- 24 Eylül 2012
- 5.000
- 5.461
-
- Konu Sahibi dejavu_one
- #721
Yani anlaşılmak istenmeyen bir konu var ki; bazı anneler kendi rızalarıyla her zorluğa katlanarak yapmaya karar vermeleri gereken çocuklarının sorumluluğunun bir kısmını topluma yüklemeye çalışıyorlar. Asansör mevzusundan çok başka yerlere geldi konu ama ben de yaşadığım yüzlerce "kendini tanrı sanan anneler" vukuatından birini ibret olsun diye anlatmak istiyorum. 12 saatlik gece otobüs yolculuğumu, arkamda oturan 2 tanrı ve iki çocuğun koltuğumu dikleştirmemi talep etmeleri üzerine (bel fıtığım var ve olmasa bile dik oturmak zorunda değilim) anlayışlı olmaya çalışıp(lanet olsun içimdeki insan sevgisine), dimdik oturarak 12 saat geçirmem yetmezmiş gibi, çocukların koltuğu tepelemeleri, bağırmaları, üstten saçıma çikolata kek yapıştırmaları, koltuk arasından saçımı çekmeleriyle yolculuğumun tam bir kabusa dönmesine sebep olmuşlardı. Tabi 3-5 günlük tatilimin de bel ağrısıyla taçlandırmış olmaları da cabası oldu. Şimdi soruyorum benim yaşam kalitemi bu derece aşağıya çekmek ne zamandan beri annelerin "hakkı" oluyor? Ben buna hangi sebeple katlanmak ve anlayışlı olmak zorundayım? Yani kardeşim 2 kişilik koltuğa hem de gece yolculuğuna neden 4 kişi oturarak çıkıyorsun? Kendi yolculuk hakkını (!) kullanırken neden benim uyku, sağlık ve tatil hakkımı gasp ediyorsun?İşte önemli olan son cümleniz bence.
Çocuk ağlar, anne susturamaz ama etrafı rahatsız ettiği için üzülür de. Zaten böyle kadınlara karşı manyak değilse kimse bir şey demez yani, kadın zaten elinden geleni yapıyor belli. Bir de bunu hiç umursamayan, dediğiniz gibi "katlanacaksanız bana ne" tavırlarında olanlar var, onlar inanın daha rahatsız edici.
Ağlama olayı değil ama "benim çocuğum yapar"cı örneği mesela. Kadının çocuğu arka masadan kalktı, benim masamda yanımda oturan köpeğimin sırtına tekme attı, sırtında ayak izi çıktı, kadın ona rağmen çocuğunu almaya gelmek zahmetinde bulunmadı
Merhaba hanımlar. Başlıktan da anlaşılacağı gibi sorunum oğlumla alışveriş merkezini dolaşmak ve asansör sorunu. Oğlum 10 aylık haliyle bebek arabası kullanıyoruz henüz yürümüyor. Havalar çok sıcak dışarıda çarşı falan dolaşamıyoruz alışveriş merkezlerine gidiyoruz alışveriş için. Her alışveriş merkezine gittiğimizde mecburen asansör kullanıyoruz. Eşim yürüyen merdivenlerde tutamıyor ve zaten tehlikeli. Kucağımıza alsak sonra tekrar arabaya oturtup kemerini bağlamak işkence ve her katta kucağa al arabaya koy olmuyor.
Ancak ne zaman asansöre binecek olsak bizim için eziyete strese dönüşüyor. O asansör çok yavaş kata geliyor beklemesi ayrı dert, geliyor bu sefer biz binesiye ne kadar genç çocuk, genç çift varsa asansöre doluyor biz binene kadar bizi de geçip asansörü dolduruyorlar. Hem de çoğu zaman bizi ezercesine. Biz ve bizim gibi bir çok bebek arabalı çift zar zor biniyoruz hatta dışarıda kalıyoruz. Asansör geliyor bazen dolu yer yok ve çoğu kişi asansöre binmeye ihtiyacı olmayan kişiler.
Dün yine alışveriş merkezine gittik. Tabii ki yine baya süre fuzuli asansöre binenler yüzünden asansör bekledik bindik iki tane genç kız, iki tane çift, iki üç tane çocukları 10 yaşlarında aile, biz bindik bir de bebek arabasıyla köşeye gitmeye çalışıyoruz başkaları da binebilsin diye of puf diyenler sanki gereksiz yere binen bizmişiz muamelesi görüyoruz. Sonra asansör katta durdu iki tane bebek arabalı çift binmek istedi biri zar zor sığabildi kapı zor kapandı diğeri de dışarda kaldı ama biz dakikalardır bekliyoruz dediler hatta. Bende patladım dedim ki asansör aslında bebekli, yaşlı, tekerlikli sandalyesi olanlar için insanlar yürüyen merdivene bile binmek istemiyor işgal ediyorlar dedim.
Çift olanlardan kız işte bu asansör halka yapılmış herkes binebilir hesap soramazsınız dedi sorarım dedim sizin yüzünüzden o insan dışarı da kaldı sizin merdiven kullanma şansınız var üstelik hiçbir enerji de harcamazsınız ama onların yok dedim gayette merdivene binebilir ee inelim hep siz binin dedi inin gerçekten dedim. Yok öyle birşey benimde hakkım belki ben hastayım dedi hasta insan böyle bağırmaz dedim. Yaşımı da küçük gösteriyorum yaşın kaç ki saygılı ol dedi senden büyüğüm ben 36 yaşındayım dedim hee kafan küçük kalmış diyor sen kimsin ki asıl senin bedenin de hastalık yok beyninde var dedim. Yanındaki büyük ihtimal erkek arkadaşı savunmadı bile sustu. Biliyor haklı olduğumu. Siz de gelmeyin o zaman çocukla diyor size mi soracaktım dedim mantığınız bu işte.
Öyle indik kata gelince bu sefer iki kapalı kız da indi bizimle siz tartışamazsınız hakkınız yok herkes biner demeye bu sefer iyice patladım kul hakkından korkmayıp başınızı kapatıp herşeyi yapabileceğinizi mi sanıyorsunuz bizim hakkımızı gasp ediyorsunuz iki dk merdivene yürümemek için dedim yaşlı teyze vardı ağzına sağlık iyi dedin bizde söylüyoruz böyle yapıyorlar dedi. Haksız mıyım. Ben bebeğim olana kadar bir kere bile asansör kullanmadım aklıma bile gelmedi zaten beklemesi binmesi inmesi ayrı dert yürüyen merdivende de duruyorsun gidiyor yani nesi zor. Bu kadar mı bencil kendini düşünen empati kuramayan rahatına düşkün insanlar olduk. Gençliğin umrunda değil üstelik bir de kavga ediyor ama yarın birgün de onların bebeği olunca kendileri şikayet ederler. Bu sadece bizim için değil her yerde. Metrolarda asansör bekler tekerlekli sandalyede insanlar sağlamlar doluşur onlar dışarı da kalır. Tramvaylar var bizim burada bebekli kadınlar girmeye çalışır giremez hadi girdi tramvayın boş yerine bebek arabasını koymak ister ama rahat olduğu için insanlar işgal eder vs. Neden insanlar hayatı kolaylaştırmıyor yolda gezdirsek kaldırıma arabalar parkediyor yola çıkıyoruz kenardan da gitsek arabalar hemen korna çalıyor çocuğumu bırakacak kimse yok pazara gidiyoruz cık cık çocukla pazara mı gelinir, cafeye gidiyorum biraz ağlasa of puf sesleri biz hiçbir yere gidemeyecek miyiz?
Siz nerede yaşıyorsunuz? Benim kız da 3 küsür yaşında, biz de çok avm ye gittik. Hayatımda 1 kez hatırlamam bana bebek arabalıyım diye ters ters bakıldığını, iteklenip de önüme geçildiğini falan.
Ben mesela hiç geçimsiz kavgacı bir insan değilimdir, insanlara kibar davranır, teşekkür ederim rica ederim falan derim. Bu kibarlık ve saygının da karşılıklı olduğunu düşünüyorum. Konu sahibi de kibarca yer isteseydi, kalbini karartmasaydı yer verirlerdi bence.
Asansör herkesin hakkı, bebekliye öncelik verilse güzel olur ama saçını tutup indiremezsin çok sevgili konu sahibi
Eski milli boksörüm artık faal değilim. Ama gerçek hayatta olası bir tehdit altında kesinlikle kullanırım.
Özellikle de bebeğimin yanında bir tehdit oluşturuyorsa.
Diyorum ki anne belki kasıtlı yapmamıştır çünkü yazan kişi bir mesajında bilerek yaptığından emin değilim diyor. Tırnaklamak biraz fevri olmamış mı sizce de?
Siz beni dert etmeyin İtalya da kullanmam gerekmiyor çünkü yıllardır daha Türkiye de ki garip tepkileri görmedim aksine hep öncelik tanındı ve uyarı tabelası bile yoktu.
Burada bahsedilen ki sanırım zaten 0-3 yaş grubu değil, annesi çabaladığı uğraştığı halde yerinde durmayan çocuklar da var, o anneler müstesna.Hanımefendi "diyelim ki şımarttım, tutturup ağlıyor" diyen sizsiniz. Şımarıklıktan ağlamayı öne süren zaten sizsiniz yani. Sizin şımarıklıktan kastınız ne?
Şımarıklık ağlaması ekseri belli oluyor merak etmeyin. Ağlarken genelde ne için ağladıklarını da bağırıyorlar zira. Ya da sağı solu tekmeyelip oraya buraya vururken.
Her yerde her ülkede böyle insanlar var merak etmeyin?! İnşallah gider görürsünüz
E temelindeki mantık aynı, niye rahatsız oluyorsunuz?
Benim 2 köpeğim var, etrafı rahatsız etmemesi için azami dikkat gösteriyorum mesela. "Köpek bu napayım havlar, laf dinlemiyor ki, havladığında istediğini yaparsam havlamaya alışır (ki gerçekten öyle)" deyip geçmiyorum. Öyle yapan köpek sahiplerinden de rahatsız oluyorum, kimse senin köpeğinin havlamasını çekmek zorunda değil diye.
Ama iki olayın da temelindeki mantık aynı.
Tabii ki dediğiniz gibi. 1 yaşında ağlayan bebeye kim ne diyecek zaten? Derdini anlatamaz, durdan yapmadan anlamaz. Sese tahammülü olmayan insan bile çenesini kapatır oturur, akıl var mantık var. Uçakta kulağı ağrıyan bütün bebekler çocuklar çığlık çığlığa ağlarken hangi insan "sustur kardeşim çocuğunu" diyebilir ki?Burada bahsedilen ki sanırım zaten 0-3 yaş grubu değil, annesi çabaladığı uğraştığı halde yerinde durmayan çocuklar da var, o anneler müstesna.
+3 yaş üzeri çocuklar konuşuluyor değil mi?
Size 5 yaş ve üzeri çocuklarda şımarıklık örneği vereyim sınırlar belirlensin:)) minicik kedi yavrusunu alıp yapma evladım ölür dediğiniz halde çığlık çığlığa bağırarak yavruyu çamaşır suyu dolu kovaya sokup boğmaya çalışan çocuk şımarıktır, koca parke taşını alıp kedinin kafasına vurmaya çalışırken yakaladığınız çocuğa günah kediye vurulur mu öldüreceksin dediğiniz de sana ne yaaaaa diyen çocuk şımarıktır, uzun bir seyahate çıktığınızda arka koltuğunuzda annesiyle otururken ayaklarını sizin koltuğunuza dayayıp kaburgalarınıza kadar ayaklarını uzatan çocuğa, ayaklarını çeker misin çocuğum dediğinizde çekmeyen ve annesinden güç alan çocuk şımarıktır, evin çelik kapısını defalarca çarpıp yeniden açıp tekrar çarpıp, yeniden açıp tekrar çarpıp yapma deyince çığlık atıp susmayan çocuk şımarıktır.
0-3 yaş grubu çocuk elbette ağlar, susturamadığınız anlar olur, çocuk sıcaktan bunalmıştır, kulağı ağrımıştır, uykusu gelmiştir, o yaş grubu çocuklara lafım sözüm yok, peşinde pervane olup çocuğunu durdurmaya çalışan, yaramazlık yapmasın diye kan ter içinde kalan annelere de tek laf edemem ama çocuğu 5-6 yaşına hatta 9-10 yaşına gelmiş ama dur yapma demeyen, dediği olsun diye bağırarak ağlayıp işin boyutunu çığlık atmaya getiren, sırf şımarıklığı yüzünden sağa sola zarar veren, hayvanlara eziyet eden, o hayvana sopayla vururken marifetmiş gibi gülen anneye tahammülüm yok, işte bu şımarıklıktır çocuk eğitmeyi bilmemektir.
Yoksa ben de anneyim çocuk yetiştirdim, ağlayan bebeği karşısında elin ayağın kesilip nasıl susturacağını bilememeyi anlarım, bakınca anlıyorsunuz zaten.
şey birde arkadan usulca gelen bacak kadar çocuğun poponuzu sıkıp taciz etmesi hele...ah yakalayabılseydım mahvederdım o sınırle.bısıkletlerını alabıldım çöpe atmakla tehdıt etttım yanlarıma geldıler kulaklarını uzattım yukıya kadar sonra tehdıt ettım eve gelıp aılene şikayet etcem dedım.özür dılettım gıttıler.ama yınede kıyamadım.gözlerı masum bakıyorduBurada bahsedilen ki sanırım zaten 0-3 yaş grubu değil, annesi çabaladığı uğraştığı halde yerinde durmayan çocuklar da var, o anneler müstesna.
+3 yaş üzeri çocuklar konuşuluyor değil mi?
Size 5 yaş ve üzeri çocuklarda şımarıklık örneği vereyim sınırlar belirlensin:)) minicik kedi yavrusunu alıp yapma evladım ölür dediğiniz halde çığlık çığlığa bağırarak yavruyu çamaşır suyu dolu kovaya sokup boğmaya çalışan çocuk şımarıktır, koca parke taşını alıp kedinin kafasına vurmaya çalışırken yakaladığınız çocuğa günah kediye vurulur mu öldüreceksin dediğiniz de sana ne yaaaaa diyen çocuk şımarıktır, uzun bir seyahate çıktığınızda arka koltuğunuzda annesiyle otururken ayaklarını sizin koltuğunuza dayayıp kaburgalarınıza kadar ayaklarını uzatan çocuğa, ayaklarını çeker misin çocuğum dediğinizde çekmeyen ve annesinden güç alan çocuk şımarıktır, evin çelik kapısını defalarca çarpıp yeniden açıp tekrar çarpıp, yeniden açıp tekrar çarpıp yapma deyince çığlık atıp susmayan çocuk şımarıktır.
0-3 yaş grubu çocuk elbette ağlar, susturamadığınız anlar olur, çocuk sıcaktan bunalmıştır, kulağı ağrımıştır, uykusu gelmiştir, o yaş grubu çocuklara lafım sözüm yok, peşinde pervane olup çocuğunu durdurmaya çalışan, yaramazlık yapmasın diye kan ter içinde kalan annelere de tek laf edemem ama çocuğu 5-6 yaşına hatta 9-10 yaşına gelmiş ama dur yapma demeyen, dediği olsun diye bağırarak ağlayıp işin boyutunu çığlık atmaya getiren, sırf şımarıklığı yüzünden sağa sola zarar veren, hayvanlara eziyet eden, o hayvana sopayla vururken marifetmiş gibi gülen anneye tahammülüm yok, işte bu şımarıklıktır çocuk eğitmeyi bilmemektir.
Yoksa ben de anneyim çocuk yetiştirdim, ağlayan bebeği karşısında elin ayağın kesilip nasıl susturacağını bilememeyi anlarım, bakınca anlıyorsunuz zaten.
Bebek arabasında alıyorum tabii ki avm ye yolumuz düşecek ama ben sık sık gezme maksadıyla oraya gidilmesinden dolayı yazdımKaka yapınca altını nerede alıyorsunuz? Denizi olmayan orta ölçekli bir şehirde yaşıyorum ve bebek bakım odalarına muhtacım ve her yerde yok nasıl girmeyeyim acaba
Konuyu gün içinde girip okuyorum. Şu an dallandı budaklandı zaten bambaşka konulara bağlandı. Ben anneyim anne önüme her türlü imkanı sereceksiniz zihniyetinden bana gına geldi öncelikle.
Asansöre binme önceliğiniz var ona katılıyırum. Ama otoparktan binmişim sinemaya çıkıcam diyelim, filme az zaman kalmışsa binemeyecek miyim asansöre. 2.katta ben ineyim diyemem. Bahsedilen yer bir avm. Aciliyet olamaz orada. Bebek acıkmış, altına yapmış vs geçin bunları her katta var bebek odası asansörle ne işiniz var? Konu sahibi teoride haklı olsa bile uslubu kötü olduğu için bu kadar tepki aldı. Sen kapalısın, sen makyajlısın diye laf söylenmez insanlara.
Şımarık çocuklarla ilgili söylenenlere katılıyorum. Ben yurtdışında da ağlayan çocuk gördüm ama sorunları vardı çocukların belli. Bizim ülkedeki gibi avaz avaz bağıran bana ne diye ağlayan çocuk görmedim. Eğitimi kalkıp binlerce kişinin olduğu avmde vermeye çalışmayın bir zahmet. Küçük küçük başlayın. İlk önce sokaktaki oyuncakçıda yada mahalle parkında başlayın ki eve dönmeniz kolay olsun. Olay sadece sizin çocuğunuza katlanmak değil çünkü. Avmler kreş gibi oldu artık her çocuk yarım saat ağlasa sabahtan akşama çocuk ağlaması duyulur. Çocuk bu napayım olayını suistimal ediyor anneler.
Hayvanlar konusunda gayet çocuklarla karşılaştırılabilirler. Bencillikleri, sevgi beklentileri, zeka düzeyleri hayvanlara eş değer 0-3 yaş çocukların. Buna karşı çıkanın ya hayvanı ya çocuğu yoktur. Eğitimleri de benzer olur. Sınır çizersin, korur kollarsın, topluma adapte olmalarını sağlarsın. Hayvansever kisvesi altında köpeğini susturmayan insanla, çocuğunu susturmayan anne al birini vur ötekine durumu resmen. Çuvaldızı insanlara batırıyorsunuz da azıcık da kendinize iğne batırın.
Devlet politikası gereği anneler desteklenmeli annelik izinleri en az 2 yıl olmalı diye düşünüyorum. Bu kadının vücudunu yıpratması, evin içinde hapsolması vs kısmını telafi etmek için gerekli. Ayrıca anne oldu diye kocasına bağımlı olmasını da engeller.Ben yazsam aynılarını yazardım. Sırf bu asansör olayı için değil hayatın her aşamasında ben anneyim her türlü ayrıcalık benim hakkımdır düşüncesinden tiksindim artık.
İş yerinde öğretim yılı içerisinde izin almak yasak bizim. Çocuğu olan bir arkadaşa biz deli gibi çalışırken 40 gün raporun ardından 40 gün iznini kullandırdılar, tüm dönemi kapattı o şekilde, yazın da kimse nerdesin demez bizde, 1 seneden fazla ücretini alıp işe gelmedi. Çocuğunu kendin büyütmek istiyor olabilirsin o zaman ücretsiz izin kullan ama yok ne yardan geçerim ne serden. Aynı işyerinde ben yıllık iznimi yazın istediğim zaman bile kullanamıyorum, işler var diyorlar, tatile gidicem diyorum, ne olacak senin çocuğun yok başka zaman gidersin diyorlar.
Çocuk sahibi olmak bir tercihtir, kadınlar arasında bu kadar eşitsizlik oluşturmamalı. Biz kadın erkek eşitliği olsun diye uğraşıyoruz ama daha kadın kadın eşitliği bile yok maalesef ülkemizde.