- 18 Aralık 2024
- 10
- 55
- 3
- 30
Ay inanamadım okuduklarıma...Ben sizi çok iyi anladım. Bizim durumumuz çocukluğumdan beri çok iyiydi. Fakat ailem yokluk gören insanlar olduğu için cimriler bunu onlara söylesem bana saldırırlar ama başka tanım bulamıyorum.
Örnek vermek gerekirse oturduğumuz binadaki insanlar en kötü networkten beymenden giyiniyorken benim ailem en fazla lcw, Defactodan giyinir. Annemin resmen ayağı yamuldu yalvar yakar marka bir spor ayakkabı anca aldırabildim.
Bir de bizimkiler parası olup kaliteli şeyler alan, kaliteli yaşayan insanları da “kafayı yemiş görgüsüzler”olarak damgalarlar. :d
Kardeşlerimde de maalesef durum böyle.
Ben üniversitede çok üzülüyordum çünkü vakıf üniversitesi, gencim… Zara’dan mangodan alışveriş yapamadım hiç . Cebimde param da vardı bu arada parasız bırakmadılar. Fakat iyi yerlerden pahalı şeyler alsam çok kızarlardı.
Bu yüzden Elim ilk para gördüğünde ben de böyleydim harcayamıyordum. Sonra bir gaza geldim kendimi güzel çantalar falan aldım bu sefer de etiketini söküp kullanmaya kıyamadım:d yine de almak bile bana kendimi prenses gibi hissettirmişti. Sonra maalesef işsiz kaldım.
Doktor spor yapman lazım dedi, ev çok kalabalık salona gitsem dedim. Ne gerek var dediler….
bi gün canım istedi, yeni çıkan bir fındık kremasını almak istedim 29 yaşımda yemediğin laf kalmadı. Sonra çok kötü depresyona girdim hastalandım, e böyle aile psikoloğa gönderir mi:d
Düşünsenize ailenizin çok iyi imknaları var siz anca feriha gibi yaşıyorsunuz. Arkadaşlarınızla bir kahve içmeye bile çıkamıyorsunuz.
Şu an var ya Allah nasip ederse bir işe gireyim öyle bir para harcayacağım ki. Cok içimde kaldı her şey varlık içinde yokluk beni mahvetti. Ha hala restoran konusunda cömert olamıyorum iliklerime işlemiş ama Allah izin verirse kendi evim olduğunda her şeyin en iyisini en güzelini kendi paramla almak istiyorum.. Allah kimseye muhtaç etmesin. Bir kere geliyoruz şu dünyaya canınızın kıymetimi lütfen bilin. İmkanınız varken doya doya harcayın
Özünde çok iyilerdir, çok yardım ve hayır yaparlar mesela. ama yokluk ve değersizlik hissi içlerine işlemiş. Kendilerine değer vermiyorlar, layık görmüyorlar. Haliyle bana da. belli bir yaştan sonra da nasıl geldiyse öyle gidiyor işteAy inanamadım okuduklarıma...
Ne biçim aile yahu.
Yiyin için gezin,3 günlük dünya.
Ben de boyleydim. Uzerine gidiyorum. Zorla gidip o kahveyi iciyorum. Gecen cocuklari da aldik kafeye gittik. Bir masaya oturduk. Evde de oturabilirdik ayni sekilde para harcamamis olurduk diye dusundum. O an kizdim kendime, kalktim siparis verdim. Pqramiz var cok sukur, disarida ictigimiz bir kahvenin, yedigimiz bir yemegin tadini cikartmaliyiz. O nedenle ben artik aklima olayin maddi yonu gelince “sefam olsun” diyorum. Kendimi degistirmeye calisiyorum.Hanımlar merhaba, hızlıca kendimden bahsedeyim. Kendi ekonomik özgürlüğü olan 40 a merdiven dayamış bir kadınım. Maddi olarak orta seviyeyim. Ben ve eşim çalışıyoruz devlet memuru başka bir gelirimiz yok. Ev araba var. Çocukluğumda yoksul bir ailede sevgisiz, ilgisiz bir yumurtanın bile hesabını yapan bir anne baba ile büyüdüm. Haliyle her zaman harcama yaparken dikkatli olmalıydım. Kendi ayaklarımın üzerinde durunca nasıl olsa kazanıyorum istediğim gibi harcayabilirim yapamıyorum. Özellikle beni rahatsız eden şöyle bir durum var. Dışarıda bir yemek yiyeceksek veya bir şey iceceksek hep maddi olarak boşa para harcayacagimi düşünüyorum. (Elim mükemmel lezzetlidir dışarıda ki en ala serpmeye evde 1000 başarım hem lezzet hem sunum hem yiyecek kalitesi) Benim beynimde bu düşünce olunca ben spontane gidip bir yerde bir şey yiyemiyorum. Yediğimde dışarıya yansitmiyorum ama içim içimi yiyor Allah bilir hesap kaç para gelecek vb. 100 TL bir fincan çaya verince için gidiyor mesela. Yeme içme konusunda böyle oluyorum. 2000 TL verip 1 kg et bile yiyemiyorum niye gideyim diye düşünüyorum. Oysa ortam, hazır her şey önüme geliyor, değişiklik vb keyif almalı bayıla bayıla gitmeliyim ama böyle saçma sapan bir düşünce beynime de içime de oturuyor. Benim gibi hisseden var mı?
Hayat felsefemBenim annem derdi dişin varken ye, yakışırken giy har vurup harman savurma ama canının istediklerini de al bir daha bu yaşlara geri gelmeyeceksin.
Okurken çok üzüldüm. Umarım çabucak bir işe girip kendi ayaklariniz üzerinde durur ve hayatınız boyunca prensesler gibi yaşarsınız.Ben sizi çok iyi anladım. Bizim durumumuz çocukluğumdan beri çok iyiydi. Fakat ailem yokluk gören insanlar olduğu için cimriler bunu onlara söylesem bana saldırırlar ama başka tanım bulamıyorum.
Örnek vermek gerekirse oturduğumuz binadaki insanlar en kötü networkten beymenden giyiniyorken benim ailem en fazla lcw, Defactodan giyinir. Annemin resmen ayağı yamuldu yalvar yakar marka bir spor ayakkabı anca aldırabildim.
Bir de bizimkiler parası olup kaliteli şeyler alan, kaliteli yaşayan insanları da “kafayı yemiş görgüsüzler”olarak damgalarlar. :d
Kardeşlerimde de maalesef durum böyle.
Ben üniversitede çok üzülüyordum çünkü vakıf üniversitesi, gencim… Zara’dan mangodan alışveriş yapamadım hiç . Cebimde param da vardı bu arada parasız bırakmadılar. Fakat iyi yerlerden pahalı şeyler alsam çok kızarlardı.
Bu yüzden Elim ilk para gördüğünde ben de böyleydim harcayamıyordum. Sonra bir gaza geldim kendimi güzel çantalar falan aldım bu sefer de etiketini söküp kullanmaya kıyamadım:d yine de almak bile bana kendimi prenses gibi hissettirmişti. Sonra maalesef işsiz kaldım.
Doktor spor yapman lazım dedi, ev çok kalabalık salona gitsem dedim. Ne gerek var dediler….
bi gün canım istedi, yeni çıkan bir fındık kremasını almak istedim 29 yaşımda yemediğin laf kalmadı. Sonra çok kötü depresyona girdim hastalandım, e böyle aile psikoloğa gönderir mi:d
Düşünsenize ailenizin çok iyi imknaları var siz anca feriha gibi yaşıyorsunuz. Arkadaşlarınızla bir kahve içmeye bile çıkamıyorsunuz.
Şu an var ya Allah nasip ederse bir işe gireyim öyle bir para harcayacağım ki. Cok içimde kaldı her şey varlık içinde yokluk beni mahvetti. Ha hala restoran konusunda cömert olamıyorum iliklerime işlemiş ama Allah izin verirse kendi evim olduğunda her şeyin en iyisini en güzelini kendi paramla almak istiyorum.. Allah kimseye muhtaç etmesin. Bir kere geliyoruz şu dünyaya canınızın kıymetimi lütfen bilin. İmkanınız varken doya doya harcayın
Genelde anne babalar biz bir şey görmedik çocuklarımız görsün alsın gezsin der ama siz de öyle olmamışÖzünde çok iyilerdir, çok yardım ve hayır yaparlar mesela. ama yokluk ve değersizlik hissi içlerine işlemiş. Kendilerine değer vermiyorlar, layık görmüyorlar. Haliyle bana da. belli bir yaştan sonra da nasıl geldiyse öyle gidiyor işte
Konudan bağımsız ama uspa kalitesini çok bozdu ya. Bir de ürünlerinin arkasında durmuyor.Valla öyle para harcardım ki…
Ama şimdi asla..
Dışarı da yemek yemek…
Eskiden olsa acımaz çat çut yer içerdim.
Valla zaten genlerde, soyda var hamur ve yemek konusunda…
Tantunimi de, pizzamı da, mantımı da, köftemi de daha ne gelirse aklına evde yapıyorum.
Burdan yaptığım tasarrufu kıyafette degerlendiriyor.
Fakat kazıklanarak değil. Geçen uspa’da istedigim yün bir kaban vardı. İndirime girdi %50 bize de mesaj geldi eksta %20 indirim gittim aldım.
Bende işlemiş bi tasarruf, ailemden gördüğüm bir cimrilik vs asla yok.
Evet bozdu. Kayyum olayını biliyorsundur. İplik kalitesi çok kötü özellikle örme kazak ve penyeleri inanılma kalitesiz.Konudan bağımsız ama uspa kalitesini çok bozdu ya. Bir de ürünlerinin arkasında durmuyor.
Bunlar hep çocukluk alışkanlığı. Bizde çocukken dışarı yemeğe giderdik ama içecek almazdık babama gereksiz pahalı gelirdi. Hala alamam kendime içecek hahahahha.Hanımlar merhaba, hızlıca kendimden bahsedeyim. Kendi ekonomik özgürlüğü olan 40 a merdiven dayamış bir kadınım. Maddi olarak orta seviyeyim. Ben ve eşim çalışıyoruz devlet memuru başka bir gelirimiz yok. Ev araba var. Çocukluğumda yoksul bir ailede sevgisiz, ilgisiz bir yumurtanın bile hesabını yapan bir anne baba ile büyüdüm. Haliyle her zaman harcama yaparken dikkatli olmalıydım. Kendi ayaklarımın üzerinde durunca nasıl olsa kazanıyorum istediğim gibi harcayabilirim yapamıyorum. Özellikle beni rahatsız eden şöyle bir durum var. Dışarıda bir yemek yiyeceksek veya bir şey iceceksek hep maddi olarak boşa para harcayacagimi düşünüyorum. (Elim mükemmel lezzetlidir dışarıda ki en ala serpmeye evde 1000 başarım hem lezzet hem sunum hem yiyecek kalitesi) Benim beynimde bu düşünce olunca ben spontane gidip bir yerde bir şey yiyemiyorum. Yediğimde dışarıya yansitmiyorum ama içim içimi yiyor Allah bilir hesap kaç para gelecek vb. 100 TL bir fincan çaya verince için gidiyor mesela. Yeme içme konusunda böyle oluyorum. 2000 TL verip 1 kg et bile yiyemiyorum niye gideyim diye düşünüyorum. Oysa ortam, hazır her şey önüme geliyor, değişiklik vb keyif almalı bayıla bayıla gitmeliyim ama böyle saçma sapan bir düşünce beynime de içime de oturuyor. Benim gibi hisseden var mı?
Şu ekonomide onu düşünmeyen var mı kiHanımlar merhaba, hızlıca kendimden bahsedeyim. Kendi ekonomik özgürlüğü olan 40 a merdiven dayamış bir kadınım. Maddi olarak orta seviyeyim. Ben ve eşim çalışıyoruz devlet memuru başka bir gelirimiz yok. Ev araba var. Çocukluğumda yoksul bir ailede sevgisiz, ilgisiz bir yumurtanın bile hesabını yapan bir anne baba ile büyüdüm. Haliyle her zaman harcama yaparken dikkatli olmalıydım. Kendi ayaklarımın üzerinde durunca nasıl olsa kazanıyorum istediğim gibi harcayabilirim yapamıyorum. Özellikle beni rahatsız eden şöyle bir durum var. Dışarıda bir yemek yiyeceksek veya bir şey iceceksek hep maddi olarak boşa para harcayacagimi düşünüyorum. (Elim mükemmel lezzetlidir dışarıda ki en ala serpmeye evde 1000 başarım hem lezzet hem sunum hem yiyecek kalitesi) Benim beynimde bu düşünce olunca ben spontane gidip bir yerde bir şey yiyemiyorum. Yediğimde dışarıya yansitmiyorum ama içim içimi yiyor Allah bilir hesap kaç para gelecek vb. 100 TL bir fincan çaya verince için gidiyor mesela. Yeme içme konusunda böyle oluyorum. 2000 TL verip 1 kg et bile yiyemiyorum niye gideyim diye düşünüyorum. Oysa ortam, hazır her şey önüme geliyor, değişiklik vb keyif almalı bayıla bayıla gitmeliyim ama böyle saçma sapan bir düşünce beynime de içime de oturuyor. Benim gibi hisseden var mı?
Ben biraz para biriktirmenin doğru olduğunu düşünüyorum. Yani kıyı köşe de param olmalı . Ama gözümü de hiçbir şey de bırakmam. Bazı şeylerde taviz veririm gider onu kendime alırım. Özellikle moralim ,modum düşükse kendime mutlaka hediye alırım:) kimseden beklemem. Boşa mı çalışıyorum tabiki kendim için! Ama kendimce müsrif gördüğüm şeyler de var. Dışarda yeme içme olayım da ölçülüdür. Çok fazla tiksindiğm içim her yerde yiyip içemiyorum. Bu da bi etken. Mesela kırtasiye tutkum var benim de. Çok beğendiğim bir şey varsa mutlaka alırım. Mesela şunu düşünürüm yaşlandığım zaman kaleme deftere böyle ilgi duymam, ya da kıyafete çantaya o yüzden şimdi istediğimi almalıyım. İlerde nasıl hislerim olacağını bilemiyorum sonuçtaHanımlar merhaba, hızlıca kendimden bahsedeyim. Kendi ekonomik özgürlüğü olan 40 a merdiven dayamış bir kadınım. Maddi olarak orta seviyeyim. Ben ve eşim çalışıyoruz devlet memuru başka bir gelirimiz yok. Ev araba var. Çocukluğumda yoksul bir ailede sevgisiz, ilgisiz bir yumurtanın bile hesabını yapan bir anne baba ile büyüdüm. Haliyle her zaman harcama yaparken dikkatli olmalıydım. Kendi ayaklarımın üzerinde durunca nasıl olsa kazanıyorum istediğim gibi harcayabilirim yapamıyorum. Özellikle beni rahatsız eden şöyle bir durum var. Dışarıda bir yemek yiyeceksek veya bir şey iceceksek hep maddi olarak boşa para harcayacagimi düşünüyorum. (Elim mükemmel lezzetlidir dışarıda ki en ala serpmeye evde 1000 başarım hem lezzet hem sunum hem yiyecek kalitesi) Benim beynimde bu düşünce olunca ben spontane gidip bir yerde bir şey yiyemiyorum. Yediğimde dışarıya yansitmiyorum ama içim içimi yiyor Allah bilir hesap kaç para gelecek vb. 100 TL bir fincan çaya verince için gidiyor mesela. Yeme içme konusunda böyle oluyorum. 2000 TL verip 1 kg et bile yiyemiyorum niye gideyim diye düşünüyorum. Oysa ortam, hazır her şey önüme geliyor, değişiklik vb keyif almalı bayıla bayıla gitmeliyim ama böyle saçma sapan bir düşünce beynime de içime de oturuyor. Benim gibi hisseden var mı?
Bu yine uygunmuş kahveler 200 tatlılar 300 en az ya çok fazlaKonu dışarıda yemekten açılmışken yazmadan duramadım.
Geçen gün yolda bir arkadaşımla karşılaştım.
Kafeye girdik birer çay içeriz iki laflarız diye.
Önümüze liste kondu bir kahve bir tatlı güzel gider dedik.
En ucuz tatlı pramit başta bir dilim 200 TL
Türk Kahvesi küçük fincan 100 TL
Çay 50 TL
Neyse tatlı kahve iki kişi 600 TL tutuyor .
Hal böyle olunca birer çay içip kalktık.
Çoğumuz böyle diye düşünüyorum.
Uygun yerler illaki var ama herkes kesesine göre işte
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?