kızlar biraz duygusal bir zzamanda sizlerle içimi dökmek için yazıyorum siteye 2013 yılında girdim. 10 yıl olmuş diyebiliriz. Bu 10 yıl içerisinde çok fazla hayat ve ilişki tecrübesi edindim. Fal meselesine çok takıntılıydım gelecek bilinebilir mi diye başladı sonra günlük olaylara fal atar oldum şu dönecek mi bu gelir mi diye, hem online da hem dışarıda o kadar fazla kişiye baktırdım ki yok fal kafeler yok evinde bakanlar yok hacı hoca suya bakanlar bilmem ne....
Parasal anlamda fal
bu 10 yılın sonunda geriye dönüp baktığımda o küçük paralarla çok fazla şey yapabileceğimi fark ettim. O önemsiz paralarla (!) bu parayla zaten ne yapılır en azından kafam dağılıyor diye düşünürdüm, kıyafet almaktansa fal baktırırım diyordum..Benim hobimde fal diyordum, zaten 35 liraya gezilmez bir sigara parası falan diyordum, sonra bu miktarlar zaten baya baya uçtu şuanki fiyatlara açıkçası gülüyorum şanslıymışım ironik anlamda ucuz zamanında bağlanmışım şimdi ev araba sattırırdı heralde, her neyse konuya dönersek o umursamadığım küçük paralar evet bana ev araba aldırmazdı ne kadar biriktirsem de aylık 50 150 200 tl ya araba alamazdım ama vizyonum ufkum biraz daha geniş olsaydı veya ben 19 yaşında aşk melankoli gözlüklerini takmasaydım finans öğrenseydim kendime vizyon katabilirdim belki o parayla evet yurt dışına gidemezdim ama psikiyatriste gidip kaygı bozukluğum olduğunu öğrenip tedavi edebilirdim, belki ilaç kullanmamı önerirdi ve o karanlık günlerden çok güzel çok mutlu bir kız olarak 10 yılda değil 1 yılda belki hatta 6 ayda çıkabilirdim. Üniversite hayatımı onu bunu beklemek yerine yaşadığım her günden keyif alabilirdim evet ben ev araba alamazdım ama 35 liraya bir tiyatro bileti alabilirdim ve böyle böyle küçük büyük anılar biriktirebilirdim.
Belki o minnacık paralarla finansal yatırım yapardım ve böyle fal ayı beklemek yerine akıl mantık çerçevesinde hayatımı yönetirdim. Şuandaki ücretler o zaman inanın yoktu bir paket sigara fiyatıydı ve sanki bana etkinlik gibi geliyordu halbuki hayata dönmemi engelleyen renksiz bir filtre satın alıyormuşum.
pişman değilim ama beni yönlendiren kimse olmadığı için 10 yıla değen bir tecrübe edindim 19-29 yaş gibi insanın hayatının şekillendiği paha biçilemez bir zamanda.
Fal baktırmak yerine..
az önce de söylediğim gibi sürekli fal baktıran artık insanlardan isimlerden olaylardan önemsiz fal bağımlısı biri olduğumu fark etseydim kaygı bozukluğu olan biri olduğumu söyleyecek bir doktora yönlendirilseydim kesinlikle son birkaç yılımdan aldığım tadı geri kalan 8 9 yılda da alırdım. Üniversitemi çok başka geçirirdim. Lütfen tekrar eden acılarınız duygularınız ilişkileriniz için bir psikatriste başvurun ilaç almak için gerçekten kendinizi bir başkasının gözünden görebilmek için gerçekten bir rahatsızlığınız travmanız sebebiyle tekrar eden yanlış alışkanlıklarınız olabilir. alışkanlıklarımızı fark etmek çoğu insan için hayatı boyunca imkansız ama az bir kesim fark ediyor çok daha az bir kesim de değiştirebiliyor. Değiştirince hayat standartları kalitesi de değişiyor ama zaman geri gelmiyor yaşımız kaç olursa olsun o gün bir daha geri gelmeyecek hayatımız daha değerli olabilir. Eğer hayatımıza değer vermiyorsak ne var bir gün bir ay bir yıl 2 yıl 10 yıl üzülmüşüz deriz. İnanın 10 yıl geçtiğini 'gibi'deki meşhur sahne gibi anlamadım. İnsan ne yaşadığını bilmez mi diyen yılmaza cevabım yeterince uyuşmuş veya kendini uyuşturmuşsa bilmez:) fal veya her neyse sizi beklemeye teşbik eden evet bu bir uyuşturucu. ve alırken farkına varamıyorsun ve vücudundan bir günde atamıyorsun. Uyuşturucu olduğunu anlamak için bile hatrı sayılır bir süre geçiyor.
10 Yıllık Fal tecrübelerim
O kadar çok çıkan falım var ki orana vurduğumda çıkan sayısı hatta tarihiyle çıkan sayısı çıkmayandan fazladır. Evet rahatlıkla bunu söyleyebilirim. Bunu size nasıl anlatabilirim diye düşündüm ve sanırım şu doğru olacak; ben yanlış bir trene binmişim gitmek istediğim yer ekvatorken trenin son durağı kuzey kutbu. ben peron peron gezip bir sonraki durağı sorarak trenin ekvatora gidip gitmediğini bulmaya çalışıyorum. ama duraklar da doğrusal değil bir sonraki durağı söyleseler bile kimse trenin aslında nereye gittiğini bilmiyor. Üstelik en iyi bilen de 2 3 durak sonrasını biliyor. bilmiyorum karışık mı oldu ama gerçekten düşündüm ve yaşadığım süreç buna benzedi. Peki nasıl anlardım davranışlarıma bakardım, en başa dönüp aldığım bileti bulmam gerekirdi, trendeki insanlara bakıp durmak yerine dışarıya bakardım işlerin doğru gitmediğini düşündüğümde de trende kalmak yerine bileti yakıp duraklardan birinde inerdim. Kafam ayıksa doğru bileti alırdım. Tüm bu söylediklerimi ancak ve ancak 10 yıl geçirdikten ve sayısız istasyon geçtikten sonra anladım.
İlişki uzmanlarını inceleseydim en basitinden 30 gün kuralı, cepte gözükmemek, kendini ağırdan satmak, bikaç günlük bir insanı övmemek yükseltmemek, hazırım modunda takılmamak, olmayan birşeyi kesinlikle zorlamamak gibi ilişkinin A B C si olan şeyleri araştırsaydım kendime o kadar çok şey katardım ki:):) eğer pişmanlık varsa ki olmamalı ama bunları bilmeden ilişki yaşamaya çalıştığım için 10 yıl boyunca aynı tekerlekte koştum durdum.
En yakın arkadaşlarımı evlendirdim, onların yeni hayat kurmalarını izledim ve garip geliyor biraz...
Bu arada işle ilgili hiç fal baktırmadım, şuan kendi ofismde kendi işimi yapıyorum ve gerçekten eşine az rastlanır bir başarı hikayeme her gün yeni başarı ekliyorum fark ettim ki iş hayatında eğitim hayatında sanki doğar doğmaz yürümeyi öğrenmişim çok kolay bir şekilde hatalarımı düzeltebiliyorum moral ve motivasyonum hep yüksek ve düşsem bile kalkabiliyorum. İlişkilerde bu kadar 'saf salakken' iş hayatında nasıl çekip çevirdiğimi ve kendimi yönetici yaptığımı düşündüm. fark ettim ki hep aklımla hareket ediyorum, oldukça özgüvenli ve cesaretliyim kendimi inanılmaz iyi görüyorum ve kendime değer vermesi için bir başkasını beklemek ne kelime ben kendi değerimi her gün kendim yaratıyorum diğer herkes de benim showumu izliyor yani ilişki de olan ah beni al ya ille de sen, sen tam benim hayalimdeki insansın, hissediyorum bu sefer olcak, ay bu ilişki kesin kötü ilişkilerimin hayrına verildi vsvsvsvsvs saçma düşüncelerin tam tersi. Bu düşünceleri karşı tarafa sözlerimle söylemek zorunda değildim ama davranışlarım bunu gösteriyormuş zorla fark ettim, aklım başıma gelince ben bunca zaman neler yapmışım ya oldum..... En basitinden ilk görüşmede yükselmemek, 30 gün kuralına kesinlikle uymak, her aradığında açmamak, onu övmemek ( kusura bakmayın da flört yeni sevgiliik döneminde türk erkeklerine iyi birşey söyleyip de götü arşa değmeyen bir kişi bile görmedim ben, bunu iltifat değil gerçek sanıyorlar ve a tamam ya bana aşık bu diyorlar ), bilmiyorum aklınıza gelen başka hatalar varsa yazın ben kesin onları da yapmışımdır.
Şimdi
Ben kimseye birşey diyemem yok fal baktır yok baktırma falan, benim de güzel bahanelerim vardı zaman geçiyordu değişmektense araması daha kolaydı onun yanlış kişi olduğunu kabul etmek çok zordu benim yanlış kişi olabileceğimi düşünmek imkansızdı ama yukarıda saydığım ABC leri bile bilmeyen ben ordan oraya savruldum. Şuan kendi kendimi dinliyorum hayatımda kimse yok bir yeni hataya daha kendime verdiğim bir izin yok gerçekten akıllan güzel birşey yaşayabilecek iradeye sahip ol, ya da ailenle çevrenle işinle hobinlerinle mutlu olmaya devam et. Kendini onardığına değiştiğine emin olana kadar zaten mutlusun bu şekilde kal diyorum, Eğer yeni bir deneyimim olursa yazarım.
Sizinde kendi davranışlarınıza ait öznel eleştirileriniz varsa bu mesajımı alıntılayın. Bu uzun yazıyı okuduğunuz için de teşekkür ederim herkese kocaman sevgiler...