Bebekli Hayat Bana Göre Değilmiş

Maddi durumunuz varsa bir uyku danismanindan egitim alin cok fazla bisey degil. Kendi basina amatorce yapmaya calismak bebege zarar verir. Bu isin cok incelikleri var cunku uyku rutini uyanik kalma sureleri vs. Bende ogluma o danismanlari takip ederek guzel bir uyku duzeni oturttum uyudugu saat uyandigi saat belli insanlar sasiriyor bukadar uyurmu diye. Gel gorki sadece kendi kendine uyumayi ogretemiyirum bu yuzden gece cok fazla emmek icin uyaniyor ama uyumaya devam ediyor. Artik onuda danismanlik alip halkedicem bebisime zarar vermek istemiyorum ogretmeye calisirken. Uyku bana gore cok sey demek ben uykuya asiri duskundum ilk zamanlar uyumak istiyorum diye agliyordum ama cok ugrastim pes etmedim gecelri uyandiginda karanliktan hic cikmadim
Hep uykuya geri dondurmeye calistim bu sekilde uyku saatleri oturdu erken yatip erken kalkiyor. Aksam 9dan sonra biz esimle beraber vakit geciriyoruz arada onu ekzirip geri yatiriyorum ama tabi tam olarak uyanmasindan iyidir.
4 aydan önce uyku eğitimi verilmiyor. Bizimkinin gözü kapanıyır onda sorun yok. Sabah 7,8e kadar güya gece uykusunda ama kah ağlıyor kah ıkınıyor olmadı mızırdıyor. Yedir, gazını çıkar, doymadı mı mama yap rutiniyle saatler geçiyor tam dalması için.
 
Hislerinizi anlıyorum ve bu konuyu sessiz takip ediyordum. Ama yazdığınız bazı cümleleri okuduktan sonra yazma ihtiyacı hissettim.depresyonda olduğunuzu sanmıyorum, aksine gerçekliği çok derin yaşıyorsunuz, bilinçlisiniz fakat bazı cümleler ağızdan çıktıktan sonra maselsdf insanın sınandığı şeylere dönüşüyor. Evren ya da Allah deyin adına ama böyle. Benim de çok bunaldığım, ağladığım zamanlar oldu hala oluyor, ama bebeğimle aynı gün doğan ve üç yıl geçmesine rağmen tek adım atamayan, göz teması kuramayan, anne diyemeyen tanıdığım bir yavru aklıma gelince telkin veriyorum kendime. Çok klişe bunlar ama gerçek bu. Hayatım mahvoldu demeyin, öyle hissetseniz de demeyin. Uzun bir sınav maratonu olarak da bakabilirsiniz.önemli sınavlara hazırlanırken evlere kapandık, erkek arkadaşından ayrılanlar oldu ders çalışamam diye, kafelere sinemalara gidemedik, basit fedakarlıklar yaptık. Bunu da öyle görün ki inanın bebeklik dönemi birlikte bir şeyler yapmak için daha ideal bir dönem. Eşinizle film izlemeyin bebeğinizi kanguruya koyun ya da arabasına, yürüyün. Sohbet ederken daha çok doyarsınız eşinize. Restoranta mı gidemiyorsunuz, bahar geliyor birer sandviç ve termos çay alın, açık havada inanın daha güzel vakit geçirirsiniz. Eminim bunları biliyorsunuz ama siz sanki daha dibe çekilmek için elinizden geleni yapıyormuşsunız gibi geldi. Tabi ki çocuksuz dönem gibi özgür olmaz ama bir yetişkin olarak bunları biliyordunuz ve o bebeği siz dünyaya getirdiniz.başınıza gelmiş en büyük felaketmiş gibi bahsetmeyin gerçekten ona dönüşür. Hastane kapısında beklemiyorsunuz, amansız bir derde çare aramıyorsunuz, sadece yeni bir yaşam şekline alışmaya çalışıyorsunuz. Bunu sözlerinizle daha da zorlaştırmayın nacizane. Ve gerekirse yatılı bakıcı yardımı bile almayı göze alın ama bu durumdan çıkın.nacizane tavsiyem. İnş kırmamışımdır sizi.
 
Hislerinizi anlıyorum ve bu konuyu sessiz takip ediyordum. Ama yazdığınız bazı cümleleri okuduktan sonra yazma ihtiyacı hissettim.depresyonda olduğunuzu sanmıyorum, aksine gerçekliği çok derin yaşıyorsunuz, bilinçlisiniz fakat bazı cümleler ağızdan çıktıktan sonra maselsdf insanın sınandığı şeylere dönüşüyor. Evren ya da Allah deyin adına ama böyle. Benim de çok bunaldığım, ağladığım zamanlar oldu hala oluyor, ama bebeğimle aynı gün doğan ve üç yıl geçmesine rağmen tek adım atamayan, göz teması kuramayan, anne diyemeyen tanıdığım bir yavru aklıma gelince telkin veriyorum kendime. Çok klişe bunlar ama gerçek bu. Hayatım mahvoldu demeyin, öyle hissetseniz de demeyin. Uzun bir sınav maratonu olarak da bakabilirsiniz.önemli sınavlara hazırlanırken evlere kapandık, erkek arkadaşından ayrılanlar oldu ders çalışamam diye, kafelere sinemalara gidemedik, basit fedakarlıklar yaptık. Bunu da öyle görün ki inanın bebeklik dönemi birlikte bir şeyler yapmak için daha ideal bir dönem. Eşinizle film izlemeyin bebeğinizi kanguruya koyun ya da arabasına, yürüyün. Sohbet ederken daha çok doyarsınız eşinize. Restoranta mı gidemiyorsunuz, bahar geliyor birer sandviç ve termos çay alın, açık havada inanın daha güzel vakit geçirirsiniz. Eminim bunları biliyorsunuz ama siz sanki daha dibe çekilmek için elinizden geleni yapıyormuşsunız gibi geldi. Tabi ki çocuksuz dönem gibi özgür olmaz ama bir yetişkin olarak bunları biliyordunuz ve o bebeği siz dünyaya getirdiniz.başınıza gelmiş en büyük felaketmiş gibi bahsetmeyin gerçekten ona dönüşür. Hastane kapısında beklemiyorsunuz, amansız bir derde çare aramıyorsunuz, sadece yeni bir yaşam şekline alışmaya çalışıyorsunuz. Bunu sözlerinizle daha da zorlaştırmayın nacizane. Ve gerekirse yatılı bakıcı yardımı bile almayı göze alın ama bu durumdan çıkın.nacizane tavsiyem. İnş kırmamışımdır sizi.
Bende sizin gibi düşünüyorum birkaç birsey daha ekleyim konu sahibi icin çocuğu zorluk olarak gördükçe babasıda aynı sekılde görecek baba oldugunu benimseyemeyecek sorumluluğu almayacak bellı zaman sonra konu sahibi kocasına karsı birsey dedıgı zaman ben yapamam nasıl yapıyım sen annesi degılmısın sen bak diyecek ve sureklı mutsuz oldukca adam evden uzaklaşmaya baslayacak
 
Hislerinizi anlıyorum ve bu konuyu sessiz takip ediyordum. Ama yazdığınız bazı cümleleri okuduktan sonra yazma ihtiyacı hissettim.depresyonda olduğunuzu sanmıyorum, aksine gerçekliği çok derin yaşıyorsunuz, bilinçlisiniz fakat bazı cümleler ağızdan çıktıktan sonra maselsdf insanın sınandığı şeylere dönüşüyor. Evren ya da Allah deyin adına ama böyle. Benim de çok bunaldığım, ağladığım zamanlar oldu hala oluyor, ama bebeğimle aynı gün doğan ve üç yıl geçmesine rağmen tek adım atamayan, göz teması kuramayan, anne diyemeyen tanıdığım bir yavru aklıma gelince telkin veriyorum kendime. Çok klişe bunlar ama gerçek bu. Hayatım mahvoldu demeyin, öyle hissetseniz de demeyin. Uzun bir sınav maratonu olarak da bakabilirsiniz.önemli sınavlara hazırlanırken evlere kapandık, erkek arkadaşından ayrılanlar oldu ders çalışamam diye, kafelere sinemalara gidemedik, basit fedakarlıklar yaptık. Bunu da öyle görün ki inanın bebeklik dönemi birlikte bir şeyler yapmak için daha ideal bir dönem. Eşinizle film izlemeyin bebeğinizi kanguruya koyun ya da arabasına, yürüyün. Sohbet ederken daha çok doyarsınız eşinize. Restoranta mı gidemiyorsunuz, bahar geliyor birer sandviç ve termos çay alın, açık havada inanın daha güzel vakit geçirirsiniz. Eminim bunları biliyorsunuz ama siz sanki daha dibe çekilmek için elinizden geleni yapıyormuşsunız gibi geldi. Tabi ki çocuksuz dönem gibi özgür olmaz ama bir yetişkin olarak bunları biliyordunuz ve o bebeği siz dünyaya getirdiniz.başınıza gelmiş en büyük felaketmiş gibi bahsetmeyin gerçekten ona dönüşür. Hastane kapısında beklemiyorsunuz, amansız bir derde çare aramıyorsunuz, sadece yeni bir yaşam şekline alışmaya çalışıyorsunuz. Bunu sözlerinizle daha da zorlaştırmayın nacizane. Ve gerekirse yatılı bakıcı yardımı bile almayı göze alın ama bu durumdan çıkın.nacizane tavsiyem. İnş kırmamışımdır sizi.
Hayır bilmiyordum.
Ben doğurmadan bebeği sevemeyeceğimi, varlığının bana mutsuzluk vereceğini nereden tahmin edebilirdim? Zorlanıyorum evet ama zamansızlıktan değil. Eşimle bebeği alıp çıksak zerre zevk almıyorum. Onlrı bırakıp kendim çıksam yine olmuyor, bebeği bir yere bırakıp eşimle çıksak yine olmuyor. Olmuyor işte, çocuğum olduğu ve bundan kaçamayacağım fikri beni boğuyor. Alışmaya çalış demek de faydasız alışamıyorum çünkü.
 
Bende sizin gibi düşünüyorum birkaç birsey daha ekleyim konu sahibi icin çocuğu zorluk olarak gördükçe babasıda aynı sekılde görecek baba oldugunu benimseyemeyecek sorumluluğu almayacak bellı zaman sonra konu sahibi kocasına karsı birsey dedıgı zaman ben yapamam nasıl yapıyım sen annesi degılmısın sen bak diyecek ve sureklı mutsuz oldukca adam evden uzaklaşmaya baslayacak
Ben zaten eşime bir süredir benden artık sana fayda yok çünkü kendime bile yok bari birimiz mutlu olalım, sen başkasını bul vs diyorum.
 
Hayır bilmiyordum.
Ben doğurmadan bebeği sevemeyeceğimi, varlığının bana mutsuzluk vereceğini nereden tahmin edebilirdim? Zorlanıyorum evet ama zamansızlıktan değil. Eşimle bebeği alıp çıksak zerre zevk almıyorum. Onlrı bırakıp kendim çıksam yine olmuyor, bebeği bir yere bırakıp eşimle çıksak yine olmuyor. Olmuyor işte, çocuğum olduğu ve bundan kaçamayacağım fikri beni boğuyor. Alışmaya çalış demek de faydasız alışamıyorum çünkü.

Bebeğin kaç aylık oldu,lütfen biraz daha zaman tanı kendine olurmu.
Hemen alışamıyorum deme,kendinle mücadele ediyorsun aslında belkide o fikiri benimsedin kendince.
 
Ben zaten eşime bir süredir benden artık sana fayda yok çünkü kendime bile yok bari birimiz mutlu olalım, sen başkasını bul vs diyorum.
Pişman olma sonra sadece dediklerinden hem neden boyle bırsey dediniz kı oda düşünmeli cocugunu geleceğini biraz takıntımı olustu ki antidepresan kullansan
 
Hayır bilmiyordum.
Ben doğurmadan bebeği sevemeyeceğimi, varlığının bana mutsuzluk vereceğini nereden tahmin edebilirdim? Zorlanıyorum evet ama zamansızlıktan değil. Eşimle bebeği alıp çıksak zerre zevk almıyorum. Onlrı bırakıp kendim çıksam yine olmuyor, bebeği bir yere bırakıp eşimle çıksak yine olmuyor. Olmuyor işte, çocuğum olduğu ve bundan kaçamayacağım fikri beni boğuyor. Alışmaya çalış demek de faydasız alışamıyorum çünkü.
Peki o bebek nasıl bilsin annesine mutsuzluk vereceğini. Yani zevk almamanızın sebebini anlamaya çalışıyorum. Hani bebek arabasında ya da kangruda durmayacak kadar huysuzdur, katıla katıla ağlar, 10 dakika sessiz durmaz bundan mı yoksa başlı başına bebeğin varlığı mı sizi mutsuz ediyor? İkinci şıksa bunun ilaçla ya da tedaviyle geçeceğine inanmıyorum. Sevgi ve şefkat eksikliği diyorum, belki annelik bağımız kuvvetlenmemiştir, doğar doğmaz olucak diye bir şey yok, zamanla da olur ama zaman da geçmiş. öyle bir anlatıyorsunuz ki sanki iradeniz dışında size zorla bebeği vermişler, kabullenmek zorunda kalmışsınız gibi. Önceden yazdığınız herşeyi anladım, hak verdiğim de oldu ama şu sözleriniz bana çok katı ve duygusuz geldi. Bunun da çaresini bilmiyorum. Sanki bebeği eşinize bırakıp giderseniz mutlu olucak mısınız gibi geldi, bu da bir çözüm.değerlendirin yeter ki bu ruh durumundan çıkın, o bebek hep öyle kalkmıcak ve bu duygularınızı hissedicek.
 
Bebeğin kaç aylık oldu,lütfen biraz daha zaman tanı kendine olurmu.
Hemen alışamıyorum deme,kendinle mücadele ediyorsun aslında belkide o fikiri benimsedin kendince.
Abla çok denedim, ne bileyim eğlenceli müzikler açıp bebekle dans etmeyi, güzel havada yrüüyüşe gitmeyi, bebekle de her şeyi yapabilirim ddiyerek bir şey almam yapmam gerektikçe alıp çıkmayı. Hepsi de bana ağlama rutini olarak geri döndü. Olmuyor çünkü, neden olmuyor çünkü herhangi bir kadın gibi düşünmüyordum biliyorsundur. Geçen seneye kadar neyse ki çocuğum yok dediğim, şükrettiğim hangi durum varsa onu yaşıyorum. Akılsız gibi korunmayı beceremedik madem neden eşim aldırmama izin vermedi diye ona da kızıyorum. Ve daha acısı bebeğimin yüzüne bakınca bile keşke doğurmasaydım diyebiliyorum. Evlatlık verseydim diyorum sonra nasıl davranırlar acaba, ileride bunu öğrenince nasıl bir travma olur ona diye üzülüyorum. Her günüm önce kendi halime ağlamakla, sonra bebekten özür dileyip ona üzğlüp ağlamakla, sonra da eşime ağlamakla geçiyor.
Bebeğim 2.5 aylık oldu. Daha iyi hissettiğim zmaanlar oldu ama genele baktığımda hiç bir şey değişmemiş hatta daha da gömülmüşüm sanki.
 
Peki o bebek nasıl bilsin annesine mutsuzluk vereceğini. Yani zevk almamanızın sebebini anlamaya çalışıyorum. Hani bebek arabasında ya da kangruda durmayacak kadar huysuzdur, katıla katıla ağlar, 10 dakika sessiz durmaz bundan mı yoksa başlı başına bebeğin varlığı mı sizi mutsuz ediyor? İkinci şıksa bunun ilaçla ya da tedaviyle geçeceğine inanmıyorum. Sevgi ve şefkat eksikliği diyorum, belki annelik bağımız kuvvetlenmemiştir, doğar doğmaz olucak diye bir şey yok, zamanla da olur ama zaman da geçmiş. öyle bir anlatıyorsunuz ki sanki iradeniz dışında size zorla bebeği vermişler, kabullenmek zorunda kalmışsınız gibi. Önceden yazdığınız herşeyi anladım, hak verdiğim de oldu ama şu sözleriniz bana çok katı ve duygusuz geldi. Bunun da çaresini bilmiyorum. Sanki bebeği eşinize bırakıp giderseniz mutlu olucak mısınız gibi geldi, bu da bir çözüm.değerlendirin yeter ki bu ruh durumundan çıkın, o bebek hep öyle kalkmıcak ve bu duygularınızı hissedicek.
Biliyorım bunların hepsini peki naaıl saklayabilirim hissettiklerimi? Bebeğin varlığı beni yoran, gelecekte sürekli onu düşğnecek olmam. Şu an da sğrekli aklımda o olması, ağladı mı acıktı mı, gazı mı var gibi düşünceler...hiç bir zaman huzurla bir şeyi yapamama şeklinde uzar gider.
Yani katı gelmiş olabilir, bilmiyorum daha nasıl ifade edebilirim. Herhangi bir anne gibi sevememiş olabilirim ama iyi bakıyorum neticede, biri baksın buna ben bakamam da demiyorum. Çocuk sahibi olmak benim en büyük kabusumdu ve gerçek oldu kısacası.
 
Biliyorım bunların hepsini peki naaıl saklayabilirim hissettiklerimi? Bebeğin varlığı beni yoran, gelecekte sürekli onu düşğnecek olmam. Şu an da sğrekli aklımda o olması, ağladı mı acıktı mı, gazı mı var gibi düşünceler...hiç bir zaman huzurla bir şeyi yapamama şeklinde uzar gider.
Yani katı gelmiş olabilir, bilmiyorum daha nasıl ifade edebilirim. Herhangi bir anne gibi sevememiş olabilirim ama iyi bakıyorum neticede, biri baksın buna ben bakamam da demiyorum. Çocuk sahibi olmak benim en büyük kabusumdu ve gerçek oldu kısacası.
Acaba aynı sekılde annendemı seni istemedi bebeklıkten gelen psikolojik sorun mu
 
Abla çok denedim, ne bileyim eğlenceli müzikler açıp bebekle dans etmeyi, güzel havada yrüüyüşe gitmeyi, bebekle de her şeyi yapabilirim ddiyerek bir şey almam yapmam gerektikçe alıp çıkmayı. Hepsi de bana ağlama rutini olarak geri döndü. Olmuyor çünkü, neden olmuyor çünkü herhangi bir kadın gibi düşünmüyordum biliyorsundur. Geçen seneye kadar neyse ki çocuğum yok dediğim, şükrettiğim hangi durum varsa onu yaşıyorum. Akılsız gibi korunmayı beceremedik madem neden eşim aldırmama izin vermedi diye ona da kızıyorum. Ve daha acısı bebeğimin yüzüne bakınca bile keşke doğurmasaydım diyebiliyorum. Evlatlık verseydim diyorum sonra nasıl davranırlar acaba, ileride bunu öğrenince nasıl bir travma olur ona diye üzülüyorum. Her günüm önce kendi halime ağlamakla, sonra bebekten özür dileyip ona üzğlüp ağlamakla, sonra da eşime ağlamakla geçiyor.
Bebeğim 2.5 aylık oldu. Daha iyi hissettiğim zmaanlar oldu ama genele baktığımda hiç bir şey değişmemiş hatta daha da gömülmüşüm sanki.

Daha önceki düşüncelerini biliyorum sana hakta veriyorum bu konuda,kendini buna hazırlamak kabullenmek elbette zor olmuştur..Diyorum ya sana lazım olan birazcık daha zaman olacaktır buna inan.
Ne güzel yazmışsın bebeğimden özür diliyorum diye,bunu bile bilmek yapmak senin içinde hala bir anne olmanın getirdiği bir sorumluluk olduğunu gösteriyor.
Daha çok minik bebeğin,biraz daha büyüsün ele avuca gelsin bak o zaman ne şaklabanlıklar yapacak.
Burada eşinede çok iş düşüyor,tam bilmiyorum ama eşin herhalde sana çok yardımcı olmuyor gibime geliyor.
Sen sakin ol önce geçecek buda diyeceksin.
 
Alıyorum ama dönemiyorum napabilirim?
Yani hamilelikle bu durum kıyaslanamaz bile, umarım kimse yaşamaz bu durumu.
Yeminle sinir testi gibi durum:)
Bırak çocuğu kac dıyım ne dıyım:bicak:
Kendızı zor anları,yasadığınız kötü anları düşünüp dibe çekmeyin diyebiliriz en fazla..
 
Ve daha acısı bebeğimin yüzüne bakınca bile keşke doğurmasaydım diyebiliyorum.
Anladık çok marjinalsin de her hissettiğini yazmak zorunda değilsin. Buralar hiç silinmeyecek, çocuğun büyüdüğünde okuma ihtimali bile var. Bazen hepimiz abuk sabuk hissedebiliyoruz ama dile getirmek negatif enerjiyi körüklemek epey yersiz.
 
Biliyorım bunların hepsini peki naaıl saklayabilirim hissettiklerimi? Bebeğin varlığı beni yoran, gelecekte sürekli onu düşğnecek olmam. Şu an da sğrekli aklımda o olması, ağladı mı acıktı mı, gazı mı var gibi düşünceler...hiç bir zaman huzurla bir şeyi yapamama şeklinde uzar gider.
Yani katı gelmiş olabilir, bilmiyorum daha nasıl ifade edebilirim. Herhangi bir anne gibi sevememiş olabilirim ama iyi bakıyorum neticede, biri baksın buna ben bakamam da demiyorum. Çocuk sahibi olmak benim en büyük kabusumdu ve gerçek oldu kısacası.
Koalina bayadır yazamadım sana
2.5 ay çok az bir zaman
Dk dk neden böyle
Olmasyadı
Şöyle yapsaydım vs diye kendine eşine bebeğe kızmayı bırak
Aşırı bir şekilde sadece buna odaklısın
Eğlenceli şeyler yapmayı deniyorum diyorsun ya o zaman bile aklında pişmanlık düşüncesiyle hareket ediyorsun
Biraz daha akışına bıraksan
Olumlu düşüncelere odaklansan aşama kaydedebilirsin
Kendine zaman ver
Kendi kendini boğmayı bırak lütfen
 
Hayır bilmiyordum.
Ben doğurmadan bebeği sevemeyeceğimi, varlığının bana mutsuzluk vereceğini nereden tahmin edebilirdim? Zorlanıyorum evet ama zamansızlıktan değil. Eşimle bebeği alıp çıksak zerre zevk almıyorum. Onlrı bırakıp kendim çıksam yine olmuyor, bebeği bir yere bırakıp eşimle çıksak yine olmuyor. Olmuyor işte, çocuğum olduğu ve bundan kaçamayacağım fikri beni boğuyor. Alışmaya çalış demek de faydasız alışamıyorum çünkü.
Bebegi birakip ciksaniz eve donunce yine ayni seyleri yasayacaksiniz geceleri dert gunduzleri ayri dert bende boyle hissederdim gece olmasin derdim surekli bolunen uykular mizmizlanan bir bebek gece olur ben ertesi gunun sikintisini yasardim devamli surecek bitmeyecek bir iskence hissi yasiyordum siz emziriyorsunuz sanirim ben emzirme konusunda bile basarili degildim bak annesi soyle yapti aa annesi geldi gibi seyler duyunca rahatsiz olurdum ben anne olmak istemiyorum eski hayatimi istiyorum derdim kendi kendime hicbirseyden memnun olmayan anlik kisa mutluluklar yasayan biriydim siz yazdikca o gunleri animsiyorum hep benim.gibi baska biri varmidir acaba derdim de varmis iste sizde tek degilsiniz gecmeyecek sandiginiz hersey gecicek cok anac bir yapiya sahip olmayi beklemeyin ama keske dogurmasaydim yerine iyiki dogurmusum dediginiz o an gelicek kizdiginizda cocuklu hayat zormus ya diye sikayetlerde ediceksiniz ama suanki hisleriniz gibi olmayacak anlik bir yorgunluk ve sinirle soylediginiz seyler olucak hepsi kisacasi alisaksiniz:) suan bu hayata alisma dusuncesi bile sizi rahatsiz ediyordur ama ileride bunlari hissetmeyeceksiniz
 
Anladık çok marjinalsin de her hissettiğini yazmak zorunda değilsin. Buralar hiç silinmeyecek, çocuğun büyüdüğünde okuma ihtimali bile var. Bazen hepimiz abuk sabuk hissedebiliyoruz ama dile getirmek negatif enerjiyi körüklemek epey yersiz.
Empati yoksunumusunuz
Hislerini anlatmadan nasıl anlaşılacak
Nasıl yardım alacak
Nasıl rahatlayacak bu kadın
Siz bile lohusa psikolojisinden anlamıyorsanız erkeklere hiç kızmayalım
Marjinallik ise bambaşka bişey tatlım sen onu biraz yanlış anlamışsın
 
Anladık çok marjinalsin de her hissettiğini yazmak zorunda değilsin. Buralar hiç silinmeyecek, çocuğun büyüdüğünde okuma ihtimali bile var. Bazen hepimiz abuk sabuk hissedebiliyoruz ama dile getirmek negatif enerjiyi körüklemek epey yersiz.

Derdi marjinallik degil ki.Kendi actigi konusu ve su anda desarj olabildigi tek mecra burasi.Burda sınırlamasın kendini.Okumayin gecin.
 
X