Ben onu çok sevdim

Oğlak,aslan,terazi,yay olayı değil.
Seven ve sevmeyen olayı.
Seven değer verir ihmal etmez arar ilgilenir
Sevmeyen umursamaz akıl etmez ilgilenmez.
Olay bundan ibaret.
Alın şimdi bu iki gruptan hangisine koyarsanız koyun bu beyefendiyi
 
Siz sevmişsiniz o da sizin sevginizden hoşlanmış. El altında tutmak için kırmış dökmüş özür dilemiş,yapmış bozmuş özür dilemiş. İyi ne güzel özür dileyince geçiyormuymuş herşey. Hayatının baharındasın yaşandı bitti de önüne bak.
 
Oğlak,aslan,terazi,yay olayı değil.
Seven ve sevmeyen olayı.
Seven değer verir ihmal etmez arar ilgilenir
Sevmeyen umursamaz akıl etmez ilgilenmez.
Olay bundan ibaret.
Alın şimdi bu iki gruptan hangisine koyarsanız koyun bu beyefendiyi
Haklısınız valla ne diyeyim. :KK43:
 
Siz sevmişsiniz o da sizin sevginizden hoşlanmış. El altında tutmak için kırmış dökmüş özür dilemiş,yapmış bozmuş özür dilemiş. İyi ne güzel özür dileyince geçiyormuymuş herşey. Hayatının baharındasın yaşandı bitti de önüne bak.
Düzgün bir özür bile değil işin kötüsü. Sanki yanlışlıkla bana çarptı da onun özrünü diliyor.
 
Düzgün bir özür bile değil işin kötüsü. Sanki yanlışlıkla bana çarptı da onun özrünü diliyor.
Çünkü sevmiyor. Seven insan saçının teline kıyamaz, üzülmene kıyamaz, ağlamana kıyamaz.
Bazen sevilmediğini kabullenmek gerekir. Bu kötü bir şey değil, onurlu bir duruştur.
 
Gerçekten de çekici gelecek belirgin bir özelliği yok. Bunun farkında aslında.
Kendinden daha çekici bir kadın onu beğenince kendini pickup artist filan zannetmiş galiba.

Aslında burada daha önemli bir mesele var. Bu adam öküz, yakışıklı değil, zannediyorum 20 cm de değildir. Niye aşık oldunuz bu adama, hiç düşündünüz mü? Romantik partnerlerimizi kendimize verdiğimiz değerle doğru orantılı olarak seçiyoruz. Bilinçli olarak olmasa bile mesela, çok daha düzgün ve ideal olarak görebileceğiniz bir erkeğe duygularınızı, hatta iletişim yollarını tamamen kapatıyor olabilirsiniz, bilinçaltınızdaki "ben bu adama layık değilim" düşüncesinden dolayı. Bu özelliksiz adama bilinçaltınızda daha ulaşılabilir olduğunu bildiğiniz için duygularınızı ve sevgi ihtiyacınızı açmış olabilirsiniz. Aşkın da bir algoritması var bence, öyle mistik bir şey değil.
 
Kendinden daha çekici bir kadın onu beğenince kendini pickup artist filan zannetmiş galiba.

Aslında burada daha önemli bir mesele var. Bu adam öküz, yakışıklı değil, zannediyorum 20 cm de değildir. Niye aşık oldunuz bu adama, hiç düşündünüz mü? Romantik partnerlerimizi kendimize verdiğimiz değerle doğru orantılı olarak seçiyoruz. Bilinçli olarak olmasa bile mesela, çok daha düzgün ve ideal olarak görebileceğiniz bir erkeğe duygularınızı, hatta iletişim yollarını tamamen kapatıyor olabilirsiniz, bilinçaltınızdaki "ben bu adama layık değilim" düşüncesinden dolayı. Bu özelliksiz adama bilinçaltınızda daha ulaşılabilir olduğunu bildiğiniz için duygularınızı ve sevgi ihtiyacınızı açmış olabilirsiniz. Aşkın da bir algoritması var bence, öyle mistik bir şey değil.
Neden aşık oldum valla bilmiyorum. Böyle çarpılmış gibiydim. Çok sevimli geliyordu, bayılıyordum adama ya. Onu benden ayrı düşünemiyordum. İlk buluşmalardaki şapşallığımı görmeniz lazımdı. Masaya kollarımı dayayıp ellerimle yüzümü avuçlayıp bakıyordum. Adamı utandırmıştım en son bakma öyle ya demişti.
Galiba kendimi layık görmüyorum, haklısınız.
Hayatıma çok yeni biri girdi. Yanlış anlaşılmasın, ona da münasip bir dille ilişki modunda olmadığımı söyledim, kimseyi boynuzlamıyorum. Kendisi hala etrafımda ama, kendi seçimi. Benim için bir şeyler yapmaya çalıştığında izin vermiyorum. Ya minicik bir çikolatayı bile kabul etmemeye çalışırken yakaladım kendimi.
 
Başlıktan da anlaşılacağı üzere konu gönül ilişkisi. Ben geçen sene 29 yaşımda, ömrümde ilk kez aşık oldum. Gerçekten anladım neymiş bu işler, öncesinde ben hiçbir şey yaşamamışım. Odağımı kaybettim, burnumun ucunu göremedim, gözüme perde değil kat kat kumaşlar indi desem yeri.
Neyine aşık oldum, vallahi bilmiyorum. Romantik değil, yakışıklı değil, özenli davranmaz, umursamazdır. Gerçekten bilmiyorum neden o. Niyesi zaten pek mühim değil artık, sonuca bakarsak ben sevdim bu adamı.
İlk birkaç ay zaten havalardaydım, anlamadım. Sonra sonra yavaş yavaş sorunlar baş gösterdi. Arkadaşlar astroloji ile ilgilenenler bilir, bu bir oğlak laneti. Ne alaka demeyin, ben bu adamdan kime bahsetsem oğlak mı dedi. O yüzden burcunu da söyleyeyim de daha net bir şeyler belirsin. Umursamazlık, tepkisizlikle insanı çıldırtıyor ya resmen. Gözünün önünde çıldırıyordum öylece izliyordu. Mesela plan yaptık diyelim, ben özendim hevesliyim. Mutlaka bunun yüzünden plan sarkar, iptal olur. Ya anlatabildim mi salaşlığı, salmışlığı. Tüm olayımız buydu yani. Devamlı özür dilerdi, ama işte çok sevdiğimden kabul eder devam ederdim.
Birkaç ay önceye kadar böyle böyle gittik. Sonra işte daha da umursamaz oldu, bir gün beni delirtti. Kavga ettik, bana git başımdan deyince bende kontak kapandı. Orada bitti "güya".
O olaydan sonra aramadık birbirimizi. Ben o sırada başka biri ile görüştüm, flört gibi değil, daha çok görücü usulü görüşme diyeyim. Acımdan, kaybolmuşluktan ne halt yediğimi zaten bilmiyordum. Zaten o da olmadı, iyi ki diyeyim. Ondan ancak komedi çıkar, o bu konunun meselesi değil. :KK53:
Neyse işte sonra sonra bir şekilde birbirimize çekildik, mesajlaşmaya başladık. Ama barıştık diyemem. Bana depresyondayım vs. dedi. Kopuktuk zaten, seni kaybetmek istemiyorum, tamamen kopmak istemiyorum falan dedi bir iki. Sonra çekildik köşemize.
İşte son birkaç gündür yine yazışmaya başladık. Sanki ilk flört dönemimiz gibiydi. Sonra bana dedi ki, senden ayrıldıktan sonra rahatladım. Zincirlerimden kurtulmuş gibiydim. Daha başka şeyler de dedi ama varlığımın onu sıktığı idi ana fikri. Uzun uzun yazmak istemiyorum sizi sıkmamak adına.
Ben bunu duyunca şok oldum. O an görüşmeyelim madem dedim, kapattım. Bir saat ağladım resmen. Özürler dilemiş, yok işte onu kastetmedimler vs. bir sürü boş inkar cümlesi işte.
Bugün de konuştum son kez. Daha çok yüzleşme adınaydı. Neyimin onu boğduğunu sordum, yine de kötü hissettirdiğim için özür diledim. Hoşçakal dedim, efendi efendi çekildim. Ne dediğini sorarsanız, şaka yapmışmış, özür dilermiş, saçmalıyormuşum. Hiçbirini duymadım bile, öyle işte. Çok üzüldüğüm için anlatmak istedim. İstenmediğim yerde durmadım, tebrik alırım. Zor oldu ama koptum.
Oğlak lanetini en iyi ben bilirim. Ne eksik ne fazla aynılarını ben yaşadım iki buçuk yillik ilişkide. O kadar inatci dik basli sadece kendi dediklerini dikte eden. Kendinde asla hata görmeyen ama devanli karsiyi suçlayan. Bogmadigim halde özgürlük istiyorum diyen. Şaka yapıp yapıp cildirtip aglatip zirlatip şakaydı bidaha yapmicam diye manipülasyon yapan defalarca hemde her seyi özüne kadar inkar eden ve dahası ama en çokta en son telefonda ben ağlarken gülmesi beni yerle bir etti. Bir ay oldu ayrılalı asla ses seda yok. Çok üzülüyorum doğru pişman olsun sürünsün istiyorum. Lanetler aynilari
 
Çünkü sevmiyor. Seven insan saçının teline kıyamaz, üzülmene kıyamaz, ağlamana kıyamaz.
Bazen sevilmediğini kabullenmek gerekir. Bu kötü bir şey değil, onurlu bir duruştur.
Yok, kabullendim zaten. Bugün yani dün, bunun son konuşmamız olduğunu belirttim. Anlamaya çalıştım, nasıl boğmuşum da depresyona girmiş sordum. Özür bile diledim. İyi günlerimiz için de teşekkür ettim.
 
Oğlak zor burçtur ama severse gönül.almayi bilir ..benim.esimde oğlak inanılmaz patavatsız rahat kalp.kiran bir tip ben de zor alıştım çok zor oldu ..ama sizde pek sevgi de yok gibiymiş sanki tek taraflı gibi zorlama valla sal gitsin ya 30 yaşına gelmişin çile çekmeye mi aşk diyecen bu yaştan sonra ergen gibi bosver gitsin
Tabiri caizse insanın canına okuduktan sonra gönül alsa ne?
 
1.seven insan sevdigini kirmaktan cekinir. Bu adam resmen sensiz daha mutluyum demis. Bazi insanlar ayrildiktan sonra eskileri yoklar. Hangisi hala bana ilgi duyuyor buna bakip, yedege atar. Dikkatli olun.
2.tepkisiz insan cileden cikartip, cinnet gecirtir. Tahammul etmesi gercekten zordur
 
Neden aşık oldum valla bilmiyorum. Böyle çarpılmış gibiydim. Çok sevimli geliyordu, bayılıyordum adama ya. Onu benden ayrı düşünemiyordum. İlk buluşmalardaki şapşallığımı görmeniz lazımdı. Masaya kollarımı dayayıp ellerimle yüzümü avuçlayıp bakıyordum. Adamı utandırmıştım en son bakma öyle ya demişti.
Galiba kendimi layık görmüyorum, haklısınız.
Hayatıma çok yeni biri girdi. Yanlış anlaşılmasın, ona da münasip bir dille ilişki modunda olmadığımı söyledim, kimseyi boynuzlamıyorum. Kendisi hala etrafımda ama, kendi seçimi. Benim için bir şeyler yapmaya çalıştığında izin vermiyorum. Ya minicik bir çikolatayı bile kabul etmemeye çalışırken yakaladım kendimi.
Ya ne kadar iyisiniz. Hâlâ boynuzlamıyorum filan deyip kendinizi suçlu hissediyorsunuz. O kadar değmez ki, inanın...
 
Ya ne kadar iyisiniz. Hâlâ boynuzlamıyorum filan deyip kendinizi suçlu hissediyorsunuz. O kadar değmez ki, inanın...
Bu yeni kişi bir şeyler yaptıkça şaşırıyorum. Love bombing mi ya bu diyorum. Halbuki adam eve falan bırakıyor. Gözlerin güzel vs. diyor. O kadar alışmamışım ki...
 
X