bipolar ve yokuş aşağı giden hayatım.

Yani sorunuzun cevabi belli. Bipolarsaniz ilaclarinizi duzenli alacaksiniz. Hicbir dey yapmayarak bir seyi duzeltemezsiniz. Ilacsiz iyilesebilecek bir hastalik degil bildigim kadariyla. Size baska tavsiye verilebilecegini dusunmuyorum. Doktorunuzu dinleyin sadece.
 
Hep şeker hastalığı gibi bir şey deriz bipoları anlatırken; ilaçlarını aldığın sürece kontrol altında kalır diye. Ama öyle olmuyor.

Şeker hastalığı evet sağlığa etki ediyor da, hayata, iradeye, içindeki yaşama sevincine, kişilik algına, başlayıp da bitiremediğin onca projeye etki etmiyor. Bipolar ise, bunların hepsini bir temelden sallayıp geçiyor sağolsun.

Kolay bir hastalık değil evet, ama mücadele etme yöntemlerini öğreniyorsun. Küllerinden tekrar tekrar doğmayı öğreniyorsun. Ve bu kesinlikle edebiyat değil, her majör depresyon sonrası tekrar tekrar dönüyorsun hayata.

Her zaman farkında olmasan da, hep daha güçlü bir insan oluyorsun aslında. O aklı kendine yetmeyip, akıl vermelere de doyamayan pek çok insandan çok daha güçlü oluyorsun. Onlarsa yalnızca bir hastalıkla sınanmadıkları için gevrek gevrek konuşabiliyorlar.

Ben öyle aman aman gizlemem hastalığımı ama öyle herkese de söylemem. Neyle karşılaşacağın belli olmuyor. Bazı İnsanlar deli gibi bir şey sanıyor, bazıları da grip gibi bir şey ve her ikisi de sinir bozuyor.

Bir grup arkadaşım benimle görüşmeyi bıraktı bunu öğrendikten sonra. Ve hayatımdan çıktıklarına çok sevindim doğrusu.

Onun haricinde hayatımdaki çoğu insanın da puanlarını verdim bu sayede. Böyle zorlukların sağladığı bir takım faydalar da oluyor işte.

İlaçlar ve doktoru söylememe bile gerek yok. Onlar olmazsa olmaz. Şimdi iyiyim, gerek görmüyorum, ilaçsız da devam ederim diye bir şey yok. Bir kaç ay devam edersin, ve belki daha rahat olursun ama sonra bir atak gelir. Normalde yaşayacağından çok çok daha güçlü yaşarsın, arkasını toplamak İçin 1 yerine 5 almak zorunda kalırsın.

İlaçları öğreniyorsun bir müddet sonra, genel yan etkilerini, faydalarını, hangisinin sana iyi geldiğini. Bunu takip edip duruma göre doktorundan değiştirmesini isteyebilirsin.

Ben ilk ilacımda çok kilo aldım mesela, ve cinsel istek tamamen bitti. Sonra onu değiştirdim. Başka bir ilaç kaygı bozukluğu yaptı. Onun yanına başka bir şey kullandık, o hem cinselliği, hem kaygı bozukluğunu düzeltti. Bir de ilaçları dönem dönem değiştirmek gerekebiliyor tabi.

Ramazan dan sonra da ben sıkı bir programa başlıyacağım inşallah. Bir kaç aylık diyet ve spor. Senelerdir Üzerimde biriken toprağı atma zamanı artık.

Şu anda depresyondayım ama yine de bu planları kurabiliyorum. Kendine biraz zaman tanı. Teşhisin zaten çok yeniymiş daha. Bir müddet sonra durumları yönetebilmeyi öğreniyorsun.

Sağlıklı yaşamak da çok önemli. Sporunu yapmak mesela. Çünkü onlar da doğal hormon düzenleyiciler.

Strobe Nin söylediği askeri düzen çok güzel bir şey aslında. Ben de uygulayacağım Ramazan dan sonra. Yattığın, kalktığın saatin belli olması, düzenli uykunu almak, olabildiğince güneş ışığından faydalanmak, belli işleri, ertelemeden belli saatlerde bitirmeye alışmak çok faydalı bir düzen bipolarda. Ben de muhakkak tavsiye ederim.

Uykuya gerçekten çok önem ver. İş güç, ya da keyif için ertelersen, dönüşü kötü oluyor.

Ben depresyondayken ve manideyken, hep geçeceğini telkin ediyorum kendime. Bu da geçecek diye. İnsana o esnada çok derin ve karanlık bir noktaymış gibi geliyor ama gerçekten geçiyor eninde sonunda.

Bir de depresyona girdiğin için, ya da başladığın bir işi bitiremediğin için kendini çok hırpalama. Birincisi hayatta hiçbir şey senden daha kıymetli değil. İkincisi; Depresyonla kavga etmemek lazım. O da hayatın bir parçası ve bir misafir gibi gelecek ve gidecek.

Tembellik değil o bahsettiğin şeyler, depresyonun etkileri. Bacağı ağrıyan insandan, nasıl maraton koşusuna katılmasını bekleyemezsen, depresyonda olan insandan da güne keyifle başlayıp işlerini teker teker bitirmesini bekleyemezsin. Bazen yalnızca yataktan kalkabilmek bir savaş kazanmakla eş değer oluyor.

Hava durumu ve mevsim geçişleri önemli. Hava durumu için beni takip edebilirler mesela O kadar net etkisi görülüyor üstümde.

Kendini takip etmekse en önemli tedbir. Hızlı hızlı konuşmaya mı başladın, normalden fazla hareketlilik, istek, harcama vs. Tarzı şeyler mi var, mani geliyor, ona göre dikkat edersin. Ya da olumsuz düşünceler, suçluluk duygusu, uyku artmaya başlarsa, depresyon geliyor. Ona göre hareketliliğini artırır, ya da doktora gider ilaç ya da doz değişikliği yaparsın.

Herkesin bipoları kendine :) herkesin hastalığının doğası farklı oluyor. Kimisi daha az atakla, kimisi hızlı ve karışık döngülü, kimisi daha çok depresyona yatkın, kimisi maniye.

Zaman içinde tanıyacaksın sen de hastalığını, ve baş etme yöntemleri geliştireceksin. Çok daha güçlü olacaksın ve bunları da aşacaksın. Eş desteği önemli. O da seninle beraber araştırsın ve tanısın bu süreci.
Sormak istediğin bir şey olursa, buradan yazabilirsin. Elimizden gelen bir şey olursa, yardım ederiz her zaman.
 
Hamilelik ve bebek, uykusuzluk dönemi nasıl geçti acaba sizde? Hamilelikte ilaçladı bıraktınız mı, nasıl planladınız o süreci?
 
Hamilelik ve bebek, uykusuzluk dönemi nasıl geçti acaba sizde? Hamilelikte ilaçladı bıraktınız mı, nasıl planladınız o süreci?

Ben daha önceden ilaçlara öfkelenip bırakmıştım. Ama benim yaptığım doğru değildi tabi ki. Hamilelik beklemediğim bir anda oldu, ilk anda tabi baya ağladım endişelendim ama sonrası güzel geçti. Bazen çevremdeki insanlar saçmalayınca sinirlendim ancak onun dışında oldukça rahat geçti diyebilirim. Doğum sonrası uykusuzluk da çok koymadı bir iki kere kendimi üzgün ve yorgun hissettim ciddi manada sadece. Doğum öncesi de uykusuz kalmaya çok alışıktım, ondan kaynaklı biraz da, süreci sakin karşıladım. Şimdi de gayet sakinim, neşeli bir anneyim diyebilirim hatta. Kendimden beklediğim performansın fazlasını gösteriyorum garip bir şekilde Sadece bazen kendimi çok kötü hissediyorum, insanların beni anlamadığını, yaptığım fedakarlıkların boşa gittiğini falan düşünüp üzülüyorum Genel olarak beklenenden daha rahat ve mutlu bir anne oldum. Bunun da farkındalık kaynaklı olduğunu düşünüyorum, kendimin ve hislerimin farkındayım, çocuğuma yansıtmıyorum kendi içimde bir şey yaşadığımda çünkü biliyorum ki geçecek o süreç de. Öyle işte Bu arada emzirme bitince bipolara yönelik değil de, dehb ye yönelik ilaç kullanmayı planlıyorum çünkü şu an buna gerçekten ihtiyacım olduğunu düşünüyorum. Bakalım doktor ne diyecek.

Ancak ikinci çocuğu hiç düşünmüyorum ve sıkı bir şekilde korunuyorum çünkü ikinci çocuk beni fazla zorlayabilir ve bir tür tükenmişlik yaşayabilirim gibi geliyor.
 
Merhaba güzel kız kardeşim

Strobe gibi uzun uzun toparlayamıyorum cümleleri ama dilim döndüğünce yardımcı olmaya çalışayım sana

32 yaşında ,13 yıldır evli , iki çocuk annesi , çalışan , kayınvalidesiyle aynı evde yaşayan bir kız kardeşinim ben. Böyle dolu dolu süren bir hayatta da kendimi bildim bileli bipolarım.Doktor teşhisim koyulalı 6 yıl oldu yani 6 yıldır ilaç kullanıyorum ve 4 yıldırda askeri nizamda yaşayarak hayatımı kontrol altında tutuyorum.
Yarım birakıyorum diyorsun ya allasen hangi bipolar hayatta mükemmel işler çıkarmış .Tamamlayıp ta başarı gururu yaşadığım sanırım sadece hamileliklerim:)) Ki onlarda bile çok sıkılmıştım hatta bir ara 6 aylık doğursam mı çok sıkıldım hamilelikten tamam yeter artık falan diye saçmalamıştım doktora:)

Çılgınlar gibi yürümelerim,gece 4lere kadar duvar silmelerim,kafamın içindeki uğultu sussun diye kafamı duvara vura vura ağlamalarım,uykudan kalkamayıp kızımı okuldan almayı unutmalarım,yerli yersiz kavgalarım,sırf bela olayım diye yok yere millete sataşmalarım felan falan filan...Evet bunları ve daha çoğunu yaşadım,bu hastalık benim , kendimi bildim bileli bende var.

Doktor ilk söylediğinde bütün taşları yerine oturttum her şey aydınlandı kafamda. Tabi ki de doktora güvenip ilaçları kullanmadım 5 doktor değiştim(inanılmaz bi insanlara güvensizlik vardı o zamanlar).Sonra doktora güvendim ilaca başladım bu seferde o yan etki senin bu yan etki benim doğru kombinasyonu tutturana kadar anamız ağladı.Ve nihayet bir gün kafam dank etti , bu hayat benimse elimde gözüne bakmaya kıyamadan büyütmeye çalıştığım iki kızım varsa bişeyler yapmalıyım dedim ve katı bir düzen kurdum kendime.

Toparlanma sürecinde neler mi yaptım ;
Öncelikle 20 kilo verdim.
Kitap okumaya başladım.
Kişisel gelişim, yoga , meditasyon kafamı sakinleşterecek ne varsa uyguluyorum.
Günümü , haftamı , ayımı hep planlıyorum neyi ne zaman yapacağım belli.
İlaç saatim yemek saatim uyku saatim hepsi katı kurallarla belirli.

4 yıldır saatim tıkır tıkır işliyor. Arada teklemeleye çalışıyor ama asla izin vermiyorum çünkü yaşama sebebim çok.
Biz bipolarların içgörüsü çok gelişmiş oluyor.Mesela bugün 28 Mart hava mükemmel içim daha da mükemmel atlar tepişiyor kafamda.Yer miyim yemem :)Yani neye ne zaman ihtiyacın olduğunu zaman gelecek çok iyi bileceksin sende

Bu hastalıktan korkma , onu sever ve kabullenirsen hayatın daha kolaylaşır inan bana.

Sanırım çok saçma yazdım toparlayamadım istersen tek tek sor cevaplarım.
Dediğim gibi kafamda at tepişiyor:)
 
Şu anki toplum herkesi universite mezunu olmaya zorluyor. Üniversite mezunu musun üniversite okumadin mi niye universiteden mezun oldugun bir meslagin yok cart curt. 4 yil universite okuyorsun bomboss yine issizsin yine vasifsiz olarak ise basliyorsun.
Demek istedigim universite okumak istemiyorsan okuma calismayi seviyorsan calis parani catir cutur harca bunun icin kendini sıkma illa universite okuyacagim diye okumasan belki daha basarili olacaksin daha yararli olacaksin daha vasifli olacaksin

Kendini sıkma istedigini yap esinde destek veriyormus zaten hobin varsa ondan para kazanmaya bak
Okumayi gercekten seviyorsan oku.
Basaramiyorum diye dusunme basarmisin işe girip calismissin bence işte calismak universitede de okumaktan daha zor. Hele gunumuzdeki universitelerden
 

Hayatımdaki çoğu gelişmeyi başarı olarak görüyorum ben açıkçası, illa ödüllendirilmesine, diplomalandırılıp onur belgesi takdim edilmesine, ne bileyim, başkalarının başarıyı nasıl tanımladığına göre şekillenmesine gerek yok. Bak ben sana başarılarımı sayayım:

Kendine zarar verme huyum vardı bipolar kaynaklı, buna kendini kesmek de dahil. 22-23 yaşında bunun üstesinden geldim ve kendime zarar vermek için dokunmamayı başardım, bir daha tekrar etmesine izin vermedim.

İçgörü geliştirdim totomu yırttım bu konuda. Ataklarımı şiddetli hale gelmeden yakalayabilmeyi, kendimdeki değişimleri fark edebilmeyi ve erken müdahale konusunda her geçen gün kendimi aşmayı başardım.

Riskli konularda gereksiz özgüven/şüphe ile ortaya atılmadan, o konuda benden daha iyi olan birine güvenip kontrolü bırakmayı başardım, paranoya seviyesinde insan didiklemeyi bıraktım. (Ben, başkasına güveneceğim? Off :) Doktora "İğnenin içinde ne var? Ne kattın, ne koydun, sana güvenmiyorum!" deyip hastaneyi ayağa kaldıran ben, doğumda "Sakın bayıltmayın, ne yaptığınızı göreceğim, anlat napıyorsun!!" diye kendi sezaryenini aynalardan izleyen, saniye saniye anlattıran ben. )

Öfke kontrolünde inanılmaz ilerledim. Öyle ki "Bunda öfkelenmeli miydim, az tepki mi verdim?" diye kendimi sorguladığım oldu. :) Bundan belki 15-16 sene önce yanlış zamanda kurulmuş talihsiz bir cümle ile birinin ağzını burnuna karıştırabilecek olan ben başardım bunu üstelik.

İntihar düşüncesine saplı kaldığım depresyon yataklarından, ben kalkabildim, başardım.

Bağımlılık geliştirdiğim (Buna fazla kafein tüketimi de dahil) ne varsa ben bırakabildim, üstelik bağımlılığa çok yatkın bir beyin işleyişimiz varken. Hamilelik ve emzirme sürecinde sigara bıraktım yav, normal(!) insanlar bunda zorlanırken. (Bi sigara kaldı şu an, sıra ona da gelecek)

Çok keskin, katı, net doğruları olan biriydim bazı konularda. Hastalıkla beraber öğrendim ki her şey insan için, bunu bizzat tükürdüklerimi yalaya yalaya sindirdim ve "Evet, yanlış düşünmüşüm, fazla iddialı konuşmuşum, fikirlerim değişti, sana haksızlık etmişim, benim hatam" vb demeyi başardım, o konuyu bilsem dahi "Bu böyledir!" diye zart diye atlamamayı öğrendim. Bu herkesin harcı değil, insanlar aleni hatalarında dahi özür dilemek konusunda yetersizler.

Üni.deydim ilk atağımı yaşadığımda ve 2 ay kadar kekeme kalacak kadar ağır bir hale gelmiştim. Okulumu dondurdum, bir dönem dinlendim ve o ağır ilaçların, hastalığın, zihnimde yarattığı büyük hafıza deliklerine rağmen üzerine kalan derslerimi bitirip diplomamı aldım. Almasam da canımı sıkmazdım, çünkü hayati bir mevzunun içindeydim, bomba gibi elimizde patlayan hastalık belki beni bundan tamamen alıkoyacaktı. O zaman da mümkün olan zamana erteleyecektim bu konuyu. Nolmuş?

Çocuğumu düzgün yetiştirme çabam da bir başarı evet. Büyük başarı hem de. Stabil halim maalesef 3 kere oynadı çocuktan sonra ve oğlumun bundan haberi yok. "Çocuk etkilenmesin" diye gözünün içine baktım, destekse aldım, çocuğum daha iyi bir anneyi hak ediyor deyip inatla toparladım.

30 kilo aldım hamilelikte, ilaçsız, sigarasız, kafeinsiz geçtim. Yemeye yüklendim. O 30 kiloyu geri verdim. Devamında ilaçlarla kilo aldım ve ipe ipe geri verdim. Belki böyle al-ver 60 kilonun üzerinde kilo vermeyi başardım. Evet, bu da bir başarı; bu bir irade gösterisi. 1 buçuk aydır da sağlıklı beslenme ve kilo verme için tekrar kampa girdim ve şu an 7 kilo verdim. Bu da başarı. Bunu bipolar halimle depresyonlardan kalkıp yapabiliyorum üstelik.

Çook şey öğrendim ve başardım bu hastalıkla, sığmaz buralara. Hepimizin de öyle.
Sadece yolun sonunda vardığım yere bakmamayı da öğrendim. Benim manzaram sarp. Yoluma baktığımda her kilometresi ayrı bir başarı öyküsü. Başkasının yolu da başka zorluklarla dolu. Herkesin başarısı, herkesin şartları kendine. Başkasıyla kıyaslamam, kendime de haksızlık etmem. Ben çok başarılı bir insanım çünkü, üç farklı Strobe'un üstesinden geliyorum.
 
Son düzenleme:
Kusura bakmayın ama ilaçlarınızı kullanmıyorsunuz, ikinci kere doktora gitmemişsiniz, ayrıca belki bipolar değilsiniz bir doktora daha gitseydiniz o da aynı şeyi söylüyorsa ilaçlarınızı da alıp doktoru dinleyip hayatınızı mutlu bir hale getirebilirsiniz. Ama siz bu durumdan zevk alır gibi kendinize acımayı ve mutsuz olmayı seçiyorsunuz. Hepimizin sorunları oluyor küçük veya büyük.. inanın bazen sorun da öok çaba göstermek önemli olan oluyor… bizi sonuca götüren şey çaba…
Düzeltebilirsiniz herşeyi yeterki inanın ve doktorunuzu dinleyin
 
Psikolojik hastalıklar ne yazık ki bastırılsa bile tamamen körelmiyor. Mesela öfke kontrol probleminden ve okb den çokça tedavi gördüm ama izleri devam etmekde...
 
Muhtemelen konum yeterince entrika ve kaos barındırmadığı için ilgi görmeyecek. Sadece akıl akıldan üstündür varsa bir yorumu olan sen umutsuz vakasın minvalinde bir yorum olsa bile okeyim.
Belki de iç sesiniz o kadar yüksektir ki artık kalbinizin sesini duymuyorsunuzdur. Kimse size basarısızlık abidesi demiyor ki, siz bunu kendinize hak görüyor gibisiniz.Daha iyisini hakediyorsunuz.Sevdiğinize sarılın beyninize sacma sapan seylerden mutlu oldugunu hissettirin özdeğer özsefkat meditasyonları yapın,Meditasyon yoga yapıp kendinizle alakalı ne kadar sacma düşüncelere sahip oldugunuzu fark edin:) Bu hayatta düşmekte var yükselmekte ,basımıza gelen sorunları çözmek bizim sorumluluğumuzda. Siz sadece sorunlara odaklanıp ne kadar kotu olup yada hissettirip birşey yapmıyorsunuz.İyi olmak istiyorsanız ilk önceliğiniz kendinizi iyileştirmek olsun:)
 
Konuşmayalı neler yaptın Günlerin nasıl geçiyor? Dr görüşmeleri, ilaç kullanımı vs..Ara ara baktım sayfana yazıyormusun diye; yoksun evet
Eski ilacımı kullanıyorum,tekrar kısmi inişler bazen çıkamayışlar şeklinde bir düzen tutturmaya çalışıyorum sende ne var ne yok?
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…