"Ben Bilmem Beyim Bilir"

insanları aşağılamak benim tarzım değil sardunya, beni biraz tanıdığını sanıyordum :1closedeyes: kelimem sana aşağılayıcı gelmiş olabilir bana da senin gururunu okşamak dediğin şey yaltaklanmak gibi geliyor, demek ki baktığın yere göre değişir. takılacak bir şey göremiyorum. insanlar rahatça yorum yapıyor zaten, yani uyarmana gerek olduğunu düşünmüyorum, ama sen bu benim konum istediğimi yaparım da diyebilirsin, saygı duyarım. bu konuya artık yazmıyorum, iyi forumlar...


yaltaklanmak; Birine hoş görünmek için onursuzca davranmak, dalkavukluk etmek, tabasbus etmek:
"Ona buna yaltaklanan hizmetçi Şükriye'nin bu numaralarından faydalanırdı."- H. Taner.

TÜRK DİL KURUMU
 
Ben de sözlük anlamlarını yorumsuz olarak yazıyorum:

Yaltaklanmak :Birine hoş görünmek için onursuzca davranmak, dalkavukluk etmek, tabasbus etmek..

Gurur okşamak : karşınızdaki kişinin kendisini iyi hissetmesini sağlayacak sözler söylemek, motive etmek..

Bu sözü söyleyenler onursuz mu oldu şimdi , hoppala:1closedeyes: Lütfen dikkat edelim...
 
Neyse konuya renk katmak istedim ,internette bulduğum bir gif :

tehlikeli.gif


Gülelim , eğlenelim kaydirigubbakcemile3
 
son kez yazıyorum, yaltaklanmanın ne demek olduğunu gayet iyi biliyorum, ikinci bir anlamı daha var farkedin, dalkavukluk etmek, onursuz mu dedim şimdi ben size, pes. konu amacına ulaştı sonunda.
 
eşim falan yok ben kullanmam bu cümleyi ama
annem için iyi bir kaçış cümlesi...
sanki başka zaman babama souyor da...
gönlü olmadığı zaman,almak istemediği zaman
bir de eşimle konuşayım der-tatlicadiarzu--tatlicadiarzu-
 
son kez yazıyorum, yaltaklanmanın ne demek olduğunu gayet iyi biliyorum, ikinci bir anlamı daha var farkedin, dalkavukluk etmek, onursuz mu dedim şimdi ben size, pes. konu amacına ulaştı sonunda.



dalkavukluk; Dalkavukça davranış, kemik yalayıcılık, çanak yalayıcılık, yağcılık, yalakalık, yalpaklık, huluskârlık:
"Bu dalkavukluğu salak bir şaire yapsan belki onu mesut edersin."- N. F. Kısakürek.

TÜRK DİL KURUMU
 
son kez yazıyorum, yaltaklanmanın ne demek olduğunu gayet iyi biliyorum, ikinci bir anlamı daha var farkedin, dalkavukluk etmek, onursuz mu dedim şimdi ben size, pes. konu amacına ulaştı sonunda.

Ben TDK dan bulduğum anlamını yazıyorum diye neden bu kadar öfkelendiniz anlamadım..

Sözcüklerin anlamlarını kullanırken istersek , gayet sert; istersek gayet yumuşak izah edebiliriz.. Siz "yaltanmak" diyerek baştan şaibe yarattınız zaten.. "Gururunu okşayamam" deseydiniz

bu tepkiyi göstermezdim..

Kaldı ki gösterdiğim tepki de size ve şahsınıza değil , "ben bilmem beyim bilir" diyenler için kullandığınız kelimenizeydi..

Kelimlerimizi özenle seçmek durumundayız , yanlış anlaşılmaya mahal vermeden...Hele hele de tartışma götüren konularda...

Ortamın ve konunun hararetini biliyordunuz , her türlü eleştiriyi de kabul etmeniz gerekirdi..
 
Son düzenleme:
"türkçeyi senden öğrenecek değilim ben. daha fazla kışkırtma, amacın buydu zaten."

tuce eksi rep vererek bu mesajı yazman ne kadar yanlış...

tamam canım, eksi rep ver de ne türkçeyi ben öğretiyorum ne de kimseyi kışkırtmak istiyorum...

türk dil kurumunu kaynak gösterdim...sağlam tezlere hakaret ederek cevap verme lütfen...

varsa seni kışkırtmak gibi bir tavır içinde olduğum düşüncesi lütfen yetkililere haber ver.
 
- rep verdiğimi de buraya yazarak ne yapmaya çalışıyorsunuz anlayamıyorum, bu kadar önemli değil yani rep falan, konu bu mu şimdi? konu ne mi? ben bilmem, beyim bilir :1closedeyes:
 
ben çok kullanırım bu sözü ama hep espri amaçlı kullanırım
şakayla kaçıştır benim için, eşimde anlar zaten :roflol:
en basiti mesela arkadaş ortamında katılmak istemediğim bi organizasyon yapılır hadi pasaklı beraber gidelim derler bende hemen topu koceme atarım "ben bilmem beyim bilir" derim
kocecim de anlar zaten yok biz gelmeyelim anneme/kayınvalideme/halama/teyzeme/amcama/vs söz verdik gitmemiz lazım der kaçarız :roflol:
 
Bu kelime bizim ailede eltimin kullandığı bir kelimedir ben bilmem eşim bilir (beyi kaldırdık burda pardon)
şöyle bir şey var kendisi ünv.mezunudur bunada açıklama getireyim eşi evde bütün işleri yapar ilk söz ve son söz eltime aittir eşinin buna bir itirazı olmaz olamaz asla (biraz sıkar cevap vermek) kocası yarım saat bir yere gitmek ister asla izin vermez hastalanır yataklara düşer.Ama ne hikmetse başkalarının yanında hep kocası bilir o bilmez o bir şey alamaz eşi alır bu liste böyle uzayıp giderrrrr bende cinnet geçiririm
 
Schlessinger, mutlu bir evliliğin temelinin kadına bağlı olduğunu savunuyor. Ona göre bir evlilikte kadın mutlu değilse evlilik de mutlu olmuyor.

Evlilik her ne kadar iki kişi üzerine kurulu bir birliktelik olsa da, herkesin bildiği bir gerçek var ki; yuvayı dişi kuş yapar. Bu kutsal birliktelikte asıl önemli olan faktör kadın faktörüdür. Bu demek oluyor ki, erkekler bir evlilikte eşlerinden birçok şey bekliyor. Erkek kendini güçlü hissetmeyi ve eşini korumayı ister, eşinin onun gücü olmadan hayatını devam ettirmekte zorlanacağını, bunun için kendisine ihtiyaç olduğunu bilmek ister ve son olarak kendini erkek gibi hissetmek için karısının desteğini görmeyi her zaman bekler...

Erkek daha çocuksu

Yaklaşık 25 yıldan bu yana evlilik ve ilişkiler üzerine çalışmaları bulunan Dr. Laura Schlessinger, bu başlıkları aldığı emailler ve mektuplar üzerine söylüyor. 'The Proper Care and Feeding Of Husbands' (Kocalara Doğru Bakım ve Besleme) adlı bir kitap yazan Schlessinger, kitabında mutlu bir evlilik için gerekli olan tüm sırları anlatıyor. Özellikle eşlerini aldatan kocaların, bunu niye yaptıklarına dair örnekleri gözler önüne seren kitap, mutlu bir evliliğin temelinin kadına bağlı olduğunu savunuyor. Yani mutluluk da kadından, mutsuzluk da kadından biliniyor. Kitapta anlatılanlara göre, erkeklerin tüm duygusal davranışları ve olaylara verdikleri tepkiler, eşlerine bağlı olarak değişiyor, erkekler aslında kadınlar tarafından büyütülen basit yaratıklar olarak kabul ediliyor. Bir evlilikte kadın mutlu değilse, evlilik de mutlu olmuyor ve evde huzur olmuyor. Kitabında, aldığı e-mailler, mektuplar ve hastalarıyla yaptığı görüşmeler sayesinde gerçek örneklere yer veren Schlessinger, genellikle kadınların annelerinden ve hatta anneannelerinden evliliklerini yürütmek adına tavsiyeler aldıklarını söylüyor. Evlilikleri zora sokan ve kadın-erkek arasında kaos yaratan Feminizm ideolojisininse çok da doğru olmadığını savunuyor. Kadın ve erkeği tamamen farklı gören Schlessinger, erkeklerin kadınlara göre daha çocuksu olduklarını savunuyor.

Erkekleri mutlu etmek kolay

Bir erkeğin eşinden en çok beklediği şeylerin başında takdir edilmek, onaylanmak ve şefkat geliyor. Erkeklerin eşleri tarafından erkek gibi hissettirilmek istediklerini söyleyen Schlessinger, bugüne kadar yaptığı araştırmalarda, kadınların çoğunun istedikleri gibi bir evlilik yaşayamadıklarını belirtiyor. Kitabında kadınlara adım adım evliliklerini nasıl geliştirip, mutluluğu ve huzuru bir arada yakalayabileceklerini anlatan yazar, geçmiş yıllarda kadınların evde kocalarına karşı hassas, düşünceli ve adeta hizmetkar kadınlar olduğunu, kadınsı oyunlar yaparak eşlerini tatmin eden kadınların yerini günümüzde kocasını eleştiren, dır dır eden ve hatta onları hor gören kadınların aldığını belirtiyor. Erkeklerin aslında çok basit yaratıklar olduğunu savunan Schlessinger, onları mutlu etmenin sanıldığı kadar zor olmadığını savunuyor. Ünlü yazar, kadınların evde sürekli çalışan bir temizlikçi gibi davranmamalarını, kadınsı taraflarını öne çıkarmaları gerektiğinin altını çiziyor.

Aldatılmak kader değil

Schlessinger'e göre, kadınlar özellikle yakın çevrelerinden çok etkileniyor. Öyle ki, anneleri, en yakın arkadaşları ve iş arkadaşları, kimi zaman kadınları kocalarına karşı negatif yönde etkilebiliyor. Hatta, kadınların çoğu, eşlerini yatakta da memnun etmiyor. Schlessinger'e gelen mektuplarda, kadınların çoğu seksten yorulduklarını ya da rahatsız olduklarını itiraf ediyor. Seksi çoğu zaman görev gibi gören kadınlar asla gerçek bir doyuma ulaşamıyorlar. Bu da kocalarının onları aldatmasına sebep olabiliyor. Sekste iki tarafın da birbirine karşı anlayışlı olmasını ve birbirlerinin isteklerine özen göstermeleri gerektiğini söyleyen Schlessinger, bir kadının kocası tehlikeli, kaba ve kötü biriyse, kitabında verdiği tavsiyelerin geçerli olamayabileceğini söylüyor. Ama yine de hastalarına sadece bir günlüğüne bile olsa bu tavsiyeleri uygulattığında ertesi gün hastalarının onu her şeyin değişmeye başladığı söylemek için aradıklarını sözlerine eklemeden edemiyor...



ALINTI
 
İŞİME gelmeyınce kullanırım vala ama işime gelmeyınce:roflol:
özelikle kaynanam ve görümcelerıme kullanırım :roflol:
oktay bilir :roflol:
karının agzına bakıyo demesınler dıye
:roflol:
 


İnan hiç başıma gelmedi. Şimdi düşündüm de hoşlanmadım öyle “Eşim bilir” denmesinden

Kim, nasıl, neden “Beyim bilir der” bilemem

Hiç kaçamak sözlerim olmamıştır. Benim vereceğim kararların doğru olacağını bildiğinden, eşimin üstüne atmayı düşünmem.

Ay! pek ciddi oldu baş öğretmen gibi ama gerçekten hiç hoşuma gitmedi

"Beyim bilir" Şey gibi, ben pasifim bana söz düşmez ıhıh sevmedim

Yorumlara bayıldım ve çok güldüm. Belki bir gün sizler aklıma gelirseniz "Beyim bilir"der miyim ki ? Bilinmez ama matrağına bile olsa dersem mutlaka size yazarım a.s

 
bütün yorumları okudum...
bu cümlenin gerçek manası nedir?
ne sıklıkta hangi olaylar karşısında kullanılır?
hangi karakterdeki insanlar kullanır?
ve en önemlisi kaç yaş gurubu bayanlar kullanır bu cümleyi?
bence bu devirde gerçek manasıyla bu cümleyi kullanan yok denecek kadar azdır belli bir yaş ve kültürden bahsediyorum tabi
ama daha ilerdeki yaşlarda ki bayanlar teyzeler anneler kullanıyordur
çünkü evliliğe bakış açıları arasında çok farklar var
birinin varı yoğu herşeyi tek tabii olduğu kocasıdır diğerinin kendine güveni elinin ekmek tutuşu hayata bakışı öncelikleri çok farklıdır
her ikisinde de istisnalar vardır elbet
espri mahiyetinde kullananlar için diyecek bişey yok adı üzerinde zaten espri
karakter kişilik özellikleride önemli her kelimemiz bizi yansıtır
ben bu cümleyi hiç kullanmadım
kullanmam da
beni bir birey olarak 2. sınıfa ittiğini düşünürüm
eşiminde böyle bir pohpohlanmaya ihtiyaç duyuracak bir ilişkimiz yok biz bilinecekleri beraber biliriz
bu söz söylendiğinde gururu kabaran erkek mutlu olurmuş ?
olmasın eşinin pasif karakterinden mutlu olacak kadar aciz adamda benim eşim olmasın...
 
tabi ki de söylediğim oluyor yani herşeyi ben bilirim havasında değilim ... genelde çok önemli konularda fikrimi söylerim ama son kararı da eşime bırakırım ....
 
biz bey hanım bilmeyiz.
dolayısıyla beyim bilemez.
beyim yok benim, eşim var, kocam var.

kararlar ortaktır, baskınlık yoktur.
ortak kararlar verilir evimizde.

ben bilmem beyim bilr lafı bana göre;
"ben hiçbirşeyden anlamam, fikrim yok onun için beyime sorun, o benim yerime düşünür, kararı alır, bana uygulamak düşer" anlamına geliyor.

hayattaki yerim eşimin yanıdır, bir adım arkası ya da koltuğunun altı değil.
 
konuya yorum yazıcaktım ama yazmıcam ..çünkü konuda ekşın olmadığı için ordan girilmiş burdan girilmiş konuya ekşın katılmak istenmiş TDK'dan alakasız alıntılar yapılmış türkiyenin en iyi üniverstesinde akademik kariyeri olan birine iş öğretmeye çalışılmış..
konu amacından sapmış olduğu için benimde yorumum bu oldu malesef..
ben bilirim benim beyim yok beyimde olmaz sanırım eşim olur..:1closedeyes:
 
X