“26 yaşında bir kadınım. Eşimle bundan 3 yıl önce evlendik. Bir yaşında bir kızımız var. Eşim bana o zamanlar sırılsıklam aşıktı. Benimle evlenebilmek için 8 yıllık evliliğini bitirdi.
Beni başka birisiyle aldatsaydı bu kadar üzülmezdim.
Bundan bir ay kadar bir hafta sonu kızımla birlikte kalmak üzere annemlere gittik.
Kendisinin de gelmesi için ısrar ettim. O, ‘İş için şehir dışına çıkacağım, bu nedenle gelemem,’ dedi.
Uzun zamandır benden uzak durmaya çalıştığı için kuşkulanıyordum. Akşam olduğunda içime bir kuşku düştü. Kızımı annemlere bırakıp arabamla evimize gittim.
Işıkların açık olduğunu görünce şaşırdım. ‘Acaba açık mı bıraktım?’ diye düşünürken içimdeki kaygı daha da arttı.
Kapıya yaklaşırken içerden sesler gelmesi beni çok kaygılandırdı. Kapıyı açıp salona girdiğimde gözlerime inanamadım.
Eşim ve eski eşi birlikteydi ve yarı çıplak vaziyette masa kurmuş eğleniyorlardı.
Neye uğradığımı şaşırdım. ‘Bunu bana nasıl yaparsın?’ deyip kapıyı çekip çıktım.
Eşim günlerdir özür diliyor. Ama ben halen eve dönmedim, annemlerdeyim.
Onu halen seviyorum. Ne yapacağımı da bilemiyorum. Artık hiç güven duymuyorum. Bir yandan da kızımı düşünüyorum. Henüz bir yaşında…
Arkadaşlarımın her biri farklı bir şey söylüyor. ‘Kimisi barış’ diyor, kimisi de ‘ayrıl’ diyor.
Yemeden içmeden kesildim, moralim çok kötü!
Aynı şeyleri ona yaşatmak isterdim. Ama bunu da yapamam. Kafam karma karışık, bana yol gösterin.”
***
Değerli okurum, aldatılmanın sizi ne kadar üzebileceğini tahmin ediyorum. Ancak, size ne karar vereceğinizi ben söyleyemem.
Bu vereceğiniz karar tüm yaşamınızı değiştirecektir. Kaldı ki bir de 1 yaşında bir kızınız var. Bu nedenle bu kararı siz vermelisiniz. Ancak ne karar verirseniz verin, iki karar arasında kalmayın.
Kararsızlık kadar insan enerjisini yok eden çok az şey vardır.
Bir gün bir odada yalnız başınıza kalarak tüm bunları düşünün. Eşinizi affedecek kadar çok seviyorsanız affedin. Ama affetmek size acı verecekse affetmeyin ve boşanın.
Tek bir doğru karar yoktur. Kararların doğruluğu kişiden kişiye değişir. Hiç kimse sizi verdiğiniz karadan dolayı suçlayamaz.
Çünkü bu hayat sizin hayatınızdır. Önemli olan iç huzurunuzdur.
Tek başınıza bu sorunun üstesinden gelemezseniz bir aile danışma merkezine başvurun.
Tek yapmanız gereken verdiğiniz karar ne olursa olsun, pişmanlık duymadan artık bu olayı bir daha hatırlamamak üzere unutmanızdır.
***
Her şeyin hayalleriniz gibi olması dileğimle
Cengiz Hortoğlu
http://www.milliyet.com.tr/beni-bas...ndemyazardetay/31.05.2015/2067216/default.htm