- Konu Sahibi powerpoint
-
- #21
Çok iyisiniz, siz de çok mutlu bir hayat yaşayın inşallah..Allah karşına öyle birini çıkarsın ki Dünya ya inat hep gül,
Annen de maalesef O cesaret yok, Bu yarayı evlatlarında açtığı için aferin ona...
Adınıza çok üzüldüm. Anneniz geçte olsa anlamış arkadaş gibiyiz demişsin sevindim. Şuan konun o kadar güzel örnek ki. Çok konu okuyorum evlâdım için katlanıyorum yok o üzülmesin diye katlanıyorum falan. İşte o katlanmaların sonucunun örneğisiniz. Katlanmayın. Karakteriniz güçlüymüş. Yazdıklarınızdan yazımınızdan belli. Öncelikle o evden topluca ayrılın derim anneniz kardeşiniz. Sonra bi psikolojik yardım almalısınız bence çünkü baya yıpranmış ruhunuz.
Seni anlıyorum çok zor. Aslını istersen ben de oğlum büyüyene kadar boşanmayıp çekecektim açıkçası ama farklı çekincelerim vardı. Kaybedecek hiçbir şeyi olmayan bir adam olarak bana ya da çocuğuma zarar vermeye kalkar diye yeltenemiyordum ama her gün dua ediyordum. Allah'ım kendimi ve evladımı sana emanet ediyorum , bir yol aç diye.. Sonuç 2 çocuklu bir kadınla kendi eli ayağı ile gittiBunları yaşayacağınıza iyi ki boşanmışsınız tabiki. Her gün şükredin :) ben iyi bir eş bulup evlensem bile yine bunları düşüneceğim, aklım hep burada olacak ama.
Seni anlıyorum çok zor. Aslını istersen ben de oğlum büyüyene kadar boşanmayıp çekecektim açıkçası ama farklı çekincelerim vardı. Kaybedecek hiçbir şeyi olmayan bir adam olarak bana ya da çocuğuma zarar vermeye kalkar diye yeltenemiyordum ama her gün dua ediyorum. Allah'ım kendimi ve evladımı sana emanet ediyorum , bir yol aç diye.. Sonuç 2 çocuklu bir kadınla kendi eli ayağı ile gittiTek celsede , o velayeti verdi , ben nafaka talep etmedim , çok temiz iş oldu. Şimdi de arayıp sormuyor oğlunu da , kaymaklı ekmek kadayıfı oldu.
Lütfen ne yapın ne edin gerekirse dünyanın tüm yükünü alın üstünüze ama çocuğunuza bunu yansıtmayın. Onun bir şey bilmesine gerek yok. En azından onun görmediği olayları bilmesin. Ve lütfen stresinizi ona aktarmayın. Bunu yazan bir insansanız demekki durumun farkındasınız ve bu yüzden çocuğunuza bunları yansıtmayacak kadar güçlü durabilirsiniz. İnanın bir gülümseme bile benim içimdeki o sıkıntıyı öyle bir siliyordu ki.Biz de eşimle çok tartışıyoruz ben de annen gibi eşim ve ailesi yüzünden çok tahammülsüz bir insan oldum.Inan yazını okuyunca içim acıdı çocuğuma o da biz kavga edince çok etkileniyor.Allah bu bencil erkekleri bildiği gibi yapsın kötülüğü sadece karılarına yaptıklarını düşünüyorlar ama çocuklarını mahvediyorlar
Amin canım benim umarım bir gün huzuru yakalarsın.Maşallah çok sevindim kurtulmanıza. İnsanlar neden bu kadar kötü ve bencil anlayamıyorum. Allah sizi ve çocuğunuzu iyi insanlarla karşılaştırır inşallah :)
Merhaba,
Benim çok sorunlu,çok huzursuz bir ailem var. Kendimi bildim bileli huzur görmedim bu evde. Sürekli kavga ve olayların içindeydim. Çocukluğumu yaşayamadım. Çocukken arkadaşlarımla dışarda oyun oynarken bile evde şuan kavga var mıdır diye düşünmekten mutlu olamazdım. Kimsenin bir çocuğa bunu yaşatma hakkı yoktu ama malesef benim tüm hayatım böyle geçti.
Çocukluğumda evde hep bir süs eşyasıymışım gibi hissederdim. Babam devamlı kavga çıkarıp annemi aşağılardı. Annem ise babamı düşünmekten benimle asla ilgilenmezdi. Hep okuldan geldiğimde annem beni güler yüzle karşılasın isterdim ama o hep aceleyle kapıyı açıp yüzüme bile bakmadan sinirli sinirli arkasını dönüp giderdi. Ben hep babamla tartıştıkları zaman isterdimki en azından annem beni sakinleştirsin, gece yanıma gelip iki cümle söylesin, yalan da olsa geçecek kızım önemli bir şey yok desin. Ama hep görmezden gelindim. Çocukken acıkırdım, annemden bisküvi isterdim mesela. O kadar tahammülsüz davranırdıki bana. Hemen bağırıp terslerdi. Çekil başımdan baban gelecek derdi. Ben babamı yıllar önce zaten sildim. Aynı evde yaşadığımız için konuşuyorum gerekince. Yoksa onu affetmem mümkün değil. Ama annemi affetmek istiyorum. O da yaptıklarının farkında, ben bunları yüzüne vurunca kabul de ediyor. Şuan bana çok iyi davranıyor, arkadaş gibiyiz. Ama bu beni avutmuyor. Çünkü 24 yaşındayım artık. Ben çocukken başım okşansın istedim. Şimdi değil.
Çocukken ben hastalanırdım. Öksürdüğüm için annemden azar işitirdim. Acıkırdım, görmezden gelinirdim. Kavga ederlerdi, umursanmazdım. Olaki bir kavgayı görmedim, hemen bana anlatırdı annem. Hiç üzülür anlatmayayım, bunu da bilmesin demezdi. Ben onun çocuğuydum, ve çocuktum. Nasıl destek olabilirdim ki ona. Onun beni düşünmesi gerekliydi. Bunları ve daha binlerce şeyi aşamıyorum.
Şuanda da yeni bir derdim var. Ben artık kavgaya ve yüksek sese dayanamıyorum. Ölecek gibi hissediyorum. Devamlı anne babamı düşünüyorum. Kavga edecekler diye ödüm kopuyor. Ki ediyorlar da. O zaman dünyanın sonu gelmiş gibi hissediyorum. Dayanamayıp öleceğim bir gün. Dışardayken de huzurlu olamıyorum. Aklım hep evde. Devamlı ailemi düşünüyorum ama devamlı. Kardeşim var benden küçük. O da benimle aynı şeyleri yaşayacak diye çok korkuyorum. Kardeşimi tek bırakamayacağım için evden de gidemiyorum. Gitsem daha kötü olacağım düşünmekten. Şimdi hiç değilse gözümün önünde herkes diye düşünüyorum. İyice takıntı haline geldi bu durum bende. Olurda bir kaç saat annemle babam iyi anlaşırsa sanki yeryüzündeki en mutlu insanım gibi hissediyorum. Mutlu olmamın tek yolu onların iyi olması gibi . Ama değiller. Ve ben mutlu olamıyorum. Sürekli kötü bir şey olacak hissiyle yaşıyorum. Kalbim sıkışıyor. Zaten panik atak hastasıyım. Çok zorlanıyorum artık. Karamsar ve mutsuz bir insanım.
O yüzden lütfen bana evden git vs demeden, nasıl umursamaz, kendi hayatına bakan, düşünmeyen bir insan olacağımı anlatır mısınız? Ben bunu iyice takıntı haline getirmeden kurtulmak istiyorum. Annem ile babamın tartışması,babamın bağırması dünyanın sonuymuş gibi görmekten nasıl kurtulurum? Biraz bencil ve gamsız olmak istiyorum.
Ve sizin de böyle bir hayatınız olduysa ve bunları aştıysanız nasıl yaptığınızı anlatır mısınız?
İçim kanaya kanaya okudum, okurken de bekarlık günlerime ve ailemin huzursuz evine geri döndüm nefesim kesildi sanki..
Öncelikle 23 yaşında bir genç kız olarak, düşünce yapınızı ve güçlü duruşunuzu, cümlelerinizi takdir ettim.
Ben bu hengameden kaçmak için senin yaşlarındayken çok severek evlendim, sonra eşimin biraz anneci olduğunu öğrenerek evliliğimde çok sancılı 1 senelik süreci tamamladıktan sonra Rabbim o kadar büyük ki "sen çok çektin" dercesine şuan herşey tamamen yoluna girdi. Ve birçok insana göre elhamdülillah çok iyiyim. Eşimle hiçbir zaman problemim olmamıştı zaten fakat herşeye karışan dominant kayınvalide ile de sorunlarımızı çözmesek de seviyeli bir şekilde işleri rayına oturtmaya çalışıyoruz. Herşeyden önemlisi de ben artık muyluyum. İnşallah sende çok mutlu olursun da tüm geçmişinin izleri silinir.
Ben tüm bu sıkıntıları yaşarken mottom şuydu; "Allah beni seviyor ki veriyor, beni unutmuyor, ona hergün dua etmem için, olgunlaşmam için beni sınıyor." Bu cümlelerin anlamını 5 yıl sonra daha iyi anlayacaksın. O kadar güzel bir insan oluyorsun ki sonra, yumuş yumuş tertemiz, huzurlu...(o ergenlik, hırçınlık, kavga dövüş günlerden eser kalmadıkça güzelleşiyorsun)
Babam içerdi, annem de herşeye susardı. Tüm çocukluk ve gençliğimiz kardeşimle birlikte, küfür, hakaret, bağrış çağrış hatta diklenmeye kalkarsan şiddet ile geçti. Çok zor ama sabret kendi yuvanı kurduktan sonra, kendi düzenine, kendi deryana daldıktan sonra giderek daha az aklına gelecekler ve giderek daha az umursayacaksın. Kimseden kimseye fayda olmadığını anladığında ise biraz daha duyarsızlaşacaksın inşallah. Sevgiler
Kardeşim 14 yaşında öyle bir şey mümkün değil o yüzden. Annem benden daha çok söyleniyor ve daha çok olayları alevlendiriyor fakat boşanma taraftarı değil. Sebebi ise malum ekonomik özgürlükKardesiniz kac yasinda?
Onu da alin ve cikin evden.
Babaniz bosanmak istediginde anneniz olmaz dediyse demek ki o bu kadar rahatsiz degil kocasindan.
Merhaba. Hikayelerimiz yakın. Üzüntünüzü paylaşıyorum. 28 yaşındayım, babamın emegi çoktur üzerimde ama hiç ona kırılacak kadar nazım gecmedi. Annemi affetmek istiyorum ama affedemiyorum ben de. Sanırım babamin aciklanacak bir yani olmadigi, anneminse yasadigi zor hayatin hatalarına gerekçe gosterilebilecegi düşüncesi belirliyor anneme ve babama karşı hislerimi.
Çocukken annem gerçekten umursamaz, kırıcı, çocukların ihtiyacini giderme konusunda çok tembel bir kadindi. 1. Sınıfa giderken bana benden 1 yas buyuk sınır zeka ablamı emanet eder, sabah evden çıktık mi kaçta çıktık ne yedik haberi olmazdi. Babanızın cebinden 25 kuruş alın derdi akşamdan. Sabah odalarına girer, iki simit parası alırdım babamın cebinden, sessizce anne biz gidiyoruz derdim. İyi hadi gidin derdi gözü kapali. Öğle arası 20 dakika yuruyup eve gelirdik, ortada sofra yok, ev supuruluyor, biz ayak altında olduğumuz için fırça yiyoruz. Afra tafralarla bir tepsiye konulmus kahvaltılık margarin ve peyniri ekmek arası yapıp hızlıca yiyoruz. Çünkü 1 saatlik öğle arasinin 40 dakikası yolda, 10 dakikası evde sofra beklemekle geçiyor. Evden besleme gibi çıkıp okula birlikte gittigimiz amca cocuklarini çağırmak için kapılarını caliyoruz. Kapı doğrudan sofralarına aciliyor. Yengem bir yanına kızını bir yanına oğlunu oturtmuş. Çay yapmış, sofrada ya patates kizartmasi ya menemenli yumurta ya ekmek köftesi ya hamur kizartmasi oluyor. 7 yasindayim, yemeklere değil o tabloya imreniyorum.
Burda anlatamayacagim orneklerle buyudum, okudum, üstelik psikoloji okudum. Çalıştım, insanlara psikolojik destek vererek para kazandim, aşık oldum, çok sevildim, evlendim, anne oldum, askla buyutuyorum. Ama hala yengesinin sofrasına imrenerek bakan 7 yaşında bir çocuğun kirginliklarini yaşıyorum, o çocuga yaptıkları ve yapmadıkları için sucluyorum annemi. Hala hatirlayip ağlıyorum, affedemedigim ve bunun yükünden kurtulamadığım için ağlıyorum bu yaşımda. Belki yuzlesebilsem kurtulacaktim bu yükten ama şu an annem hatalarinin bir kısmını anladığı için çok derin pişmanlık içinde. Onun yaşında bu kadar pişmanlık yaşayan biri anlatacaklarimi kaldiramayacagi için susuyorum.
Ben açıkçası böyle yaşıyorum, affetmis gibi, birbsey olmamis gibi. Bir gün gerçekten affedebilmeyi umutla bekliyorum.
Haklısın canım çocuk için bir arada olmamak lazimmisLütfen ne yapın ne edin gerekirse dünyanın tüm yükünü alın üstünüze ama çocuğunuza bunu yansıtmayın. Onun bir şey bilmesine gerek yok. En azından onun görmediği olayları bilmesin. Ve lütfen stresinizi ona aktarmayın. Bunu yazan bir insansanız demekki durumun farkındasınız ve bu yüzden çocuğunuza bunları yansıtmayacak kadar güçlü durabilirsiniz. İnanın bir gülümseme bile benim içimdeki o sıkıntıyı öyle bir siliyordu ki.
Siz şanlıymışsınız..Merhaba. Hikayelerimiz yakın. Üzüntünüzü paylaşıyorum. 28 yaşındayım, babamın emegi çoktur üzerimde ama hiç ona kırılacak kadar nazım gecmedi. Annemi affetmek istiyorum ama affedemiyorum ben de. Sanırım babamin aciklanacak bir yani olmadigi, anneminse yasadigi zor hayatin hatalarına gerekçe gosterilebilecegi düşüncesi belirliyor anneme ve babama karşı hislerimi.
Çocukken annem gerçekten umursamaz, kırıcı, çocukların ihtiyacini giderme konusunda çok tembel bir kadindi. 1. Sınıfa giderken bana benden 1 yas buyuk sınır zeka ablamı emanet eder, sabah evden çıktık mi kaçta çıktık ne yedik haberi olmazdi. Babanızın cebinden 25 kuruş alın derdi akşamdan. Sabah odalarına girer, iki simit parası alırdım babamın cebinden, sessizce anne biz gidiyoruz derdim. İyi hadi gidin derdi gözü kapali. Öğle arası 20 dakika yuruyup eve gelirdik, ortada sofra yok, ev supuruluyor, biz ayak altında olduğumuz için fırça yiyoruz. Afra tafralarla bir tepsiye konulmus kahvaltılık margarin ve peyniri ekmek arası yapıp hızlıca yiyoruz. Çünkü 1 saatlik öğle arasinin 40 dakikası yolda, 10 dakikası evde sofra beklemekle geçiyor. Evden besleme gibi çıkıp okula birlikte gittigimiz amca cocuklarini çağırmak için kapılarını caliyoruz. Kapı doğrudan sofralarına aciliyor. Yengem bir yanına kızını bir yanına oğlunu oturtmuş. Çay yapmış, sofrada ya patates kizartmasi ya menemenli yumurta ya ekmek köftesi ya hamur kizartmasi oluyor. 7 yasindayim, yemeklere değil o tabloya imreniyorum.
Burda anlatamayacagim orneklerle buyudum, okudum, üstelik psikoloji okudum. Çalıştım, insanlara psikolojik destek vererek para kazandim, aşık oldum, çok sevildim, evlendim, anne oldum, askla buyutuyorum. Ama hala yengesinin sofrasına imrenerek bakan 7 yaşında bir çocuğun kirginliklarini yaşıyorum, o çocuga yaptıkları ve yapmadıkları için sucluyorum annemi. Hala hatirlayip ağlıyorum, affedemedigim ve bunun yükünden kurtulamadığım için ağlıyorum bu yaşımda. Belki yuzlesebilsem kurtulacaktim bu yükten ama şu an annem hatalarinin bir kısmını anladığı için çok derin pişmanlık içinde. Onun yaşında bu kadar pişmanlık yaşayan biri anlatacaklarimi kaldiramayacagi için susuyorum.
Ben açıkçası böyle yaşıyorum, affetmis gibi, birbsey olmamis gibi. Bir gün gerçekten affedebilmeyi umutla bekliyorum.
O evde yaşamaya mecbur olduğunuz sürece çözüm bulmak adına yapabileceğiniz bir şey oldugunu zannetmiyorum. Sizin yapacaginiz şey anlatarak rahatlamak, çekinmeden aglayabilmek ve daha az hasar alarak baş etmeyi öğrenmek. Butcenizi bilemediğim için devlet hastanesinde bir psikiyatriste başvurmanizi öneriyorum. Gerekiyorsa ilaç tedavisini de kabul ederek psikoterapi almak istediğinizi soylerseniz psikiyatrist sizi psikologa yönlendirecektir. Daha sonra hiç ücret ödemeden psikoterapi almaya baslayabilirsiniz.Anlattıklarınıza o kadar aşinayım ki. Ben de hep okula tek başıma giderdim. Kimse uyanıp benim için bir kahvaltı sofrası hazırlamazdı. En azından annem kapıdan bir el sallasaydı o da yeterdi. Okuldan gelirdim sanki o evde bir fazlalıkmışım gibi hissederdim. Okuldan gelip dolaba bakardım bir şeyler yemek için sanki bir suç işliyormuşum gibi hissederdim, azar işitirdim. Devamlı annem bana tahammülsüzdü. Ve ben bunu o zaman anlamıyordum. Birkaç yıl önce ben bu durumu farkettim. Hatta ben mi acaba abartıyorum, yanlış mı hatırlıyorum diye kendimi suçladım. O yüzden güvendiğim bir akrabama sordum. Ben küçükken annem bana böyle mi davranıyordu diye. O da onayladı.
Bazı anılar çok silik. Fakat en unutamadığım olay şu( yaşım 9 falan):
Bir gece ben yine bir çocuğun taşıyamayacağı kadar çok yükü yüklenmiş, uyuyamıyordum. Sonra çok midem bulandı(stresten olduğunu şimdi anlıyorum) Çocuk olduğum için bilemedim o an. Tuvalete değil de lavaboya kusmuş bulundum. Ve nasıl temizleyeceğimi bilemediğim için annemi uyandırdım. Uyanmadı. Git poşet tak eline temizle dedi dönüp uyudu. Her şeyi unuturum ama bunu unutamam sanırım. Bir anne olarak hiç mi merak etmez bir insan bu çocuk gece gece neden kustu. Bir şey mi dokunmuş, hasta mı diye. İnsan refleks olarak kalkar hiç değilse.
Annem hep anneliği temizlik yapmak, yemek yapmak, ütü yapmak sandı.
Babam hep babalığı, para vermek ve güç gösterisi yapmak sandı.
Hiç unutmuyorum, babam bir gün annemi evden kovdu. Yaşım 8 civarı. Nasıl bağırıyorum apartmanda anne bizi bırakma diye arkasından.Annem anneannemlere gitti sonra birkaç saat sonra anneannemle geri döndüler. Kardeşim 5-6 aylık falan tahminen. Onu götürmesine izin vermedi babam. O yüzden hemen döndü sanırım. Mutfakta annemle babam bağırıyorlardı yine. Ben de kardeşim bağırdıklarını duymasın diye çıngırağını o kadar hızlı sallıyordum ki. O da benim gibi olmasın, duymasın diye. Sanki 5 aylık bebek anlayabilecekmiş gibi.
Bütün günlerim böyle geçti çocukken. Ve ben bunları atlatamıyorum. Dediğiniz gibi annem de çok acılar yaşadı. Ben bunları ona anlatırsam kaldıramaz. Bazen bir şeyler söylüyorum ağlıyor. Haklısın diyor ama uzatamıyorum. İçim el vermiyor buna.
Babama anlatsam eminim kavga eder benimle. Bunları anlayabilecek bir insan olsa zaten yaşatmazdı onca şeyi.
Benim çocukken gözlerimin altı mosmordu. Üzüntüden.. Herkes sorardı böbreklerinde bir sorun mu var diye. Kimse anlamadı üzüntüden olduğunu.
Hiçbir çocuk bunu haketmez ve ben de haketmemiştim.Şimdi bu kadar travmanın etkisi 24 yaşında bile beni bir çocuk gibi korkutuyor. Buna olanlardan daha çok üzülüyorum.
Kardeşini de alman mümkün değil mi yanına. Çok üzüldüm sana da ona da annene de. Sen bari kendi yasayamadiklarini kardeşine yaşat. Bir de şunu söyleyebilirim bu kadar kafaya takarsan sen de annenle aynı davranmaya başlayabilirsin. Kardeşini düşünerek rahatla.Merhaba,
Benim çok sorunlu,çok huzursuz bir ailem var. Kendimi bildim bileli huzur görmedim bu evde. Sürekli kavga ve olayların içindeydim. Çocukluğumu yaşayamadım. Çocukken arkadaşlarımla dışarda oyun oynarken bile evde şuan kavga var mıdır diye düşünmekten mutlu olamazdım. Kimsenin bir çocuğa bunu yaşatma hakkı yoktu ama malesef benim tüm hayatım böyle geçti.
Çocukluğumda evde hep bir süs eşyasıymışım gibi hissederdim. Babam devamlı kavga çıkarıp annemi aşağılardı. Annem ise babamı düşünmekten benimle asla ilgilenmezdi. Hep okuldan geldiğimde annem beni güler yüzle karşılasın isterdim ama o hep aceleyle kapıyı açıp yüzüme bile bakmadan sinirli sinirli arkasını dönüp giderdi. Ben hep babamla tartıştıkları zaman isterdimki en azından annem beni sakinleştirsin, gece yanıma gelip iki cümle söylesin, yalan da olsa geçecek kızım önemli bir şey yok desin. Ama hep görmezden gelindim. Çocukken acıkırdım, annemden bisküvi isterdim mesela. O kadar tahammülsüz davranırdıki bana. Hemen bağırıp terslerdi. Çekil başımdan baban gelecek derdi. Ben babamı yıllar önce zaten sildim. Aynı evde yaşadığımız için konuşuyorum gerekince. Yoksa onu affetmem mümkün değil. Ama annemi affetmek istiyorum. O da yaptıklarının farkında, ben bunları yüzüne vurunca kabul de ediyor. Şuan bana çok iyi davranıyor, arkadaş gibiyiz. Ama bu beni avutmuyor. Çünkü 24 yaşındayım artık. Ben çocukken başım okşansın istedim. Şimdi değil.
Çocukken ben hastalanırdım. Öksürdüğüm için annemden azar işitirdim. Acıkırdım, görmezden gelinirdim. Kavga ederlerdi, umursanmazdım. Olaki bir kavgayı görmedim, hemen bana anlatırdı annem. Hiç üzülür anlatmayayım, bunu da bilmesin demezdi. Ben onun çocuğuydum, ve çocuktum. Nasıl destek olabilirdim ki ona. Onun beni düşünmesi gerekliydi. Bunları ve daha binlerce şeyi aşamıyorum.
Şuanda da yeni bir derdim var. Ben artık kavgaya ve yüksek sese dayanamıyorum. Ölecek gibi hissediyorum. Devamlı anne babamı düşünüyorum. Kavga edecekler diye ödüm kopuyor. Ki ediyorlar da. O zaman dünyanın sonu gelmiş gibi hissediyorum. Dayanamayıp öleceğim bir gün. Dışardayken de huzurlu olamıyorum. Aklım hep evde. Devamlı ailemi düşünüyorum ama devamlı. Kardeşim var benden küçük. O da benimle aynı şeyleri yaşayacak diye çok korkuyorum. Kardeşimi tek bırakamayacağım için evden de gidemiyorum. Gitsem daha kötü olacağım düşünmekten. Şimdi hiç değilse gözümün önünde herkes diye düşünüyorum. İyice takıntı haline geldi bu durum bende. Olurda bir kaç saat annemle babam iyi anlaşırsa sanki yeryüzündeki en mutlu insanım gibi hissediyorum. Mutlu olmamın tek yolu onların iyi olması gibi . Ama değiller. Ve ben mutlu olamıyorum. Sürekli kötü bir şey olacak hissiyle yaşıyorum. Kalbim sıkışıyor. Zaten panik atak hastasıyım. Çok zorlanıyorum artık. Karamsar ve mutsuz bir insanım.
O yüzden lütfen bana evden git vs demeden, nasıl umursamaz, kendi hayatına bakan, düşünmeyen bir insan olacağımı anlatır mısınız? Ben bunu iyice takıntı haline getirmeden kurtulmak istiyorum. Annem ile babamın tartışması,babamın bağırması dünyanın sonuymuş gibi görmekten nasıl kurtulurum? Biraz bencil ve gamsız olmak istiyorum.
Ve sizin de böyle bir hayatınız olduysa ve bunları aştıysanız nasıl yaptığınızı anlatır mısınız?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?