Zaten hatalarını kabul etse şu erkekler şaşarım.Hepsi mükemmel,kadınlar sanki durup dururken olay çıkartıyor.Denedin mi bilmiyorum ama eşinin gözünü korkutmak için bir resti çeksen nasıl olur? Mesela çocuğunu alıp,ailenin yanına gitsen,sen düzelene kadar gelmiyorum desen etkili olur mu? Bir başına kalsa evde biraz,hem belki özler,pişman olur falan.
Evet canm saygının bittiği aşikar gibi şekilde belli. Doğru diyon yıkıp kırılgan döktükten sonra gönül alsa nolur. Hep kendini haklı görmekten kaynaklı işte.
Aslında tamda yazdığım yazılardaki gibi biriyim. Çevremde de öyle bilinirim. Etrafımda çok insan vardır ilişki durumuna yardım ettiğim. Gelip fikrimi soran. Ama karşımda öyle tutarsız bir insan varki. Yani konuşabildiğimiz zaman herşey yoluna giriyor. Mesela bundurumu da düzeltmek benim elimdeydi. Ya küfür etme lütfen bak normal bir şekilde konuşuyoruz desem oda normale dönerdi. Konuda anlattığım gibi olay daha sabah saatlerinden başlayarak birse hasta halime sinirim tavan yapmış ılımlı olamadım. Olmayı aklımdan geçirdim çünkü o sırada ılımlı olsam bu konuyu akşam eve gelince tekrar açıp yine ılımlı konuşup çözebilirdim. Ama ılım ılım nereye kadar bende insanım. Dön dolaş başa gel sıkıldım eeeeehhhh diyip çıktım hanfendi çizgimden :)
Daha önce yaptım gerçi blöf değildi başka bir nedeni vardı. Sonra geri döndüm. Ama gerçekten zormuş evlenip ayrılıp tekrar eski evine dönmek bunuda anladım. Bir kaç gün geçiyor evini düzenini özlüyorsun. Birde benim Karakterim dolayısı ile. Yani bişeye alışınca kopamam. Gittiğim kafe yediğim menü alışveriş yaptığım yer bile bellidir. Farklısı mutlu etmez. Evlendim bu eve geldim belki ozman ki aşk evlilik içşn verilen mücadele nin hazzı ile bu eve alıştım. Evinden hiç memnun değilim başka eve taşınmak bile korkutuyor beni.
Zaten Arık hep böyle yapıyorum. Tatile oğlumla çıktım 3 hafta hiçmi özlemez bir insan özlemedim ya evimi özledim sadece. O işteyken oğlumla alışveriş sinema park vs gezeriz. Yani her zman böyle değildir. Bazen şen şakrak da olur. Ama anası vardı o gün anasının sabahtan beri tğm yediği hatlara eee napalım tatsızlık çıkmasın diyen adam çocuk seni takip ediyor niye uzaklaşoyorsun dememden olayı buralara getirdi. Öyle insan içine çıkmaz yabanidir. Biri ay ne iyi hoş Marifetli karın var dmesin anında düşman olur kadın erkek farketmez. Kimin yanında mutluysam onunla sorunu vardır. Yani çok sevdiğim bir arkadaşım mesela nişanlısını da Severim bize yemeğe gelecekti akşam. Sabah beni aramış duymamışım dedim sonra aradım arkadaşımı konuştum. Başka bişey için aramış. Eşşm diyor nooldu aradımı x yemeğe gelemiyordur kesin diye dalga geçiyor. Hani dğer verdiğin kişiye bak gibilerinden yoo dedim başka birşey için aramış ama utanmak denen duygu yok pess yani.Bu sözden sonra insan olan utanır. Bu durumla pek ilgisi yok galiba ama siz böyle dedikten sonra nasıl tepki verdi merak ettim.
Ehem, neyse, evlenmeden önce böyle değildi demişsiniz; acaba evlendikten sonra iş/arkadaş ortamı değişti mi? Belki onlardan etkileniyordur (Bir tahmin). Ailece huzurlu, mutlu arkadaşlarınızla görüşseniz; onların tavırlarını görünce belki utanır, kendi davranışlarının fevri ve değişken -ve tabii kırıcı- olduğunu fark eder (Kabul ediyorum fazla iyimserim).
Bir de, çözüm olur mu veya önceden denediniz mi-dayanabilir misiniz bilmiyorum ama yalnız kendiniz ve çocuğunuzu içeren planlar yapsanız bir süre? Yani eşinizin ailesiyle zaman geçirip üzülmektense biraz kendi arkadaşlarınızla vakit geçirseniz, oğlunuzla aktivitelere katılsanız, oğlunuzun arkadaşları varsa onların aileleriyle sosyalleşseniz? Varlığınızla mutlu olmayan, güzel vakit geçirmeyi bilmeyen biri gibi görünüyor eşiniz; bir süre kendinizden uzak tutsanız da ikiniz de sakince düşünseniz? Bir ihtimal, bir umut hani?
Farkındayım canım emin ol onada hep anlatıyorum bak mutsuz um güldüğüme bakma çok mutsuzum diyorum. Ama genel olarak böyleyim şimdi bu gece yazıp ağlayıp zırlıyorum sbah kalkar bir duş alır oğlumla müzik açar dans ederim. Mesela bugün o olayı yaşadım eşim gitti oğlumla kaldım. Alışveriş gezme yakalamaca Gülmece ne varsa oynadım güldüm. Zaten yaşadığım şey ağır birse sürekli ağlak zırlak olursam hayatı hepten kaçırırım. Geceleri ayorıyorum ağlamak için gündğzlerimden çalmıyorum. Sabahta yaparım makyajımı çıkarım. Birde şu karşı uyanık komşum olmasa sen ağladım mı ağlamoşsın noldu diye sormasa daha iyi olucam. Çocuğun psikolojisine gelince zaten olayda bahsi geçen wn önemli konu bu gündüzleri bu halimle şimdilik arayı kapatıyorum. Tabi babası ile de çok iyi zaman geçirir eğlenir hatta babası benim 10 da birim enerjim ile onu dha çok eplendirir erkek çocuğu olduğu içşn sanırım. Ama ileride küfür eden bir çocuk olmasından korkuyorum. Diper yandan ayrıldık diyelim haftada iki de olsa bu aileye girince neler görücek korkusu var kimi tutsan elinde kalıyor. Yukarı tükürsem bıyık aşağı tükürsem sakal. Yani bit yandan kendime kızıyorum böyle bir aileye bile bile gelşn geldim ama eşime güvenim. Ama öyle yapışık lar ki. Ve eşim içlerinde en iyileri. Yani bir karası yok işinde gücünde namusu ile çalışır haram la işi yok. Ama bir laf var ya en akıllısı direğe bağlı diye. İşte o akıllı da benim eşim bukadar olmuş.
Çok haklısın,insanın içi şişiyor bir süre sonra ve sende artık karşında ki insan gibi olmaya başlıyorsun.Küfürse seninde ağzın bozuluyor,şiddetse sende dalıyorsun kafa göz :) Bu durum da olan bir arkadaşım vardı,o yüzden hikayen pek yabancı gelmedi bana.Az çok anlayabiliyorum seni bu yüzden.Onun da eşinin ağzı çok bozuktu.Normalde çok iyi bir insandır,severde karısını ama ağzından küfür eksik olmazdı.Sonuç olarak ayrıldılar,olmadı yani en sonunda patlak verdi bir yerden.İnşallah sizin ki de öyle olmaz,bence eşini ikna et bir uzmandan yardım alın siz.
Evli değilim o nedenle bu konularda tecrübem de yok ama size biraz da olsa yardımcı olabilmeyi çok isterim.
Yani kenarda az bir paramız var önümüz kış boşver bişey istemem giyecek dursun nolur nolmaz dedim hep. Bugün ya o çocuklar için gitsin giderse dedim. Zaten eşimede işin bitti tabi yeğen lerine alışveriş yapılmış resti çekiyorsun hemen dedim. En son dedim o parayı da kendime harcıycam. Ben çocuğuma bayramlık alma kendime alma yeğen lerine o parayı gözden çıkar. Ohhh iyi oldu kendime çıkardım şu ucuz mu bu pahalı mı bakmadım ne yakışıyor sa kendime oğluma aldım. Yarın bir bankaya bakayım ayakkabımı da alıcam sinirle hepsini bitirip ay sonuna el elde baş başta kalmayım :) 8 yıllık evliyim hayatımda ilk defa böyle alışveriş yaptım. Zaten kv min sözüdür meşhur o çok harcar hepde der erkeğin 2 tası varsa birini kırıcan rahat etmesin diye. Tabi her erkeğe değil benim ki gibi kıymet bilmeyene şart. Bak 8 yılda kayınvalidem den bişey öğrendim baya da işime yaradı
Valla akıl akıldan üstün derler. Bak gördünmü çokta evlenmek gerek değil miss gibi özet yapmışsın. Bende bilmiyorum ne. Sıkıldı benden bunaldı desem. Bu adamın arkadaşı eşi dostu bir dünya. Hep biyer lere çağrılır evden çıkmaz gitmez. 1 hafta izin kullandı sadece bir kere 3 saat liği ne dışarı çıktı ya . Geçimsiz bir benle olsa anlarım ya bir insanın hiç eleştirmeden sevdiği biri olmazmı hayatında bunun yok.Evli değilim o nedenle bu konularda tecrübem de yok ama size biraz da olsa yardımcı olabilmeyi çok isterim.
O nedenle eski konularınıza bakıyordum da, eşiniz özellikle oğlunuz doğduktan ve işyerinde pozisyonu değiştikten sonra...hmm, nasıl desem...geçimsiz olmuş sanki. Bir de, okuduklarımdan çıkardığım kadarıyla siz ufacık bir şeyi bile rica etmek için çok hassas davranırken o fütursuzca sizden fedakarlık bekliyor. Çok çok anlayışlı davranmışsınız şimdiye kadar, takdir etmemek elde değil ama size de yazık. Annenize tavrı, ev mevzusu, ailesi, oğluna -umarım şimdi durum değişmiştir- bile tahammül edemezken yeğenlerine yaklaşımı çok zorlayıcı.
Kırmızıyla yazdığım yere gelince, galiba eşiniz kendi istekleri yerine gelince öyle ancak en ufak bir isteğini tatmin etmeseniz veya pek gönlünün olmadığı şeyler yapsanız hemen saldırganlaşıyor, kırıcılaşıyor.
Sanki sizinle bir alıp veremediği var gibi, sizinle paylaşmadığı, içine dert olan; veya basitçe Nasrettin Hoca fıkrası gibi de olabilir: "Nasrettin Hocayı evlendirmişler. Uzun zamandır görmediği bir tanıdığı ile karşılaşmış. Tanıdık sormuş, 'Hoca hayırlı olsun evlenmişsin. Nedir eşinin adı?' Hoca, 'Bilmiyorum' demiş. Tanıdık şaşırmış: 'Neden?' diye sormuş. Hoca: "Geçinmeye gönlüm yok da ondan."
Ailenin en küçük çocuğu muydu acaba? Hiç olgunlaşamamış sanki; sürekli bir dikkatleri üstüne çekme, kendini kanıtlama çabası var sanki? Sizle ilgilenen insanları amiyane tabirle ezmeye çalışması, siz iyi vakit geçirirken huzursuzluk çıkarması... Sürekli "Benle ilgileeeen!" diyen bir çocuk-ergen var sanki. 
Ben eskiden tam tersi düşünürdüm, bir taraf çok harcıyorsa diğeri kısmalı ki dengelensin diye ama okudum-gördüm ki olay hiç öyle olmuyormuş. Harcayan taraf "Nasıl olsa eşim tutumlu." deyip ona güvenerek iyice saçıp savuruyor, olan tasarruf etmeye çalışana oluyor. Bence ne olur ne olmaz kendinizi dara düşürmeyin, kıyıda kenarda biraz para bırakın acil durumlar için ama sırf tasarruf edeceğim diye de kendinizin ve çocuğunuzun ihtiyaçlarını kısmayın-ertelemeyin. Sağlığınızdan, huzurunuzdan kıymetli değil hiçbir şey.
Gerçekten çok ilginç sosyalleşme çabalarını inatla reddetmesi.
:))) ay beni güldürdünüz bu halimle. Benim çözümüm yok aslında. Yani o kabullenip bu tutarsız hallerden vazgeçmeli sadece oda olurmu bilemiyorum. İnşallah olur. Sizede mutlu bayramlar. Çok teşekür ederim. Çözüm olmasada zaten çok zor. Hani bir söz var ya. Psikoloğa gidenler aslında gerçekte psikoloğa gitmesi gerek kişilerin depresyona soktuğu kişiler miş. Sanırım benim durum um da öyle. Ben depresyon dan çıkamam eşim dğzelmeden be yine aynınşekilde bir çözüm bulamayız. Ama dettleşmiş olduk ve beni anladınız çol teşekür ederimKusura bakmayın, faydalı olabilmek isterdim size ama daha eşiniz kendini çözememiş.
Her şeye rağmen umarım bayramınız güzel geçer ve sorunlarınıza çözüm bulabilirsiniz. İyi geceler ve mutlu bayramlar!
Siz yine güzellikle konuşursanız eşiniz terapiste-psikoloğa gitmeyi kabul eder inşallah.
