Ben içinden çıkamadım...


Ona göre dönecek.
Dönerse ve annem ile boşanmış olursa (benim anlatma ihtimalimi hesaba katıyor sanırım, yoksa kendi anlatası yok)
Yurtdışından aldığı maaş ile geçinmeyi düşünüyor.
Ona göre Türkiye'ye döndüğünde diğer kadın olmayacak.
Ama kadına göre (ben oradayken değindiği konular için konuşuyorum) onun hayali babamla birlikte yaşamak.

Bir yandan babam diyor "biz buradan başka yerde yaşayamayız" diğer yandan "emekli olunca döneceğim" diyor.
Bir başka şekilde konuştuğumuzda da "dönmem ben artık" diyor.
Kısaca ben de bilmiyorum ne yapacak ne edecek...
Döner dönmez ona kalmış birşey, bizden uzak olsunlar da ne halleri varsa görsünler.
 

Konu dallandıkça dallanıyor...
Annemi emekli yapabildim, çünkü annemin Türkiye'de çalışmışlığı var evlenmeden önce.
Sigorta girişi eski, aynı zamanda da Yurtdışında çalışmışlığı var.
Doğum borçlanması da çıkınca, annemi emekli ettiğim dönemde ilaç gibiydi bu kanun bizim için.
Buna ek olarak, herşeyi hesaplattırıp açıkta kalan günleride dışarda çalışıyor göstererek aylık primlerini de ödedim ben.
Evlenmeden önceydi bunlar tabii ki.
Ve kadınların gün sayısı erkeklere göre daha az.

Babamında sigorta girişi var, ancak doğru düzgün SGK'lı çalışmamış.
Yetmiyor Türkiye'den emekli olması için.
Kendi isteği ile emekli olmaya kalktığında ise çok büyük meblalar ödemesi gerekiyor.
Anneme bile kaç sene önce ciddi bir miktar para ödemiştik.
Babamınkisi hepten berbat (çıkan ücretler).

Şöyle anlatayım daha iyi olacak, babam Amerika'da çalışıyor.
Amerika ile Türkiye arasında sigorta anlaşması olmadığından, oradaki gün sayısını sadece gün olarak sayıyor.
Sigorta anlaşması olmadığı için her çalıştığı günün ücretini dolar üzerinden sayıyor ve onu dolar üstünden ödüyoruz.
Atıyorum 1 gün için 6 dolar alıyorsa, 1000 gün için 6000 dolar alıyor demek olacak.
6000 dolar bugünün kuru ile: 32,400 TL civarı.
Ve babamın ödenmemiş günü 1000 gün değil, çok daha fazla.
61 yaşında olmasını düşününce...

Diyeceğim o ki, onun buradan emekli olması hayal.
Döviz kuru 4,5 TL olduğu zamanlarda bile hayaldi.
O kadar verebilecek toplu parası ne onun ne de bizim var.

Dediğiniz gibi, annemle babam arasındaki evlilik kağıt üzerinde zaten.
Ben bunu babama hep diyordum, annem eskisi gibi değil yaşadığı hastalıklar ve yaşadıkları çok yıprattı onu.
Bunu bil, ona göre hayatını şekillendir.
Bin kere söylemişimdir, döneceksen dön dönmeyeceksen de boşan diye.
Buna rağmen bunları yapmış olması beni çıldırtan.
Gözü kapalı hiç birşey yokmuş gibi davranan bir insan olsam, uyarmasam, zamanında birşeyleri ona söylemiş olmasam tamam, hoş bu bile onu haklı kılmaz, yaptığı akıl sır almaz birşey.
Ama yine de, hiç bir gerekçe bunu meşrulaştıramaz....
 
Kendiniz soyluyorsunuz biz burda kurduk yuvamizi diye. Yani zaten kagit uzerinde kalmis bu evlilik. Evet psikolojik bir rahatsizligi var annenizin ama cok sukur ki kötürüm degil, yatalak degil, gidebilirdi.
Babaya gelince baba evinin hizmeti, fiziksel bakimi icin muhtemelen bosanmayi kabul etmemis. Sadece kendini dusunen biri anladigim kadariyla. Orada annenizi yurt disinda da ihtiyaclarini karsilayacak diger kadini idare etmis. Muhtemelen de o kadinla bir gelecek dusunmedigi icin annenizden bosanip o kadinla evlenmemis. Evi tamir ettiriyor ki emekli olunca ben de gelir yasarim diye. Bu igrenc farkindayim. Ben sonuna kadar babanizi sucluyorum yanlis anlamayin, ki ben de aldatildigim icin bosanmis biriyim. Ancak ben sizin de hatalariniz oldugunu dusunuyorum. Bu evi terk etmek gibi birsey bana gore ve evi terk, hukukta aile birlikteligini bozmak anlamina geliyor. Anneniz ilaclarini alip tedavisine orada decam ettirebilirdi ve ara ara kontrolleri icin gerektiginde Turkiye ye gelebilirdi. Eger hastaliginin sebebi de babanizsa onun icin oradan uzaklasti ise bosanmaliydi.
Daha once de soyledim bu durum saklamakla olmaz cunku bir yerde patlak verecektir. Psikolog esliginde annenize bu durum aciklanmali ve tum bu yaptiklari icin babaniz annenizle yuzlesmeli. Belki de altta yatan baska nedenler yuzunden anneniz hasta, bilemeyiz. Belki bosanmak annenizi rahatlatacaktir.
 

Hiç bir sakıncası yok, ayrıca güzel desteğiniz için de teşekkür ederim.
Evet dediğiniz gibi, yangına körükle gidilmez, ben de buna karşıyım.
İntikam, hırs vs. duygular ile davranacak bir yapımda yok zaten.
Ne hali varsa görsün diyorum ve diyeceğim, çünkü beni zerre kadar düşünmemiş bir adamın hayatımda yeri yok.

Dediğiniz doğru, erkekler belli bir dönemde saçma sapan şeyler yapıp, kendilerine ve çevresine olmadık şeyler yaşatabiliyorlar. Bunu anlıyorum.
Ancak bu yaptığının yenilir yutulur bir yanı yok ve hiç bir özür, hiç bir antrepoz, hiç bir mazeret bunu meşrulaştıramaz gözümde.
Bu kızgınlık, kırgınlık, öfke vs. değil aslında.
Ben zamanında babam ile çok konuştum, annemin durumlarını, benim yaşadığım hayatı.
bende evliyim nihayetinde ve sorumlu olduğum bir ailem var.
Bunu defalarca babama anlattım, elden ayaktan düşmeden annem ile düzgün bir düzen kurmaları gerektiği konusunu belki bin kere konuştum.
Babam hep birşeyleri bahane etti, hep birşeylere sığındı.
En sonunda dedim ki "tamam annemin rahatsızlıkları babamı yoruyor ve korkuyor belli ki onunla yaşamaktan, ama emekli olunca daha farklı olur, kafası daha dingin olur, çalışma gayesi olmayacağından, bir düzen tuttururlar" diye düşündüm.
Babamda bu konuda hep fikrimi destekleyici davrandı.

Şimdi kalkıp böyle birşey ile karşılaşınca bende şok oldum.
Alt-üst oldum benim bile psikolojim sarsıldı.
Yeni yeni kafamı ve düşüncelerimi toparlayabiliyorum ki buranın bunda etkisi büyük.
Anlattıkça, fikirler aldıkça kafama oturtabiliyorum birşeyleri.

O yüzden dediğiniz gibi ölümden başka herşeyin çaresi var.
Ancak bu gibi meseleler de ölümlere sebebiyet verebilir.
Annemin ciddi rahatsızlık sorunları olmasa, ben gerçekten annem ile konuşurdum.
Çünkü annem benim en ince noktam, en kıyamadığım, en değerlim...
Ona gelebilecek herhangi bir zarar beni mahveder.
Bu konu ile açılabilecek hasarları nasıl tamir ederim onu bilmiyorum.

Ama danışacağım, annemin hali hazırda gittiği psikoloğu var, yakın zamanda da randevusu olacak.
Muhakkak bu konuyu danışıp ona göre annem ile paylaşacağım.
Artık çünkü saklayacak güç kalmıyor bende, annem için üzülüyorum, kandırılmasını hazmedemiyorum.
 

Ben fazla sakinim bu aralar.
Bir önceki konumda bakıcı bizi resmen soymuş onu anlatmıştım.
Onda da böyle manyaksı bir sakinlik vardı üzerimde.

Ben normalde sinirli bir insanım.
Eşim çok korktu ben yurtdışına giderken.
Bin kere tembih etti sakin ol ve kendine hakim ol diye.

Ben yalnız gitmedim, kuzenim ile beraber gittim, en büyük şansım buydu aslında.
Onun da biraz varlığı beni frenledi.
O da şok oldu tabii ki yaşananlara ve tahammül edemediğimizden normal dönüş tarihimizden erken döndük.

İnsan lafta başka pratikte başka oluyor malesef.
Benim aklımdan geçen tek şey "benim ne işim var burada, bu adam benim babam mı, ben nasıl geldim buraya, bu nasıl bir hayat, ben bunun bir parçası mıyım, nasıl benden çekinceleri yok, bu kadar mı yok sayıyor beni, bu kadar mı önemsizmişiz" gibi düşüncelerdi.

Deli sakinliği vardı bende kısaca.
Tam bir deli sakinliği...
 

Yaşadıklarımızı bilmediğiniz için.
Orada bu teşhis "şizofreni" olarak konuldu ve bir kliniğe kapatıldı.
1 hafta boyunca ben annemi ne görebildim, ne de durumunu öğrenebildim.
Annem 3 defa kaçma eğiliminde bulunmuş.
Biz polis eskortu ile hastaneye götürülmüştük, annemi kliniğe zorla kapatmışlardı.
Dikkatinizi çekerim, elin memleketinde annemi elimizden aldılar.

Sonrasında oradaki doktorlar ile ben konuştuğumda, ülkesinde tedavi olmalı denilindi.
Türkiye ye Gittik, 2000 senesinde oluyor bunlar bu arada, Türkiye'de tedavi başladı.
Annem şahane, sağlığı süper, 6 ay tedavi olduk Türkiye ve geri döndük yurt dışına.
Yine hastalandı, felaket şekilde, her nöbet bir öncekini aratıyor haliyle.
Anlatması o kadar zor.
Netice itibariyle 6 sene böyle geçti ve biz Türkiye'ye kesin dönüşü 2007 de yaptık.
Siz hesap edin giden uçak paralarını, otel masraflarını...
Ev aldık aldık zaten Türkiye'den bunca masrafın sonu yok diye.
Yani birden "hadi bakalım annem hasta olmuyor burada biz de dönelim artık" şeklinde alınmış bir karar değildi.

Ayrıca ben niye kendimi aklamaya çalışıyorum... Niye anlatıyorum ki bunca şeyi.
Babamın yaptığı doğru değil...
Kısa ve net.
Ne yaşandıysa yaşandı, ne zorluklar çekildiyse çekildi.
Kimsenin umru olmadı, olan anacığıma oldu...

Evlilik bittiyse, boşanılır.
Babam bunu yapmadı.
Annem bin sefer boşanmak istedi ama babam boşanmadı.
Boşanmam ben anneni seviyorum dedi.
Anneme de aynısını dedi, aynı şekilde annemi yıllardır oyaladı.
Kandırdı.
 

Normal bir sorunu kendisinden haberdar etmek için büyütmüş.
Gidince anladım bunu zaten.
 
Çok üzüldüm, söyleyecek söz bulamıyorum. Annenize geçmiş olsun. Allah yardımcınız olsun.
 
Ben annemi asla bu konum da bırakmam bir doktor rehberliği ile konuyu anlatabilirsiniz bence oda bir kadın en nihayetin de ben ve kardeşlerim bunu yaptık annemi babamdan kurtardık babam tek başına öldü bir sürü sevgilisi vardı hayatı boyunca bir gün bir yerden ben senin kardeşinim diye birileri çıkıcak diye korkuyorum vallahi yani o evde onlarla nasıl kalabildiniz o kadınla niye konuştunuz ? ben bunları anlayamıyorum nasıl sizin yanınızda birlikte yatabildiler ?
 
Allah yardımcın olsun souv canım
annene söyleme bence de kadın bide felç falan geçirir hastalıkları nükseder Allah korusun
ve sakın baban için üzülme sakın..
bunu 14 yaşında annesini kaybetmiş, babasının dost hayatı yaşayıp çocuk yaptığını öğrenmiş bir insan yazıyor..
annenin sağlığı için onun için ne iyiyse onu yap hep iyi olsun mutlu olsun
 
Yaşadıklarınız aynı benim bir zamanlar yaşadığım şeyler tek fark babam başka bir memleketteydi yurtdışı değil annemi dönem dönem biz de yatırdık en son yatışında 1 aydı ve bizim imzamızla çıkmasına izin verdiler hala hastalıkla uğraşıyor dün konturole götürdü kardeşim babam öldü ama annem hala onun yaptıklarının bedelini ödüyor tek bir farkla boşandıkta sonra iyileşmeye başladı önceden tedaviye cevap vermiyordu 35 kilo bişeydi benim annem şimdi 45 oldu fazla bişey değil ama o kilo aldım diye seviniyor doktoruyla mutlaka konuşun o insanlardan kurtarın annenizi hissediyorum sizin baba da yalnız ve çok pişman olarak ölecek çünkü o sevgililer sonra sıra kadem basıyorlar
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…