikine haksızlık ediyor, beriki eşini köle gibi kullanıyor. Duygusal/Düşünsel işkenceler ayrı bir boyut.
İnsanlarla geçinmek zor, aynı evin içinde iki insanın yıllarca yaşaması daha da zor. Artık beğeni eşiği de zorlaştı. Kadınların top model gibi olmaları, aynı zamanda erkek gibi iş tutmaları, evde 10 kaplan gücüyle çekip çevirmeleri, çenelerini kapalı tutup sürekli naif olmaları, erkeklerin de zamana göre değişen -kategorize edeyim biraz -kro/zengin/yakışıklı ya da zengin/iş bilmeyen, beceriksiz, her işini kadının gördüğü şekillere girmeleri bekleniyor ya da kendileri bekliyorlar.
Erkeklerin bu kültürden aldıkları özgüven hele beni şişirdi artık. Ses çıkarmayan genelde bizim gariban Türk Kadını oluyor, çanak tutuyorlar “yuva kolay kurulmuyor bla bla” bir ton savunma mekanizması. Sonra bir bakıyoruz anamız, teyzemiz, ablamız, ninemiz çilekeş. Ama hala kadınlarımız yuva yıkma diye bir şarkı tutturmuş gidiyor. Yuvayı var eden, adına eş denen insanlardır, çiftler hacimleriyle yer işgal ediyorsa sadece, yok olmaya mahkumdur o yuva. Evlilik fiili olarak bitmese ve topluma karşı kalkan olarak gösterilmeye devam edilse de, insanı içten içe bitirir o saatten sonra. O açıdan tası tarağı toplayıp, üstündeki erkek hakimiyetini kıran kadınları ayrıca seviyor, takdir ediyorum. Kızınızla huzurlu olacağınıza inanıyorum. Sırtınızda bir yükle, ağır aksak gitmektense kafanız rahat, hayatınız konforlu olur. İleride çocuğunuz da sizi anlayacaktır. Sağduyulu ana babaların çocukları, zannetmiyorum alelade insanlar olsun.
 
Son düzenleme:
grill’cim bir sakin. Ben o kadar özgüvensiz aptal bir kadın değilim. Eşimle evlenmeden önce 4 senede birlikteliğimiz var, 12 yılımız birlikte geçmiş. Çok sevildim, çok mutlu edildim. Bunu hissediyordum ve eşimde öyleydi. Kızımda mutlu, özgüvenli, uyumlu bir çocuktur ve ben evimizdeki huzura bağlıyordum bunu. Evet, yeni anne olarak sürekli koşturuyordum, ailemizin hiçbir şeyi eksik olmamalı diye. Eşim çocuk değildir, bizim yaşlarımız 35 altı olmasına rağmen erken yaşta büyük sorumluluklr almış hayata erken atılmış ve başarılı olmuş kişileriz. İş yerinde hızlı yükselmiş, ve hayattaki diğer küçük işleri boşvermiş bir insan. Ama kendisinden başka birisi daha boş verirse ne olur tahmin edemiyor. O işine odaklnırken ben onun yükünü hafifleteyim tamam, ama o hızla kariyer yaparken benden geriye kalan iş yerinde bocalayan evde yıpranmış bir kadın. Bunu her yeri geldiğinde söyledim ama demekki umrunda değildi. Eşimle yfak tefek tartışmalrımız oluyordu ama hiç hakaret, kalp kırma olmamıştı. Son aylarda ufak ufak sıkılmaya başlamıştım, mesela işten çıkıp eve geliyorum, kızım uyuduktan sonra gün bitiyor, hayatım iş ve kızımla geçen zaman olmuştu. Eşimle biz artık tükenmişiz sanırım, ne zaman nasıl oldu bilmiyorum ama artık aramızda sevgi kalmamış. Saygı da bitmiş ki bu da birlikte yaşamayı sonlandırmak demek.
kusura bakma canım.
çalışan kadın hala ev hanımlığını kusursuz yapmaya çalışırken, erkek kaytarınca çok sinirleniyorum genel olarak.

hakkınızda hayırlısı olsun.
 
haklısın aslında ama boşanma sebebi bu olmamalı. kesin ve net konuşmayı denesen daha iyi olmazmıydı. seni yoran ev işiyse yardımcı tut ya da yemek olayıysa bir lokantayla anlaşıp haftanın iki üc günü yiyebilirsiniz ister evde ister dışarda. anladığım kadarıyla eşinin sorunu sadece ev işi ve yemek. diğer konularda problem yoksa bu boşanma sebei olmamalı. sanırım eşin bu kadar kolay ayrılmak istediğini söylediğin için tepki vermedi. bende olsam vermezdim açıkcası

önce seni zorlayan şeyleri ortadan kaldır ev işi ve yemek gbi onun çaresine bak. benim eşimde yapmaz. yetiştirme tarzı malesef. erkek anneleri sen erkeksin otur demekten vazgeçmediği sürece düzelmezler. çünkü beyinlerine işlemiş.
 
Merhaba, konunuzun devamını okudum eşyalarınızı hazırlamış durumdasınız ve gayet mantıklı düşünerek hareket ediyorsunuz.Ben şeyi merak ediyorum, niyetiniz ne? Tak diye tek celsede boşanmak mı, bir süre ayrı yaşamak mı, özür mü bekliyorsunuz, değişim mi bekliyorsunuz? Yani tam olarak ne beklentisi ile hareket ediyorsunuz şu an?
 
grill’cim bir sakin. Ben o kadar özgüvensiz aptal bir kadın değilim. Eşimle evlenmeden önce 4 senede birlikteliğimiz var, 12 yılımız birlikte geçmiş. Çok sevildim, çok mutlu edildim. Bunu hissediyordum ve eşimde öyleydi. Kızımda mutlu, özgüvenli, uyumlu bir çocuktur ve ben evimizdeki huzura bağlıyordum bunu. Evet, yeni anne olarak sürekli koşturuyordum, ailemizin hiçbir şeyi eksik olmamalı diye. Eşim çocuk değildir, bizim yaşlarımız 35 altı olmasına rağmen erken yaşta büyük sorumluluklr almış hayata erken atılmış ve başarılı olmuş kişileriz. İş yerinde hızlı yükselmiş, ve hayattaki diğer küçük işleri boşvermiş bir insan. Ama kendisinden başka birisi daha boş verirse ne olur tahmin edemiyor. O işine odaklnırken ben onun yükünü hafifleteyim tamam, ama o hızla kariyer yaparken benden geriye kalan iş yerinde bocalayan evde yıpranmış bir kadın. Bunu her yeri geldiğinde söyledim ama demekki umrunda değildi. Eşimle yfak tefek tartışmalrımız oluyordu ama hiç hakaret, kalp kırma olmamıştı. Son aylarda ufak ufak sıkılmaya başlamıştım, mesela işten çıkıp eve geliyorum, kızım uyuduktan sonra gün bitiyor, hayatım iş ve kızımla geçen zaman olmuştu. Eşimle biz artık tükenmişiz sanırım, ne zaman nasıl oldu bilmiyorum ama artık aramızda sevgi kalmamış. Saygı da bitmiş ki bu da birlikte yaşamayı sonlandırmak demek.

Ben burada cevabımı aldım. Hani size demiştim ya boşanma sebebi değil gibi ? Eğer sevgi bitti diyorsanız, ortada illa bir dayak, aldatma vs olmaması lazım boşanmak için.
Eğer gerçekten sevginiz bittiyse boşanmayı düşünmeniz normal.
Biraz sakinleşip detaylıca düşünün.
Zaten siz doğruyu bulacaksınız.
 
Konu sahibi durumlar ne olur bilemem ama eğer düzelirse evi terk etmekten vazgeçerseniz evi değiştirmeyi hiç düşündünüz mü?
Şahsen benim ne kadar mükemmel bir eşim de olsa o kadar büyük evde yaşayamam yatılı yardımcı falan lazım.
Obur türlü eve hizmet et dur yani gereksiz vakit kaybı.
Hani 3 5 çocuk olsa neyse ama çekirdek ailesiniz neticede küçük bir ev yeter de artar bile.
Ne kadar büyük ev o kadar çok eşya demek bir de off valla düşününce bile yoruldum.
 
Yanlış anlamayın ama bence yeni evli olduğunuz için size biraz toz pembe geliyor,5 yıl sonra çocuk olduğunda ,bence aynı şeyi düşünmezsiniz:KK48::KK48::KK48:
Bilmiyorum ki valla. Ama genel anlamda eşim öyle bir insandır. İnsanın birine yardım etmesi için eşi bile olmasına gerek yok, insan olan zaten kıyamaz. Ama ! Yine de böyle bisey icin boşanmak olmamalı.
 
Bir insan isterse herşeyi yapar. Yeterki istesin. Eşim gerçekten isterse yapamayacağı şey yok, bir sıcak yemek yapar, evde işlern ucundan tutar ama demekki daha öncelikli işleri var. Bu basit işleri sadece bana layık görüyor, rahatsızlığımı umursamıyor. Bu hiiç çözümü olmayan bir sorun bence, değişse bile maksimum 10 gün sonra yıllardır alışkın olduğu sisteme döner yine.
Evet kesinlikle katılıyorum isterlerse yaparlar benimki de istese gayet de yapardı, elinden her iş geliyor ama işine gelmedi rahata alıştı popoyu devirip yatmak daha makul tabii.
 
Şu mesajınızı okuyana dek ne öküz adam demiştim.
Ama bu mesajı okuduktan sonra biraz fazla acımasız olduğunuzu ve hastalığınız gereği fazla sinirlendiğinizi düşündüm.
Bir tek eksik tarafı ev işlerine hiç karışmaması.
Yani biraz fazla mı şey bekliyoruz acaba diye düşündüm ?
Hani bir adam için 5 kıstas varsa 4ü birden eksik olur o zaman boşanın derim.
Ama diğer eşlik vasıflarında iyi bir adam yani resmen.
Maddi olarak el üstünde tutuyor, ailenize saygıda kusur etmiyor, merhametli, gezdiriyor, seçimlerinize pek karışmıyor.
Ya isterseniz bana kızın, buradakiler de kızsın . Ama şımarıklık eden tek kişi eşiniz değil gibi duruyor.

Yani inanın 27 yaşındayım, o kadar çok bir sürü eksikliği olan erkek kaynıyor ki etraf.
En başta aileye saygı duyan yok.
Eşlerini eve tıkıyorlar, hep kendi dedikleri olsun istiyorlar, para konusunda ya sigaralarına para harcıyorlar ya vs vs.
Bilmiyorum bu benim düşüncem. Amacım sizi kırmak, kızdırmak değil.
Ama boşanma lafını hak eden bir eş gibi de durmuyor.
Yazdıklarınızda haklı olan taraflar olmakla beraber ben bazı taraflarına katılmıyorum. Boşanma olması için illa aldatma, fiziksel şiddet, içki kumar kadını eve kapatma özgürlüğünü kısıtlama vb. olması gerekmez ben de ilk konu açtığımda burada bana niye bosaniyorsun demişlerdi fiziksel şiddet aldatma içki kumar yok diye kır k.çini otur mantığı.boşanmak için illa adamın ağzımı bunumu kırması mı gerekiyor?illa başka kadınlarla aldatması mı gerekiyor?Bunlar çok uç örnekler bu örnekler olmadan da boşanılabilir karşı taraf mutlu değilse. Zaten kanunda da konu sahibinin yazdıkları boşanma sebebidir.
Konu sahibi evin yükünü tek başına sirtlanmak zorunda değil. Zaten müşterek çalışıyorlar, konu sahibinin evin giderlerine ortak olduğu gibi nasıl eşine bu konuda yardımcı oluyorsa eşinin de ev işlerine yardımcı olması gerekir.
Burada dikkatimi çekti konu sahibi ben istesem çalışmam, eşim birşey demez diyor.buna rağmen konu sahibi yine de çalışıp eşine destek veriyor.bu önemli bir ayrıntı. Konu sahibi çalışıyorsa, evin giderlerine ortak oluyorsa evin düzen ve temizliği ile ilgili şeyleri tek başına üzerine sırtlanmayi haketmiyor diye düşünüyorum.
 
Son düzenleme:
Yazdıklarınızda haklı olan taraflar olmakla beraber ben bazı taraflarına katılmıyorum. Boşanma olması için illa aldatma, fiziksel şiddet, içki kumar kadını eve kapatma özgürlüğünü kısıtlama vb. olması gerekmez ben de ilk konu açtığımda burada bana niye bosaniyorsun demişlerdi fiziksel şiddet aldatma içki kumar yok diye kır k.çini otur mantığı.boşanmak için illa adamın ağzımı bunumu kırması mı gerekiyor?illa başka kadınlarla aldatması mı gerekiyor?Bunlar çok uç örnekler bu örnekler olmadan da boşanılabilir karşı taraf mutlu değilse. Zaten kanunda da konu sahibinin yazdıkları boşanma sebebidir.
Konu sahibi evin yükünü tek başına sirtlanmak zorunda değil. Zaten müşterek çalışıyorlar, konu sahibinin evin giderlerine ortak olduğu gibi nasıl eşine bu konuda yardımcı oluyorsa eşinin de ev işlerine yardımcı olması gerekir.
Burada dikkatimi çekti konu sahibi ben istesem çalışmam, eşim birşey demez diyor.buna rağmen konu sahibi yine de çalışıp eşine destek veriyor.bu önemli bir ayrıntı. Konu sahibi çalışıyorsa, evin giderlerine ortak oluyorsa evin düzen ve temizliği ile ilgili şeyleri tek başına üzerine sırtlanmayi haketmiyor diye düşünüyorum.

Yok benim kastettiğim kumar, aldatma vs değil.
Ben de ille onlar olması gerektiğini düşünmüyorum boşanmak için.
Sadece yardım etmemesi mi ? diye düşünmüştüm.
Ama son yorumlarda konu sahibi "sevginin bittiğini" hissettiğini söylemiş.
Hatta o zaman alıntı yapıp, "işte şimdi bitmesi için bir neden" dedim.
:)
 
Yok benim kastettiğim kumar, aldatma vs değil.
Ben de ille onlar olması gerektiğini düşünmüyorum boşanmak için.
Sadece yardım etmemesi mi ? diye düşünmüştüm.
Ama son yorumlarda konu sahibi "sevginin bittiğini" hissettiğini söylemiş.
Hatta o zaman alıntı yapıp, "işte şimdi bitmesi için bir neden" dedim.
:)
Tamam o zaman aynı fikirdeyiz :) "yuvam bozulmasın" mantığıyla eşinin ömür boyu yaptıklarına katlanıp mutsuz bir hayat sürmüş olanlar var.yazık bence...
 
Tamam o zaman aynı fikirdeyiz :) "yuvam bozulmasın" mantığıyla eşinin ömür boyu yaptıklarına katlanıp mutsuz bir hayat sürmüş olanlar var.yazık bence...

Yok inanın o zihniyette değildi anlatmak istediklerim.
Aksine köprüleri kolay yıkan biriyimdir.
Ben sadece 5 yaşındayken anne baba ayrılığından sonra 22 yıl boyunca zorlu dönemlerim oldu.
Hani eğer "eşini seviyorsa ve eşinin de onu sevdiğine inanıyorsa" , sadece ev işlerinde yardım etmemesi yüzünden boşanmasını bu yüzden istemedim. Belki çocuğuyla zamanında aynı yaşta olduğum için ve o dönem yaşadığım için ayrılığı herhalde.
Ama sevginin bittiğini söyledi, eminse boşanmalı bence de. Çünkü sevgisiz çok zor.
Demek ki içinde bir şeyler bitmiş. Haklı sebepleri de var ona kimse bir şey diyemez o yüzden.
 
  • Beğen
Reactions: Den
grill’cim bir sakin. Ben o kadar özgüvensiz aptal bir kadın değilim. Eşimle evlenmeden önce 4 senede birlikteliğimiz var, 12 yılımız birlikte geçmiş. Çok sevildim, çok mutlu edildim. Bunu hissediyordum ve eşimde öyleydi. Kızımda mutlu, özgüvenli, uyumlu bir çocuktur ve ben evimizdeki huzura bağlıyordum bunu. Evet, yeni anne olarak sürekli koşturuyordum, ailemizin hiçbir şeyi eksik olmamalı diye. Eşim çocuk değildir, bizim yaşlarımız 35 altı olmasına rağmen erken yaşta büyük sorumluluklr almış hayata erken atılmış ve başarılı olmuş kişileriz. İş yerinde hızlı yükselmiş, ve hayattaki diğer küçük işleri boşvermiş bir insan. Ama kendisinden başka birisi daha boş verirse ne olur tahmin edemiyor. O işine odaklnırken ben onun yükünü hafifleteyim tamam, ama o hızla kariyer yaparken benden geriye kalan iş yerinde bocalayan evde yıpranmış bir kadın. Bunu her yeri geldiğinde söyledim ama demekki umrunda değildi. Eşimle yfak tefek tartışmalrımız oluyordu ama hiç hakaret, kalp kırma olmamıştı. Son aylarda ufak ufak sıkılmaya başlamıştım, mesela işten çıkıp eve geliyorum, kızım uyuduktan sonra gün bitiyor, hayatım iş ve kızımla geçen zaman olmuştu. Eşimle biz artık tükenmişiz sanırım, ne zaman nasıl oldu bilmiyorum ama artık aramızda sevgi kalmamış. Saygı da bitmiş ki bu da birlikte yaşamayı sonlandırmak demek.
kotu bir goruntu cizdiginize inanmiyorum kari koca olarak. acikcasi esinizin size yaptigi hatalari goremiyorum ama sizin kendinize yaptiginiz kotulukleri goruyorum (sikayet etmemek, her isi halletmek, ona bazi sorumluluklari yuklememek, fazlasiyla full-paket olmak vs gibi). kendime benzettim sizi acikcasi, ama eski evliligimdeki kendime. esinizin esimle uzaktan yakindan alakasi yok ama, bunu belirteyim. tabiki hatalarindan ogreniyor insan, cicegi burnunda evliyim ve vaktimi daha dogru, evdeki sorumluluklari daha dogru paylastirmayi, 'gucluyum hallederim'-mentalitemi bi kenara birakip 'beceremiyorum yanliz, gucsuzum, her ikimizin ortak gorevi, birlikte yapalim' demeyi ogrenmeye calisiyorum daha cok.
gecen bir is arkadasima 'evet esim ev islerinde yardimci oluyor' dedim. oyle bir firca yedim ki kadindan! 'sen yardimci oluyor diyerek butun islerin senin sorumlulugun ve gorevin oldugunu soyluyorsun, farkinda misin? sen bilirsin, ama emin ol, zamanla bu seni yoracaktir ve mutsuz yapacaktir, evinizdeki her is ortak sorumlulugunuz, sen biraz fazla yapiyor olabilirsin, konu o degil, ama islerimizin su su su ve bu kismini hallettim' diyerek sorumlulugunuzun ortak oldugunu soylemeni tavsiye ederim' dedi. bana bi dank etti tabi. bu bakis acisi bizim kulturumuzde yok cunku.
sanki farkli bir bakis acisiyla biraz daha mi deneseniz. cok fevri bir karar vermissiniz gibime geldi.

mutlu olmanizi dilerim, ve dilerim ki Allah dogru kararlar vermenizi nasip etsin.
 
Evde düzenli yardımcı olmamasının ben sorun yarattığını düşünmüyorum. Herkes bir yerlerde barınıyor ve barındığı yeri temizliyor değil mi? Yaşamak için temel gereklilikleri sağlıyoruz. Benim eşim bunları yapmıyor, çünkü onun yerine yapan birisi var ve hep aynı “ben anlamam” bahanesi arkasına sığınıyor. Bence bu bir insanı kullanmaktır. Benim bunu yıllarca farketmediğimi düşünerek te dozunu arttırmış. Eve nerdeyse baygın geliyorum ve bir lokma yemek yapmak bile aklına gelmiyor. O kadar uzakki konuya :KK43:

canım benim eşim de evde o kadar dağınık ki anlatamam. inan çorabını çıkarır öylece kalır, kıyafetlerini vs aynı şekilde çıkardığı yerde kalır. bir şey yer bardağı kalır çöpü kalır.. 2 haftada bir tam gün kadın geliyor eve o olmasa biz de birbirimize gireriz ama şöyle bir fark var benim eşim oğlumla çok ilgilidir. ben akşam çıkacak olayım onunla ilgilenir, sabah evden çıkarken giydirir yemeğini yedirir, benim işim varsa ilgilenir, uyutur vs. ben hasta olsam elimi işe sürdürmez yemek felan yapamaz o da öyle bir becerisi yok ama en kötü bir yerden yemek alır getirir.
yani tutulacak bir noktası var en azından ben kendi hayatımı yaşamak istediğimde alternatif oluyor bir de yemek yoksa aramaz ev temiz değilse söylenmez beklemez ve kadının gelmesini destekler.
artıları ile eksileri kendi açımdan anlaşılabilmek için yazdım. sen de fevri karar vermemen için böyle bir artı eksi listesi yap kendine. ona göre ver kararını. eksileri artılarını baskılıyorsa o zaman doğru karar vermişsin demektir.
 
canım benim eşim de evde o kadar dağınık ki anlatamam. inan çorabını çıkarır öylece kalır, kıyafetlerini vs aynı şekilde çıkardığı yerde kalır. bir şey yer bardağı kalır çöpü kalır.. 2 haftada bir tam gün kadın geliyor eve o olmasa biz de birbirimize gireriz ama şöyle bir fark var benim eşim oğlumla çok ilgilidir. ben akşam çıkacak olayım onunla ilgilenir, sabah evden çıkarken giydirir yemeğini yedirir, benim işim varsa ilgilenir, uyutur vs. ben hasta olsam elimi işe sürdürmez yemek felan yapamaz o da öyle bir becerisi yok ama en kötü bir yerden yemek alır getirir.
yani tutulacak bir noktası var en azından ben kendi hayatımı yaşamak istediğimde alternatif oluyor bir de yemek yoksa aramaz ev temiz değilse söylenmez beklemez ve kadının gelmesini destekler.
artıları ile eksileri kendi açımdan anlaşılabilmek için yazdım. sen de fevri karar vermemen için böyle bir artı eksi listesi yap kendine. ona göre ver kararını. eksileri artılarını baskılıyorsa o zaman doğru karar vermişsin demektir.
Seninkinin yapısı dağınık ama sorumsuz değil, kendi çapında bir desteği var. Bu güzel bir şey işte. Sonuçta adam beceremiyor ama kendince elinden geleni yapıyor dersin. Olay zaten bence eşlerin eksisi olması değil, evlilikte gerçekten yardım edip etmediği
 
Arkadaşımdayız, üst kata eşyalarımızı koyduk ama onun geniş odasında takılıyoruz. Biraz soğuk bizim kalacağımız oda, hiç ısıtılmadığı için diyor ama bakacağım, eğer ısınmazsa otel falan bakarım diye düşünüyorum çünkü kızımı da hasta etmek, birden ona fazlaca tramva yaratmak istemiyorum. Haftasonu kız kıza maceraya çıktık dedin şimdilik keyfi iyi.

Eşim aradı öğlen, 10 dk falan konuştuk ben pek birşey söylemedim, o da gelince konuşuruz deyip durdu. Sonra ben kızımı kreşten erken alıp eve girmeyince (bir uygulama ile eve girip çıkınca telefonlara bildirim gidiyor) navigasyondan takip etmiş, arkadaşıma girer girmez mesaj attı. Plan ne benim haberim yok diye. Az öncede uzunca bir mesaj yollamış daha sonra yazacağım. Buraya yeni geldik, kızım heyecanlı sağı solu karıştırıyor telefonla ilgilenemeyeceğim. Akşamki yerleşme durumumuza göre uyumadan yazarım yine.

Sevgiler !
 
Back