bipolar ve yokuş aşağı giden hayatım.

Canım benim, sana sımsıkı sarılıyorum. Lütfen doktoruna git ve ilaçlarını iç. Herşey düzelecek. Allah çaresi olmayan hastalık vermesin, seninkinin tedavisi var ve tedavi olanlar işinde gücünde gayet de dengeli bir hayat yaşıyorlar. Tedaviyi olmamak kendine yapacağın çok büyük bir haksızlık. Şeker hastalığı gibi düşün bunu. Şeker hastalığı olanlar ilaçlarını alıp yediğine içtiğini dikkat ederse problemsiz devam ediyorlar. Sen de uykuna dikkat edip ilaçlarını içecek ve gayet de mutlu yaşayacaksın. Üstelik eşin de sana yardımcı oluyor bu da çok büyük şans. Hadi şimdi toparlan ve yarın ilk iş doktorunu ara. Sen değerlisin, önemlisin, hayatina sahip çık. Öpüyorum kocaman
 
Ne kadar tatlısınız,çok teşekkür ediyorum.Sevgiler
 
iyi yönünden bak tedavisi olan baskılanabilen bir hastalık. zamanla alışacaksın. bipolar tanıdığı olan biriyim, zamanla gayet güzel hayatına devam edebilir hale geldi. doktorunuz iyi gelmediyse başkasına gidin iyi olana kadar devam edin olmadı başka doktora gidin, bazı doktorlar kötü manasında demiyorum; bu psikiyatri sonuçta doktorla uyumunuz çok önemli. ve henüz 25 yaşındasın hiçbir şeye geç kalmadın. zaten ülkemiz son günlerde öyle halde ki eğitimin bir önemi kalmadı. önceden ben hep sürekli yükselebileceğim, aktif kendimi geliştirebileceğim bir meslek isterdim ama artık dümdüz robot gibi bi işim olsa keşke yeter kafasına girdim. zaten her şey stresli, ne kadar emek versen de eğitim alsan da hiçbir işe yaramıyor… yardımcı olayım derken daha da içinizi karartmadım umarım
 
yok içim yeterice karanlık artık değip geçiyor muhtemelen bir dershaneye yazılıp tekrar sınava hazırlanacağım. İstikrarı koruyabilirsem
 
Ne kadar tatlısınız,çok teşekkür ediyorum.Sevgiler
Sen de çok tatlısın, çok değerlisin canım benim . Bir yakınım da bipolar, ilaçlarını içiyor gayet de mutlu, benden daha dengeli. Bazen bana ben bipolarsam sen ikipolarsin diye takılır hatta, o kadar da barışık. İlaçlarını ictiginden beri hiç atak geçirmedi. Bahar aylarında doktoru doz ayarlaması yapıyor, o kadar farkında ki kendisi gidip doz değişikliği ister gerektiğinde. Doktoru bu hastalıkta ilaçları içen ve hayatını gayet dengeli yaşayan, işinde de başarılı bir çok hastası olduğunu söylemişti, bu bize umut olmuştu sana da olsun.
 
Bipolar degilsin sanki. Mani yoksa bipolar olmuyorki. Depresyonda olabilirsin.
Yani yeni karşılaştığım bi konu. Ayrıntılarına daha bakamadım ama mani kısmından mevsimsel değişim uyuyor, her insan baharda enerji yükselmesi, güz de düşme yaşamazmı? Para bazen aşırı harcıyorum ama herkesin deşarj etme şekli var. Dikkat dağınıklığı odaklanamama var ve belirgin olan şey alkol var. Onun dışında depresyon kısmına uyuyorum daha çok…konu sahibinin söylediklerini yaşıyorum ayrıca... umarım depresyondur
 
mesela benim için yeni peyder olan bir düzen değil mesela bu. Sadece adı yeni koyuldu,senelerdir bazı dönemler aşağı yukarı aynı şeyler tekrar ettiği için sanırım doktor bu noktada genetik yatkınlığıma bakarak teşhisi koydu.
 
Genetik yatkınlık yok ama şunu diyebilirim ilk sinir krizi geçirdiğimde geçmişimden bahsettik(beni derinden üzen konular) uzun süredir depresyon döneminde oldumu (sanırım gizli depresyon gibi bişi) başa çıkamadığımda sinir krizi olarak dışa vurdumu vs… yani uzun zamandır böyleyim bende. İlk böyle başladı dr deneyimim(7-8 yıl önce). Sonrasında ölümü düşünme, alkol bağımlılığı(karantina sürecine denk geldi. Anksiyetem costu) ilaçları yarım bıraktım(3-4 ay kullandım. Güçlü hissedince bıraktım. Yanlışım burdaydı). Sonrasındada yani günümüz zamanında yine sinir krizi alkol yönelimi depresyon dönemi, sizin yaşadıklarınızı yaşama durumu(hiç bişi yapmak istememe..) mani kısmını coşku para harcama odaklanamama var ama maniyi çok karşıladımı sanmıyorum. Ama dr direk bipolarla başladı, hasta geçmişime bakarak. Valla açık açık yazdım herşeyidipnot: ilk iki dr olayım ile son dr (bipolar diyen) farklı 2 insan. Aynı özel hastanenin drleri olduğu için hasta geçmişimi 2. Dr görebildiği için öyle bi başlangıç yaptı sanırım
 
Son düzenleme:

Tip 2sinizdir.
Mani atağı yaşamazsınız, daha çok depresyon ağırlıklı olur ve hipomaniye kadar çıkar mani döneminiz.
 
aynı belirtilerimiz.ilaçları kullanmadığımdan beri bende bifiil alkol tüketiyorum
 
Tip 2sinizdir.
Mani atağı yaşamazsınız, daha çok depresyon ağırlıklı olur ve hipomaniye kadar çıkar mani döneminiz.
Okadar yabancıyımki söylediklerine strobe Tip2 ve hipomaniyi ayrıntılı incelicem Ama evet ağırlıklı hep depresyon bazen arkadaşlarla sohbet ederken depresyona girdinmi hiç diye soruolar; soru yanlış diyorum; hiç depresyondan çıktınmı diye sor
 

MuneMune hesabı doğrulanmış üye. yorumlarınızı genelde takip ediyorum açıkçası hayat tecrübenize bakarak sizinde bakış açınızı merak ediyorum.
Umarım yazacaklarımın size bir yararı olur, bipolar olmak nasıl bir şey bilmiyorum, bazı psikolojik hastalıkları çevremde gördüm ama görmekle yaşamak aynı şey değildir mutlaka.

Ama bildiğim bir şey varsa psikolojik hastalıklar fiziksel hastalıklar kadar zor, artık eskisi kadar olmasa bile hala toplumun bir kesiminde psikolojisi bozulanı şımarık olarak nitelendiren veya kötü yakıştırmalarla damgalayanlar var, belki sizde bu toplumun bakış açısını bildiğiniz için hastalığınızı kabullenmede güçlük çekiyorsunuzdur, bence öncelikle hastalığınızı kabul edip ilaçlarınızı almaya başlayın.

Biraz kafanızı toparlayınca da iş hayatına geri dönün, çünkü kendinizi soyutlamak daha fazla içinize kapanmanıza, yetersizlik hissine neden olur.

Bir de elinize kalem kağıt alıp kendinizi yazmanızı tavsiye ederim, insanın kendisini başkasına açması zordur, bazen yeteri kadar ifade edemezsiniz bazen eleştirilerle karşılaşır ve anlatmaktansa susmayı tercih edersiniz, bazen de anlattıklarınızı başkasından duyma endişesine girersiniz, o yüzden bence insanın kendini kendine anlatması en güvenli yoldur, hayalleriniz, hayal kırıklıklarınız, olmak istediğiniz insan, hedefleriniz, bıkkınlıklarınız her şeyi yazın.

Bence içinizi döktükçe rahatlayacaksınız, hayallerinizi ve hedeflerinizi sıralayın, hepsine koşarak bir çırpıda ulaşmak herkes için hemen mümkün değildir ama hayaller ve hedeflere odaklanmak insanı bir amaca kilitler ve boşluğa düşmesini engeller, ilk sıralara kolay olanları yazın, mesela tedaviye başlamak, ilaçları düzenli kullanmak gibi, sonra belki yaz mevsiminde eşle birkaç günlük bir tatil kaçamağı, belki yeniden üniversiteye başlamak, iş bulmak vs vs, sonraki sıralara da ulaşması biraz daha çetin yollardan geçmeyi gerektiren hedeflerinizi yazın, her ulaştığınız hedefte sizi mutlu edecek şeyler yapın.

Bu arada da yeniden işe başlayana kadar kendinizi eve kapatmayın, yürüyüş yapabilirsiniz, imkan elveriyorsa bir spor salonuna yazılabilirsiniz, belki bir dans kursu, nasıl bir hobiden hoşlanıyorsanız artık:)

Ve en önemlisi bence bugüne kadar yapamadıklarınıza, yarım bıraktıklarınıza değil, bundan sonra yapmak istediklerinize odaklanıp kendinize de acımayın, insanın kendine acıması, aciz görmesi başkalarının sözlerinden daha fazla tesirli oluyor maalesef.
 
aynı belirtilerimiz.ilaçları kullanmadığımdan beri bende bifiil alkol tüketiyorum
İşte demiştim ya ben başka bi şikayetle dr ye gittim diye. Alkol yönelimiydi o :) rahatsız ediyordu ama beynime engel olamıyordum. Yoksunluk hissi..diğer senin söylediğin belirtilerde olunca dr gitme kararı aldım böylece..
 

Benim hızlı döngülüydü, senede 2den fazla mani atağına girdim (Tek kez oldu tekrar etmedi ama). Tam toparlıyoruz hop ben yine kelebek olmuş uçmuşum ahshs Değil mevsim, rüzgar değişse fark ediyor etkileniyorum, meteoroloji uydularını söküp yerine beni taksalar ve ruh halime baksalar aynı işi yapacak. Tedaviyle gelinen noktada bu hızlı döngülü hal bir daha tekrar etmedi, şimdi uslu bir tip 1im.

Pandemiden beri depresyonda da manide de yoklar oldu, stabil gidiyordum nihayet doğumdan sonraki kısmı da atlatıp. Çok sürmedi işte pandemi, benim işlerin ertelenmesi, kovid korkusu evhamı, sevdiklerime bir şey olur mu düşüncesi bla bla... Döndüm yine cambaza.

Bu kış da "İnsanlardan tiksiniyorum" tadında bir depresyondan geçtim, biraz eşeklik ettim doktoru ertelettim, uyku düzeni ve beslenmeyi bozdum yine. Şimdi onu düzeltiyorum 1 ayı geçti sanırım, beslenme saatli, uyku saatli askeri dönem, mani riskli dönemim de geliyor, Allah Kerim. :)))
 
Bende de bipolara yatkınlık var. Her şey için geç kalmış hissediyorum kendimi. O kadar çok köprü yıktım o kadar çok hatalar yaptım ki... Toparlamak çok zor oluyor.
 
Ya siz daha 5 aylık evli gepgencecik bayansiniz hicmi evinize yeni eşyalarınıza hayatınıza adapta olmaya çalışmasının ne kadar heyacnli o dönemler. Bir silkinin kendinize gelin evinize yaninhayatiniza eşinize güzel güzel bakın kenidnize bakın.hayata eğlenmeye bakın .çok kısa hayat bu yaşta böyle cokersen hiç nesen kalmaz.
 
İnsanı bu hayatta tutan ya da yıkıldığında "bari onun için kalkmalıyım." dediği bir insan olmalı...Yoksa şayet; ne insanlar var şu aldığım nefesi çekebilmek için ya da bu vücuda sahip olup koşmak için,yürümek için demeli...Belki bu sözler klasik dramitize gelebilir ama zor zamanlarımda bana değnek oluyor paylaşmak istedim...

Aslında teşhisli ya da teşhissiz hepimiz psikolojik sorunlar geçiriyoruz...Genlerimizin doğuştan güçlülüğü ya da güçsüzlüğü gibi ruhlarımızında herkese göre bir dayanma gücü var zorluklara karşı..."A kişisi bak hayatına nasılda devam ediyor,ona da aynı şeyi söylemiş doktorlar oysa ki" değil bu durum ...

Bazıları doğuştan şanslı derler ya hani dersi bir kere dinlemesi yeterli sınavlarda başarılı olması için...Bazılarıda kitapları el yazısıyla geçirir, ezber ederde zor bitirir okulunu...İşte öyle görüyorum ruhsal rahatsızlıkları ben...

Bazıları ilaçların etkilerini daha çabuk görür ve en ufak gayretiyle hayata bir şekilde tutunur...

Bazılarının "konfor" alanından çıkması zorunludur...Şanslı yanlarınızı görüyorum destekçi bir eşiniz var...Sizin için ne kadar zor olsada çekin eşofmanlarınızı ve her sabah yürüyüşe çıkın...Kendinize sağlıklı yaşama kararı verin...Kendinizi bir kampa sokun bir nevi disipline edebilmek için...Ruhsal hastalıkların en iyi geleni bence yürümek...

Yatma-kalkma saatlerinizi ayarlayın...Dediğim gibi bir uğraş bulmalısınız...Fiziki durumunuz nedir bilmiyorum ama kilo probleminiz varsa şayet mesela sağlıklı beslenerek ve kilo vererek motive olacaksınız...Dolabınızı sıfırlamayı ödül olarak koyabilirsiniz...

Hergün kahvenizi içerken hareketli şarkılar dinleyebilirsiniz..Mesela ben bulaşık yıkarken,arabada hatta boş zamanlarımda illaki hareketli müzikler dinlerim ve beynime istemsiz mutluluk hormonları gönderdiğime inanıyorum..

Hem kendim hem de etrafımdakilerde eslik edebiliyor ve ortamın enerjisini değiştirebiliyorsunuz...

Size böylesine destek olan eşinize başarısız dahi olsanız sonunda bence çaba gösterdiğinizi dahi göstererek mutlu edebilirsiniz nitekim bu onun da hakkı...
"Bak ağlayacak durumdayım o derece cıkmak ıstemıyorum dısarı ama temız hava alıcam ve yürücem.." bu hem sizin başarınız olacak hem karşılıklı bir mutluluk çemberi oluşacak..

Bazen mutsuzluğum uzun sürdüğü zamanlarda aklıma hep Doğan Cüceloğlu'nun sözü geliyor.
"Sen hüzünlüsün diye dünya durup,sana yol vermeyecek..!!" O yüzden kalkmalıyım...O yüzden etrafımdakilerden sürekli yol istememeliyim..Başarısızlıklarımızda olacak,mutluluklarımızda hayat bundan ibaret zaten ...Bir yol arkadası bulursun o da nasibinde varsa şayet tabi güler,ağlar gidersin o yolu ve biter..Bitecek yani...Birgün bu yazdıklarımızda ölmüş olan bizlerin anıları olarak kalacak...

Dört koldan saldırın kendinize...Hayır yapamam dediğiniz ne varsa yapın..Önce zorla..Sonra seve seve...

Birgün nasıl ayağa kalktığınızı burda paylaşmanız dileğiyle..
 
Konuyu ben yazdım sandım bir an 25 yaşında yeni evliyken öğrendim bipolar olayını. Hemen kabullendim çünkü daha önceden annemde psikiyatrik rahatsızlık deneyimlemiştik. Kendimden de bekliyordum yani. Sonrası işte dediğiniz gibi üniversite değiştirmeler, depresyonlar. Öncesi de böyleydi gerçi. Sonra bana bir aydınlanma geldi nasıl olduysa 5 yılımı aldı bulmam ama istediğim şeyi buldum bir anda. Şimdi o bölümü okuyorum, bu dönem onur belgesi bile aldım Bölümümü o kadar çok seviyorum ki... Bir de bu arada dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu teşhisi aldım, bipolar bununla beraber gelebilen bir şeymiş zaten genelde. Şu an emzirdigim için ilaç kullanmıyorum ama farkında olmak bile beni o kadar değiştirdi ki. Neyi neden yaptigimi bilince hemen uyarı sistemi gibi bir şey harekete geçiriyorum. Beynimde kendimi uyarıyorum, "bak şu sebepten bunu hissediyor, şöyle yapıyorsun" diye. Tabi dehb nin detaylarını öğrendikçe aslında ben diye birinin olmadığını farkettim o ayrı Yani her şey daha iyi oluyor. Zor bela bir meslek edindim kendime zamanında, şimdi de hayallerimin peşindeyim ve başarılı oldukça daha da gaza geliyorum daha iyisi oluyor. Bir an önce kendinizi kabullenin. Her şey burada başlıyor. Ayrıca bizler gibi kişiler renkli kişilikler oluyorlar, kontrol altında olduğumuz sürece eğlenceli bile olduğumuzu düşünüyorum ben Hiç korkmayın, önce kabullenme, sonrasında da yetenek ve hayallerinizi keşfetme, en son ise başarı İyice araştırın, ne yaşadığınızı öğrenin, sonrasında da bunu hayatınıza adapte edin. Mesela bir sabah kalktığınızda aynaya bakmak istemiyor, kendinizi dünyanın en çirkin kadını mı hissediyorsunuz ? Makyaj bile mi yakışmıyor ? Depresyon dönemine giriyorsunuz.(Bende hep böyle başlar) Bunu kendinize hatırlatıp, sonra dönemi atlatma yöntemlerini uygulayın. En azından hafifleyene kadar kendinize yuklenmemeye çalışın vs. Zamanla kendinizce yöntemler gelistireceksiniz zaten. Umarım çok mutlu olursunuz
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…