- 20 Ekim 2017
- 1.055
- 1.435
- 48
- 36
- Konu Sahibi DefineLoneliness
- #161
Ben de uzerine dusunmen fevri davranmaman tarftariyim.karsilikli konusmaniz ona gore yol izlemeniz lazim
Aşağıdaki videoyu izleyerek sitemizi ana ekranınıza web uygulaması olarak nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda mevcut olmayabilir.
Çok teşekkür ederim pozitif yorumun ve güzel sözlerin için. Mahcubiyet hissettim sanki"Sevmiyorum artık" diyorsan hiçbir şey diyemem.
Ama ben konuşmalarını çok mantıklı ve yapıcı buldum.
En azından niyeti temiz geldi bana çok.
Adamın haklılığı ve ya haksızlığı konusunda hiçbir şey demiyorum ama,
sen biraz fevri davranmışsın sanki o an için, birikmişlikle,
Ya "kötünün iyisi" mantığı tabi ki değil, ama sen de bilirsin ki hiç kimse mükemmel değil be naif kadın.
Ben seni çok sevdim, yazım tarzın, naifliğin. İnşallah senin gönlünce , ailenin yararına olsun her şey.
Hep derler ya , bir kağıt al önüne, sola artılarını sağa eksilerini yaz bu adamın. Hangisi ağır basıyorsa ona göre karar ver.
SEVMİYORUM diyorsan iş zaten bitmiştir , yazdıklarıma bakma bile.
Ama seviyorsan hemen kestirip atma derim.
eşin haklıysa neden evi terkedecek kadar fevri davrandığını anlayamadım.Çok teşekkür ederim pozitif yorumun ve güzel sözlerin için. Mahcubiyet hissettim sanki
Eşim zaten genel olarak sakin, duygularını net ve açıkca ifade eden birisidir. Birde hayata bakış açısı ve uzun vadeli beklentileri bana göre daha sade. Sağlıklıyız, barınacak evimiz yiyecek ekmeğimiz var mantığında sade yaşamayı sever, günlük hayattaki detaycılığı anlayamaz. En basitinden bir örnek; Bir aile bizi defalarca davet etti ama gidemedik, sonra birgün eşim onları davet etmek istedi. Bende dedimki daha biz gidemedik hiç ayıp olur, biz gidelim önce sonra onları davet ederiz. Ama eşime bu anlaşılmaz geliyor, neden neden deyip duruyor. Bu kurallar nerede yazıyor, samimiyiz arkadaşız diyorsak zaten bu sınırlar kalkmış olmalı diyor. Ama işte herkes onun gibi düşünmüyor, günlük hayatta yazılı olmayan bir sürü kural var böyle... İlişkilerde de bu şekilde. Eşim bunları asla anlayamıyor...
Açıklamalarının tamamını yazmadım buraya, toparlayamadım. Ama banada gayet mantıklı geldi yani artık resmin bütününe baktığımda bir bencillik veya kötü niyet görmüyorum. Ama ben sanırım kendi içimi hala rahatlatamadım. Bir soğukluk var yinede.
Merhaba,
2 gündür karışıklıktan yazamadım, kusura bakmayın lütfen. Cuma öğleden sonra arkadaşıma gittik, eşim önce ne olduğunu anlayamadı sonra ise mesaj ve arama bombardımanı başladı. Özetle diyorki: Evlenirken hiç bir süreç geçirmeden pat diye mi evlendik. Ayrılık söz konusu olunca niye birden bütün gemileri yakmışım. Ortada yüz kızartıcı bir suç yokken, sanki onarılmaz affedilmez birşey var gibi davranıyormuşum. Bizim aramızdaki iletişimsizlikten kaynaklı sorun, benim ruh ve beden sağlığımız zayıf olduğu bir zamanda patlak vermiş, bu olanlarda hiçbir suçu olmayan kızımıza tramva yaratıyormuşum. Çocuk normal bir gün geçirip sonra evde annesinin bağırışları, ertesi günde evden apar topar götürülmeye maruz bırakılmış. Sadece çocuk için değil benim içinde çok üzgünmüş bu kadar şikayetçi olduğumu anlamamış.
Yemek yapmama konusuna açıklaması: “Ben sürekli sofra kuran bir adam değilim. Eve gelince uyudun. Sana tabiiki yemek hazırlayacaktım ama yemeğin pişme süresi veya sen uyanmadan hazır edilmesi gerektiğini düşünemedim. Uyanınca yemek yeriz diye düşündüm işte, ben hazırlayacaktım işte. Sen birden kalkıp bağırıp çağırmaya başlayınca bende şok oldum.
Evdeki iş bölümü ile ilgili mantıklı bir açıklama yaptı ama, Ben zaten evdeki düzene dikkat ediyorum. Birlikte belirlediğimiz kurallara uyuyorum (burda demek istediği; kirli çamaşırın anında rengine göre sepetlere atılması, çöpün yemekten sonra hemen çıkarılması, her duş alanın banyoyu temizleyip çıkması va gibi) Ama evi bir sürü ıvır zıvır eşyayla doldurma konusunda karşı çıktım dinlemedin diyor. Ben bir kaç defa çiçeklerin yerleri değişmiş diye kızmıştım, gölgede duran çiçek pencere dibine itilmişti, heryeri böyle doldurdun ve ufak tefek gereksiz bir sürü iş ve kural var. Bende o yüzden mesela süpürge yapmıyorum diyor. Çatalların yerine kaşık karışsın istemiyorsun bende ellemenin sana daha büyük bir iyilik olacağını düşünüyorum diyor. Birde, benim bu ayrıntıcı ve titiz kurallarım ona saçma ve gereksiz geliyormuş, zamanını bunlarla harcayamazmış. Ayakkabıların durduğunu bile 3 farklı yer var evde ve ben genelde ayakkabılarımızı kullanım sıklığına göre oralara koyuyorum. Eşim girişteki ayakkabıya bir daha 1 ay sonra giyeceği bir ayakkabı koysa hemen sinir oluyorum ve söylüyorum ordan almasını. Bırak evimd raht ediyim, sokakta ayaklarımı koruma görevi olan ayakkabılara ben daha çok hizmet ediyorum diye söylendi o da.
Bu söylediklerini mantıklı buluyorum, ben hatalıymışım o konularda. Ama şuan içimde olan başka birşey. Kendimi değersiz ve dışlabmış hissettim ve bunların hiç biri bu hislerime açıklama getirmiyor.
Eşim hafta sonu kızımızla birşeyler yapmak istedi, o nedenlede çocuğun tatil gününü bir arkadaş evinde geçirmesine fazla sinirlendi. Bu sabah kızımızı aldı, yarın kreşe gidecek çocuk. Beni de merak ettiğini, eğer gerçekten bir sorunum varsa, evinde kaldığım arkadaşımın bana yardım edemeceğini. Kızımızın düzeninin bozulmasının beni zamanla dahada gereceğini falan söyledi. Ben senin ailenim, sorunu görüyorum. Yardım ve destek öneriyorum, telafi edeceğim diyor.
ben yarın buradan işe gideceğim. Eve gidesim yok ama kızım çok mahsun kaldı. Sabah ola hayrola diyorum...
Çok teşekkür ederim pozitif yorumun ve güzel sözlerin için. Mahcubiyet hissettim sanki
Eşim zaten genel olarak sakin, duygularını net ve açıkca ifade eden birisidir. Birde hayata bakış açısı ve uzun vadeli beklentileri bana göre daha sade. Sağlıklıyız, barınacak evimiz yiyecek ekmeğimiz var mantığında sade yaşamayı sever, günlük hayattaki detaycılığı anlayamaz. En basitinden bir örnek; Bir aile bizi defalarca davet etti ama gidemedik, sonra birgün eşim onları davet etmek istedi. Bende dedimki daha biz gidemedik hiç ayıp olur, biz gidelim önce sonra onları davet ederiz. Ama eşime bu anlaşılmaz geliyor, neden neden deyip duruyor. Bu kurallar nerede yazıyor, samimiyiz arkadaşız diyorsak zaten bu sınırlar kalkmış olmalı diyor. Ama işte herkes onun gibi düşünmüyor, günlük hayatta yazılı olmayan bir sürü kural var böyle... İlişkilerde de bu şekilde. Eşim bunları asla anlayamıyor...
Açıklamalarının tamamını yazmadım buraya, toparlayamadım. Ama banada gayet mantıklı geldi yani artık resmin bütününe baktığımda bir bencillik veya kötü niyet görmüyorum. Ama ben sanırım kendi içimi hala rahatlatamadım. Bir soğukluk var yinede.
Adam haklı bence. Bir anlık sinirle kızınızı sürüklemeseniz iyiydi. Gereksiz bir gerginlik olmuş oturup konuşulabilecekken. Fevri bir insan mısınız genelde bilemem tabi.
eşin haklıysa neden evi terkedecek kadar fevri davrandığını anlayamadım.
eşin olduğu gibi biri, sen de onu öyle kabul ettin. senin patlamana sebep olacak hiçbir şey yok ortada o zaman.
Uzatmadan barışın o halde.
malzeme çok da kullanmak istemedim.Peki olur.
Kusura bakma çok fazla malzeme veremediğim için.
Herkesin olur böyle patlama anları insanlık hali bence. Çocuk olunca arada biraz da hassas düşünmek gerekiyor tabi ama siz de insansınız sonuçta üst üste gelmiş biraz rahatsızlığınız üzerine bir de. Böyle anlarda biraz daha sakin olmaya çalışmak gerekiyor sanırım. Umarım yoluna girer her şey.
eşinizin ağzı iyi laf yapıyormuş
cidden o gün yemek hazırlayacağına inandıysanız diyecek bir şey yok
zaten çoğu evlilik böyle yürüyor
Hayır açıklamasından tatmin olmadım, ağzı iyi laf yapmaktan kasıt durumu kurtarmak için yalan yanlış konuşması ise ,öyle olmadığını biliyorum. Söylediği gibidir olay ama ben bu düşünce yapısından şikayetçiyim.
Evdeki iş bölümü ile ilgili mantıklı bir açıklama yaptı ama, Ben zaten evdeki düzene dikkat ediyorum. Birlikte belirlediğimiz kurallara uyuyorum (burda demek istediği; kirli çamaşırın anında rengine göre sepetlere atılması, çöpün yemekten sonra hemen çıkarılması, her duş alanın banyoyu temizleyip çıkması va gibi) Ama evi bir sürü ıvır zıvır eşyayla doldurma konusunda karşı çıktım dinlemedin diyor. Ben bir kaç defa çiçeklerin yerleri değişmiş diye kızmıştım, gölgede duran çiçek pencere dibine itilmişti, heryeri böyle doldurdun ve ufak tefek gereksiz bir sürü iş ve kural var. Bende o yüzden mesela süpürge yapmıyorum diyor. Çatalların yerine kaşık karışsın istemiyorsun bende ellemenin sana daha büyük bir iyilik olacağını düşünüyorum diyor. Birde, benim bu ayrıntıcı ve titiz kurallarım ona saçma ve gereksiz geliyormuş, zamanını bunlarla harcayamazmış. Ayakkabıların durduğunu bile 3 farklı yer var evde ve ben genelde ayakkabılarımızı kullanım sıklığına göre oralara koyuyorum. Eşim girişteki ayakkabıya bir daha 1 ay sonra giyeceği bir ayakkabı koysa hemen sinir oluyorum ve söylüyorum ordan almasını. Bırak evimd raht ediyim, sokakta ayaklarımı koruma görevi olan ayakkabılara ben daha çok hizmet ediyorum diye söylendi o da.
..