Merhaba,
2 gündür karışıklıktan yazamadım, kusura bakmayın lütfen. Cuma öğleden sonra arkadaşıma gittik, eşim önce ne olduğunu anlayamadı sonra ise mesaj ve arama bombardımanı başladı. Özetle diyorki: Evlenirken hiç bir süreç geçirmeden pat diye mi evlendik. Ayrılık söz konusu olunca niye birden bütün gemileri yakmışım. Ortada yüz kızartıcı bir suç yokken, sanki onarılmaz affedilmez birşey var gibi davranıyormuşum. Bizim aramızdaki iletişimsizlikten kaynaklı sorun, benim ruh ve beden sağlığımız zayıf olduğu bir zamanda patlak vermiş, bu olanlarda hiçbir suçu olmayan kızımıza tramva yaratıyormuşum. Çocuk normal bir gün geçirip sonra evde annesinin bağırışları, ertesi günde evden apar topar götürülmeye maruz bırakılmış. Sadece çocuk için değil benim içinde çok üzgünmüş bu kadar şikayetçi olduğumu anlamamış.
Yemek yapmama konusuna açıklaması: “Ben sürekli sofra kuran bir adam değilim. Eve gelince uyudun. Sana tabiiki yemek hazırlayacaktım ama yemeğin pişme süresi veya sen uyanmadan hazır edilmesi gerektiğini düşünemedim. Uyanınca yemek yeriz diye düşündüm işte, ben hazırlayacaktım işte. Sen birden kalkıp bağırıp çağırmaya başlayınca bende şok oldum.
Evdeki iş bölümü ile ilgili mantıklı bir açıklama yaptı ama, Ben zaten evdeki düzene dikkat ediyorum. Birlikte belirlediğimiz kurallara uyuyorum (burda demek istediği; kirli çamaşırın anında rengine göre sepetlere atılması, çöpün yemekten sonra hemen çıkarılması, her duş alanın banyoyu temizleyip çıkması va gibi) Ama evi bir sürü ıvır zıvır eşyayla doldurma konusunda karşı çıktım dinlemedin diyor. Ben bir kaç defa çiçeklerin yerleri değişmiş diye kızmıştım, gölgede duran çiçek pencere dibine itilmişti, heryeri böyle doldurdun ve ufak tefek gereksiz bir sürü iş ve kural var. Bende o yüzden mesela süpürge yapmıyorum diyor. Çatalların yerine kaşık karışsın istemiyorsun bende ellemenin sana daha büyük bir iyilik olacağını düşünüyorum diyor. Birde, benim bu ayrıntıcı ve titiz kurallarım ona saçma ve gereksiz geliyormuş, zamanını bunlarla harcayamazmış. Ayakkabıların durduğunu bile 3 farklı yer var evde ve ben genelde ayakkabılarımızı kullanım sıklığına göre oralara koyuyorum. Eşim girişteki ayakkabıya bir daha 1 ay sonra giyeceği bir ayakkabı koysa hemen sinir oluyorum ve söylüyorum ordan almasını. Bırak evimd raht ediyim, sokakta ayaklarımı koruma görevi olan ayakkabılara ben daha çok hizmet ediyorum diye söylendi o da.
Bu söylediklerini mantıklı buluyorum, ben hatalıymışım o konularda. Ama şuan içimde olan başka birşey. Kendimi değersiz ve dışlabmış hissettim ve bunların hiç biri bu hislerime açıklama getirmiyor.
Eşim hafta sonu kızımızla birşeyler yapmak istedi, o nedenlede çocuğun tatil gününü bir arkadaş evinde geçirmesine fazla sinirlendi. Bu sabah kızımızı aldı, yarın kreşe gidecek çocuk. Beni de merak ettiğini, eğer gerçekten bir sorunum varsa, evinde kaldığım arkadaşımın bana yardım edemeceğini. Kızımızın düzeninin bozulmasının beni zamanla dahada gereceğini falan söyledi. Ben senin ailenim, sorunu görüyorum. Yardım ve destek öneriyorum, telafi edeceğim diyor.
ben yarın buradan işe gideceğim. Eve gidesim yok ama kızım çok mahsun kaldı. Sabah ola hayrola diyorum...