- 22 Ekim 2015
- 92
- 30
- 32
bu benim gerçek hikayem sevgili arkadaşlarım..
liseye başladığım ilk gündü. yeni başlayacağımız için bahçede sırada bekletip sınıfları açıklıyorlardı. kendi ismimi ve ortaokuldan aynı sınıfı paylaştığım arkadaşımın ismini duymamız ile birlikte sınıfımıza doğru ilerledik.
dün gibi hatırlarım en üst kat merdivenin yanında ki koridorun en sonunda ki sınıftı. içeri girdim ve orta sıranın en arkasında oturan bir çift yeşil göz gördüm bana bakan. bilemezdim o bir çift gözün benim dünyam olacağını.
aşık olmuştum.. eğer midem de kelebeklerin uçuşması ve ellerimin terlemesi hatta titremesi aşık olmak ise evet evet ben aşık olmuştum..
sonra mı sonrası benim lisemin ilk yarısı aşık olduğum çocuğu izlemek ile geçti. herkes muhabbet kurarken benim muhabbetim uzaktan günaydın uzaktan iyi günler deyip vedalaşmak idi. o bile yetiyordu. bunu her gün düzenli yaptıysam benden mutlusu yoktu. hafta sonlarını sevmiyordum çünkü göremiyordum. sanırım okul zamanı pazartesiyi iple çekmek sadece sevdiğiniz bir insan var ise onun içindir.
benim bu leyla hallerim kısa zaman içinde tabi ki anlaşılmaya başlandı. başta en yakın arkadaşı ile yeşil gözlüm okul çıkışı giderken yanlarından servis ile geçerken camından bakıp yakalanmam ile ve sınıftakilerin anlaması ile son buldu.
ben lise 1 de iken messenger vardı. oradan konuşurduk arkadaşlarımız ile. bir gün kızlarla otururken çevrimiçi oldu kalp atışlarım yükseldi. ve bana yazdı seren müsaitmisin diye. hemen anında cevap yazdım. sen bana aşık mısın yazdı. hiç dolandırmadan bu kadar net aşık mısın demişti! aşıktım bunu dolandırmayacak idim. itiraf ettim kendini kaptırmadan vazgeç dedi. tamam deyip çıkmıştım eve gidene kadarda ağlamıştım da nasıl bir hayal kırıklığıydı aman allahım.. hem ağlıyor hemde görürsün sen sen de seveceksin beni diyordum. inadım da ..
biraz zaman geçti o olayın üstünden ses etmedim.geri durdum sonuçta ret edilmiştim birnevi.
sonraaa sevdi de !!! öyle demişti o zaman yani. dünyalar benim olmuştu. içimde gitgide büyüyen aşk ve sevgi artık karşılıklı ve iki kişilikti. evlenecektim ben bu çocukla dünyanın en güzel gözleri onun gözleriydi.
onunla büyüdüm ben onunla iken kaybettim ben sevdiklerimi. ve hep daha bir fazla sevdim onu. tabi ki yanlışlarımız oldu ama hep aştık tek tek tüm engelleri. ya da aştığımızı zannettik.
büyüyorduk artık çok güzel hayallerim vardı benim. okullarımız bitsin. askerliği bitsin. güzel bir işimiz olsun ki kimseye yük olmadan adımlar atalım istiyordum..
her şey oldu..
okul bitti..askerliğini yaptı.. geldi.. işe girdi..
sonra problemler arttı. duyduğumuz sevgi için hep çabaladık.. tamam oluyor dediğimiz her an yeni bir durum çıktı.. artık hayatında bir seçenek olduğumu öğrenmem ile gerçekler ile yüzleşmem başladı.
kabullenmesi güç acılardan. konduramadığından idrak etmesi zaman alanlardan...
düşün ki; bir ilişkin var süregelen uzun kısa farketmez. seviyorsunuz birbirinizi. herkesin aşkı kendisine güzeldir ya, öyle anlatılmaz bir aşk sizinkisi. hani nasıl bilirsin sevidiğini ama söylensin istersin. "seni seviyorum" dendikçe daha bir inanırsın sevdiğine. öyle ya bilmek yetmez bazen, söylenmeli akıldan geçen yürekte hissedilen...
aşklar bir anda, bir görüşte, ilk bakışta başlar belki ama bitişler her daim yavaş ve sancılı olur kanımca. önceleri anlamazsın, sonraları farkeder kabullenmezsin ya da. kendini ikna etmeye çabalar, bu sevginin bitebilme ihtimalini getirmeye korkarsın aklına.
hazmetmesi güç bunu. her babayiğidin harcı değil. hadise "anlaşamadık bitti gitti" değil çünkü. sen yoluna ben yoluma diye bir şey yok. eskiden inandıkların ile şimdi düşündüklerin çelişirse birbiriyle vay haline.
dikkatinizi çekerim olay karşındakinin senden soğuması ve senin onu hala ilk günkü gibi seviyor olman. . birlikteyken, alışmışken, geçmişte birbirinden ayrı bir gün dahi geçirebileceğine ihtimal vermezken olanlar inanç tükenmesi..
istemesen de değişir bir şeyler bir vakit sonra ama aylar ama yıllar sonra... bir şeyler eksilir işte. ekleyeceğine daha güzel günler, geçmişini özleyerek sermayeni tüketirsin sen. tanıdığın adam değildir artık karşındaki, geceleri yattığında düşündüğün adam gene o'dur belki ama özlediklerin geçmişte yaşadıklarınızdır artık. yarına dair bir umut ve hayal beslemezsin içinde. tükenmiş olma ihtimalini kabullenmedikçe daha bir tüketirsiniz sonra birbirinizi.
konuşacak şey bulamazsınız belki, mücadele etmek için bir sebep yaratamazsınız artık. yaparız dediğiniz her şeyi erteler, birbirinizle ilgili şeyleri daha az merak eder olursunuz. "sevdiğim adam bu muydu" derken kendinizin de artık yavaş yavaş yok olduğunuzu anlarsınız ama. gene de zordur bunları kabullenmek ve sindirmek.
birbirinize verdiğiniz birçok sözü artık tutamadığınızı gördükçe öfkelenmez aksine daha çok üzülürsünüz. çünkü bilirsiniz ki, sevmeyi sevilmeyi siz onunla öğrenmişsinizdir. seven adam ne yapar onunla yaşayarak görmüşsünüzdür. ondan sebep farkedersiniz sevgi tükendiğinde neler gelir başa. seven adam ne yapmaz bunları öğrenirsiniz sonra.
demem o ki geçmişi özleyerek geçer bir süre. halletmeye niyetlenikçe daha bir karışır konuşulan mevzular. bir tartışma başka bir tartışmaya vesile olur onu da geç sessizleşirsiniz zamanla. gözler, eller ..
cesaret de edemezsiniz ayrılmaya. pişman olmaktan korkar, bunun atlatabileceğiniz bir dönem olmasını dilersiniz içinizden. ancak bir kere kırıldı mı gönüller, bir kere daha tercih edildiyse bir başka kişi çarpmaz o kalp bir daha bir diğeri için.
artık farketsen de bittiğini, istersin desin karşınızdaki: "her şey bitti". öyle ya bilmek yetmez bazen, söylenmeli akıldan geçen, yürekte hissedilen... ondan sonra anlarsın sen. giden belki bu sözden sonra gider ama hayaller, umutlar , güven çoktan gitmiştir..
asla vazgeçmedim ben
yeni yollar aramaktan
asla da pes etmedim
yorulmadım da ayakta durmaktan
o aksine inansa bile
o hep uzağa kaçsa bile
ümidi sırtıma alıp düştüm hep yollara..
ama itilmekten,çabalarımın boşa gitmesinden ihanetlerden yoruldum artık..
liseye başladığım ilk gündü. yeni başlayacağımız için bahçede sırada bekletip sınıfları açıklıyorlardı. kendi ismimi ve ortaokuldan aynı sınıfı paylaştığım arkadaşımın ismini duymamız ile birlikte sınıfımıza doğru ilerledik.
dün gibi hatırlarım en üst kat merdivenin yanında ki koridorun en sonunda ki sınıftı. içeri girdim ve orta sıranın en arkasında oturan bir çift yeşil göz gördüm bana bakan. bilemezdim o bir çift gözün benim dünyam olacağını.
aşık olmuştum.. eğer midem de kelebeklerin uçuşması ve ellerimin terlemesi hatta titremesi aşık olmak ise evet evet ben aşık olmuştum..
sonra mı sonrası benim lisemin ilk yarısı aşık olduğum çocuğu izlemek ile geçti. herkes muhabbet kurarken benim muhabbetim uzaktan günaydın uzaktan iyi günler deyip vedalaşmak idi. o bile yetiyordu. bunu her gün düzenli yaptıysam benden mutlusu yoktu. hafta sonlarını sevmiyordum çünkü göremiyordum. sanırım okul zamanı pazartesiyi iple çekmek sadece sevdiğiniz bir insan var ise onun içindir.
benim bu leyla hallerim kısa zaman içinde tabi ki anlaşılmaya başlandı. başta en yakın arkadaşı ile yeşil gözlüm okul çıkışı giderken yanlarından servis ile geçerken camından bakıp yakalanmam ile ve sınıftakilerin anlaması ile son buldu.
ben lise 1 de iken messenger vardı. oradan konuşurduk arkadaşlarımız ile. bir gün kızlarla otururken çevrimiçi oldu kalp atışlarım yükseldi. ve bana yazdı seren müsaitmisin diye. hemen anında cevap yazdım. sen bana aşık mısın yazdı. hiç dolandırmadan bu kadar net aşık mısın demişti! aşıktım bunu dolandırmayacak idim. itiraf ettim kendini kaptırmadan vazgeç dedi. tamam deyip çıkmıştım eve gidene kadarda ağlamıştım da nasıl bir hayal kırıklığıydı aman allahım.. hem ağlıyor hemde görürsün sen sen de seveceksin beni diyordum. inadım da ..
biraz zaman geçti o olayın üstünden ses etmedim.geri durdum sonuçta ret edilmiştim birnevi.
sonraaa sevdi de !!! öyle demişti o zaman yani. dünyalar benim olmuştu. içimde gitgide büyüyen aşk ve sevgi artık karşılıklı ve iki kişilikti. evlenecektim ben bu çocukla dünyanın en güzel gözleri onun gözleriydi.
onunla büyüdüm ben onunla iken kaybettim ben sevdiklerimi. ve hep daha bir fazla sevdim onu. tabi ki yanlışlarımız oldu ama hep aştık tek tek tüm engelleri. ya da aştığımızı zannettik.
büyüyorduk artık çok güzel hayallerim vardı benim. okullarımız bitsin. askerliği bitsin. güzel bir işimiz olsun ki kimseye yük olmadan adımlar atalım istiyordum..
her şey oldu..
okul bitti..askerliğini yaptı.. geldi.. işe girdi..
sonra problemler arttı. duyduğumuz sevgi için hep çabaladık.. tamam oluyor dediğimiz her an yeni bir durum çıktı.. artık hayatında bir seçenek olduğumu öğrenmem ile gerçekler ile yüzleşmem başladı.
kabullenmesi güç acılardan. konduramadığından idrak etmesi zaman alanlardan...
düşün ki; bir ilişkin var süregelen uzun kısa farketmez. seviyorsunuz birbirinizi. herkesin aşkı kendisine güzeldir ya, öyle anlatılmaz bir aşk sizinkisi. hani nasıl bilirsin sevidiğini ama söylensin istersin. "seni seviyorum" dendikçe daha bir inanırsın sevdiğine. öyle ya bilmek yetmez bazen, söylenmeli akıldan geçen yürekte hissedilen...
aşklar bir anda, bir görüşte, ilk bakışta başlar belki ama bitişler her daim yavaş ve sancılı olur kanımca. önceleri anlamazsın, sonraları farkeder kabullenmezsin ya da. kendini ikna etmeye çabalar, bu sevginin bitebilme ihtimalini getirmeye korkarsın aklına.
hazmetmesi güç bunu. her babayiğidin harcı değil. hadise "anlaşamadık bitti gitti" değil çünkü. sen yoluna ben yoluma diye bir şey yok. eskiden inandıkların ile şimdi düşündüklerin çelişirse birbiriyle vay haline.
dikkatinizi çekerim olay karşındakinin senden soğuması ve senin onu hala ilk günkü gibi seviyor olman. . birlikteyken, alışmışken, geçmişte birbirinden ayrı bir gün dahi geçirebileceğine ihtimal vermezken olanlar inanç tükenmesi..
istemesen de değişir bir şeyler bir vakit sonra ama aylar ama yıllar sonra... bir şeyler eksilir işte. ekleyeceğine daha güzel günler, geçmişini özleyerek sermayeni tüketirsin sen. tanıdığın adam değildir artık karşındaki, geceleri yattığında düşündüğün adam gene o'dur belki ama özlediklerin geçmişte yaşadıklarınızdır artık. yarına dair bir umut ve hayal beslemezsin içinde. tükenmiş olma ihtimalini kabullenmedikçe daha bir tüketirsiniz sonra birbirinizi.
konuşacak şey bulamazsınız belki, mücadele etmek için bir sebep yaratamazsınız artık. yaparız dediğiniz her şeyi erteler, birbirinizle ilgili şeyleri daha az merak eder olursunuz. "sevdiğim adam bu muydu" derken kendinizin de artık yavaş yavaş yok olduğunuzu anlarsınız ama. gene de zordur bunları kabullenmek ve sindirmek.
birbirinize verdiğiniz birçok sözü artık tutamadığınızı gördükçe öfkelenmez aksine daha çok üzülürsünüz. çünkü bilirsiniz ki, sevmeyi sevilmeyi siz onunla öğrenmişsinizdir. seven adam ne yapar onunla yaşayarak görmüşsünüzdür. ondan sebep farkedersiniz sevgi tükendiğinde neler gelir başa. seven adam ne yapmaz bunları öğrenirsiniz sonra.
demem o ki geçmişi özleyerek geçer bir süre. halletmeye niyetlenikçe daha bir karışır konuşulan mevzular. bir tartışma başka bir tartışmaya vesile olur onu da geç sessizleşirsiniz zamanla. gözler, eller ..
cesaret de edemezsiniz ayrılmaya. pişman olmaktan korkar, bunun atlatabileceğiniz bir dönem olmasını dilersiniz içinizden. ancak bir kere kırıldı mı gönüller, bir kere daha tercih edildiyse bir başka kişi çarpmaz o kalp bir daha bir diğeri için.
artık farketsen de bittiğini, istersin desin karşınızdaki: "her şey bitti". öyle ya bilmek yetmez bazen, söylenmeli akıldan geçen, yürekte hissedilen... ondan sonra anlarsın sen. giden belki bu sözden sonra gider ama hayaller, umutlar , güven çoktan gitmiştir..
asla vazgeçmedim ben
yeni yollar aramaktan
asla da pes etmedim
yorulmadım da ayakta durmaktan
o aksine inansa bile
o hep uzağa kaçsa bile
ümidi sırtıma alıp düştüm hep yollara..
ama itilmekten,çabalarımın boşa gitmesinden ihanetlerden yoruldum artık..
Son düzenleme: