Bir açıklamaya bile layık görülmeden sessizce terkedildim

Sinemaya ne icin gidildigi belli demek de en basit deyimiyle cehalettir.
Verdi cevap, o is icin gidiliyomus genelde
Sinemaya sevişmek için gidiyormuş çevresi.
Ben böyle bir şey demedim, yazdığımı çarpıtıp uydurmayın.

Ortaokul zamanlarında ergen kuzenlerim ve sınıftaki bazı tipler sinemaya bazen sevgilileriyle gizlice görüşmek için gidiyorlardı. Ballandırdıkları kısım ise arka koltuklarda şahit olduklarıydı. Bana itici geliyordu da bu yüzden, ne yalan söyleyeyim. Anlatmasalardı da sinema ilgimi çekmiyordu. 14 yaş öncesinden bahsediyorum bu arada.


Vizyonda sadece hollywood filmleri olmuyor yalnız. Festival filmleri, başka sinema filmlerini gösterime alan yerler de var.
Biliyorum. İlgimi de çekmiyor değil ama hiç gidemedim. Bazen netten izlemeye çalışıyorum.

Evde izlenen filmle sinemada izlenen filmde başka oluyor. Karanlıkta büyük bir ekranda izlemek elbette farkıdır.
Birileriyle dizi/film seyretmek bana göre değil. Filme odaklanmam lazım. Spoil verenler ve film seyrederken konuşanlar affedersiniz ama filmin içine de ediyorlar. Bu faktör elenmeli. Dikkatim çabuk dağılıyor, sahneleri kaçırıyorum. Detay kaçırmamam gerekli (Gizemli veya edebi bir film değilse bile). Seyrettiğim şey benim kontrolümde olmalı ayrıca. Anlamadığım yeri geri sarmalıyım, yeri gelince durdurmalıyım. Ufak çıtta kıyameti koparırım. Ruh hastası moduna giriyorum bir şey seyrederken ve dinlerken.

Bu arada amfide, konferans salonunda veya projeksiyonlu sınıflarda film/belgesel seyretmişliğim var. Evet, gerçekten güzel. Sinema atmosferini de tahmin edebiliyorum ama ekranla arama başkalarının girmemesi gerekir. Son yıllarda film veya dizi seçiminde artık fazla seçiciyim. Yorumlara, puanlamalara vs bakarak seçiyorum. Sinemada da yeni gösterim olacağı için o riske giremem, seyretsem de muhtemelen beğenmeyeceğim de.

Bir gün sinemaya gitmeme sebep nostaljik filmler veya sanat filmleri olur. Popüler filmlere gitme durumum p<0,001.

Kısacası sinema salonu bana göre değil.
 
Ben böyle bir şey demedim, yazdığımı çarpıtıp uydurmayın.

Ortaokul zamanlarında ergen kuzenlerim ve sınıftaki bazı tipler sinemaya bazen sevgilileriyle gizlice görüşmek için gidiyorlardı. Ballandırdıkları kısım ise arka koltuklarda şahit olduklarıydı. Bana itici geliyordu da bu yüzden, ne yalan söyleyeyim. Anlatmasalardı da sinema ilgimi çekmiyordu. 14 yaş öncesinden bahsediyorum bu arada.



Biliyorum. İlgimi de çekmiyor değil ama hiç gidemedim. Bazen netten izlemeye çalışıyorum.


Birileriyle dizi/film seyretmek bana göre değil. Filme odaklanmam lazım. Spoil verenler ve film seyrederken konuşanlar affedersiniz ama filmin içine de ediyorlar. Bu faktör elenmeli. Dikkatim çabuk dağılıyor, sahneleri kaçırıyorum. Detay kaçırmamam gerekli (Gizemli veya edebi bir film değilse bile). Seyrettiğim şey benim kontrolümde olmalı ayrıca. Anlamadığım yeri geri sarmalıyım, yeri gelince durdurmalıyım. Ufak çıtta kıyameti koparırım. Ruh hastası moduna giriyorum bir şey seyrederken ve dinlerken.

Bu arada amfide, konferans salonunda veya projeksiyonlu sınıflarda film/belgesel seyretmişliğim var. Evet, gerçekten güzel. Sinema atmosferini de tahmin edebiliyorum ama ekranla arama başkalarının girmemesi gerekir. Son yıllarda film veya dizi seçiminde artık fazla seçiciyim. Yorumlara, puanlamalara vs bakarak seçiyorum. Sinemada da yeni gösterim olacağı için o riske giremem, seyretsem de muhtemelen beğenmeyeceğim de.

Bir gün sinemaya gitmeme sebep nostaljik filmler veya sanat filmleri olur. Popüler filmlere gitme durumum p<0,001.

Kısacası sinema salonu bana göre değil.
Siz kültürsüz değilsiniz. Biraz alıngan biraz da önyargılısınız. Denemeden nereden o ambiyansın hoşunuza gidip gitmeyeceğini biliyorsunuz?
Açıkçası yazdıklarınız hala hiç gitmemenizin garipliğini değiştirmiyor. Denersiniz beğenmezseniz bir daha gitmezsiniz. Ama insan bir kere bile nasıl gitmez.
Önyargılı insanlarla anlaşamam. Hiç ömründe sinemaya, tiyatroya, konsere gitmemiş insanı garipserim.
Oğlum beş yaşında okuluyla dahi sinemaya gitti. Okul gezileri dahi düzenleniyor yani.
 
Bu konudaki sorun sadece sinema mı sence? Biz konunun geneline yorum yaptık, ayrıca sinemaya hiç gitmemiş olması da sadece bütünün ufacık bir parçasıydı.
Ufak bir parçasıydı ama sadece sinema olayına dokunduranlar var. Bu da beni rahatsız etti. Önceden her hafta sinemaya gitmiş olsaydı ne değişecekti? Hiçbir şey. İlkokul mezunları da veya sanat deyince öğürenler de sinemaya gidiyor. Sinemanın kriter olarak yazılması bana saçma geldi. Sinemaya gitmeyenler için edilen hakaretler de rahatsız edici.

Bence kendinizin de bu konuda eksik hissettiğiniz için bu tepkiyi vermişsiniz.
Yoo, tepki sebebim yukarıda.

Benim hayatımda en üzgün olduğum anlarda en iyi dostlarımdan biridir sinema.
Seyretmek için beklediğim bir film var tarayıcıda. Uygun günü bekliyorum 3 haftadır (abartıyorum, farkındayım). Başka işlerimin arasında sıkıştırılmış olarak değil, sakin bir zamanda seyretmeyi bekliyorum.

Adam her şeyiyle dört dörtlük sanki tek ona takılmişiz gibi yapmaya gerek yok. Neresinden bakilsa leş biri için sarf edilmiş sözlere bu kadar içerlemeniz manasız yani.
Adam zırnık umurumda değil. Ben sadece medeniyet kapısı=sinema salonu tavırlarına takıldım. Dünya klasiği kitaplar de, temel coğrafya ve tarih bilgisi de ama sinema salonuna ayak basmakla kültürün ne alakası var? Film seyretme kriteri sinemaya gitmek midir? Ben buna takıldım. Adamın zihniyeti zaten leş, isterse resim sergisi gezsin. Ne değişecekti ki? Niye sinemaya gitmemiş olmasına takınıldığına takıldım ben de.
 
Siz kültürsüz değilsiniz. Biraz alıngan biraz da önyargılısınız. Denemeden nereden o ambiyansın hoşunuza gidip gitmeyeceğini biliyorsunuz?
Açıkçası yazdıklarınız hala hiç gitmemenizin garipliğini değiştirmiyor. Denersiniz beğenmezseniz bir daha gitmezsiniz. Ama insan bir kere bile nasıl gitmez.
Önyargılı insanlarla anlaşamam. Hiç ömründe sinemaya, tiyatroya, konsere gitmemiş insanı garipserim.
Oğlum beş yaşında okuluyla dahi sinemaya gitti. Okul gezileri dahi düzenleniyor yani.
7. Koğuştaki Mucize filmi ilgimi çekmişti. Bizimkiler de gitti hep beraber ama ben yine gitmedim. Duygusal olduğunu biliyordum. Ben duygularımı açık etmekten hoşlanmam, başkaları yanında ağlayamam. Birileriyle seyretmek istememe sebebim de bu. Yalnız seyretmek isterim ki filmi yaşayayım yoksa dümdüz seyretmek bana zevk vermiyor. Seyretmek için seyretmek istemiyorum. Belki bunu ilk başta belirtmem gerekirdi. Ekranla arama kimse girmemeli, rahat da olmalıyım. Duygusal filmlerde bu yüzden sinema bana göre hiç değil.
 
Defolsun gitsin ya. Şimdi bu salak yüzünden egon zedelendi diye daha ağır geliyor sanıyorsun ayrılık süreci. Aslinda bu mal herif nasıl bana böyle davranabilir buna nasıl izin verdim diye kendine kızdığın için egon zedelendi yoksa başka bisi degil. Kendinle barışınca merak etme o salak kimmiş iyyy ben bunu mu adam yerine koymuşum diyeceksin emin ol. Biraz zaman geçsin bir iki ay gör bak. Öyle diyeceksin . Seni tekrar arayacak zaman gecince. Yazar ararsa da ya canım biz birbirimize uygun değiliz ben çok sıkılıyorum senle soyleyememistim kusura bakma bb yazıp geç.
 
Ufak bir parçasıydı ama sadece sinema olayına dokunduranlar var. Bu da beni rahatsız etti. Önceden her hafta sinemaya gitmiş olsaydı ne değişecekti? Hiçbir şey. İlkokul mezunları da veya sanat deyince öğürenler de sinemaya gidiyor. Sinemanın kriter olarak yazılması bana saçma geldi. Sinemaya gitmeyenler için edilen hakaretler de rahatsız edici.


Yoo, tepki sebebim yukarıda.


Seyretmek için beklediğim bir film var tarayıcıda. Uygun günü bekliyorum 3 haftadır (abartıyorum, farkındayım). Başka işlerimin arasında sıkıştırılmış olarak değil, sakin bir zamanda seyretmeyi bekliyorum.


Adam zırnık umurumda değil. Ben sadece medeniyet kapısı=sinema salonu tavırlarına takıldım. Dünya klasiği kitaplar de, temel coğrafya ve tarih bilgisi de ama sinema salonuna ayak basmakla kültürün ne alakası var? Film seyretme kriteri sinemaya gitmek midir? Ben buna takıldım. Adamın zihniyeti zaten leş, isterse resim sergisi gezsin. Ne değişecekti ki? Niye sinemaya gitmemiş olmasına takınıldığına takıldım ben de.
Sinema
Ufak bir parçasıydı ama sadece sinema olayına dokunduranlar var. Bu da beni rahatsız etti. Önceden her hafta sinemaya gitmiş olsaydı ne değişecekti? Hiçbir şey. İlkokul mezunları da veya sanat deyince öğürenler de sinemaya gidiyor. Sinemanın kriter olarak yazılması bana saçma geldi. Sinemaya gitmeyenler için edilen hakaretler de rahatsız edici.


Yoo, tepki sebebim yukarıda.


Seyretmek için beklediğim bir film var tarayıcıda. Uygun günü bekliyorum 3 haftadır (abartıyorum, farkındayım). Başka işlerimin arasında sıkıştırılmış olarak değil, sakin bir zamanda seyretmeyi bekliyorum.


Adam zırnık umurumda değil. Ben sadece medeniyet kapısı=sinema salonu tavırlarına takıldım. Dünya klasiği kitaplar de, temel coğrafya ve tarih bilgisi de ama sinema salonuna ayak basmakla kültürün ne alakası var? Film seyretme kriteri sinemaya gitmek midir? Ben buna takıldım. Adamın zihniyeti zaten leş, isterse resim sergisi gezsin. Ne değişecekti ki? Niye sinemaya gitmemiş olmasına takınıldığına takıldım ben de.
Bu konuda son kez yazıyorum. Benim için çok önemli sinema kültürü bilmek. Arkadaş, es, aile farketmez. Sinema kültürü yoksa gözümde vasattir o insan.
Ama burdaki mevzu benim kişisel durumum değil. Tr sanat açısından ozellikle kısıtlı. Edebi eserleri bir şekilde okul yardımı ile okuyabiliyorlar. Sanat eğitimi de yok okullarda. Bu yüzden bizim ülkemizde bir insan operaya, baleye, tiyatroya, herhangi bir sergiye ulaşımı kısıtlı olabilir.Ama sinema eskiye göre çok yaygın. Ama 25 yaşına kadar, konu sahibinin sevgilisi gibi şehir merkezi ulaşımı olan bir insanin sinemaya hiç gitmemiş olması kabul edilemez. Merak duygusu yok demektir. Sanatla hiç alakasi yok demektir. Medeniyetten de nasibini almamış demektir. Sinemayı sevmediğine karar verebilmek için bile bir kere gitmek gerekir.
Cevap yazmayacağım tekrar. Polemiğe dönecek. Sorun sinema sevip sevmemesi değil( benim için çok önemli) bir kere bile merak edip gitmemesi onu medeniyetsiz yapar.
 
Sinema

Bu konuda son kez yazıyorum. Benim için çok önemli sinema kültürü bilmek. Arkadaş, es, aile farketmez. Sinema kültürü yoksa gözümde vasattir o insan.
Ama burdaki mevzu benim kişisel durumum değil. Tr sanat açısından ozellikle kısıtlı. Edebi eserleri bir şekilde okul yardımı ile okuyabiliyorlar. Sanat eğitimi de yok okullarda. Bu yüzden bizim ülkemizde bir insan operaya, baleye, tiyatroya, herhangi bir sergiye ulaşımı kısıtlı olabilir.Ama sinema eskiye göre çok yaygın. Ama 25 yaşına kadar, konu sahibinin sevgilisi gibi şehir merkezi ulaşımı olan bir insanin sinemaya hiç gitmemiş olması kabul edilemez. Merak duygusu yok demektir. Sanatla hiç alakasi yok demektir. Medeniyetten de nasibini almamış demektir. Sinemayı sevmediğine karar verebilmek için bile bir kere gitmek gerekir.
Cevap yazmayacağım tekrar. Polemiğe dönecek. Sorun sinema sevip sevmemesi değil( benim için çok önemli) bir kere bile merak edip gitmemesi onu medeniyetsiz yapar.
Son olarak festival filmlerini netten izlediğinizi söylemişsiniz. Çok zor.Tek bir yılın filmleri için ya tüm platformlara üye olup listedeki filmlerin yarısını bölük pörçük 2-3 yıl içerisinde tamamlarsiniz ya da sinema emekcilerinin emeğini hiçe sayarak korsan kovalarsiniz.
 
Hiçbir sebep yokken terkedildim. Daha öncedende sevgililerim oldu sevdim, sevildim/sevilmedim vs... Ama hiç bu kadar üzüldüğümü yikildigimi hatırlamıyorum
. Terapiye başlayacak kadar yıkıldım. Ben hayatımda ilk defa aşık olmuştum. Hatta hayatımda ilk defa tamam ben buldum,ben bu adamla evlenirim demiştim. İlk defa sevgilisinin olduğunu söylemişti,cinsellik hariç hemen her şeyin ilkini benimle yaşadı. Sinemaya bile ilk defa gitti. Hiçbir kötü anımız yok kendisi de öyle demisti zaten hiç kötü günümüz yok hepsi güzel beni çok mutlu ediyorsun diye, illaki ufak tefek anlaşmazlıklarım oldu ama o kadar.İlgiye bogmadim,ilgisiz bırakmadım, anlamsız kavgalar çıkarmadım,her zaman güzel ve özenli oldum, dünyamın merkezi yapmadım sadece sevdim ve buna uygun davrandım.
4 ay flört 2.5 aylık sevgililik. Cinsellik yaşayana kadar her şey çok güzeldi. Sonra birden ilgisi azalmaya başladı son 1 ayda. Sorunca da ben böyleyim falan diyordu. Bu arada bakire olmamamı sorun etti. Ama benimle beraber olmaktanda geri durmadı. Ona bunu bir kusur olarak görmediğimi söylemiştim daha önceki erkek arkadaşımı sevdigimi onunda beni sevdiğini ama yürümedigini falan söyledim çok detay vermeden. Bir de şu an değilse bile ileride ciddi bir ilişki isteyebilecegimi eğer bunu sorun edecekse başından soylemisini istedim, seninle daha önce hissetmediğim duyguları hissediyorum dusunucem falan dedi. Tamam dedim sana bir hafta zaman vereceğim yazmayacağım sende düşün bana bir cevap ver söz mü dedim söz dedi. Gayet tatlı bir şekilde askımli konusarak o günü bitirdik. Aradan on gün geçti ses çıkmadı dün merak edip ben yazdım napiyorsun diye geç cevap verdi. Bende bir süredir konuşmuyoruz mesele varsa konuşup halledelim ya da durumu netlestirelim dedim. Hiç cevap vermedi. Bende dahada yazmadım. Yazmamda zaten gurursuz değilim, beni istemeyen birine ne yazsam boş. Sosyal medyasindaki resmi kaldırmıştı ben istemiyorum diye tekrar koymuş ardından da bir kızla takiplesmeye başlamış. Hiçbir şey anlamadım insan düşmanıyla ayrılsa dahi bir açıklama yapar, bir şey söyler. Şunu da düşünüyorum insanların yetişme tarzından dolayı tabuları olabilir bekareti kusur olarak görebilir. Ama gerçekten seven bir insan bunu kusur olarak görse bile kabul ederdi. Kendimi kullanilmis ve değersiz hissediyorum. Anılar üzerime üzerime geliyor. Hiçbir şey içimdeki yangını söndürmüyor sanki. Ne kadar mesaj arama fotoğraf varsa sildim. Hediyelerini kaldırdım. Arkasından agladığımı düşünmesin,egosu oksanmasin ,unuttuğumu düşünsün diye kolum kopsa yazmam. Ama bu acı nasıl geçecek.. günlük rutinime devam ediyorum köpeğimi çıkartıyorum, sporuma gidiyorum, arkadaşlarımla çıkıyorum,okula gidiyorum dışarıdan gayet iyi mutlu gözüküyorum ama sürekli aklımda. Ne oldu, neden böyle oldu, ben nerede hata yaptım. Nasıl inandım.
Ben şunu anlamıyorum erkekler ben daha önce sevistim bak bunu düşün dese ben bunu onur kırıcı bulurum ne erkeğe ne kadına böylesi mahrem birsey sorulmamali bizim toplumumuz bekaret göstergesi değil kız bebekleri mikroptan koruyan o zarı alıp sözde namus göstergesi yaptığı için yok yere damgalaniyor kızlarımız yurt dışında evlilik öncesi 20 adamla yatıp evlendiği adamla bir ömür mutlu yaşayan insanlar var ama bizde bir kere sevdi sevisti diye ömür boyu damgalı.. Ben olsam kendisi sormadığı sürece kimseye bak önceden sevmiştim bilgim olsun demem çok itici gerçekten.. bunu kendinize yapmayın artık.. böyle bi dallamadan kurtulman çok iyi olmus
 
Ben şunu anlamıyorum erkekler ben daha önce sevistim bak bunu düşün dese ben bunu onur kırıcı bulurum ne erkeğe ne kadına böylesi mahrem birsey sorulmamali bizim toplumumuz bekaret göstergesi değil kız bebekleri mikroptan koruyan o zarı alıp sözde namus göstergesi yaptığı için yok yere damgalaniyor kızlarımız yurt dışında evlilik öncesi 20 adamla yatıp evlendiği adamla bir ömür mutlu yaşayan insanlar var ama bizde bir kere sevdi sevisti diye ömür boyu damgalı.. Ben olsam kendisi sormadığı sürece kimseye bak önceden sevmiştim bilgim olsun demem çok itici gerçekten.. bunu kendinize yapmayın artık.. böyle bi dallamadan kurtulman çok iyi olmus
Aslında o şekilde olmadı yani durduk yere söylemedim o an olayın akışında önce ben sordum , sorma sebebim de anı geliştiği için hazırlıksız olmamız daha önceden birliktelik yaşamadiysa risk almak istememem. Ben sorunca o da sordu önce konu öylece kapandı, sonra ne oldu nasil açıldı hatırlamıyorum.
 
Aslında o şekilde olmadı yani durduk yere söylemedim o an olayın akışında önce ben sordum , sorma sebebim de anı geliştiği için hazırlıksız olmamız daha önceden birliktelik yaşamadiysa risk almak istememem. Ben sorunca o da sordu önce konu öylece kapandı, sonra ne oldu nasil açıldı hatırlamıyorum.
Talihsiz bir anı olmus bence sizde kafanızda asamiyorsunuz bekaret olayını o yüzden yaşanmış bunlar .. Bir kuzenim daha önce bir birliktelik yasadi şu an evli evlendigi kişiye anlattığını sanmıyorum çünkü bunu anlayıp kabul edecek bir tiple evli değil.maalesef bizim kültürümüzün iki yüzlülüğü..ama çok mutlu kız ve hamile bu mutluluğu haketmemesi için bir kere sevişip dürüst olması gerekiyordu ve onu yapmadı..ki bence iyiki de yapmadı hiçbir kız bir kere aşık oldu sevdi sevisti diye bir ömür yalnızlığa mahkum kalmamalı hele de karşısındaki 20 kadınla yatmis Türk erkegiyse
 
Talihsiz bir anı olmus bence sizde kafanızda asamiyorsunuz bekaret olayını o yüzden yaşanmış bunlar .. Bir kuzenim daha önce bir birliktelik yasadi şu an evli evlendigi kişiye anlattığını sanmıyorum çünkü bunu anlayıp kabul edecek bir tiple evli değil.maalesef bizim kültürümüzün iki yüzlülüğü..ama çok mutlu kız ve hamile bu mutluluğu haketmemesi için bir kere sevişip dürüst olması gerekiyordu ve onu yapmadı..ki bence iyiki de yapmadı hiçbir kız bir kere aşık oldu sevdi sevisti diye bir ömür yalnızlığa mahkum kalmamalı hele de karşısındaki 20 kadınla yatmis Türk erkegiyse
Bende akillanmis oldum işte
 
İnsanlar öyle haydi ben olgun olacağım diye olmuyor ki, okumuyor, izlemiyor etkileşim içine girmiyor, geldiği kültür belli ve ondan kopacak, gelişecek hiçbir hareketi yok ne bekliyordunuz? Sevgili olmak için seçtiğiniz kriterler neydi ki? Uzun vadede çok daha fazla sıkıntı yaşardınız, böyle kaçmalar da sonra yoklamaları getirir. O ara psikolojim bozuktu sana yanlış yaptım manevları yakındır. Onurunuz incinmesin hiç, sakince bırakın, gitsin.
 
Ergen degilse her seyin ilkini seninle yasayan erkekle olmaz zaten. Sinemaya bile gitmemis diyorsun, dagda mi yasamis bu vatandas. Belli kendi kucuk dar dunyasinda yasamis ve sen ona fazla geldin, hatta acik yazmak gerekirse 'genis' geldin. Tabi seninle cinsellik yasayacak, yasamayacak kadar karakterli kac erkek var dunyada acaba ya da var mi? Uzuluyorsun haklisin, sevdigin icin aci cekiyorsun. Ama neden, nicin diye dusunme. 40 senelik yasamimda bunu tam olarak ogrendim. Baskasinin eylemlerinin nedenini anlamaya calisma.
 
Güncelleme:
Bugün psikologla ilk seansimi yaptım çok iyi geldi terapi resmen gözümü açtı. İnternette sitelerde özgeçmişlere, uzmanlık alanlarına, yorumlarına baktım, kendime yakın ve uygun olani seçtim. Resmen seans bitince kuş gibiydim yüklerden kurtulmus gibi. Pislik gibi terkedilen ilişkisinin ardından üzülen herkese tavsiyemdir
 
Güncelleme:
Bugün psikologla ilk seansimi yaptım çok iyi geldi terapi resmen gözümü açtı. İnternette sitelerde özgeçmişlere, uzmanlık alanlarına, yorumlarına baktım, kendime yakın ve uygun olani seçtim. Resmen seans bitince kuş gibiydim yüklerden kurtulmus gibi. Pislik gibi terkedilen ilişkisinin ardından üzülen herkese tavsiyemdir
Adı ne canım.meral ettim paylaşır misn bu arada çok sevindim
 
Hiçbir sebep yokken terkedildim. Daha öncedende sevgililerim oldu sevdim, sevildim/sevilmedim vs... Ama hiç bu kadar üzüldüğümü yikildigimi hatırlamıyorum
. Terapiye başlayacak kadar yıkıldım. Ben hayatımda ilk defa aşık olmuştum. Hatta hayatımda ilk defa tamam ben buldum,ben bu adamla evlenirim demiştim. İlk defa sevgilisinin olduğunu söylemişti,cinsellik hariç hemen her şeyin ilkini benimle yaşadı. Sinemaya bile ilk defa gitti. Hiçbir kötü anımız yok kendisi de öyle demisti zaten hiç kötü günümüz yok hepsi güzel beni çok mutlu ediyorsun diye, illaki ufak tefek anlaşmazlıklarım oldu ama o kadar.İlgiye bogmadim,ilgisiz bırakmadım, anlamsız kavgalar çıkarmadım,her zaman güzel ve özenli oldum, dünyamın merkezi yapmadım sadece sevdim ve buna uygun davrandım.
4 ay flört 2.5 aylık sevgililik. Cinsellik yaşayana kadar her şey çok güzeldi. Sonra birden ilgisi azalmaya başladı son 1 ayda. Sorunca da ben böyleyim falan diyordu. Bu arada bakire olmamamı sorun etti. Ama benimle beraber olmaktanda geri durmadı. Ona bunu bir kusur olarak görmediğimi söylemiştim daha önceki erkek arkadaşımı sevdigimi onunda beni sevdiğini ama yürümedigini falan söyledim çok detay vermeden. Bir de şu an değilse bile ileride ciddi bir ilişki isteyebilecegimi eğer bunu sorun edecekse başından soylemisini istedim, seninle daha önce hissetmediğim duyguları hissediyorum dusunucem falan dedi. Tamam dedim sana bir hafta zaman vereceğim yazmayacağım sende düşün bana bir cevap ver söz mü dedim söz dedi. Gayet tatlı bir şekilde askımli konusarak o günü bitirdik. Aradan on gün geçti ses çıkmadı dün merak edip ben yazdım napiyorsun diye geç cevap verdi. Bende bir süredir konuşmuyoruz mesele varsa konuşup halledelim ya da durumu netlestirelim dedim. Hiç cevap vermedi. Bende dahada yazmadım. Yazmamda zaten gurursuz değilim, beni istemeyen birine ne yazsam boş. Sosyal medyasindaki resmi kaldırmıştı ben istemiyorum diye tekrar koymuş ardından da bir kızla takiplesmeye başlamış. Hiçbir şey anlamadım insan düşmanıyla ayrılsa dahi bir açıklama yapar, bir şey söyler. Şunu da düşünüyorum insanların yetişme tarzından dolayı tabuları olabilir bekareti kusur olarak görebilir. Ama gerçekten seven bir insan bunu kusur olarak görse bile kabul ederdi. Kendimi kullanilmis ve değersiz hissediyorum. Anılar üzerime üzerime geliyor. Hiçbir şey içimdeki yangını söndürmüyor sanki. Ne kadar mesaj arama fotoğraf varsa sildim. Hediyelerini kaldırdım. Arkasından agladığımı düşünmesin,egosu oksanmasin ,unuttuğumu düşünsün diye kolum kopsa yazmam. Ama bu acı nasıl geçecek.. günlük rutinime devam ediyorum köpeğimi çıkartıyorum, sporuma gidiyorum, arkadaşlarımla çıkıyorum,okula gidiyorum dışarıdan gayet iyi mutlu gözüküyorum ama sürekli aklımda. Ne oldu, neden böyle oldu, ben nerede hata yaptım. Nasıl inandım.
Ee kendisi senle beraber oluyor sanki kendisi bakire. Cok cahil bu erkekler ya. Her kizla yatarlar sonra el degmemis ararlar. Bence bu bekaret zarı tüm kızlardan alinmali hastanelerde. Cunku kadinlarin başina bela ve ayrimcilik yapiliyo barbar adamlar yüzünden. Cok sinirlendim , çok gerideyiz bu barbar adamlar yüzünden hala yüz yıl geriden geliyorlar. Bence yabanci erkekler medeni burdaki adamlar tam bir ziyan hiç çekilmez bencil namusçu kaba kiskanc vs vs.
 
7. Koğuştaki Mucize filmi ilgimi çekmişti. Bizimkiler de gitti hep beraber ama ben yine gitmedim. Duygusal olduğunu biliyordum. Ben duygularımı açık etmekten hoşlanmam, başkaları yanında ağlayamam. Birileriyle seyretmek istememe sebebim de bu. Yalnız seyretmek isterim ki filmi yaşayayım yoksa dümdüz seyretmek bana zevk vermiyor. Seyretmek için seyretmek istemiyorum. Belki bunu ilk başta belirtmem gerekirdi. Ekranla arama kimse girmemeli, rahat da olmalıyım. Duygusal filmlerde bu yüzden sinema bana göre hiç değil.

Kac yasindasiniz bilmiyorum ama 30lu yaslarda oldugunuzu varsayiyorum, sinema bana gore degil demeniz icin once tecrube etmeniz gerekiyor. Ve bazen tecrube de cok degerli oldugu icin seyretmek icin seyretmis olmayacaksiniz, tecrube edinmek icin seyretmis olacaksiniz. Atla deve bir durum degil, sinema salonu size zarar verecek bir mekan degil, pahali bir etkinlik bile degil. Bu kadar kili kirk yarmak ve bir deneyimden mahrum kalmak gercekten akil alir gibi degil.

Cocugunuzu cocuk filmlerine de mi goturmuyorsunuz sevmiyorum diye? Ya da hep babasiyla mi gidiyor/gidecek?
 
X