merhabalar dert benim değil öncelikle ama benim olsa daha rahat olurduk sorunlar kız kardeşime ait ve ailecek ne yapacağımızı şaştık. kardeşim Türkiye standartlarında iyi bir öğrenciydi fen lisesinde okudu. bu arada ailenin akrabaların içinde parmakla gösterilirdi. ben kamu yönetimi mezunuyum öyle orta halliydim. kardeşim dediğim gibi parlak bir öğrenciydi. Babam kardeşimden tıp bekledi hep. ama kardeşim sayısal olmasına rağmen inanılmaz tiyatro ve dans merakı içindeydi. babamı geçtik annem ve ben de dahil onun okul başarısını göz önüne alarak adamakıllı bir bölüm oku sonra bunları hobi olarak yaparsın dedik. öyle böyle derken üniversite sınavına girdi istenilen tıp fakülteleri olmadı çünkü biz İzmir İstanbul ve Ankara haricini yazmak istemiyorduk. ve sıralama olarak Kırıkkale gibi şehirler geliyordu ve hep beraber karar alıp bir yıl daha hazırlan dedik. O da kabul etti gerçekten hiç itiraz etmedi bu duruma. biz de ailecek onun tıp için hazırlandığını düşündük gerçekten.dershane etüt merkezi özel ders almadık ikinci yıl. evde gerilim yaşandı zaman zaman en çok da annemle çünkü kardeşim bunalıyordu. bütün arkadaşları üniversiteye gitmişti dersler için destek alacağı bir merkez de yoktu ve evde sıkıldığında yoktan kavga çıkıyordu mesela biz pek gezen tozan bir aile değiliz değildik ve o da bunu sorgular dururdu yıllarca ne gördüm ot gibi yaşadım diye söylenirdi. sınav oldu sonuçlar açıklandı veee kardeşim iki katı kadar gerilemişti. o da çok üzüldü biz de. ona ne yazacaksın diye sorduk o da yazmayayım kalayım dedi benim için olurdu aslında hayalleri için olurdu ama annem için olmazdı bir daha evdeki gerilimi istemiyordu ve yaz git artık dedi. babamız da hayal kırıklığına uğramıştı ve kardeşimin sınav yorgunluğunu göz önüne alarak yazması için dil döktü. ve kardeşim bilgisayar mühendisliği yazdı yerleşti üniversiteye. hazırlık okuması gerekiyordu o da biz de memnunduk çünkü ingilizce önemliydi. vee bir yıl da böyle geçecekti ingilizce ile sonunda sınavı veremedi kaldı haziranda. eylülde geçer dedik. bütün yaz gerçekten çalışıyordu biz de niye kaldığını sorguluyorduk ona çaktırmadan ve bilgiler geliyordu azar azar. ortamı sevmemişti okula ısınamamıştı arkadaş edinememişti. sen geç de dedik ve eylül geldi yine kaldı öyle yıkıldı ki. bir yıl yanımızda olacak. bu yıkılışıyla içinde biriktirdiklerini döktü o tıp okuyacak kadar puan alsa bile tıp yazmayı planlamamış konservatura başvurmayı ya da odtü boğaziçi gibi üniversiteler düşünmüş. sonrasında yurtdışı hayalleri kurmuş kafasında. şimdi yıkılmış durum da bir dili bile öğrenemedi diyecekler diyor. biz ona dil kursu önerdik ama nafile kendisinden geçmişinden utanıyormuş. bizi suçluyor bir yıl daha kalsaydım bu başarısızlık geçmişime yazılmazdı diyor. her şey bitmiş gibi davranıyor. o liseye yerleşirken bile fransız lisesi hayali kurmuştu ama bizim maddi durumlarımız yetmezdi. kendimi dahil ederek bütün aile suçluyuz onu anlayamadık. acaba böyle bir kardeşiniz olsaydı onu yeniden nasıl motive ederdiniz. benimle hikayeler, yaşanmış gerçekler paylaşır mısınız böyle sıfıra düşüp yeniden kalkanların hikayeleri olsun. bazı gerçekler var evet kardeşim gibi çok zeki hayalleri olan ama maddi açıdan yetersiz gençler bu ülkede bunalıma sürükleniyor. tanıdıkları var robert kolejlerinden fransız liselerinden mezun ve o kendini haksızlığa uğramış gibi hissediyor. onu nasıl kurtarabiliriz lütfen bir akıl verin