Beklenmeyen bir haber

Çok teşekkür ederim 😞 sizin de başınız sağolsun. İnsan demek ki beterini görmeden bilemiyor. Mevcut durumun zorluğundan, keşke aksi olsaydı diye düşünüyor 😞 Gerçekten hislerime tercüman olmuşsunuz. Sürekli bu düşüncelerdeyim. Yaşasaydı da yatalak olsaydı. Keşke ömrümü verseydim onun için, ona bakmaya, onunla ilgilenmeye adayabilseydim kendimi. Öldüğünde ben evlatlık görevimi yaptım diyebilirdim en azından diye düşünüyorum . Fakat sizi de çok iyi anlıyorum. Sevdiğiniz birinin, canınızdan, kanınızdan olan birinin gün gün eriyip bittiğini görmek, acı çektiğini görmek belki keşke ölse de bu halini görmesem dedirtebilir insana 😞 Benim babamda koah, kalp yetmezliği, akciğer yetmezliği vardı. Fakat elden ayaktan düşmüş durumda değildi. Son 1 aydır kötüymüş öyle söylüyor komşuları 😞 Belki sizin yerinizde olsam
bende keşke ansızın gitseydi diyecektim… Çok zor Allah size de sabır versin. İnsan hem yaşadıklarına, hem yaşayamadıklarıma üzülüyor. Babamın mezarında sürekli aynı şeyi söylerken buluyorum kendimi. “Keşke böyle olmasaydı, keşke herşey daha farklı olsaydı” . Çok acı.. :KK43:


En derinlerimde hissettim acınızı, dua edin babanız için elden gelen bu sadece 😞
 
Parcalandım. Satırlarının her bir harfini kelimesini icime akıtıyorum su an. Oluk oluk akıyor.
Bugün beni büyüten, yetistiren büyükbabamı kaybettim sabah kendisini sonsuzluga ugurladık. Okurken yüregimdeki ates her yere sıcradı. Bugünde 4 yıl önce vefat eden babannemin ölüm yıl dönümü. Ve aynı gün içinde büyükbabamı kaybettik. Koca bir tesadüf mü dersin, kader mi dersin cok zamansız yakaladı bu veda beni.

Herseyi sürpriz yapardı bana. Sürpriz yapmayı cok severdi keske vedasını sürpriz yapmasaydı. Bunu da sürpriz yaparak gitti. Gidisi bile sürprizle oldu.

Sabırlar dilerim.
 
Bi gün benimde buraya böyle Bi başlık açma ihtimalim o kadar yüksek ki... Şuan yaşıyor, gitsem yüzüme bakmaz, gitmesem Bi gün ölünce bana da seni çok bekledi diyecekler. Ama ben onu özlemiyorum. Sadece arkamda babam var hissi nasıl bir şey onu hissetmek istiyorum. Bende bunu tadamadan ölüp gideceğim. Ama kendimi, her şey mümkün olduğunca iyi olsun diye yaptıklarımı, tamamen onun yüzünden yaşadığım zorluklara rağmen hep adım attığım zamanları biliyorum. Kendimi azlettim artık. Kabul ettim babamda benim çıkmaz sokaklarımdan biri. Sizde kabul edin. Yapabiliyorsanız affedin. Ben edemedim siz edin. İnançlı biriyseniz dua edin, onun şuan ihtiyacı vardır. Bi nebze rahatlarsınız hem. Yarım kalan ilişkiler ruhu çok yorar. Beyin biz farkında değilken bile yarım bıraktığımız her işi arka planda sürdürür. İçinizde bu yarım kalan baba kız ilişkinizi Bi şekilde sonuçlandırın. Eğer kendinizde o gücü bulamıyorsanız mutlaka psikolojik destek alın.
Yalnız değilmişim demek ki :KK43: Tek fark babam bize çok düşkün, çok sever gibi davranırdı. Yani mesela yanına gitsem çok sevinir hatta duygulanır ağlar ama iki gün sonra sıkılırdı. Yani aslında babam sadece sevilmek istiyordu. Evlatları onu sevsin, nefret etmesin, kin gütmesin ama yanında da olmasınlar. Uzak olsunlar. Ayda yılda bir görse yeterdi ona. 26 yaşındayım inanın 26 sene bu şekilde geçti. Arkamda babam var hissini bende hiç yaşamadım. Aksine hep onun arkasını toplayan oldum. Beni o kadar yordu, yıprattı ki. Bazen keşke bizi sevmeseydi diyorum. Bi yabancı gibi olsaydı. Gördüğünde ağladığını, saçlarımı öpüp kokladığını, beni yanında istemediğini ama zorda kalsam benim için canını verebileceğini bilmeseydim. Belki yok sayabilirdim o zaman. Babam beni hep arafta bıraktı. Bu yüzden çok yoruldum . O kadar haklısınız ki. Yarım kaldık . Sonuçlandıramadım ilişkimizi ve takıldım kaldım bi yerde. Nasıl nokta koyacağım bu işe bilmiyorum. Kafamda dönüp duruyor bütün olanlar psikolojik destek aldığım da oldu geçmişte fakat sanırım o kadar umutsuz vakayım ki gelemedim üstesinden. Ruhum ağır yaralı.
 
Canım konu sahibesi kendini hiç suçlama. O sana laf eden dangalaklara da hiç kulak asma.

Üzülmeni istemem ama kendin de demişsin hiç iuyi bir insan değilmiş zaten adam gibi babalık da yapmamış. adam gibi babalık yapan insanlar evlatları, torunları, sevdikleri yanıbaşlarında hzuurla göçüp gidiyor. Baba olmayı beceremeyenler de bu şekilde ölüyor. Herkes ektiğini biçiyor, bu tip adamlar kendi eylemlerinin sonuçlarını yalıyor. Senin 1 mg suçun günahın yok sakın üzülme.Dilersen Kuran oku, sadaka dağıt ama kendini suçlama.

Ben anlayamıyorum bu baba tarafı hep mi 5 para etmez oluyor? bir kere de kendi oğlunda/kardeşinde/amcanda suçu ara. Bunların oğlu,akrabası hep şahanedir 4/4lüktür, elkızı hep kötüdür. Sanki baban çok şahane bir babaydı da sen yalnız bıraktın?? Çok ahım şahım bir adamdı madem neden boşanıp kapı önüne kondu demezler mi? madem kzıım kızım diye ağlamış )ki burası yalan seni suçlu hissettirmek için) o zaman niye babalık yapmamış çekip gitmiş?

Daha fazla yazmak istemiyorum. bence hepsini her yerden engelleyin, sakın görüşmeyin, topluca 5 para etmez tipler bunlar.

Canım o kadar haklısın ki. ❤️ Babam sonunu düşünmediği için bu hale geldi zaten. Son bi kaç senedir annemi dilinden düşürmüyordu o da tamamen muhtaçlığından. Sağlıklıyken annem pek aklına gelmiyordu hayatına başka kadınlar girebiliyordu. Hastalanınca etrafında kimse kalmadı. Hayatı hatalarla doluydu maddi manevi o kadar zarara uğradı ki. Ömrünün bereketi yoktu derler ya aynen öyleydi. Emekli maaşı vardı onunla geçiniyordu fakat yetmiyormuş. O maaşın 3 kuruşunu yemek hiçbirimize nasip olmadı babam yaşarken. O pislik arkadaşlarına yedirdi çoluğunun çocuğunun rızkını. Şimdi maaş anneme, kız kardeşime bağlandı ama ben kendi adıma zerresine dokunmak istemiyorum. Çünkü bu anlamda da beni suçladılar o cenaze günü. Ele güne muhtaç bıraktınız sen evlat olarak ne yaptın baban aç yatarken dedi ablası. Beyinsiz kadın sanki kardeşine beş kuruşu geçmiş gibi. Babam aç değildi ki günde 3 paket sigaraya, gün aşırı alkol almaya kimin maddi olarak gücü yeter? Hele emekli maaşıyla? Ayağını yorganına göre uzatsaydı geçinemez miydi? Onun üç kuruşsuz olduğunu , aç olduğunu bilsem ben tok yatabilir miydim? Çalıştığının ne kadarını babana verdin baban doyurmadı mı senin karnını bu yaşına kadar dedi. Oysa ben üniversitede bursumdan arttırdıklarımla babama bi çok kez maddi destek sağlamıştım. Aramız bozulunca maddi olarak da sömürüldüğümü hissedince çekmiştim elimi artık üstünden . “Okudun, çalıştın da babanın boğazından beş kuruşunu geçirmedin nankör” oldum. Baba tarafım zaten korkunç insanlar. Nefret ediyorum hepsinden. Hiçbirini sevmiyorum.
 
O insanlar babanizin nasil bir insan oldugunu gayet biliyor. Madem adam o kadar pırlantaydi neden onlar yaninda degildi? Neden adami orda iki gün bulmadi kimse? Hepsi kendi vicdanin sesini bastirmak icin sizi kullaniyor. Buna izin vermeyin. Cenaze günü cevaplarini veremezdiniz, bundan sonra verirsiniz. Ama inanin ki size o gün laf edenler iki gün sonra birsey olmamis gibi hayatlarina devam edenler. Sizde böyle kendinizi sorgularsiniz. Onlar babanizi yinede sizden cok sevmiyor. Emin olun
Öldükten sonra kıymete bindi babam onlar için. Yaşarken yüzüne bakmıyorlardı. Cenaze günü de beni günah keçisi ilan ettiler. Vicdanlarını böyle rahatlattılar. Hiçbiriyle görüşmüyorum zaten. Ayda yılda bir böyle düğünde cenazede gördüğüm insanlar işte. Hepsinden iyice nefret ettim o günden sonra zaten. O kadar suçlanmaya nasıl dayandım şuan bile şaşırıyorum hala zaten. Kendi vicdan yüküm o kadar ağırken, bir de insanların yükledikleri, Allah sabrını vermiş demek ki.. Şuan olsa kaldıramazdım.
 
Benim babam geçtiğimiz ocak kanserden vefat etti. Biz ölmeden önce son 2-2.5 yıldır görüşmüyorduk. Ölmeden önce telefonla aradım, bizi görmek istemedi. Sonra da vefat etti. Ben hiçbir şey hissetmedim. Herkes görmeye git dedi ama içimden zerresi gelmedi. Şu an bir pişmanlığım da yok açıkçası. Çünkü ben böyle bir insan değilim, bunu seçen kendisiydi. O yüzden birileri kalkıp bana babamla ilgili vicdan yaptırmaya kalksa ciddi derecede bozarım. Kendinizi suçlamayın. Sizin çocukluğunuz babanızın yalnızlığından daha masum. Yaşadıklarınızı siz seçmiyorsunuz ama onlar yaşattıkları şeyleri kendileri seçiyorlar. Yetişkin aklıyla bile isteye.
Başınız sağolsun sizin de. Sizin kadar güçlü durabilmeyi o kadar isterdim ki.
“Sizin çocukluğunuz babanızın yalnızlığından daha masum” . Bu cümlenize kalbimi bıraktım ❤️ Sanırım olan biteni en iyi özetleyen şey bu cümle.
 
Cenazelerde bazi akraba denen akrepler hep böyle tozu dumana katarlar. Zaten çok üzgün birine neden bu yapılır hıc anlamıyorum. Hepsini engelleyin ve kendinizi suçlamayın artık.
Çok canımı yaktılar öyle bir günde. Hatırlayınca bile kötü oluyorum. Dilerim yanlarına kalmaz kendileri bin beter olurlar 😞
 
Yeğenleri ve birkaç kişi sizi bekledi demiş. Kızının yolunu gözleyen baba bunları yapmaz. O ailede doğmayı siz secmediniz, o babayı siz secmediniz. Kimse size bu konuda vicdan yaptıramaz, izin vermeyin. Babanız çok iyiydi ve siz onu yalnız bırakmış evlat değilsiniz, babanızin karakterini, seçimlerini biliyorsunuz. O kendi seçtiği hayatta devam etti. Buna rağmen yaşlanınca ben bakarım diye düşünmüşsünüz. Bu bile büyük bir şey. Ayrıca kimin ne zaman vefat edeceğini bilemezsiniz.
Kendinizi suçladığınız konularda %100 siz suçlu değilsiniz. Sadece siz suçlu değilsiniz. Kötü arkadaşları niye kendilerini suclamiyor? Bu adam bu hale geldiyse bizim suçumuz da var demiyorlar? Yeğenleri sizi suçluyor sanki onlar çok iyi akraba oldular, ailenizin durumunu çok iyi biliyorlar da suç size mi kaldı?
Kimsenin size yüklemeye çalıştığı yükü taşımak zorunda değilsiniz.
Bu babanızin secimiydi. Yapabileceğiniz hiçbir şey yoktu. Kendinizi korumaktan başka.
Çok açık birsey yazacam, eğer babanızin alkolik arkadaşları siz evdeyken eve gelip size saldirsaydi ne olacaktı? Babanız sizi koruyacak miydi? Yada bunu dusunebilecek kadar size değer vermiş miydi?
Ben hayırlı evlat değilim demeden önce babam hayırlı baba miydi diye düşünün.
Evet vefat etmiş, Allah rahmet etsin. İyisiyle kötüsüyle yaşadı ve bitirdi.
Lütfen siz hayatınıza dönün ve kendi hayatınıza sahip çıkın.
 
Parcalandım. Satırlarının her bir harfini kelimesini icime akıtıyorum su an. Oluk oluk akıyor.
Bugün beni büyüten, yetistiren büyükbabamı kaybettim sabah kendisini sonsuzluga ugurladık. Okurken yüregimdeki ates her yere sıcradı. Bugünde 4 yıl önce vefat eden babannemin ölüm yıl dönümü. Ve aynı gün içinde büyükbabamı kaybettik. Koca bir tesadüf mü dersin, kader mi dersin cok zamansız yakaladı bu veda beni.

Herseyi sürpriz yapardı bana. Sürpriz yapmayı cok severdi keske vedasını sürpriz yapmasaydı. Bunu da sürpriz yaparak gitti. Gidisi bile sürprizle oldu.

Sabırlar dilerim.
Başınız sağolsun 😞 Yazdıklarınızı okuyunca benim de aklıma birşey geldi. 2 senedir babamla görüşmüyorum demiştim ya, o son kavgamızdan beri yani. Eşimle sevgiliydik o zamanlar. Babamla tartışmıştım ve üzerine eşim aramıştı. Açmadım. Mesaj attım konuşmak istemediğimi iyi olmadığımı söyledim. Nedenini sorunca babamla tartıştığımı babamın o gün benim için öldüğünü, ikinci bir ölümü olmayacağını yazmışım. Mesajlarda duruyor hala. Babam 2 sene sonra aynı gün öldü. Böyle bi laf ettiğimi hatırlayıp , eski mesajlara bakıp, buldum, aynı güne denk geliyor gerçekten de. Hayat ne garip. Size de sabırlar diliyorum, mekanları cennet olsun ikisinin de. 🙏❤️
 
İnanın cenaze günü başıma üşüştüler. Ben acıdan uyuşmuş bi haldeydim cevap dahi veremedim. Şuan bazen niye cevap vermedim diye öfkeden kudurduğum oluyor. Konuşmaya mecalim yoktu cenaze günü. Bomboştum. Donuktum. Bi biri geldi yanıma bir diğeri. Babamın akrabalarıydı. “Gelmedin, niye gelmedin, seni çok bekledi, gelseydin ne olurdu, senin yüzünden çok ağladı” vs. Sadece tekrarlayarak “Gitmedim, beni çok bekledi, gitmedim” diyerek ağladığımı hatırlıyorum. Yani bana yapılan suçlamaları kabul edip, aynı sözleri tekrarlayıp, ağlıyordum sürekli. Hiç kendimde değildim. Eşim geldi bi ara ağızlarının payını verdi beni biraz uzaklaştırdı falan . Çok kötüydü gerçekten.. insanlar o kadar acımasız ki. Dediğiniz gibi kimse kimsenin ne yaşadığını bilmez oysa.
Nefret ediyorum bu tarz insanlardan. Kız zaten üzgün, sürekli kendini suçluyor. Bi de üstüne utanmadan günah keçisi ilan ediliyor. Bırak acısını yaşasın ama yok.

O sesleri benimsemeyin. Aklınıza her geldiğinde kendinizi savunun ve cevap verin.
 
Baba olarak hiçbir sorumluluğunu yerine getirmemiş ki, size ve annenize bir hayrı dokunmamış. Baba olmak bu değil ki. Yani normal bir baba olsa evine bakan, babalık yapan ama bir konudan küsseniz ve barışmadan vefat etse, o zaman suçlu olurdunuz. Neden şimdiye kadar barışmadınız, insan babasına haklı bile olsa alttan alır derdim ama kusura bakmayın sizin babanızın iyi bir tarafı yok. Allah rahmet eylesin. Siz bol bol dua edin. Mümkünse psikolojik destek alın yada yakınınızdaki biri ile paylaşın. İyi gelir.
 
Kızlar merhaba. Size yine içimi dökmeye geldim zira kapkaranlık içim yine bu aralar. Konu 4 ay önce kaybettiğim babam. Daha önce konu açmıştım babamı kaybetmemle ilgili. Hissettiğim ne varsa yazacağım buraya. Belki yazacağınız bir şey içime su serper, çok ihtiyacım var buna.

Babam aslında hep var ama yok gibiydi hayatımda.
Annemin zaten hayatını zehir etti. Annem tek başına büyüttü çoluğunu çocuğunu. Maddi manevi hep annemin üzerine yüktük biz. Babamın hiç bir sorumluluğu olmadı üzerimizde . Annem işte güçte çalışılıp didinirken, evlatları için dişini tırnağına takarken, babam için adı var olan ama yanında olmayan , hiç bi sorumluluğumuzu üstlenmediği , sadece ona babalık duygusunu tattırmış olan evlatlarıydık biz.

Son 6-7 senedir yalnız yaşıyordu. Annemle tamamen ayrılmışlardı. Zaten hep kopuk bi ilişkileri vardı. Aile kavramı nedir tatmadım ben. Anneme haksız yere attığı bir kaç iftira, sinirimi bozan bi kaç hareketini, yanlış davranışlarını gördükten sonra babamla olan iletişimimi kopardım. Son 2 senedir görüşmüyordum. Ondan önce emin olun bi evlat olarak üzerime düşeni yaptım. Fakat son 2 sene iplerin koptuğu noktaydı benim için. Geçmişim babamla ilgili travmalarla dolu. Şimdi tek tek her birini anlatmak uzun olur ama anlayın diye söylüyorum. Bu yüzden çok kinliydim ona karşı.

Hastaydı. Bir çok hastalığı vardı. Buna rağmen akıl almaz şekilde sigara ve alkol içiyordu . Hayatını ele geçirmişti alkol zaten. Birgün eşimle tartıştık. (Babamın öldüğü günmüş) Ben ağlayıp zırladım ve herzamanki gibi ruh halimle alakalı babamı suçladım kendi kendime çünkü o hep kafamın içindeydi. Nerde, ne yapıyor, ne yiyor, ne içiyor, iyi mi, mutlu mu… Ona bir mektup yazdım. Ertesi gün yırtıp çöpe attım. O mektupla birlikte içimdeki kin, öfke, nefret yok oldu sanki. Anladım, affedersem hafifleyecektim. Bir kaç gün öncesinde zaten hastalığının kötüye gittiğini durumunun ağırlaştığını öğrenmiştim. Babamı görmeye karar verdim. Ama bunu yalnız yapacak cesaretim yoktu. Gidersem herşeyin daha kötü olmasından o kapıdan kovulmaktan korktum. Ki bu daha önce bi kaç kez yaşandı. Babamı kırmaktan, beni kırmasından yine paramparça etmesinden korktum çünkü ceviz kabuğu kırar gibi insan kalbi kırardı inanın. Çok çabuk pişman olurdu ama ben paramparça olmuşluğumla kalırdım.

Neyse, bir kaç gün sonra eşimle düzeldik. Yeni evliyiz zaten. Eşime “yarın babama gidelim” demeye hazırlandığım akşam, eşim benden önce davrandı. Bir telefon geldi, yatak odasında konuştu, sonra yanıma geldi. Elinden geldiğince beni bu konuşmaya hazırlamaya çalışarak, benim ne olup bittiğini kesinlikle anlamadığım bir an bana “baban vefat etmiş” dedi. Şu üç keline beni yaktı kavurdu kızlar. Hiç beklemiyordum. “Babamı özledim, babamı göreceğim” dediğim vakit tabiki böyle acı bir haber beklemiyordum. 😞 Bu haksızlık değil mi? Ben o an’da kaldım biliyor musunuz? Şuan o anı hatırlarken bile gözyaşlarıma engel olamıyorum. Sanki aynı şoku, aynı acıyı tekrar sil baştan yaşıyorum. Çıkamadım o an’dan ben, çıkamıyorum. Niye böyle oluyor? Babamın gittiğini kabulleniyorum da şu üç kelimeyi niye kabul edemiyorum? İçim acıyor.

Sessizce yok olup gitti.. Vedalaşamadım. Babam 2 gün o evde cansız halde durmuş. Hani ona mektup yazdığım akşam var ya , o akşam ölmüş işte babam. Bir insanın 2 gün boyunca öldüğünün farkına varılmayacak kadar yalnız olması… :KK42::KK42:Ama bu hayatı o seçmişti. Çocuklarına tercih ettiği o pislik arkadaşları, çevresi nerdeydi ? Benim ne suçum vardı? Ömrü boyunca yalnız ve özgür olmayı babam seçti. Fakat öldükten sonra “seni çok bekledi, gelmedin” diye beni suçladı yeğeni ve bi kaç kişi daha. 😞😞

Geçecek mi bu? Yürüdüğüm yollarda bile aklıma geliyor babam da buralardan geçmiştir diyorum. Hergün sosyal medya hesaplarına bakıyorum resimlerine, videolarına. Beni yine vicdanımla baş başa bıraktı. Zaten hep vicdanıma oynardı. 2 senedir evet yanına gitmedim ama o da bir kez olsun aramadı kızım gel demedi :KK43: Dolaylı yollardan bana ulaşmaya çalıştı (arkadaşı aracılığıyla vs) . Böyle bi sonu tahmin etmeliydim ama babam yanımda ölür diye düşünmüştüm ben hep. Elime kalır ben bakarım ne olursa olsun asla şikayet etmem o benim babam derdim. Durumu daha kötüye gitmeden, yatalak olmadan, elime bakmadan, ansızın kalp krizinden kaybettim babamı. Sessizce yok olup gitti…Kötüyüm…
Allah sabır versin ama bı söz vardır su testisi su yolunda.. hak yoluna gidenle bok yoluna giden bir olmazmış. Ölümü çok acı olmuş haketti demiyorum nolursunuz yanlış anlamayın beni ama bu yolu babanız seçmiş iş işten geçtikten sonra da kızım diye sarilsaydi bütün çocukluğunu unutacakmiydin. Daha fazla kendini suçlama sen babana değil baban sana geç kalmış
 
Bi de şu var. Kızım kızım diye beklemiş ağlamış falan. Eğer ki bu olay gerçekse niye kimse size ulaşmamış, niye baban seni bekliyor dememișler? Bu olayın gerçek olması için vefatından önce babanızın yanına gitmiş olmaları gerekir, siz buna inanıyor musunuz? Babanız başkaları yanında bunu söyleyebilecek biri mi?
Ben size söyleyim, o an o durumun etkisiyle olayları dramatize etmisler, olmayan şeyleri uydurmuş olabilirler. Kızını aramayip elalem de beni iyi bilsin diye haber göndermek farklı. Sizle ilgili birsey sormuştur ki yazmışsınız. Onlar da babanız feryat figan ağlamış gibi size aktarmislardir. Sanki çok umurlarında olay gerçek mi, siz ne hale gelirsiniz. Aylardır belki olmayan olayların suclulugunu yaşıyorsunuz.

Yaşadığınız durumla pek aynı değil ama Size şunu anlatayım. Bizim lanet, başımızda kara bela gibi çökmüş, yaşadığımız sorunların %70 ine tek başına sebep olan bir babaanne var. Şeytandan beterdir. Allah düşman başına vermesin. Yıllar yıllar önce önce küstük artık konuşmuyoruz. Sorsan etrafındakilere diyor ki torunlarım torunlarım. Biliyoruz ki yalan, eline fırsat geçse bir bardak su vermez. Şimdi bu şeytan ölse, cenazesine gitmem ama biri de çıkıp sizi çok severdi dese inanır miyim? Kendimi zerre suçlu hissetmem. Hatta biri biz ergenken demişti, içi bizi yakar dışı sizi demiş geçmiştik. Elaleme, akrabaya göre ne var, sanki onlar hesap mercii. Yalandan işte yaşlı kadın ama, yaşlı adam ama diyip vicdan yaptıracaklar. Madem yaşlı al sen bak o zaman. Yok ama hiçbiri evine sokmuyor o şeytanı.
Cenazeden cenazeye gelip dedikodu yapan, siz kötü durumlar yaşarken gözlerini kulaklarını kapatan insanlar bunlar. Hangi biri babanıza dedi ki evladına, karına yapma bunları? Hiçbiri.
Kimin lafını ciddiye alacağınıza kendiniz karar verin. Her sinek viziltisini dinlemek zorunda değilsiniz
 
ah bu babalar. benimde annem babam ayrı babam ülkenin bi ucunda bazen ararım açmaz bazen arar güzel konuşur bazen sarhoştur küfür eder. seni anlıyorum çünkü geçen hafta açmadım bile telefonu çünkü yine sarhoştu büyük ihtimal artık yoruldum Allah korusun vefat etse senin gibi hissedeceğim eminim. ama insan bazen gerçekten yılıyor. yaşattığı güzel şeylerin beş katı travmaları da var sağolsun. senlik bir durum yok aslında önce kendini affet, sonrada onu. birde şöyle bişey var hiçbir kadın annesini çok üzen babayı kolay kolay affedemiyor
 
Adam sapasağlam dipdiri iken yaptığı zulüm kimsenin umru olmamış, kimse sizin halinize acımamış da, Azrailin orağı gözüne görününce kızım kızım diye ağlayan adama içleri yanmış. İnsanlar ne kadar da ikiyüzlü. Kızım kızım diye ağlayan adam, annenin adını neden anmamış? Anan insan evladı değil miymiş, ona yaptığı zulüm reva mıymış?
 
Nefret ediyorum bu tarz insanlardan. Kız zaten üzgün, sürekli kendini suçluyor. Bi de üstüne utanmadan günah keçisi ilan ediliyor. Bırak acısını yaşasın ama yok.

O sesleri benimsemeyin. Aklınıza her geldiğinde kendinizi savunun ve cevap verin.

Bi de şu var. Kızım kızım diye beklemiş ağlamış falan. Eğer ki bu olay gerçekse niye kimse size ulaşmamış, niye baban seni bekliyor dememișler? Bu olayın gerçek olması için vefatından önce babanızın yanına gitmiş olmaları gerekir, siz buna inanıyor musunuz? Babanız başkaları yanında bunu söyleyebilecek biri mi?
Ben size söyleyim, o an o durumun etkisiyle olayları dramatize etmisler, olmayan şeyleri uydurmuş olabilirler. Kızını aramayip elalem de beni iyi bilsin diye haber göndermek farklı. Sizle ilgili birsey sormuştur ki yazmışsınız. Onlar da babanız feryat figan ağlamış gibi size aktarmislardir. Sanki çok umurlarında olay gerçek mi, siz ne hale gelirsiniz. Aylardır belki olmayan olayların suclulugunu yaşıyorsunuz.

Yaşadığınız durumla pek aynı değil ama Size şunu anlatayım. Bizim lanet, başımızda kara bela gibi çökmüş, yaşadığımız sorunların %70 ine tek başına sebep olan bir babaanne var. Şeytandan beterdir. Allah düşman başına vermesin. Yıllar yıllar önce önce küstük artık konuşmuyoruz. Sorsan etrafındakilere diyor ki torunlarım torunlarım. Biliyoruz ki yalan, eline fırsat geçse bir bardak su vermez. Şimdi bu şeytan ölse, cenazesine gitmem ama biri de çıkıp sizi çok severdi dese inanır miyim? Kendimi zerre suçlu hissetmem. Hatta biri biz ergenken demişti, içi bizi yakar dışı sizi demiş geçmiştik. Elaleme, akrabaya göre ne var, sanki onlar hesap mercii. Yalandan işte yaşlı kadın ama, yaşlı adam ama diyip vicdan yaptıracaklar. Madem yaşlı al sen bak o zaman. Yok ama hiçbiri evine sokmuyor o şeytanı.
Cenazeden cenazeye gelip dedikodu yapan, siz kötü durumlar yaşarken gözlerini kulaklarını kapatan insanlar bunlar. Hangi biri babanıza dedi ki evladına, karına yapma bunları? Hiçbiri.
Kimin lafını ciddiye alacağınıza kendiniz karar verin. Her sinek viziltisini dinlemek zorunda değilsiniz
Babamın öyle bir huyu vardı aslında. Yani aşırı duygusaldı. Ruh haline göre yeri gelir “çocuklarım beni bi kenara attı, karım beni bıraktı, yapayalnız kaldım” imajı verir yeri gelir bizim hakkımızda en ufak kötü birşey konuşmazdı, konuşturmazdı. O timsahların babamı çok sevdiğini sanmıyorum. Yeğenleriyle sık görüşürdü ama hala , amca olacak şahsiyetlerle sık sık küserdi. En çok yeğen beni suçladı zaten. Babamla çok sık görüşen de oydu. Halam olacak embesil “evi ne halde gördünüz mü, niye bi gelip temizlemedin, burda babam yaşıyor demedin” gibi laflar etti. Oysa ben o evi defalarca kez temizlemiştim. Babamın komşusu vardı babamı içerde cansız halde bulan da o zaten. Asla beni suçlamadı. “Huyunu biliyordum çok aksiydi bende seni arayamadım yeni evlisin el kapısındasın bu adam sen gelsen ne tepki verecek bilmiyordum birşey yapamadım dedi. “ Ki her kızımı özledim diyişinde (sık söylermiş) amca arayayım gelsin dermiş. Babam yok istemiyorum kendi isteğiyle gelmeyecekse hiç gelmesin aramam diyormuş.

Bu dünyadan göçüp gidecek olsam en çok annemle, kardeşlerimle, sevdiklerimle geçirmek isterim son anlarımı. Çünkü ben gittikten sonra ne yaşayacaklarını bilirim. Onları bu acıya hazırlarım. Bu anlamda da babama çok kırgınım. Anne baba acısı ne demek çok iyi bilen biri olarak ne yaşayacağım zerre umurunda olmadı. Yaşarken beni üzmekle kalmayıp, ölürken de mahvetti bu vicdan azabıyla baş başa bıraktı.

Sizi de o kadar iyi anlıyorum ki. Benim akrabalarım da malesef babaanneniz gibilerle dolu. Hepsinden nefret ediyorum.

Hayat niye böyle? En yakınlarımız bile nasıl bu kadar acımasız olabiliyor? Ben neler yaşadım oysa o küçücük çocuk yüreğimle henüz. Şuan o çocuğu bulsam sarılır, ağlarım. Çok yazık. Bazen kendime çok acıyorum fakat en yakınım olacak insanlar tarafından bu denli acımasızca yargılanmak, hiçe sayılmak çok yaralıyor insanı. Dediğim gibi bu anlamda babama da sanırım kırgınım , ne yaşayacağımı önemsemedi ya da benim için ne kadar önemli olduğunu bilmiyordu, farkında değildi. Onu saçlasam mı yoksa onun için üzülsem mi , kendime mi kızsam, kendime mi üzülsem bilmiyorum. :KK43:
 
Son düzenleme:
Lilly sen baban hakkında yazdıkça üzülüyorum ama eski konularını az çok hatırladıkça pek de vicdan yapamıyorum. Annene eziyet edip iftira falan atmıştı sanırım. 🙄
 
X