Merhaba..
Uzun süre oldu foruma üye olalı.. Derdimi paylaşmak öyle çok korkutuyor ki beni, anlatırsam ağlayacağımı biliyorum.. Saatlerce hiç susmadan ağlayacağım, ama artık dayanamıyorum, nefes alamıyorum..
Herşey 2 yıl önce başladı.. Kaderimde bazı şeyleri yaşamak yazıyormuş, bilememişim. Tabii o zamanlar hayatımda birisi vardı, ama ben o gün onu gördüğümde bile hissettiğim şeyi hala hatırlıyorum. Hayatımda olan insana duyduğum saygıdan ve de bugüne kadar kimseyi aldatmadığım için de kendine gel hera diye kendimi uyardığımı hatırlıyorum.. Gel zaman git zaman sonra.. Üniversite bitince ben İstanbul'a geri döndüm..(2014 yaz aylarında) Onu ilk gördüğüm dönemde hayatımda olan kişi ile de medeni şekilde konuşarak bitirme kararı aldık. (sebep aramızdaki ilişkinin artık abi-kardeş ilişkisine dönmesiydi, bana çok fazla destek oldu, çok fazla değer verdi.. ben de ona aynı şekilde saygı duydum, değer verdim hiç aldatmadım ama maalesef ilişkimiz ona daha fazla zarar vermesin ve de birçok şeyi kaybetmeyelim diye ayrılık kararı aldık.) Ardından 2015'in ocak ayında O kişi yeniden çıktı karşıma.. O da istanbula transfer olmuştu, ve heyy ben geldim diyerek görüşme talebinde bulundu.
Malum, yaklaşık 7 senemi başka bir ilde geçirdiğimden dolayı istanbuldaki arkadaş çevremin çoğu artık yerli yerinde değildi. Peki dedim, görüşelim.. Hiç bir şekilde duygusal bir beklenti ile görüşmedim onunla ama daha onu ilk gördüğüm anda dedim ki.. "İşte bu O adam!".. Ve ben hayatımda ilk kez birisi için bunu söyleyebildiğim için oldukça allakbullak oldum.. O ilk görüşmenin ardından yavaş yavaş görüşmelerimiz sıklaştı.. Ancak sürekli olarak ilişkilerden korktuğunu, özellikle de son ilişkisinin onu oldukça yıprattığını anlattı bana.. Ben de elimden geldiğince destek verdim.. Hala eski ilişkisindeki kişi ile iletişimi devam ediyordu, kızın rahatsızlığı nedeniyle ama ben buna saygı duydum. Hatta bazı şeylerin ardından, kızın yanında olman gerekir dediğimde bana oldukça sert bir tepki verdi ve kendi ilişkimizle ilgilenmem gerektiğini söyledi..
Tüm bunlar devam ederken.. Sürekli eski kız arkadaşıyla telefonda ettiği kavgalardan sonra, artık ben bazı şeyleri kaldıramamaya başladım.. Birçok şey ağır geldi, kıskançlıklarım başladı, duygusallaşmalarım başladı ve de zaman zaman ağlama krizlerim ile başbaşa bıraktım onu..
Bütün bunlar devam ettikçe, o beni bir önceki kız arkadaşına benzetmekle suçladı ve de 6 ayın ardından ilişkimiz bitti. İlişkimiz biterken, kendisinde bağlanma problemi olduğunu, bana karşı olan duygularının azaldığını ve de beni eskisi gibi özleyemediğini söyledi.. Hatta klasik erkek cümleleri olan: "Sen daha iyilerine layıksın, sen iyisin ama ben kötü biriyim" gibi cümleleri de duydum ondan. Ağlaya ağlaya canım çıktı ama zerre tepki göremedim ondan..
Bu ayrılık konuşmasının ardından beni eve bıraktı.. Eve girdiğimde hala ağlıyordum ama sonra bir anda içim öyle soğudu ki ona karşı (ya da ben öyle sandım..).. Bir daha aramayacağım dedim.. O dönem ehliyet almak için direksiyon sınavım vardı, o çalıştıracaktı beni ama onun için dahi aramadım.. attığı whatsapp mesajına dahi cevap yazmadım.. Yaptığı şeylerden dolayı o kadar çok kızgındım ki ona.. Ne adını duymak, ne de mesajını görmek istemiyordum..
Tam bir ay sonra bir gün telefonum çaldı.. Arayan annesiydi.. (Açtım telefonu ama öyle soğuk konuşmuşum ki, annesiyle daha sonra buluştuğumuzda söyledi annesi.. )Benimle görüşmek istediğini söyledi, o an peki dedim ama herhangi bir değişiklik olursa ararım ben sizi diyerek..
Sonra dayanamadım, "oğlunuza oldukça kırgın olduğum için istemeyerek de olsa ben bu görüşmeye gelemeyeceğim, dilerim beni affedersiniz.. saygılarımla hera." diye mesaj attım. Ve annesi acilen benimle görüşmek istediğini söyledi.. Bu arada annesi bizim sevgili olduğumuzu bilmiyordu ama sıkıştırmalarına dayanamayarak anlattım.. Dedim "kusura bakmayın herşey için.. ama durum bu şekilde ve oğlunuz ile aramızda duygusal bir şeyler var. Eski erkek arkadaşımın arkadaşı olduğu için ilişkimizi herkesten gizli yaşamak zorunda kalıyoruz, ve oğlunuz ne yazık ki benim kalbimi çok kırdı. Bana oldukça kötü davrandı ve de sanıyorum ki ben bu süre içerisinde aldatıldım." İnanır mısınız kadın öyle çok üzüldü ki..
Yemin etti hatta, oğlum sana çok değer vermiş, bugüne kadar beni tanıştırdığı ilk kız arkadaşı sensin diye..
Ve de ağladı, oğlunun bana yaptığı şeylere..
Çok uzun anlatmayacağım.. Yaklaşık 10 ayda yaşanan o kadar çok olay var ki.. Kelimelere sığdırmam mümkün değil canımın acısını.. Biz annesi ile görüşmemizin ardından eski erkek arkadaşım ile de görüştük.. Tabiiki pek de olumlu bir şekilde sonlanmadı o görüşme.. Ve ben o görüşme ardından kafama koydum bu şehirden gitmeyi.. Kurban bayramının son günü de iş bularak, eskiden öğrenci olduğum şehre geri döndüm. Ama ne oldu? Hastalandım ve 6 günümü hastanede geçirmek zorunda kaldım ve o dönemde yine eski erkek arkadaşım destek oldu bana.. Telefonla da olsa her anımda benimleydi.. Küçük bir operasyon geçirdim, ağlaya ağlaya canım çıktı ama desteği veren o oldu. Ama sonra, geçirdiğim duygusal dönemlerin ardından patladım! Ya kal ya git diye.. Cevabı, sen bilirsin oldu ve biz uzun bir görüşmedik.. Ta ki 1 Kasıma kadar.. İş için gittiği şehirde rahatsızlandığım için, işe başlama şansım olmadığından işsiz kaldım ve de o bu duruma oldukça kızdı. Ne işin var senin orada tek başına rahatsızken diye.. Ve CV bahanesi ile biz yeniden iletişime geçtik..
7-8 Kasım döneminde de direksiyon sınavına 4. kez gireceğim için istanbul'a geldim ve de benimle görüşmek istediğini söyledi. Buraya kadar herşey normal.
Sınava girdim.. Sonunda ehliyet almaya hak kazandım ve geri dönüşte uçağa beni o bırakacağı için onda kalmak zorunda kaldım.. O gece benden ona tokat atmamı istedi, yapamam dedim.. "Ne kadar seviyorsan o kadar vur!" diyerek gaza getirmeye kalktı beni.. Ağlaya ağlaya attım her tokatımı...
Ve sonunda bana sarıldı ve umarım rahatlamışsındır dedi..
Dedim ki "bana bunu yaptırdığın için hiç affetmeyeceğim seni.." O da; "bunu ben istedim senden, o nedenle affetmeyecek bir şey yok.."
Ertesi sabah uçağa bıraktı beni.. Ama çok kötü bir halde döndüm ben.. Ellerim ona tokat atmaktan şiş ve acıyordu.. ve bir anda istanbula geri dönme kararı aldım.. 20 saat içerisinde :)
Bu haberi ona vermek istedim, çünkü tokatların ardından kendimi oldukça kötü hissettim ve de konuşmak istedim ama telefonu açılmadı.. Ben de sinirlendim ve de açmadım telefonunu..
Ertesi gün istanbul'a döndükten sonra aradım.. Ve bana ne dedi biliyor musunuz.. "2 gündür her yutkunduğumda çektiğim acıya değmezmiş.."..
Ben 10 aydır hergün acı çekiyorum.. Seviyorum hala, herşeyine rağmen seviyorum.. Ama ilişkiye dair hiçbir şey yok aklında da dilinde de.. Kıskanıyor, hayatıma müdahale ediyor.. Ama ilişki namına hiç bir şey yok!
Ben de az önce dayanamadım ve de öyle bir mail döşedim ki ona..
Biliyorum.. Birçoğunuz diyeceksiniz ki, bu adam seni zaten hiç sevmemiş nasıl göremedin..
İnanın bana, içinde biryerlerde olan adamı sevdim ben..
Bu o olamaz, içinde biryerlerde hala duyguları olan bir insan var, biliyorum.
Neler olup bittiğini bilmiyorum..
Bana birşeyler söyle, gitmem gerekiyorsa git de diyorum cevap yok..
Hayatıma girdiyse, ve de herşeye rağmen hala resmen kopamadıysak Allahımın bildiği bir şey vardır belki de diyorum.. Belki de biraz daha zamana ihtiyaç var..
İnanın bana ben de çok karıştım artık.. Sevmiyor diyorum, hiç de sevmedi..
Ama ben çocukluğumdan beri hep dürüst olmayı öğrendim, sabretmeyi..
Sabrım da kalmadı artık..
Uzun diye küfretmeyin, kafamı toplayıp da toparlayamadım bile konuyu.. Eksik noktaları dahi vardır elbet..
Bana bir çözüm bulabilmeniz dileğiyle, ya da belki de yerersiniz bilmem..
Yine de herkese teşekkürler..
Uzun süre oldu foruma üye olalı.. Derdimi paylaşmak öyle çok korkutuyor ki beni, anlatırsam ağlayacağımı biliyorum.. Saatlerce hiç susmadan ağlayacağım, ama artık dayanamıyorum, nefes alamıyorum..
Herşey 2 yıl önce başladı.. Kaderimde bazı şeyleri yaşamak yazıyormuş, bilememişim. Tabii o zamanlar hayatımda birisi vardı, ama ben o gün onu gördüğümde bile hissettiğim şeyi hala hatırlıyorum. Hayatımda olan insana duyduğum saygıdan ve de bugüne kadar kimseyi aldatmadığım için de kendine gel hera diye kendimi uyardığımı hatırlıyorum.. Gel zaman git zaman sonra.. Üniversite bitince ben İstanbul'a geri döndüm..(2014 yaz aylarında) Onu ilk gördüğüm dönemde hayatımda olan kişi ile de medeni şekilde konuşarak bitirme kararı aldık. (sebep aramızdaki ilişkinin artık abi-kardeş ilişkisine dönmesiydi, bana çok fazla destek oldu, çok fazla değer verdi.. ben de ona aynı şekilde saygı duydum, değer verdim hiç aldatmadım ama maalesef ilişkimiz ona daha fazla zarar vermesin ve de birçok şeyi kaybetmeyelim diye ayrılık kararı aldık.) Ardından 2015'in ocak ayında O kişi yeniden çıktı karşıma.. O da istanbula transfer olmuştu, ve heyy ben geldim diyerek görüşme talebinde bulundu.
Malum, yaklaşık 7 senemi başka bir ilde geçirdiğimden dolayı istanbuldaki arkadaş çevremin çoğu artık yerli yerinde değildi. Peki dedim, görüşelim.. Hiç bir şekilde duygusal bir beklenti ile görüşmedim onunla ama daha onu ilk gördüğüm anda dedim ki.. "İşte bu O adam!".. Ve ben hayatımda ilk kez birisi için bunu söyleyebildiğim için oldukça allakbullak oldum.. O ilk görüşmenin ardından yavaş yavaş görüşmelerimiz sıklaştı.. Ancak sürekli olarak ilişkilerden korktuğunu, özellikle de son ilişkisinin onu oldukça yıprattığını anlattı bana.. Ben de elimden geldiğince destek verdim.. Hala eski ilişkisindeki kişi ile iletişimi devam ediyordu, kızın rahatsızlığı nedeniyle ama ben buna saygı duydum. Hatta bazı şeylerin ardından, kızın yanında olman gerekir dediğimde bana oldukça sert bir tepki verdi ve kendi ilişkimizle ilgilenmem gerektiğini söyledi..
Tüm bunlar devam ederken.. Sürekli eski kız arkadaşıyla telefonda ettiği kavgalardan sonra, artık ben bazı şeyleri kaldıramamaya başladım.. Birçok şey ağır geldi, kıskançlıklarım başladı, duygusallaşmalarım başladı ve de zaman zaman ağlama krizlerim ile başbaşa bıraktım onu..
Bütün bunlar devam ettikçe, o beni bir önceki kız arkadaşına benzetmekle suçladı ve de 6 ayın ardından ilişkimiz bitti. İlişkimiz biterken, kendisinde bağlanma problemi olduğunu, bana karşı olan duygularının azaldığını ve de beni eskisi gibi özleyemediğini söyledi.. Hatta klasik erkek cümleleri olan: "Sen daha iyilerine layıksın, sen iyisin ama ben kötü biriyim" gibi cümleleri de duydum ondan. Ağlaya ağlaya canım çıktı ama zerre tepki göremedim ondan..
Bu ayrılık konuşmasının ardından beni eve bıraktı.. Eve girdiğimde hala ağlıyordum ama sonra bir anda içim öyle soğudu ki ona karşı (ya da ben öyle sandım..).. Bir daha aramayacağım dedim.. O dönem ehliyet almak için direksiyon sınavım vardı, o çalıştıracaktı beni ama onun için dahi aramadım.. attığı whatsapp mesajına dahi cevap yazmadım.. Yaptığı şeylerden dolayı o kadar çok kızgındım ki ona.. Ne adını duymak, ne de mesajını görmek istemiyordum..
Tam bir ay sonra bir gün telefonum çaldı.. Arayan annesiydi.. (Açtım telefonu ama öyle soğuk konuşmuşum ki, annesiyle daha sonra buluştuğumuzda söyledi annesi.. )Benimle görüşmek istediğini söyledi, o an peki dedim ama herhangi bir değişiklik olursa ararım ben sizi diyerek..
Sonra dayanamadım, "oğlunuza oldukça kırgın olduğum için istemeyerek de olsa ben bu görüşmeye gelemeyeceğim, dilerim beni affedersiniz.. saygılarımla hera." diye mesaj attım. Ve annesi acilen benimle görüşmek istediğini söyledi.. Bu arada annesi bizim sevgili olduğumuzu bilmiyordu ama sıkıştırmalarına dayanamayarak anlattım.. Dedim "kusura bakmayın herşey için.. ama durum bu şekilde ve oğlunuz ile aramızda duygusal bir şeyler var. Eski erkek arkadaşımın arkadaşı olduğu için ilişkimizi herkesten gizli yaşamak zorunda kalıyoruz, ve oğlunuz ne yazık ki benim kalbimi çok kırdı. Bana oldukça kötü davrandı ve de sanıyorum ki ben bu süre içerisinde aldatıldım." İnanır mısınız kadın öyle çok üzüldü ki..
Yemin etti hatta, oğlum sana çok değer vermiş, bugüne kadar beni tanıştırdığı ilk kız arkadaşı sensin diye..
Ve de ağladı, oğlunun bana yaptığı şeylere..
Çok uzun anlatmayacağım.. Yaklaşık 10 ayda yaşanan o kadar çok olay var ki.. Kelimelere sığdırmam mümkün değil canımın acısını.. Biz annesi ile görüşmemizin ardından eski erkek arkadaşım ile de görüştük.. Tabiiki pek de olumlu bir şekilde sonlanmadı o görüşme.. Ve ben o görüşme ardından kafama koydum bu şehirden gitmeyi.. Kurban bayramının son günü de iş bularak, eskiden öğrenci olduğum şehre geri döndüm. Ama ne oldu? Hastalandım ve 6 günümü hastanede geçirmek zorunda kaldım ve o dönemde yine eski erkek arkadaşım destek oldu bana.. Telefonla da olsa her anımda benimleydi.. Küçük bir operasyon geçirdim, ağlaya ağlaya canım çıktı ama desteği veren o oldu. Ama sonra, geçirdiğim duygusal dönemlerin ardından patladım! Ya kal ya git diye.. Cevabı, sen bilirsin oldu ve biz uzun bir görüşmedik.. Ta ki 1 Kasıma kadar.. İş için gittiği şehirde rahatsızlandığım için, işe başlama şansım olmadığından işsiz kaldım ve de o bu duruma oldukça kızdı. Ne işin var senin orada tek başına rahatsızken diye.. Ve CV bahanesi ile biz yeniden iletişime geçtik..
7-8 Kasım döneminde de direksiyon sınavına 4. kez gireceğim için istanbul'a geldim ve de benimle görüşmek istediğini söyledi. Buraya kadar herşey normal.
Sınava girdim.. Sonunda ehliyet almaya hak kazandım ve geri dönüşte uçağa beni o bırakacağı için onda kalmak zorunda kaldım.. O gece benden ona tokat atmamı istedi, yapamam dedim.. "Ne kadar seviyorsan o kadar vur!" diyerek gaza getirmeye kalktı beni.. Ağlaya ağlaya attım her tokatımı...
Ve sonunda bana sarıldı ve umarım rahatlamışsındır dedi..
Dedim ki "bana bunu yaptırdığın için hiç affetmeyeceğim seni.." O da; "bunu ben istedim senden, o nedenle affetmeyecek bir şey yok.."
Ertesi sabah uçağa bıraktı beni.. Ama çok kötü bir halde döndüm ben.. Ellerim ona tokat atmaktan şiş ve acıyordu.. ve bir anda istanbula geri dönme kararı aldım.. 20 saat içerisinde :)
Bu haberi ona vermek istedim, çünkü tokatların ardından kendimi oldukça kötü hissettim ve de konuşmak istedim ama telefonu açılmadı.. Ben de sinirlendim ve de açmadım telefonunu..
Ertesi gün istanbul'a döndükten sonra aradım.. Ve bana ne dedi biliyor musunuz.. "2 gündür her yutkunduğumda çektiğim acıya değmezmiş.."..
Ben 10 aydır hergün acı çekiyorum.. Seviyorum hala, herşeyine rağmen seviyorum.. Ama ilişkiye dair hiçbir şey yok aklında da dilinde de.. Kıskanıyor, hayatıma müdahale ediyor.. Ama ilişki namına hiç bir şey yok!
Ben de az önce dayanamadım ve de öyle bir mail döşedim ki ona..
Biliyorum.. Birçoğunuz diyeceksiniz ki, bu adam seni zaten hiç sevmemiş nasıl göremedin..
İnanın bana, içinde biryerlerde olan adamı sevdim ben..
Bu o olamaz, içinde biryerlerde hala duyguları olan bir insan var, biliyorum.
Neler olup bittiğini bilmiyorum..
Bana birşeyler söyle, gitmem gerekiyorsa git de diyorum cevap yok..
Hayatıma girdiyse, ve de herşeye rağmen hala resmen kopamadıysak Allahımın bildiği bir şey vardır belki de diyorum.. Belki de biraz daha zamana ihtiyaç var..
İnanın bana ben de çok karıştım artık.. Sevmiyor diyorum, hiç de sevmedi..
Ama ben çocukluğumdan beri hep dürüst olmayı öğrendim, sabretmeyi..
Sabrım da kalmadı artık..
Uzun diye küfretmeyin, kafamı toplayıp da toparlayamadım bile konuyu.. Eksik noktaları dahi vardır elbet..
Bana bir çözüm bulabilmeniz dileğiyle, ya da belki de yerersiniz bilmem..
Yine de herkese teşekkürler..