• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Bereketsiz

Nitrit

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
1 Temmuz 2021
2.907
6.369
108
Slm kızlar..Paramın çok bereketsiz olduğunu düşünüyorum yani hep bir borç hali var,aynı iş aynı kazançtaki insanlar daha iyi yaşıyor gibi,Krediye bulaştık ondan mı diyeceğim de çoğu kişi bulaştı zaten mecburiyetten..Ailemlede ilgilenen onların ihtiyaçlarini gideren bir çocuğum anne baba duası da alıyorum ama bir bereketsizlik var sanki,sadakada her ay vermeye çalışırım,bu konudaki düşünceleriniz nelerdir..
 
Hayat çok pahalı,borçsuz bişey olmuyor zaten
Hesap yap neye harcamışsın belki gereksiz aldığın şeyler oluyor yada fazla harciyorsun
 
Hayat çok pahalı,borçsuz bişey olmuyor zaten
Hesap yap neye harcamışsın belki gereksiz aldığın şeyler oluyor yada fazla harciyorsun
İşte gereksiz harcama yapan biri değilim,aslında bu düşünceye kapılmamda buradan çıktı daha lükse,markaya kaçan daha boş harcama yapan arkadaşlar var aynı maaş ama onlar ekstra bir araba değiştirebiliyor örneğin ama ben harcama yapmayan halimle yerimde sayıyorum
 
hayat pahalı ve genel olarak para yetirememe durumu çoğu kişide var
bunu baştan kabul ediyorum

ancak benim gördüğüm bir diğer şey de şu, para yetiremeyen ve paranın nereye gittiğini de anlamayan kişiler (en azından benim etrafıdakiler) günlük küçük küçük ve aslında yapılmayabilecek çok harcama yapan kişiler

mesela
ben dışarı çıkarken suyumu kahvemi ne biliyim kağıt mendilimi, ıslak mendilimi, normalde pek abur cubur yemesem de işimin uzun sürmesi ihtimaline karşı atıştıracağım basit şeyleri filan (en basitinden meyve gibi) yanıma alırım. çantama atarım. + çoğu alışverişimi mümkün olduğunca toplu şekilde indirimdeyken filan yaparım. mesela marketten 1 tane gofret hayatımda belki 3 kere almışımdır ya toplu alırım ya indirimi kampanyası filan vardır.
asla büfeden bişey almam mesela ya da yol üstünde bir şey yemem içmem

böyle sürekli büfe, bakkal, yol üstünde kahvaltı, dur şunu alayım diye girilip alınan plansız şeyler..böyle alışkanlıkları olan kişilerin parasını yetiremediğini çok görüyorum.
 
İşte gereksiz harcama yapan biri değilim,aslında bu düşünceye kapılmamda buradan çıktı daha lükse,markaya kaçan daha boş harcama yapan arkadaşlar var aynı maaş ama onlar ekstra bir araba değiştirebiliyor örneğin ama ben harcama yapmayan halimle yerimde sayıyorum
Aileden destekleti vardır
 
Bereket falan inanmam, bana göre 2 sebep vardır 1- Ekonominin bu durumda olması ve az kazanma 2-Yanlis para harcanması.
Yukarıda bir yorum vardı katılıyorum. Ben evden çıkarken suyumu, kahvemi, mendilimi, ise gidiyorsam öğle yemeğimi yanıma alırım. Haftalık alışveriş listesi yapar aldığım ürünleri asla bozulup çöpe gitmeden tükerim. Kıyafet, ev tekstili, ev eşyası lazım olmadan asla almam, alacaksam aklıma yazar sezon sonu indirimden alırım. Ufak tefek 3 kuruş ona 5 kuruş buna diye düşünülen harcamalar yapmam. En ufak ürün için çok fazla kaynak harcanıyor, bunun bilincinde olarak tüketim kültürüne çok destek olmuyorum. Bir yere geziye gitmeden önce planlamami yapıp uçağından oteline, müzesinden etkinliğine mutlaka en uygununu alıyorum. Bunları yaparken de herhangi birinden daha fazla vakit harcamıyorum sadece düzenli, planlı oluyorum. Kendimi asla kısıtlanmış hissetmiyorum.

Bir de yatırım kısmı var, eğer her ay ekside olmayacak bir gelirim varsa ay başında mutlaka yatirimimi yapıyordum.
 
hayat pahalı ve genel olarak para yetirememe durumu çoğu kişide var
bunu baştan kabul ediyorum

ancak benim gördüğüm bir diğer şey de şu, para yetiremeyen ve paranın nereye gittiğini de anlamayan kişiler (en azından benim etrafıdakiler) günlük küçük küçük ve aslında yapılmayabilecek çok harcama yapan kişiler

mesela
ben dışarı çıkarken suyumu kahvemi ne biliyim kağıt mendilimi, ıslak mendilimi, normalde pek abur cubur yemesem de işimin uzun sürmesi ihtimaline karşı atıştıracağım basit şeyleri filan (en basitinden meyve gibi) yanıma alırım. çantama atarım. + çoğu alışverişimi mümkün olduğunca toplu şekilde indirimdeyken filan yaparım. mesela marketten 1 tane gofret hayatımda belki 3 kere almışımdır ya toplu alırım ya indirimi kampanyası filan vardır.
asla büfeden bişey almam mesela ya da yol üstünde bir şey yemem içmem

böyle sürekli büfe, bakkal, yol üstünde kahvaltı, dur şunu alayım diye girilip alınan plansız şeyler..böyle alışkanlıkları olan kişilerin parasını yetiremediğini çok görüyorum.
İste bu kadar calismaya insan bu kadar da azla yetinmemeli ya. Suyu falan hadi evden cikarken pet siseye doldurursunu anlarimda cantaya tansiyon seker olayi olmasin diye bir gofrette atilir. Ama essek gibi calistiktan sonrada insan bir disarsa yemek yiyebilmeli. Arkadaslaryla kahvesini icebilmeli. Yolda benim canim kestane yapıyorlar mesela cekiyor. 100 tlden asagi degil. Haslanmis misiri evde yapsam ayni tadi alamam 40 tl. En ufagi. En kotu yol parasi en kisa mesafe 20 tl. Evde yatan devlete yarari olmayan bos beles insanlar degiliz ki hakkimiz buda degil. Herkes bikti artik herkes borc icinde
 
hayat pahalı ve genel olarak para yetirememe durumu çoğu kişide var
bunu baştan kabul ediyorum

ancak benim gördüğüm bir diğer şey de şu, para yetiremeyen ve paranın nereye gittiğini de anlamayan kişiler (en azından benim etrafıdakiler) günlük küçük küçük ve aslında yapılmayabilecek çok harcama yapan kişiler

mesela
ben dışarı çıkarken suyumu kahvemi ne biliyim kağıt mendilimi, ıslak mendilimi, normalde pek abur cubur yemesem de işimin uzun sürmesi ihtimaline karşı atıştıracağım basit şeyleri filan (en basitinden meyve gibi) yanıma alırım. çantama atarım. + çoğu alışverişimi mümkün olduğunca toplu şekilde indirimdeyken filan yaparım. mesela marketten 1 tane gofret hayatımda belki 3 kere almışımdır ya toplu alırım ya indirimi kampanyası filan vardır.
asla büfeden bişey almam mesela ya da yol üstünde bir şey yemem içmem

böyle sürekli büfe, bakkal, yol üstünde kahvaltı, dur şunu alayım diye girilip alınan plansız şeyler..böyle alışkanlıkları olan kişilerin parasını yetiremediğini çok görüyorum

Fakir hayatına alışırsanız paranız cebinizde kalır diyorsunuz. 😂
 
Konudaki bir iki yoruma bakarsam çok müsrifim. 🫠
Tabi ki bazı şeylere dikkat edilir ama canım bir şey isterse alır yerim, içerim.
Her şeyin hesabını yaparak yaşamak zorunda olmak ayrı da bunun güzellemesinin yapılmasını normal bulamadım yav.

Ayrıca bazen aynı gelire sahibiz diye düşürsünüz ama başka yerden gelirleri olabilir. Evliyse eş faktörü, onun maaşı derken alınanlar, yaşam standartları değişebiliyor. O yüzden insanlara bakarak kendinizle ilgili çıkarım yapmayın derim.
 
Ben berekete inanırım. Ama ekonomi de kötü. Harcamalarınızı gözden geçirin. Örneğin benim eşim mesela abur cubura gereksiz para harcar. Farkında bile olmaz.
 
Ben inanıyorum ya 😄😄 anne annemden kalma ritueldi hurmayı yedikten sonra atmiyoruz kalani cüzdana koyuyoruz, benim tutuyor gibi geliyor.
 
İste bu kadar calismaya insan bu kadar da azla yetinmemeli ya. Suyu falan hadi evden cikarken pet siseye doldurursunu anlarimda cantaya tansiyon seker olayi olmasin diye bir gofrette atilir. Ama essek gibi calistiktan sonrada insan bir disarsa yemek yiyebilmeli. Arkadaslaryla kahvesini icebilmeli. Yolda benim canim kestane yapıyorlar mesela cekiyor. 100 tlden asagi degil. Haslanmis misiri evde yapsam ayni tadi alamam 40 tl. En ufagi. En kotu yol parasi en kisa mesafe 20 tl. Evde yatan devlete yarari olmayan bos beles insanlar degiliz ki hakkimiz buda degil. Herkes bikti artik herkes borc icinde
aksine dışarda yerim
ama güzel bir yerde, güzel bir yemek olarak yerim, denemeyi de severim çok.

fakat kantin, büfe gibi gün içinde etrafımdaki yerlerin, ya da en azından benim etrafımdaki opsiyonların %90'ı diyelim, yemeği güzel olan yerler değil hem güzel değil hem ucuz değil

ucuz olanlar da çiğköfte, tavuk dürüm vs. onları da ben yemem
benim kronik bir hastalığım var maalesef mısır filan da yemiyorum dışarda. köyde olsam yerim ancak Ata tohumu olursa.
pet şişeye de değil termosa koyuyorum :D pet sağlıklı bir malzeme değil. çevre için de iyi değil.

yine maalesef kahve olayı türkiyede korkunç şekilde pahalı
en dandik kahveciler bile pahalı-kendin al/self servis burdaki yerlerin çoğu mesela- kahveleri güzel de değil
arkadaşlarım bana gelsin (benim arkadaşlarım da genelde bu kafada, kampanyalı ucuz biletle atlayıp avrupaya filan gider, ayda kahveye vereceği para kadar anca bilet tutuyor)
ben özel olarak kaç çeşit çekirdek alıp demliyorum evde, etraftaki kahvecilerin hepsinden güzel kahve yapıyorum, mutluyuz.

ha çok güzel bir manzarası olan bir yerdir, kahveye değil manzaraya, ambiyansa para veriyorsundur, öyle yere de gün içinde gidemem, çalışıyorsam. çalışmadığım zaman özel gezmek için gitmem lazım. onu fırsat buldukça yapıyorum zaten.

ya da çok koşturulan zamanlarda şehir içi bir kahvecidir girer bilgisayarımı açar işimi hallederim, kahve de söylerim. ya da yoldayımdır h.alanındayımdır, kahve lazımdır, alırım. bunlar OK

ama bunu dışında bakıldığında maalesef dışarıda ülkede yeme içme korkunç şekilde pahalı, asla hak etmiyor o parayı (anadoluda bazı şehirlerde çok makul fiyatlı güzel yerler var, ama genelde çok pahalıyız)

Eiffel kulesi manzarasında kruvasan yemekten daha pahalı bizim caddedeki pastanenin kruvasanı yahu...dandirik margarinle yaptığı, bişeye de benzemeyen kruvusana- ki güzelini çok severim) neden Paris'te verdiğim paradan daha fazla para vereyim ki? saçmalık bu.

Fakir hayatına alışırsanız paranız cebinizde kalır diyorsunuz. 😂
bunu fakir hayatı olarak görmüyorum. çalışma hayatımın büyük kısmı avrupada geçti, hemen hemen bütün mesai arkadaşlarım öğle yemeğini yanında getiriyordu hepsi de buradaki insanların çoğundan zengindir, bu, parayı nereye ve nasıl harcayacağın konusunda tercih meselesi.. . ben türkiyedeyim, yanımda getirmiyorum (çünkü 2 öğün yiyorum ve daha önemlisi zaten genelde evden çalışıyorum) ama öğlen yesem, düşünebilirim.

ülkede gereksiz pahalı olan şeyleri mümkün mertebe yapmamaya çalışıyorum. böyle daha huzurlu hissediyorum. marka diye maliyeti 50 lira olan bir tekstil ürününe de 3 bin 5 bin gibi bir para vermem mesela, bu da aynı mentalite. bence bu fakir gibi yaşamak değil, benim algıma göre değil en azından.

yukarıdaki şeyler gibi, alkol de gereksiz pahalı mesela ülkemizde, burada az içiyorum içeceğimi y.dışına çıkınca alıyorum, gittiğim yerlerde denemeye çalışıyorum bana da eğlence oluyor.

deniz ürünlerinin büyük kısmı da ultra pahalı mesela, barselonada buradan daha ucuz, oraya gittikçe yiyorum bazı ürünleri, o fiyata burada yemem ...orada da burada ucuz olan şeyleri aramam, onları burada bol bol nasılsa tüketebilirim.

örnekler uzar gider. yeterince açıkladım herhalde...

bir de elbette, benim için karbon ayakizi önemli. tekrar kullanılmayacak kapları, plastik vs. kullanmayı vs. de sevmiyorum. böyle şeylere olan hassasiyetim de yine tüketim alışkanlıklarım için belirleyici.
 
Back