Bekar Anne Olmak

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Konuya hakim degilim hepsini okumadim..babasi nerde bu cocugun? Cocuguna sahip ciksin yani.. cinsellik 2 kisilikse sorumlulukta oyle olsun
 
Pazartesi evleniyoruz. Bebek de doğacak. İş konusunda çok sıkıntı yaşamayacağım kesinleşti gibi. Onca düşünmenin sonunda dünyaya gelmesine izin vermek daha ağır bastı, onunla tanışmak da istiyorum. Ama bugünler zor geçiyor. Bir hafta önceye kadar daha iyi tabi ama. Mental olarak aşırı yorgunum. Fiziksel olarak da çok bitkin hissediyorum sürekli uykum var. Duygu durumum çok dalgalı. Bir çok neşeli oluyorum, bir canım hiçbir şey yapmak istemiyor. Dün dışarı çıktığımızda sevgilimin ısrarıyla çok acilmiş gibi ona ilk kıyafetini aldık. Bir pijama. Bu yüzden ona pijamalı adını taktık. Şimdi o pijamaya bakarken bile bir heyecanlıyım ağzım kulaklarıma varıyor, bir kaygıdan kalbim deli gibi atıyor. Bu kadar duygusal karmaşa da çok yorucu. Sizler annesiniz, bu kaos ne zamana kadar sürüyor, ne zaman rahatlıyoruz?
Forever :KK70:
 
Tabu olan bir konudan bahsedeceğim. Açık açık anlatamayışımın anonim bir platform arayışımın nedeni de bu.

Bekarım ve 8 haftalık hamileyim. İki hafta önce tesadüfen rutin jinekolojik muayenede öğrendim. 30 yaşıma birkaç ay kaldı. Başarılı bir iş kadınıyım. 4 yıllık iyi giden bir ilişkim var. Sevgilimle ayrı evlerde yaşıyoruz ama haftanın bir kısmında o benim evimde bir kısmında ben onun.

Hamilelik uygunsuz bir zamana denk geldi. Tahmin bile edemeyeceğim bir kurumdan harika bir iş teklifi aldım hamilelik haberiyle aynı dönemde. Bana teklif getirmelerinde evli olmamam ve çocuğumun olmaması çok etkiliydi çünkü bu işi kabul edersem çok yoğun çalışmam gerekecek. Anne olmakster miyim şimdiye kadar hiç hayal etmedim. Çocukken evcilik oynarken bile anne olmadım. Çocuk istesem de şimdi isteyeceğimi hiç sanmıyorum. Sevgilim bebeği istiyor. Bir an önce evlenmek istiyor. Zaten evli gibiyiz bebek de olacağına göre evlenelim artık diyor. O çok uzun zamandır evlenmek istiyordu bebek tuz biber oldu. Bana evlilik korkutucu geliyor. Ben büyürken çevremdeki evliler hep bıkkın ve mutsuz oldular. Sevgilim de bunu biliyor, seni bu kadar strese sokacaksa doğumdam sonra evlenelim istersen diyor. Ben anne olabilir miyim buna hazır mıyım bilmiyorum. Bir yandan bu durum iş teklifini tehlikeye sokuyor. Bir daha ne zaman öyle bir teklif alırım bilmiyorum. Öte yandan şartlar da uygun şimdiki işimde de gelirim gayet iyi. Keza sevgiliminki de öyle. Bebeğe bakacak olanak var.

Destek almak için geçen hafta ailemin yaşadığı şehre gittim. Pek muhafazakar bir aile olmamamıza rağmen çok sert tepkiler aldım. Çok duygusal biri olmamama rağmen ağlayarak eve döndüm.

Yani kafam çok karışık. 2 hafta öncesine kadar böyle bir durumu rüyamda göremezdim. Ne yapacağımı bilmiyorum. Aldırayım desem o sadece benim çocuğum değil onu isteyen bir babası var. Anne olmak zor ve korkutucu. Tepkilere bakılırsa ailemden destek alamayacağım. Annelik hissetmiyorum ama bebeğe acıyorum. Evlenmem daha iyi mi olur onu da bilmiyorum. Müthiş bir bitkinlik ve mide bulantısı var. Yataktan çıkasım yok. Muhtemelen hayatımın en zor günleri bunları. Benzer şeyler yaşayanınız var mı? Burada bir sürü anne var, bu durum nasıç yönetilir? Akıl almaya ihtiyacım var.
.
 
Konu basligi tuhaf o zaman.. cunku normal bi sekilde zaten seven insanlwr birde hamileyse gidip evlenir.. konuyu yanlis anlamisim bence
Yok konu başlığı biraz uyumsuz haklısınız diğer arkadaşlar da belirtti. Gecenin ileri bir saatinde yazmışım kafam darma duman. Bekarım ve hamileyim. Bekarken anne olmak üzereyim gibi bir mantıkla yazmışım ben onu maalesef başlıkta da düzenleme yapamıyoruz. Evlilik ertelediğimiz özellikle benim ertelediğim bir şeydi bazı önyargılarım yüzünden. Yoksa zaten yıllardır beraberiz. Bebek biraz itici güç oldu.
 
Sizin oğlunuzla ilgili birkaç girdinizi okuyup gülümsedim bugün :)
Az önce uyuttum, 2 yaşında seni çok seviyorum sırtıma masaj yapar mısın dedikten sonra ağzını ayırabilir miyim dedi :KK70:
Duygular karışık yani duygulanırken bir an gülüp sonra sinirlenmeler falan :KK70:
 
Bunun neresi özgürlük. Kızcağız hamile kalmış aldirsa dert, dogursa dert, bu şimdi özgurmu? Bu gibi goruşler yüzünden genç kizlar mahvoldu gitdi. Ondan sonrada genelevlere düşüyorlar özgür olup kabuklarından çıktım sanıp. Medeniyet istediğin an birlikte "cinsel ihtiyacın tavan yapınca" olmaksa hayvanlar daha medeni.
Ne alaka genelevle?
Ben ve çevremdeki samimi arkadaşlarımın pek çoğu aktif bir seks hayatından sonra evlendik mesela. Geneleve neden düşelim? Kendi irademizle aşık olup seviştik, bunu yaparken okul da okuduk iş de bulduk çalıştık. Aşık olup sevişince Türk filmindeki gibi gözünü kötü adamlarla genelevde bulmuyorsun. Size uyar uymaz ama sevişmeyi tercih eden insanlara hayvan veya genelev gibi çirkin cümleler kurmanız ayıp ve hadsizlik.
 
Az önce uyuttum, 2 yaşında seni çok seviyorum sırtıma masaj yapar mısın dedikten sonra ağzını ayırabilir miyim dedi :KK70:
Duygular karışık yani duygulanırken bir an gülüp sonra sinirlenmeler falan :KK70:
Sanırım gerçekten insanın duygu dünyasını alt üst ediyor. Henüz dokuz haftalık. Gündemimizin çoğunu o oluşturuyor. Sık sık onu düşünüyorum. Düşünürken bir gülüyorum, bir sinirleniyorum, bir ağlıyorum. Çok merak ediyorum bazen bir an önce doğsa ve onunla tanışsam diyorum. Bazen de ben napacağım, nasıl yapacağım, ya başaramazsam diye kaygıdan ölüyorum. 1,5 gram haliyle bu kadar duygularımı alt üst ediyorsa doğduğunda yaşayacaklarımızı tahmin edemiyorum.
 
Ne alaka genelevle?
Ben ve çevremdeki samimi arkadaşlarımın pek çoğu aktif bir seks hayatından sonra evlendik mesela. Geneleve neden düşelim? Kendi irademizle aşık olup seviştik, bunu yaparken okul da okuduk iş de bulduk çalıştık. Aşık olup sevişince Türk filmindeki gibi gözünü kötü adamlarla genelevde bulmuyorsun. Size uyar uymaz ama sevişmeyi tercih eden insanlara hayvan veya genelev gibi çirkin cümleler kurmanız ayıp ve hadsizlik.
Sizene ? Benim muhattabim değilsiniz. Ben başka bir arkadasa cevap yazdım oda bana konu bitdi. Hayata farklı bakıyoruz. Hadsizlik lafinizi iade ediyorum.
 
Burası bir forum. İsteyen istediğini alıntılar. Üslubunuz haddinizi de gösteriyor zaten. Belli.
Bana göre de siz hadsizsiniz. Yapacak bir şey yok burası form. Ben zaten arkadaşa kusra bakmayın farklı bakıyoruz yazmışım. Ama hala HADSİZ olduğundan uğraştıranlar olabiliyor.
 
Ya bana sanki sevgilinizide çok büyük bir aşkla sevmiyormuşsunuz gibi geldi. 4 yıldır sevgilisiniz,kariyerlerde yapılmış ama hala evlilik kısmına geçilmemiş demek ki evlilik için gerekli motivasyon oluşmamış sizde henüz. Hal böyleyken doğurmanızı tavsiye etmem. Çünkü hem evlilik korkusu var hem annelik korkusu var üstüne bir de aşık olmadığınız bir adamla evlilik eklenince ortaya sağlıklı bir şey çıkacağını zannetmiyorum ben. He eğer yanılıyorsam o başka iş teklifi yine gelir zaten belli bir kariyerde yapmışsınız anladığım kadarıyla ama bu bebek geri gelmeyecek. Ailenizide çok takmayın elbet düzelir bebek doğunca şu anda böyle tepki almanız çok normal.
 
Tabu olan bir konudan bahsedeceğim. Açık açık anlatamayışımın anonim bir platform arayışımın nedeni de bu.

Bekarım ve 8 haftalık hamileyim. İki hafta önce tesadüfen rutin jinekolojik muayenede öğrendim. 30 yaşıma birkaç ay kaldı. Başarılı bir iş kadınıyım. 4 yıllık iyi giden bir ilişkim var. Sevgilimle ayrı evlerde yaşıyoruz ama haftanın bir kısmında o benim evimde bir kısmında ben onun.

Hamilelik uygunsuz bir zamana denk geldi. Tahmin bile edemeyeceğim bir kurumdan harika bir iş teklifi aldım hamilelik haberiyle aynı dönemde. Bana teklif getirmelerinde evli olmamam ve çocuğumun olmaması çok etkiliydi çünkü bu işi kabul edersem çok yoğun çalışmam gerekecek. Anne olmakster miyim şimdiye kadar hiç hayal etmedim. Çocukken evcilik oynarken bile anne olmadım. Çocuk istesem de şimdi isteyeceğimi hiç sanmıyorum. Sevgilim bebeği istiyor. Bir an önce evlenmek istiyor. Zaten evli gibiyiz bebek de olacağına göre evlenelim artık diyor. O çok uzun zamandır evlenmek istiyordu bebek tuz biber oldu. Bana evlilik korkutucu geliyor. Ben büyürken çevremdeki evliler hep bıkkın ve mutsuz oldular. Sevgilim de bunu biliyor, seni bu kadar strese sokacaksa doğumdam sonra evlenelim istersen diyor. Ben anne olabilir miyim buna hazır mıyım bilmiyorum. Bir yandan bu durum iş teklifini tehlikeye sokuyor. Bir daha ne zaman öyle bir teklif alırım bilmiyorum. Öte yandan şartlar da uygun şimdiki işimde de gelirim gayet iyi. Keza sevgiliminki de öyle. Bebeğe bakacak olanak var.

Destek almak için geçen hafta ailemin yaşadığı şehre gittim. Pek muhafazakar bir aile olmamamıza rağmen çok sert tepkiler aldım. Çok duygusal biri olmamama rağmen ağlayarak eve döndüm.

Yani kafam çok karışık. 2 hafta öncesine kadar böyle bir durumu rüyamda göremezdim. Ne yapacağımı bilmiyorum. Aldırayım desem o sadece benim çocuğum değil onu isteyen bir babası var. Anne olmak zor ve korkutucu. Tepkilere bakılırsa ailemden destek alamayacağım. Annelik hissetmiyorum ama bebeğe acıyorum. Evlenmem daha iyi mi olur onu da bilmiyorum. Müthiş bir bitkinlik ve mide bulantısı var. Yataktan çıkasım yok. Muhtemelen hayatımın en zor günleri bunları. Benzer şeyler yaşayanınız var mı? Burada bir sürü anne var, bu durum nasıç yönetilir? Akıl almaya ihtiyacım var.
Toplumsal tabulara takılan bi kadın olmadığınız anlaşılıyor. O yüzden gönül rahatlığıyla üçü ayrı kararlar yazabilirim. Hangi üçü; evli olmak, doğum yapmak ve anne olmak. Bunları paket olarak düşünmek zorunda değilsiniz.

Onlara ihtiyacınız olduğunda size destek olacaklarına kendi bencilliklerinde boğulup köstek olan toplumu ve onun en küçük birimi ailenizi bi kenara bırakalım şimdilik; size ve yukarıdaki üç ayrı karara odaklanalım.

Evli olmak ne hafife alınacak ne de fazla büyütülecek bi karar. İnsan ürünü soyut bi kurum neticede. İşinize yaradığı, duygu ve düsüncelerimiz ile uyumlu oldugu sürece bu kuruma dahil olmanızda bi problem yok. Zira ortacağda yaşayan bi katolik değilseniz girişi olduğu gibi çıkışı da olan bi kurum evlilik. Sizin o büyürken gördügünüz mutsuz ve bıkkın insanları o hale getiren şey evlilik değil; duyguda ve düsüncede bitmiş bi ilişkiyi yeni bi hayata, değişime cesaret edemediklerinden peşlerinde sürüklemenin yorgunluğu.

O nedenle evlilik üzerine düşünüp karar verirken odaklandığınız şey bebek değil, partnerinize karşı duygu ve düşünceleriniz olsun. Hayatınızdaki ortak alanları arttıracak bi adım atmak isteyip istemediğinize bakın evliliği düsünürken. 45 yaşındayım, yogun bakımda yatıyorum, annem babam hayatta, fişini çekelim mi diye ona mı sorsunlar annemlere mi diye sorun mesela kendinize. :KK53: (tabi bunu sormayın da, temayı anladınız iste.)

Bebeğe gelince, ilk sayfada böyle duygusuz, planlı programlı annelik olmaz diyen arkadaşınız gidip kumda evcilik oynayadursun biz yine size odaklanalım. Bence bi bebek, her iki evebeyni de onu bu dünyada ve hayatlarında istiyorsa dünyaya gelmeli, ideali bu.

Bu noktada eşit değil ama adil olan bi gerçek daha var, o da bebegin doğumunda annenin kararının son cevap olması. Zira bu sizin benim degil, doğanın yaptığı bi ayrım. O hayat şu an siz varsanız var, siz yoksanız yok. O yüzden babasının onu istemesi güzel ve önemli ancak son karar sizin. Eğer siz planlanmamış bi gebeliği önlemek adına elinizden geleni yaptıysanız ve buna rağmen ortada bi gebelik varsa, her türlü baskından ve vicdan azabından azade karar verebilmelisiniz.

Bu karar gebeliği sonlandırmak ya da devam ettirmek ve anneligi tecrübe etmek olabilir. İkisi de doğal, iki hakka da sahipsiniz. Plansız gebelerin mutlu annelere dönüstügü konular da bulursunuz burada, hazır olmadığı gebeliği sona erdirip bundan güclü ve mutlu cıkan kadınların yazdıklarını da görürsünüz.

Taşlanmasam bari diyeceğim ama bebeği doğurup anne olmamak; evlatlık vermek ya da babasının bakımına bırakmak bile olabilir. Yani kaza sonucu da baslamıs olsa baslamıs, ben sona erdirmek istemiyorum bu hayatı ama kimseye annelik etmek de istemiyorum diyen bi kadın bebegi dogurduktan sonra da ondan vazgecebilir mesela. O yüzden yazdım başta dogum yapmak ve anne olmak da farklı kararlar diye. Gerci sizin anlatımınıza bakarak bu yoldan gideceginizi pek sanmıyorum ben ama seçenek mi, bal gibi de seçenek.

Tabi her kararın getirdiği maddi manevi artılar var eksiler var. Siz de iyisiniz madem bu artı eksi listesi işinde, bence yapın bi liste. Listecilik iyidir. :super:Sadece listeyi yaparken mantık ve duyguyu homojen dagıtın zira kararlarınızın sonucu hem duygu hem düsünce dünyanızı etkileyecek.
 
Toplumsal tabulara takılan bi kadın olmadığınız anlaşılıyor. O yüzden gönül rahatlığıyla üçü ayrı kararlar yazabilirim. Hangi üçü; evli olmak, doğum yapmak ve anne olmak. Bunları paket olarak düşünmek zorunda değilsiniz.

Onlara ihtiyacınız olduğunda size destek olacaklarına kendi bencilliklerinde boğulup köstek olan toplumu ve onun en küçük birimi ailenizi bi kenara bırakalım şimdilik; size ve yukarıdaki üç ayrı karara odaklanalım.

Evli olmak ne hafife alınacak ne de fazla büyütülecek bi karar. İnsan ürünü soyut bi kurum neticede. İşinize yaradığı, duygu ve düsüncelerimiz ile uyumlu oldugu sürece bu kuruma dahil olmanızda bi problem yok. Zira ortacağda yaşayan bi katolik değilseniz girişi olduğu gibi çıkışı da olan bi kurum evlilik. Sizin o büyürken gördügünüz mutsuz ve bıkkın insanları o hale getiren şey evlilik değil; duyguda ve düsüncede bitmiş bi ilişkiyi yeni bi hayata, değişime cesaret edemediklerinden peşlerinde sürüklemenin yorgunluğu.

O nedenle evlilik üzerine düşünüp karar verirken odaklandığınız şey bebek değil, partnerinize karşı duygu ve düşünceleriniz olsun. Hayatınızdaki ortak alanları arttıracak bi adım atmak isteyip istemediğinize bakın evliliği düsünürken. 45 yaşındayım, yogun bakımda yatıyorum, annem babam hayatta, fişini çekelim mi diye ona mı sorsunlar annemlere mi diye sorun mesela kendinize. :KK53: (tabi bunu sormayın da, temayı anladınız iste.)

Bebeğe gelince, ilk sayfada böyle duygusuz, planlı programlı annelik olmaz diyen arkadaşınız gidip kumda evcilik oynayadursun biz yine size odaklanalım. Bence bi bebek, her iki evebeyni de onu bu dünyada ve hayatlarında istiyorsa dünyaya gelmeli, ideali bu.

Bu noktada eşit değil ama adil olan bi gerçek daha var, o da bebegin doğumunda annenin kararının son cevap olması. Zira bu sizin benim degil, doğanın yaptığı bi ayrım. O hayat şu an siz varsanız var, siz yoksanız yok. O yüzden babasının onu istemesi güzel ve önemli ancak son karar sizin. Eğer siz planlanmamış bi gebeliği önlemek adına elinizden geleni yaptıysanız ve buna rağmen ortada bi gebelik varsa, her türlü baskından ve vicdan azabından azade karar verebilmelisiniz.

Bu karar gebeliği sonlandırmak ya da devam ettirmek ve anneligi tecrübe etmek olabilir. İkisi de doğal, iki hakka da sahipsiniz. Plansız gebelerin mutlu annelere dönüstügü konular da bulursunuz burada, hazır olmadığı gebeliği sona erdirip bundan güclü ve mutlu cıkan kadınların yazdıklarını da görürsünüz.

Taşlanmasam bari diyeceğim ama bebeği doğurup anne olmamak; evlatlık vermek ya da babasının bakımına bırakmak bile olabilir. Yani kaza sonucu da baslamıs olsa baslamıs, ben sona erdirmek istemiyorum bu hayatı ama kimseye annelik etmek de istemiyorum diyen bi kadın bebegi dogurduktan sonra da ondan vazgecebilir mesela. O yüzden yazdım başta dogum yapmak ve anne olmak da farklı kararlar diye. Gerci sizin anlatımınıza bakarak bu yoldan gideceginizi pek sanmıyorum ben ama seçenek mi, bal gibi de seçenek.

Tabi her kararın getirdiği maddi manevi artılar var eksiler var. Siz de iyisiniz madem bu artı eksi listesi işinde, bence yapın bi liste. Listecilik iyidir. :super:Sadece listeyi yaparken mantık ve duyguyu homojen dagıtın zira kararlarınızın sonucu hem duygu hem düsünce dünyanızı etkileyecek.
Ben evlenip anne olmayı seçtim. Kaygı heyecan karmakarışık duygularla onu bekliyorum.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X