Konu dallandıkça dallanıyor...
Annemi emekli yapabildim, çünkü annemin Türkiye'de çalışmışlığı var evlenmeden önce.
Sigorta girişi eski, aynı zamanda da Yurtdışında çalışmışlığı var.
Doğum borçlanması da çıkınca, annemi emekli ettiğim dönemde ilaç gibiydi bu kanun bizim için.
Buna ek olarak, herşeyi hesaplattırıp açıkta kalan günleride dışarda çalışıyor göstererek aylık primlerini de ödedim ben.
Evlenmeden önceydi bunlar tabii ki.
Ve kadınların gün sayısı erkeklere göre daha az.
Babamında sigorta girişi var, ancak doğru düzgün SGK'lı çalışmamış.
Yetmiyor Türkiye'den emekli olması için.
Kendi isteği ile emekli olmaya kalktığında ise çok büyük meblalar ödemesi gerekiyor.
Anneme bile kaç sene önce ciddi bir miktar para ödemiştik.
Babamınkisi hepten berbat (çıkan ücretler).
Şöyle anlatayım daha iyi olacak, babam Amerika'da çalışıyor.
Amerika ile Türkiye arasında sigorta anlaşması olmadığından, oradaki gün sayısını sadece gün olarak sayıyor.
Sigorta anlaşması olmadığı için her çalıştığı günün ücretini dolar üzerinden sayıyor ve onu dolar üstünden ödüyoruz.
Atıyorum 1 gün için 6 dolar alıyorsa, 1000 gün için 6000 dolar alıyor demek olacak.
6000 dolar bugünün kuru ile: 32,400 TL civarı.
Ve babamın ödenmemiş günü 1000 gün değil, çok daha fazla.
61 yaşında olmasını düşününce...
Diyeceğim o ki, onun buradan emekli olması hayal.
Döviz kuru 4,5 TL olduğu zamanlarda bile hayaldi.
O kadar verebilecek toplu parası ne onun ne de bizim var.
Dediğiniz gibi, annemle babam arasındaki evlilik kağıt üzerinde zaten.
Ben bunu babama hep diyordum, annem eskisi gibi değil yaşadığı hastalıklar ve yaşadıkları çok yıprattı onu.
Bunu bil, ona göre hayatını şekillendir.
Bin kere söylemişimdir, döneceksen dön dönmeyeceksen de boşan diye.
Buna rağmen bunları yapmış olması beni çıldırtan.
Gözü kapalı hiç birşey yokmuş gibi davranan bir insan olsam, uyarmasam, zamanında birşeyleri ona söylemiş olmasam tamam, hoş bu bile onu haklı kılmaz, yaptığı akıl sır almaz birşey.
Ama yine de, hiç bir gerekçe bunu meşrulaştıramaz....