Bir anlık gönül kayması ve pişmanlıklarım

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Allah affet sin ne diyelim!
Neden gunahiniza bizleride şahit ettiniz onu anlayamadım ama...
İnşaallah eski kocaniz yeni hayatında çok mutlu olur,size diyecek birseyim yok yalnızca çocuklar ne olacak :KK42:şimdi?...
 
Bir aile dağılmış, üzüldüm. Kimse ahkam kesmesin çünkü bu işler başına gelmedikçe bilemez. Sokaktaki adam laf atsa pis sapık dersin ama bu tarz arkadaşlıktan dönen flört çok evlilik yıkıyor, hem kadın hem erkek için geçerli. Karşınızdaki kadın yada erkek profesyonel bir flörtöz ise sizden en azından bir mola kahvesini koparır, kimisi dur demeyi bilir, kimisi de b hanım gibi kapılır, hele ki evlilik öncesi flört yaşamadıysa ve merakı varsa bu daha çok oluyor.
Size gelince durumunuza üzüldüm ama madem iş bu noktaya geldi karşıdaki kadın da bilmeli, bu adam önce size gelmiş, başkalarına da gidecektir.
Eşine çok üzüldüm, çocuklar da varmış. Adama bi mektup yaz nasıl hataya düştüğünü anlat ve çocuklar için ılımlı bir ayrılık talep et, onlar da perişan olmasın.
 
Dilerim bir hikaye denemesi olsun bu yazılanlar..Zira 8 yıllık çocuklu bir evlilikte bir eşin kadın yada erkek bu kadar kolay aldatabililmesi hayal ürünü olsun sadece.Üstelik ailece görüşülüyorken yahu şimdi biz kime inanıp güvenelim bu hayatta?
 
Bu hikayede bazı noktalar fazla çiğ kalmış o kısımları daha fazla ısıtman pişirmen gerek..az daha çalış sen.olacak olacak
 
Umarım bir daha bu yanlışa düşmezsiniz..
Ne bekliyordunuz ki..
Rabbim ıslah etsin, günahlarınızı affetsin..
 
Bu hikayede bazı noktalar fazla çiğ kalmış o kısımları daha fazla ısıtman pişirmen gerek..az daha çalış sen.olacak olacak
Bir anlık değil mesela olay di mi
Orayı bir düzeltmesi lazım :)
Sonra hiçbirşey konuşmadan ayrılan çift kısmıda olmamış
Konuşulacak ne kalmışsa adama" hee taktım boynuzu mu ne var bunda boşanacak mı? "diyecek :KK48:
Olur olur
Az daha azmetmeli
 
Öyle de güzel anlatmış ki sanki masal anlatıyor..:işsiz:
Hiç pişman gibi de değilsin bunu hakketmişsin..
Bi halt yeteceksen boşan ne yapacaksan yap..
Ne kolay insanları enayi yerine koyup gururu onuru ile oynamak..
Pess...
 
CÇocuklarınıza nasıl kiyiyorsunuz ?
Rahat mı batıyor arkadaş ?
Kesin sizi cok seven , gözünüzün içine bakan bir esiniz vardı. .
Siz hakettiginizi bulmussunuz ama eşinize , çocuklarınıza çok acidim. ...
 
Karisi da bilsin,yok oyle eglen gec, neyse hayirlisi olsun.olan olmus keşke lere bakma artik.
 
Esiniz ve cocuklariniz adina cok üzüldüm sizin icinde üzüldüm anne oldugunuz icin ve böyle birsey yasadiginiz icin. Yaptiginiz hata hemde büyük hata insallah kendinize yeni bir sayfa acarak evlatlarinizla mitlu olabilme sansiniz olur.Allah yardimciniz olsun.
 
Nereden nasıl başlayacağımı bilemediğim bir konu. 8 yıllık evliyim. Yada evliliğimin son zamanları desem daha uygun olur sanırım. Eşimle ayrılmanın eşiğindeyiz. Belkide çoğunuz bu yazıyı okurken her şey bitmiş olacak benim adıma. Çok değil yaklaşık 3- 4 ay öncesine kadar aslında her şey olması gerektiği gibiydi. Ev, iş çocukların kreşi, ev işleri, akraba ziyaretleri v.s.

Peki ne oldu da bu hale geldik? İlk baştan başlayayım. Ailece görüştüğümüz dostlarımız arkadaşlarımız vardı bizimde. Genelde hepsi bizim gibi evli çiftler. Benim için sıradan olan sohbetler, espriler arkadaşlıklar. Maalesef içlerinde biri için sıradan değilmiş. Ben bunu çok geç anladım. Anladığımda iş işten geçmiş oldu.

Bir gün iş yerinde çalışırken ailece görüştüğümüz arkadaşımın kocası geldi. Çok şaşırdım. Çünkü benim yaptığım işle onun hiç bir kesişme noktası yoktu. Selam, kelam, sohbet, çay kahve derken dişe dokunur bir şey sormadan gitti. Yarım saat sonra telefonuma 'teşekkür ederim' şeklinde bir mesaj gönderdi. Çok üzerinde durmasam da acaba dedim. Ertesi gün günaydın mesajı, nasılsınlar falan derken konuşmaya mesajlaşmaya başladık. O kadar çabuk gelişti ki her şey, ben ne yapıyorum diye düşünmeye bile fırsat bulamadım. Gün içinde gizli saklı mesajların yerini öğle kahvesi, öğle yemeği almaya başladı zamanla. Konuşmaları, iltifatları hoşuma gitmişti.

Akşam olup eve gelince sanırım suçluluk duygusundan olsa gerek eşime daha fazla ilgi alaka gösteriyordum. Olabildiğince dikkatli idim. Görüştüğüm kişiyi bir kadın ismi ile telefonuma kaydetmiştim. Mesajları aramaları siliyordum eve gelmeden önce mutlaka. Sonra hayatımın en büyük hatasını yaptım. Birlikte oldum. Neden yaptım, gerek varmıydı. Çok hırpaladım kendimi ama vazgeçemedim bir türlü. Eşimizi boşamaktan, evlenmekten bahsetmeye başlarken buldum kendimi. Pişmanlıklarım vardı tabi ki. Bulutların üstünde gibi de olsam eşimi çocuklarımı düşündükçe kahroluyordum. Bir noktada ne kadar dikkatli bir kadın olsanız da açık vermeniz kaçınılmaz oluyormuş. Eşim laptobumdan açık kalan mailime bakmış. Orada ayrıntılı gelen telefon faturamda kiminle saatlerce konuştuğumu bulması zor olmamış tabiki. Normal bir güne uyandığım günün ilerleyen saatleri ızdırap olacakmış meğer benim için.

O gün iş çıkışı eşim aldı beni. İnanılmaz sinirli, üzgün, dinlemiyor bile beni. Gerçi dinlese ne diyecektim. Sonra arabayı otoparka çekti. Onunla ne boyuttasın anlat bana dedi. Altta kalmadım. Nasıl böyle bir şeyi bana yakıştırırsın falan diye üste çıktım. Çünkü belge yoktu elinde. Güçlü durdum. Sakinleşti azda olsa. Olayın üzerinden sonra üç beş gün küs kaldı bana. Konuşmadı hiç. Sonra azda olsa daha rahat davranmaya başladı. Hiç bir daha konuyu açmadık. Yavaş yavaş normale dönmeye başladık. Sanırım yanıldığını, benim öyle biri olmadığımı düşündü. Olayın ertesi günü saçma sapan olan diğer ilişkimi bitirmek için ofis dışında bir görüşme ayarladım. Durumu anlattım. Sonuçta ikimizde evliydik sonuçta kaybedecek şeylerimiz ağır olacaktı. Bir daha görüşmemek üzere ayrıldık. Konu kapanmıştı o an için. Telefonu sildim. Engelledim.

Aradan üç hafta geçmişti. Benim için her şey normale dönmüştü. Ta ki yasak ilişkimin başrolünün 'seni özledim' mesajına kadar. Başka bir numaradan yazmış. Bana çok alıştığını bensiz mutsuz olduğunu, her şeyi göze aldığını belirtir uzun uzun cümleler. İnsan elindekine emin olunca hata yapmaktan korkmuyormuş. Ama elindekinden de bu kadar emin olmamak gerekiyormuş. Tekrar başladık. Telefon hattını kullanmadık. Daha dikkatli idik. İnternet üzerinden konuşuyor. Buluşmayı bu şekilde ayarlıyorduk. Bir ay kadar geçti böyle.

Eşim her ne kadar bana hiç belli etmese de şüpheleniyormuş. Bir gün başka bir telefondan görüştüğüm adamın, bendeki engelli telefonuna benim adıma mesaj yazmış. Ne yapıyorsun, neredesin diyerek. O da cevap olarak oldukça sıcak mesajla cevap verince dayanamayıp aramış, kavga kıyamet, küfürler derken sonrasında beni arayan eşim telefonda ettiği binbir hakaretle beni terkettiğini söyleyerek benden gitti. Ne benim aileme, nede onun ailesine hiçbir şey diyemedik. Tek taraflı boşanma isteği ile mahkemeye başvurmuş. Ne konuşuyor benimle. Ne telefonuma cevap veriyor. İş yerine gitmeye, karşısına çıkmaya cesaretim yok. Hiç bir şey konuşmadan ayrılan ilk çift olacağız sanırım. Görüştüğüm adam sıfatlı insan müsveddesi asla onu aramamı söyleyerek mutlu hayatına çoktan döndü. Bir ben kaldım kapkara bir gecenin sessiz ve yalnızlığında ve bunu fazlasıyla hakettim.
Voovvoowwvv üstat neler dönüyormuş yahu. İlahi adalet mi desem, kesin kocası da aldatmayan bir tiptir karısını seviyordur Lanet öküzün TEK’i olsa bunlara kesin maruz kalmazdı mı desem, fake konu mu desem
 
Nereden nasıl başlayacağımı bilemediğim bir konu. 8 yıllık evliyim. Yada evliliğimin son zamanları desem daha uygun olur sanırım. Eşimle ayrılmanın eşiğindeyiz. Belkide çoğunuz bu yazıyı okurken her şey bitmiş olacak benim adıma. Çok değil yaklaşık 3- 4 ay öncesine kadar aslında her şey olması gerektiği gibiydi. Ev, iş çocukların kreşi, ev işleri, akraba ziyaretleri v.s.

Peki ne oldu da bu hale geldik? İlk baştan başlayayım. Ailece görüştüğümüz dostlarımız arkadaşlarımız vardı bizimde. Genelde hepsi bizim gibi evli çiftler. Benim için sıradan olan sohbetler, espriler arkadaşlıklar. Maalesef içlerinde biri için sıradan değilmiş. Ben bunu çok geç anladım. Anladığımda iş işten geçmiş oldu.

Bir gün iş yerinde çalışırken ailece görüştüğümüz arkadaşımın kocası geldi. Çok şaşırdım. Çünkü benim yaptığım işle onun hiç bir kesişme noktası yoktu. Selam, kelam, sohbet, çay kahve derken dişe dokunur bir şey sormadan gitti. Yarım saat sonra telefonuma 'teşekkür ederim' şeklinde bir mesaj gönderdi. Çok üzerinde durmasam da acaba dedim. Ertesi gün günaydın mesajı, nasılsınlar falan derken konuşmaya mesajlaşmaya başladık. O kadar çabuk gelişti ki her şey, ben ne yapıyorum diye düşünmeye bile fırsat bulamadım. Gün içinde gizli saklı mesajların yerini öğle kahvesi, öğle yemeği almaya başladı zamanla. Konuşmaları, iltifatları hoşuma gitmişti.

Akşam olup eve gelince sanırım suçluluk duygusundan olsa gerek eşime daha fazla ilgi alaka gösteriyordum. Olabildiğince dikkatli idim. Görüştüğüm kişiyi bir kadın ismi ile telefonuma kaydetmiştim. Mesajları aramaları siliyordum eve gelmeden önce mutlaka. Sonra hayatımın en büyük hatasını yaptım. Birlikte oldum. Neden yaptım, gerek varmıydı. Çok hırpaladım kendimi ama vazgeçemedim bir türlü. Eşimizi boşamaktan, evlenmekten bahsetmeye başlarken buldum kendimi. Pişmanlıklarım vardı tabi ki. Bulutların üstünde gibi de olsam eşimi çocuklarımı düşündükçe kahroluyordum. Bir noktada ne kadar dikkatli bir kadın olsanız da açık vermeniz kaçınılmaz oluyormuş. Eşim laptobumdan açık kalan mailime bakmış. Orada ayrıntılı gelen telefon faturamda kiminle saatlerce konuştuğumu bulması zor olmamış tabiki. Normal bir güne uyandığım günün ilerleyen saatleri ızdırap olacakmış meğer benim için.

O gün iş çıkışı eşim aldı beni. İnanılmaz sinirli, üzgün, dinlemiyor bile beni. Gerçi dinlese ne diyecektim. Sonra arabayı otoparka çekti. Onunla ne boyuttasın anlat bana dedi. Altta kalmadım. Nasıl böyle bir şeyi bana yakıştırırsın falan diye üste çıktım. Çünkü belge yoktu elinde. Güçlü durdum. Sakinleşti azda olsa. Olayın üzerinden sonra üç beş gün küs kaldı bana. Konuşmadı hiç. Sonra azda olsa daha rahat davranmaya başladı. Hiç bir daha konuyu açmadık. Yavaş yavaş normale dönmeye başladık. Sanırım yanıldığını, benim öyle biri olmadığımı düşündü. Olayın ertesi günü saçma sapan olan diğer ilişkimi bitirmek için ofis dışında bir görüşme ayarladım. Durumu anlattım. Sonuçta ikimizde evliydik sonuçta kaybedecek şeylerimiz ağır olacaktı. Bir daha görüşmemek üzere ayrıldık. Konu kapanmıştı o an için. Telefonu sildim. Engelledim.

Aradan üç hafta geçmişti. Benim için her şey normale dönmüştü. Ta ki yasak ilişkimin başrolünün 'seni özledim' mesajına kadar. Başka bir numaradan yazmış. Bana çok alıştığını bensiz mutsuz olduğunu, her şeyi göze aldığını belirtir uzun uzun cümleler. İnsan elindekine emin olunca hata yapmaktan korkmuyormuş. Ama elindekinden de bu kadar emin olmamak gerekiyormuş. Tekrar başladık. Telefon hattını kullanmadık. Daha dikkatli idik. İnternet üzerinden konuşuyor. Buluşmayı bu şekilde ayarlıyorduk. Bir ay kadar geçti böyle.

Eşim her ne kadar bana hiç belli etmese de şüpheleniyormuş. Bir gün başka bir telefondan görüştüğüm adamın, bendeki engelli telefonuna benim adıma mesaj yazmış. Ne yapıyorsun, neredesin diyerek. O da cevap olarak oldukça sıcak mesajla cevap verince dayanamayıp aramış, kavga kıyamet, küfürler derken sonrasında beni arayan eşim telefonda ettiği binbir hakaretle beni terkettiğini söyleyerek benden gitti. Ne benim aileme, nede onun ailesine hiçbir şey diyemedik. Tek taraflı boşanma isteği ile mahkemeye başvurmuş. Ne konuşuyor benimle. Ne telefonuma cevap veriyor. İş yerine gitmeye, karşısına çıkmaya cesaretim yok. Hiç bir şey konuşmadan ayrılan ilk çift olacağız sanırım. Görüştüğüm adam sıfatlı insan müsveddesi asla onu aramamı söyleyerek mutlu hayatına çoktan döndü. Bir ben kaldım kapkara bir gecenin sessiz ve yalnızlığında ve bunu fazlasıyla hakettim.
çok kötü olmuş bir anlık monotonluktan boşluktan yararlanarak heyecan arayışı o ikinci adamla asla görüşme zarar gelir böylesi bir durumu benim bir ablanın kocası yaşadı karısına ben aşık oldum demiş evlenmişlerdi keşke olmasaymış kınamıyorum kuluz ama bu iyi bir ders olmuştur size
Bir yakın arkadaşımın karısıda aile dostuyla Mesajlarını bana gösterdi o zaman çok konuştuk erkek kahroluyor bir akşam kavga ettiler beni de çağırdı sonra şimdi kadın hatasını anladı bir daha olmadı öylesi bir durumda mutlular
 
Ya çok sakin bi insansınız ya da tüm bunlar sizi pek etkilememiş. Çünkü yazdıklarınızda en ufak bir duygu belirtisi yok. Fake konu diyenler olmuş, heralde öylesiniz. Bu fake konu açanları da hiç anlamayacağım, amaç nedir yani çok ilginç ve hastalıklı bi durum..
 
Başlık hiç olmamış cınım ya.
Bir anlık falan değil. Bayaga bayaga planlı programlı, bile isteye, yakalanıp devam ede ede birliktelik olmuş bu.
Pişmanlıkta birlikteliğe değil. Yakalanmaya zaten.

Ayrıca adam dogrusunu yapıyorken sizinle görüşmemekte. Zeytinyağı gibi utanmadan suyun üstünde çıkma becerinizden korkmuş belli ki...

Bir de aklıma ister istemez gelen;



3.27 den sonrası Konu sahibine epey tanıdık gelir :)
 
Konuyu gercek dusunerek iyi olmus sana haketmissin esin senin gibi rezile cocuklarini vermez umarim
Ayrica bir iyilik yap adamin karisina herseyi anlat o da kocasinin ne mal oldugunu gorsun
 
Nereden nasıl başlayacağımı bilemediğim bir konu. 8 yıllık evliyim. Yada evliliğimin son zamanları desem daha uygun olur sanırım. Eşimle ayrılmanın eşiğindeyiz. Belkide çoğunuz bu yazıyı okurken her şey bitmiş olacak benim adıma. Çok değil yaklaşık 3- 4 ay öncesine kadar aslında her şey olması gerektiği gibiydi. Ev, iş çocukların kreşi, ev işleri, akraba ziyaretleri v.s.

Peki ne oldu da bu hale geldik? İlk baştan başlayayım. Ailece görüştüğümüz dostlarımız arkadaşlarımız vardı bizimde. Genelde hepsi bizim gibi evli çiftler. Benim için sıradan olan sohbetler, espriler arkadaşlıklar. Maalesef içlerinde biri için sıradan değilmiş. Ben bunu çok geç anladım. Anladığımda iş işten geçmiş oldu.

Bir gün iş yerinde çalışırken ailece görüştüğümüz arkadaşımın kocası geldi. Çok şaşırdım. Çünkü benim yaptığım işle onun hiç bir kesişme noktası yoktu. Selam, kelam, sohbet, çay kahve derken dişe dokunur bir şey sormadan gitti. Yarım saat sonra telefonuma 'teşekkür ederim' şeklinde bir mesaj gönderdi. Çok üzerinde durmasam da acaba dedim. Ertesi gün günaydın mesajı, nasılsınlar falan derken konuşmaya mesajlaşmaya başladık. O kadar çabuk gelişti ki her şey, ben ne yapıyorum diye düşünmeye bile fırsat bulamadım. Gün içinde gizli saklı mesajların yerini öğle kahvesi, öğle yemeği almaya başladı zamanla. Konuşmaları, iltifatları hoşuma gitmişti.

Akşam olup eve gelince sanırım suçluluk duygusundan olsa gerek eşime daha fazla ilgi alaka gösteriyordum. Olabildiğince dikkatli idim. Görüştüğüm kişiyi bir kadın ismi ile telefonuma kaydetmiştim. Mesajları aramaları siliyordum eve gelmeden önce mutlaka. Sonra hayatımın en büyük hatasını yaptım. Birlikte oldum. Neden yaptım, gerek varmıydı. Çok hırpaladım kendimi ama vazgeçemedim bir türlü. Eşimizi boşamaktan, evlenmekten bahsetmeye başlarken buldum kendimi. Pişmanlıklarım vardı tabi ki. Bulutların üstünde gibi de olsam eşimi çocuklarımı düşündükçe kahroluyordum. Bir noktada ne kadar dikkatli bir kadın olsanız da açık vermeniz kaçınılmaz oluyormuş. Eşim laptobumdan açık kalan mailime bakmış. Orada ayrıntılı gelen telefon faturamda kiminle saatlerce konuştuğumu bulması zor olmamış tabiki. Normal bir güne uyandığım günün ilerleyen saatleri ızdırap olacakmış meğer benim için.

O gün iş çıkışı eşim aldı beni. İnanılmaz sinirli, üzgün, dinlemiyor bile beni. Gerçi dinlese ne diyecektim. Sonra arabayı otoparka çekti. Onunla ne boyuttasın anlat bana dedi. Altta kalmadım. Nasıl böyle bir şeyi bana yakıştırırsın falan diye üste çıktım. Çünkü belge yoktu elinde. Güçlü durdum. Sakinleşti azda olsa. Olayın üzerinden sonra üç beş gün küs kaldı bana. Konuşmadı hiç. Sonra azda olsa daha rahat davranmaya başladı. Hiç bir daha konuyu açmadık. Yavaş yavaş normale dönmeye başladık. Sanırım yanıldığını, benim öyle biri olmadığımı düşündü. Olayın ertesi günü saçma sapan olan diğer ilişkimi bitirmek için ofis dışında bir görüşme ayarladım. Durumu anlattım. Sonuçta ikimizde evliydik sonuçta kaybedecek şeylerimiz ağır olacaktı. Bir daha görüşmemek üzere ayrıldık. Konu kapanmıştı o an için. Telefonu sildim. Engelledim.

Aradan üç hafta geçmişti. Benim için her şey normale dönmüştü. Ta ki yasak ilişkimin başrolünün 'seni özledim' mesajına kadar. Başka bir numaradan yazmış. Bana çok alıştığını bensiz mutsuz olduğunu, her şeyi göze aldığını belirtir uzun uzun cümleler. İnsan elindekine emin olunca hata yapmaktan korkmuyormuş. Ama elindekinden de bu kadar emin olmamak gerekiyormuş. Tekrar başladık. Telefon hattını kullanmadık. Daha dikkatli idik. İnternet üzerinden konuşuyor. Buluşmayı bu şekilde ayarlıyorduk. Bir ay kadar geçti böyle.

Eşim her ne kadar bana hiç belli etmese de şüpheleniyormuş. Bir gün başka bir telefondan görüştüğüm adamın, bendeki engelli telefonuna benim adıma mesaj yazmış. Ne yapıyorsun, neredesin diyerek. O da cevap olarak oldukça sıcak mesajla cevap verince dayanamayıp aramış, kavga kıyamet, küfürler derken sonrasında beni arayan eşim telefonda ettiği binbir hakaretle beni terkettiğini söyleyerek benden gitti. Ne benim aileme, nede onun ailesine hiçbir şey diyemedik. Tek taraflı boşanma isteği ile mahkemeye başvurmuş. Ne konuşuyor benimle. Ne telefonuma cevap veriyor. İş yerine gitmeye, karşısına çıkmaya cesaretim yok. Hiç bir şey konuşmadan ayrılan ilk çift olacağız sanırım. Görüştüğüm adam sıfatlı insan müsveddesi asla onu aramamı söyleyerek mutlu hayatına çoktan döndü. Bir ben kaldım kapkara bir gecenin sessiz ve yalnızlığında ve bunu fazlasıyla hakettim.
Bundan sonraki hayatinizda basari ve mutluluk dilerim .Kolay gelsin .

Bir kere yapinca hata derler de, ikinciye ne derler bilemedim .
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X